
Bahçeli'den belediye operasyonları çıkışı: Bir an evvel tamamlanmalı
MHP lideri Devlet Bahçeli, belediyeleri hedef alan soruşturmalara ilişkin "Türkiye'nin ağırlaşan hukuki davalardan süratle kurtulması, sonuçta adaletin eksiksiz tecellisi sağlanmalıdır" diyerek "bir an evvel tamamlanmalı" çağrısı yaptı.
- Ege Postası
- 11.08.2025 - 14:46
- Güncelleme: 11.08.2025 - 15:25
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, gündemdeki konulara ilişkin yazılı açıklama yaparak mesajlar verdi.
Belediyelere yönelik soruşturmalara değinen Bahçeli, "Adli tatilin bitimiyle beraber yargıyı saran mesnetsiz tartışma ve sürtüşmelerin kesinkes sonlandırılması, süregelen soruşturma ve kovuşturmaların bir an evvel tamamlanması demokrasi ve hukuk güvenliği bakımından önceliğimiz olmalıdır" dedi.
Bahçeli, "Terörsüz Türkiye" ismi verilen süreçle birlikte yeniden tartışma konusu olan "Türk-Türkiyeli" tartışması için de "Coğrafi temelde kimlik tanımıyla ilgili bariz çarpıklıkların temcit pilavı gibi ısıtılıp siyasi gündeme iliştirilmesi maksatlı ve marazi bir sakatlıktır. Unutulmamalıdır ki, hepimizin müşterek kişilik ve kimliği, müşterek irade ve iftiharı, herkes eşittir Türkiye anlayışında temerküz eden müşterek kuvvet ve değeri büyük Türk milletidir."
MHP liderinin yazılı açıklaması şöyle:
"Bölgesel ve küresel meydan okumaların devamlı hızlanıp mevzi kazandığı bugünkü alacakaranlık dönemde Türkiye'mizin iç barış ve kardeşlik ortamını tahkim etmesi gıpta edilecek bir gelişmedir.
Hayatın ve siyasetin olağan akışı içinde sorun çözme kültürünün tesir alanını ve temin sahasını gittikçe genişletmesi geleceğimiz adına umut vericidir.
Kaldı ki birbirine eklemlenerek düğüm üstüne düğüm olan kimi ağır sorunların milli birlik ve dayanışma ruhuyla hallinden başka makul ve mahut bir seçenek de yoktur.
Merhum Akif'in fehamet içeren, ferahlık vadeden şu sözü tarihin ve coğrafyanın zamanlar üstü çağrısı olarak ilanihaye varlığını her cihetiyle koruyacaktır:
Nitekim "Yaşayan görecektir, Türkiye ve Türk milleti ölmeyecektir."
GAZZE'DEKİ KATLİAMLAR
Mazlum feryatlarının gök kubbede çınladığı, zulmün kıtaları üst üste kamçılayıp yaraladığı menfur ve melun bir devrin insanlığın ortak iyiliğine, ortak çıkarlarına ve barışçıl diyaloglara tahvili ancak ve ancak ahlaki sorumluluğun küreselleşmesiyle mümkündür.
Bu hususta Türkiye'nin, tarihsel müktesebatıyla, çağları kavrayan stratejik ufkuyla, hürmetkâr manevi dokusuyla, paha biçilemez milli kültürüyle, müthiş salabet ve seciyesiyle mühim rol oynayacağı hamasi bir temenniden öte kaçınılmaz ahlaki vicdan misyonudur.
Zincirleme reaksiyon gösteren savaş ve çatışmaların, insanlığı ve medeniyetleri içten içe kemirip tüketmesinin önü alınmadıkça kalıcı ve kuşatıcı mahiyetli huzur ve istikrara özlem hiçbir zaman bitmeyecektir.
Ne hazin, ne tarifsiz bir acıdır ki, özellikle Gazze'de yıkım, trajedi ve insani felaket sürekli tırmanmaktadır. Ölen ve öldürülen bebekler, çocuklar, kadınlar, ezcümle masumlar; gömülenler de cansız bedenlerin yanı sıra insanlık ve insani mirastır. Filistinli kardeşlerimiz barbar bir ablukanın ateş hattındadır.
Gazze açlığa, susuzluğa, ilaçsızlığa, her türlü soysuz baskıya mahkum haldedir. Soykırım suçlusu, insanlığın utanç yüzü, eşine benzerine az rastlanır canilik markası olan Netenyahu'nun Gazze'yi işgal (ve bir adım sonra da ilhak) planı dünyayı ayağa kaldırması gereken alçak bir emeldir.
Birleşmiş Milletler'in derhal harekete geçmesi, en azından canlılık emaresi göstermesi, tedarik edilecek çok katılımlı "Barış Gücü"yle Gazze'de hüküm süren katliam ve Siyonist projeye darbe indirmesi artık hayat memat konusudur.
Bu cinayet ve melanet karabasanına karşı siyasi, askeri ve ahlaki temelde eylem etabına geçmek ertelenmesi ve gecikmesi feci sonuçlara yol açacak insanlık görevidir. Netenyahu'nun Gazze'yi yutma hevesi kursağında bırakılmalıdır.
Bu katilin savaşı bitirmek adına ileri sürdüğü imha şartlarını tartışmaya açmak ve gündeme taşımak dahi kabul edilemez bir yanlıştır.
Gelinen aşamada Müslüman ülkeler, mağdur ve mazlumların arşa değen inilti seslerini, kalpleri sızlatan imdat seslenişlerini, açlıktan ölen bebeklerin yürekleri kavuran hallerini duymak, görmek ve bu suretle de İslami ve insani mesuliyetleri yerine getirmek durumundadır.
Ülkesini ve vatan topraklarını cesaretle, meşru ve haklı gerekçelerle savunan Hamas'ın onurlu mücadelesi müzahir çevreler tarafından desteklenmelidir.
İsrail'in bölgemizde sahnelediği dehşet kampanyasına, en ileri düşmanlıklara sabır ve tahammül kalmamıştır.
Türkiye'nin İsrail'e karşı göstermiş olduğu tepki ve itirazlar haklıdır, haysiyetlidir, hukukidir, elbette ziyadesiyle isabetlidir. Bunlar oluyorken, ülkemizde yaşanan ve gündeme yansıyan manidar ve müessif iddiaların çok yönlü araştırılması, sistematik şekilde icra edilen dış bağlantılı istihbarat operasyonlarıyla ilişiğinin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
'LGS' VE 'SAHTE DİPLOMA' SKANDALI
LGS ve sahte diploma ekseninde devamlı mesafe alan kara kampanyanın toplumsal güven ve huzuru baltalamayı hedef alan, terörsüz Türkiye hamlelerini boşa düşürmeye çalışan sinsi bir tertip olup olmadığı da ince ayrıntısına kadar değerlendirilmelidir.
Organize sahtekarlık ve dolandırıcılık çeteleriyle mücadele kuşkusuz sonuna kadar sürdürülmelidir.
Yorum Yazın