Dolar 32,5229
%0.26
Euro 34,8746
%0.38
Altın 2.433,220
%-0.22
Bist-100 9.916,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Babacan İzmir’den Erdoğan’ seslendi: Korumalarını azalt ve gel

Babacan İzmir’den Erdoğan’ seslendi: Korumalarını azalt ve gel

Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, İzmir İl Başkanlığı binası açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Erdoğan’ın ülke gerçeklerinden uzak olduğunun altını çizen Babacan, çağrıda bulunarak, “Ben Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. İzmir’e gelsinler ve bu şehrin caddelerinde bir yürüsünler. Şöyle biraz koruma sayısını azaltsın. İzmir caddelerinde, sokaklarında dolansın. 10 dakika rica ediyorum. 10 dakika… Ama yapmıyor, yapamıyor. Başına gelecekleri biliyor” dedi.

  • Ege Postası
  • 27.05.2021 - 14:08

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi İzmir İl Başkanlığı binası açılışı Parti Kurucu Genel Başkanı Ali Babacan’ın katılımıyla gerçekleşti.

Açılış töreninde konuşan Babacan, “Bugün burada sadece bir bina açılışı yapmıyoruz. Bugün, İzmir için çok önemli bir hizmet noktası açıyoruz. Bugün burada bir demokrasi merkezinin, atılımın ve çözümün merkezi açılışını gerçekleştiriyoruz. Her İzmirlinin bası sıkıştığında geleceği bir alan olacak burası. Hem problemleri dillendireceğiz hem de çözüm öneriler getirtileceği bir yer burası. Güzel İzmir'imize hayırlı olsun.  
Bugünün 27 Mayıs 1960 darbesinin 61. yılı olduğunu hatırlatan Babacan, darbeyi, demokrasiye vurulmuş bir darbe olarak tanımladı. Darbe sürecinde yaşananları hatırlatan Babacan, “Bugün tarihimizde acı bir Mayıs darbesini yıl dönümü. Bugün demokrasimizin utanç tarihinde yer alan bir gün. 61 yıl önce bugün Türkiye demokrasimize karşı gerçekleştirilen en büyük saldırılardan biri gerçekleşti. Bu kişiler, tarihin utanç sayfalarına yazıldılar. Ancak Cumhuriyetimiz, darbecilerin katlettiği aziz vatan evlatlarını hiçbir zaman unutmuyor. Onların isimlerini milletimiz göğsünde taşıyor. Caddelerde sokaklarda yaşatıyor. Bugün İzmir'deyiz. Demokrasi kahramanları hep yad edilecek” diye konuştu.

“ÜLKEYİ PARSEL PARSEL SUÇ ÖRGÜTLERİNE SATIYORLAR”

Günümüzdeki demokrasi anlayışının ülkenin kuruluş temellerinden olan demokrasi kavramından çok uzak olduğunun altını çizen Babacan, amaçlarının demokrasi kavramını yeniden olması gerektiği gibi kurmak olduğunu ifade etti ve  “Demokrasi milletimizin sesini egemen kılmaktır. Demokrasi halkın egemenliğinin varlığıdır. Bu konuda Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü de hayırla anmamız lazım. O zamanlardaki savaş, meclis binasından yönetiliyordu. İlk meclis binasında hukuk işliyordu. Bu ülkenin temel taşında demokrasi ve hukuk vardır. Bu ülkenin kurucu iradesinde özgürlükler, insan hakları, demokrasi, hukuk ve adalet vardır. Bu gün ülkeyi yönetenler bunların hepsini unuttu. Demokrasi temelini sağlam tutmazsanız bu ülkenin ekonomisini bir krizde savurursunuz. Hepimizin üzerine düşen en önemli görev demokrasimize karşı düşen bütün görevleri yapmaktır. Demokrasiye karşı hareketler sadece askeri hareketlerle olmaz. Demokrasiyi sulandıran bir yönetim de demokrasiye zarar verir. Anayasal düzeni koruma millet iradesini her şeyden korumaktır. Bizim halkımıza sözümüz, koşullar ne olursa olsun hukuk devletini korumak ve hukukun üstünlüğünden asla vazgeçmemektir. Bu ülkenin sorunlarının çözümü meşru demokratik yollarla olur. Bu ülkede halkın desteği ile yönetmeyi zor görenler, halkın desteğinin azaldığını görenler tefeyle, su örgütleri ile ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Ülkeyi parsel parsel suç örgütlerine satıyorlar.  İzmir demokrasiye olan bağlılığını tarihimizin her bölümünde göstermiştir. Demokrasiye sahip çıkma düşüncesi İzmir'de çok güçlüdür” dedi.

“BU MİLLETİ GEÇMİŞİN ACILARIYLA TEHDİT ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”

Yassı Ada üzerinden iktidara seslenen Babacan, “Bugün medyamız vasıtası ile tüm ülkeye İzmir’den seslenmek istiyorum. Bugün yaslı adada toplanıp adeta bir tiyatro oyunu hazırlayacaklara da sesleniyorum. Sözüm ona demokrasi nutuğu atacaklara sesleniyorum. Siz yaslı adaya bir gayrimenkul projesin kondurdunuz, yaslı ada betin tığını hale geldi. Bugün demokrasimiz iyi işlemiyorsa bunun sebebi sizsiniz, başka yerde aramayın.  Siz Türkiye'nin yönetilmesi gerektiği gibi yönetin, gerçek anlamda demokrasi ile yönetin, bu ülkenin karşısında hiçbir güç duramaz. Bugün kalkıp Yassı Ada'da kendilerini aklamaya ve mağduriyet oyunu oynamaya çalışacaklar. Ben programın nasıl olacağını bilmiyorum oradaki tiyatro oyunun nasıl olacağını tahmin ediyorum. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Bugün ülkemizi karamsarlığa itenler, gençlerimize umutsuzluktan başka hiçbir şey vaat edemeyenler bu milleti geçmişin acılarıyla tehdit etmeye çalışıyorlar. Kimse geçmişin acılarını oy kapısı olarak görmeye kalkmasın Siz yönetim olarak hukuka uygun davranın, çete, mafya ile ayrı durun… Artık demokrasinin iradesi var. Çünkü artık DEVA Partisi var. DEVA Partisi milletimizin demokratik kazanımlarının güvencesi olduğunu gösteriyor. Demokrasimizi yeniden aya kaldırmanın hazırlığını yapıyor. Ülkemizin tüm temiz insanları ile yeni bir sayfa açacağını bilerek her gün çalışıyor” diye konuştu.

“SİZİN AKLINIZ KUMPASLARDA OLABİLİR”

Suç örgütü lideri Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu üzerinden yayınladığı videolara da değinen Babacan, “Ülkemiz çok derin bir yönetim krizi yaşıyor. Ülke gündemini işgal eden bu iddialardan ben ülkem adına utanç duyuyorum Tüm ülke iddialar ile çalkalanıyor ancak tek bir savcı dahi bir süreç başlatmıyor, başlatamıyor. Bugün karşı karşıya olduğumuz mesele sadece gündeme düşen bazı iddialardan ibaret değil, ülkeyi yönetenlerin çarpık zihniyeti ile bağlantılı. Sorun hukuk devletinin katledilmiş olması. Sorun tarafsız ve bağımsız yargının neredeyse ortadan kaldırılmış olması.  Tüm bu iddiaların ortasındaki bakan ekrana çıkıyor ancak soruları yanıtlamak yerine konuyu farklı yerlere çekiyor. Soru soruluyor ama cevap vermiyor. Sen önce sorulan sorulara cevap versen. Ama ne yapıyor, bazı kişilerin adını geçiriyor, hatta konuyu bana dahil getiriyor.  Sizin aklınız siyasi çıkar hesaplarında, kumpaslarda olabilir ancak biz tabii ki vatandaşı düşüneceğiz. Tabii ki vatandaşın refahını, aşını düşüneceğim. Atalarımız ne demiş, kişi kendinden bilir işi… Siz herkesi kendiniz gibi siyasi ikbal peşinden koşanlardan görebilirsiniz. Alnımız açık başımız dik. Zerre kadar korkumuz yok, istediğiniz kadar iftira atın.  Bizim geçmişimizden nokta kadar şüphemiz yok. Siz kendinize bakın.  Görevleriniz bittikten sonra siz bu ülkenin vatandaşlarının karşısına alnınız ak başınız dik çıkabilecek misiniz? Önce bunu düşünün. Ben Sayın Erdoğan’a sesleniyorum. İzmir’e gelsinler ve bu şehrin caddelerinde bir yürüsünler. Şöyle biraz koruma sayısını azaltsın. İzmir caddelerinde, sokaklarında dolansın. 10 dakika rica ediyorum. 10 dakika… Ama yapmıyor, yapamıyor. Başına gelecekleri biliyor” dedi.

“İKTİDARI KAYBETME KORKUSU İLİKLERİNE KADAR İŞLEMİŞ”

Konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e yönelik saldırıya ilişkin kullandığı ifadelerini de sert bir dille eleştirdi ve şunları söyledi; “Bir muhalefet partisinin genel başkanına yapılan bir siyasi şiddeti destekliyor ve teşvik ediyor. Açıklamaları akıl alır gibi değil. Bir devletin varlık sebeplerinden en önemlisi de vatandaşlarının güvenliğini saplamaktır. Cumhurbaşkanının en önemli işi de tüm vatandaşın olduğu gibi siyasi parti liderlerinin güvenliğini sağlamaktır. ‘İyi olmuş, daha da fazlası olacak’ diyor. Böylesine gözleri körleşmiş, bu ülkenin gerçeklerinden kopmuş. İktidarı kaybetme korkusu iliklerine kadar işlemiş. Devlet işlerini bir kenara bırakmış, devlet gücüyle rakiplerini nasıl korkuturum onun peşine düşmüş. Demek ki bu iktidarın gitme zamanı hızla yaklaşıyor.

BABACAN'IN İZMİR TURUNDAN NOTLAR

İl Başkanlığı Binası'nın açılışının ardından yürüyerek Kemeraltı Çarşısı'na geçen Babacan, burada esnafla sohber ederek sorunlarını dinledi.

Babacan, esnaf ziyaretinin ardından Kemeraltı Çarşısı'nda bulunan tarihi Hisar Camii'ni gezdi.

BABACAN'A "DAVANI SATTIN" TEPKİSİ

Öte yandan İHA'nın haberine göre; Babacan, esnaf ziyareti sırasında bir vatandaşın “Davanı sattın” tepkisiyle karşılaştı.

Yol boyunca esnaflarla sohbet eden Babacan, bir vatandaşın tepkisi ile karşılaştı. Babacan'ın esnaflarla sohbet ettiği sırada sokaktan yürürken konuşmaya başlayan vatandaş, “Davasını satan, yanındakini de satar. Davanı satmayacaksın. Yarın size de yapacak aynısını unutmayın. Göreceksiniz. Böyle bir karakter olmaz. Bin tane oyum olsa bir tanesini vermem. Eleştiri hakkımız var. Onu satan, yarın arkadaşını satar. Bu bir gerçek” dedi. Şahıs, polis ekipleri tarafından alandan uzaklaştırıldı.

ESNAF YOL ÇALIŞMALARINDAN DERTLİ

Öte yandan Babacan'ın Halit Ziya Bulvarı'ndaki esnaf ziyareti sırasında bazı esnaflar da İzmir'deki yol çalışmalarıyla ilgili eleştirilerini yöneltti. Hasan Yılmazel isimli esnaf, “17 günlük kapanma bitti. Tam iş yapacağız diye düşünürken, yol çalışması başladı” derken, Aylin Yılmaz isimli esnaf da, “Kapanma döneminde yol çalışması başlar diye düşündük ama bittikten sonra başladı. Şu anda düğünler yasak olduğu için oturuyoruz. Yol çalışması nedeniyle herhalde bir ay daha bizi oturtmayı düşünüyorlar” diye konuştu.

TEŞKİLAT ÜYELERİYLE HATIRA FOTOĞRAFI

Çarşı ziyaretini bitiren Babacan, Konak Atatürk Meydanı'nda bulunan Saat Kulesi önünde teşkilat üyeleriyle hatıra fotoğrafı çektirdi.

Babacan, Kemeraltı programının ardından Konak İskelesi'nden bindiği vapurla Karşıyaka Çarşı'ya geçti. Babacan, vapur seyahati sırasında vatandaşlarla da sohbet etti.

“ESNAFLIKTAN YÜZÜ GÜLEN YOK”

Esnaf ziyaretinin ardından çarşıdaki esnafın durumunu değerlendiren Babacan, "Kemeraltı, Türkiye'nin en önemli alışveriş merkezlerinden bir tanesi. Yaklaşık 10 bin tane işyeri var. Esnafımızla sohbet ettik. Başta yiyecek içecek sektörü, lokantacılık ve kahvecilik sektörü olmak üzere sıkıntılar büyük. Esnaflıktan yüzü gülen yok. Devletin verdiği desteklerden pek çoğu yararlanamıyor. Yaralananlar da çok küçük miktarlarda destek alabildiklerini bahsediyorlar. Gerçekten bu kapanma döneminde devletin doğrudan desteği, hibe desteği çok sınırlı kaldı. Çünkü pandeminde önce maalesef ki ülkenin rezervlerini tükettiler. Merkez Bankası’nın yedek akçelerini tükettiler. Şu andaki hükümet ülkenin borcunu ikiye katladı. Türkiye pandemiye çok zayıflamış bir ekonomi ile girdi.Zayıflamış ekonomide de devletin esnafa, çiftçiye, sabit gelirli vatandaşlarına, işsizlere, müzisyenlere, sanatçılara verecekleri destek çok sınırlı kaldı. Bunu da bugün yerinde bizzat şahit olduk. Bir dokunuyoruz bin ah işitiyoruz. Esnafımızın durumu gerçekten sıkıntılı. Kredi programları oluyor ama kredi sadece esnafın borcunu çoğaltıyor. Üzerine bir de faiz ekleniyor. Oda sınırlı, ondan da herkes yararlanamıyor.  Doğrudan destek, doğrudan hibe programı baktığınızda vatandaşına en az destek veren ülkelerden birisi Türkiye'dir.Bunun da sebebi kaynağın pandemide önce tüketilmiş olması. .ok üzülüyoruz.Çünkü ekonomiyi düzeltmek için arkadaşlarımızla beraber çok emek harcadık.Ülkemizi zenginleştirmek için çok çaba harcadık. O kadar büyük emeğin maalesef,son yıllarda tamamen heba edildiğini görüyoruz. İşsizlik, yoksulluk ve pandemi ülkemizin en önemli sorunu ve bu sorun hızla büyüyor. Hükümetinde bu sorunla ilgili getirdiği kalıcı hiçbir çözüm yok" dedi.

SON İKİ YILDA 130 MİLYAR DOLARI GİZLİ GİZLİ TÜKETTİLER

Muhalefetin son dönemde sıkça dile getirdiği ve iktidar ile muhalefetin arasındaki tansiyonu iyi cwe yükselten “128 milyar dolar” konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Bunu ilk dillendiren ben oldum. Daha önce bazı çalışmalar vardı ama bu akraba bakanla,taraflı ve partili Cumhurbaşkanının el ele verip gizli bir şekilde ülkenin kaynaklarını tüketmesinden ibaret bir durum. Bizim dönemimizde de Merkez Bankası müdahale ederdi ama biz web sitesinden açıklardık. O günü ilan ederdik.Benim dönemimde 13 yılın toplamında 12 kere müdahale vardı. Toplamı ise 8,5 milyar dolardır. Bunlar son iki yılda 130 milyar doları tükettiler ve gizli gizli yaptılar. Yazıktır, günahtır diyoruz. Bu ülkenin kaynağı bu sonuçta" diye konuştu. 

“ŞUANKİ HÜKÜMET ESNAFIN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÜRETEMEYECEK”

İzmir’de kendisine karşı oldukça ılımlı bir tavır sergilendiğini ifade eden Babacan şunları söyledi; "Hep olumlu ifadeler duyduk. 2 saatlik süreçte toplam bir iki kişiden 'Niye hükümetten ayrıldınız? Siz varken işler daha iyiydi' dediler. . Tutum çok olumlu. Biz zaten esnaf bir aileden geliyoruz. Esnafın durumunu iyi biliyoruz, iyi takip ediyoruz ama şu andaki hükümetin esnafımızın sorunlarına asla asla çözüm üretemeyeceğini de iyi biliyoruz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.