Dolar 40,6470
%0.02
Euro 47,1602
%1.43
Altın 4.395,450
%2.23
Bist-100 10.747,00
%0.04

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Aydın'dan komisyon yorumu: 'Kurucu partinin olmaması nasıl savunulabilir?'

Aydın'dan komisyon yorumu: 'Kurucu partinin olmaması nasıl savunulabilir?'

CHP Hukuk Komisyonu Başkanı ve avukat Dr. Murat Aydın, TBMM'de 'Terörsüz Türkiye' olarak adlandırılan süreç için kurulacak komisyona ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aydın, CHP'nin komisyona girip girmeyeceği tartışmalarına değinerek, "Tarihsel misyona sahip bir mecliste kurucu partinin bu ülkenin en temel sorunuyla ilgili konuşulan masada, ortamda, toplantıda olmaması nasıl savunabilir? Bir iki yıl içerisinde iktidar olacak parti olarak ne diyeceksiniz? 'Bu sorun beni ilgilendirmiyor mu' diyeceksiniz? Ya da ‘Bu sorun beni çok ilgilendiriyor anlıyorum ama sizin niyetleriniz başka, bu topa girmiyorum mu diyeceksiniz?" ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 30.07.2025 - 10:52
  • Güncelleme: 30.07.2025 - 12:46

EGEPOSTASI- CHP Hukuk Komisyonu Başkanı ve avukat Dr. Murat Aydın, Ege Postası canlı yayınında Senem Gökdağ'ın sorularını yanıtladı. Aydın, Devlet Bahçeli'nin başlattığı 'Terörsüz Türkiye' süreci için TBMM'de kurulacak olan komisyona CHP'nin katılıp katılmayacağı tartışmalarını değerlendirdi.

CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel'in 'Kendi önerdiğimiz komisyona girmeyecek halimiz yok, elbette gireceğiz' ve Genel Başkan Özgür Özel'in 'Anayasa'yı değiştirmeye niyeti olan bir komisyona girmeyiz' söylemlerini masaya yatıran Aydın, CHP'nin kurucu parti sıfatıyla mecliste olmamasının mümkün olmayacağının altını çizdi.

"CHP TBMM’yi kuran parti. TBMM laf olsun diye değil gerçek anlamda gazi meclis. Kurtuluş Savaşı’nı doğrudan yöneten bir meclis. Sadece belli bir dönem Mustafa Kemal gibi birine bile yetkilerini sınırlı şekilde devreden bir meclis. Bu meclis ülkenin kurucu iradesini temsil etti hep. Hem bu tarihsel misyonu, hem de genel olarak parlementolarının gereği olarak hiçbir konu parlementoda konuşulmaz nitelikte sayılmaz. Her konu parlemontoda konulabilir niteliktedir.

Böyle bir konu, Türiye'nin belki yüzyıllık sorunu, Son 40 yılda binlerce insanın ölümüne neden olmuş bir sorunun mecliste konuşulmayacağı düşünülemez. CHP kurucu parti olmanın verdiği özgüvenle de her zaman bu konunun çözülmesi için meclisi işaret etti. Meclisi işaret etmek aynı zamanda şu demekti: Demokratik siyaset yollarıyla sorunu çözmek, silahla değil, demoktarik siyaset yoluyla sorunu çözmek. Demokratik siyasetin ve milli iradenin tecelli ettiği yer meclistir. Şimdi şunu anlıyorum: Mecliste kurulacak bir komisyonun iktidarın kimi gizli ajandalarına kimi kendi çıkarlarına hizmet etmek için kullanılabileceği elbette doğru. Ama bunu böyle olacağını varsayarak ve inanarak mecliste bu konunun konuşulmamasını nasıl savunabilir bir siyasi parti?"

"KABULLENMEYECEĞİMİZ ŞEYLER OLURSA CHP OLARAK KARŞI ÇIKARIZ"

Aydın, ülkenin en büyük ve en uzun vadeli sorunu olan terörün çözüm yolunun meclisten geçtiğini vurgulayıp komisyonda kabullenmeyecek durumlarda CHP olarak karşı çıkacaklarını ifade etti.

"Bu ülkede bir sorun var mı? Bunun adına ister kürt sorunu deyin, ister demokratikleşme sorunu deyin, ister terör sorunu deyin bir sorun var. bu üleknin kaynkalrını isnalarını hzuurnu ve ber anlamda demokratik ahaytını etkileyen bir sorun var. Büyük bir sorun var Hatta tğrkiyenin en uzun vadeli sorunu var. Bu sorunu TBMM konuşmayacaksa, tartışılmayacaksa öyle veya böyle çeşitli doğru yada yanlış çözümler önerilmeyecekse nerede konuşulacak bu konu?

Siyasi iktidarın şu anda yaptığı şey, bunun kendi mahvillerinde gizli alanlarda mesela Oslo görüşmelerindeki gibi Oslo’da, mesela İmralı Adası'nda konuşulması gibi. Onlar meşru yollar değil. Meşru yol ve meşru yer meclistir. Halkın iradesi oradadır şey çünkü. Ha orada bizim istemeyeceğimiz, kabullenmeyeceğimiz şeyler olur. Buna karşı çıkmakta CHP'nin görevidir. Sayın Deniz Yücel’in söylediği laf çok doğru: ‘CHP’nin olması değil, olmaması tehdittir.’ Bu iradeye sahip, bu tarihsel misyona sahip bir mecliste kurucu partinin bu ülkenin en temel sorunuyla ilgili konuşulan masada, ortamda, toplantıda olmaması nasıl savunabilir? Bir iki yıl içerisinde iktidar olacak parti olarak ne diyeceksiniz? 'Bu sorun beni ilgilendirmiyor' mu diyeceksimiz? Ya da ‘Bu sorun beni çok ilgilendiriyor anlıyorum ama sizin niyetleriniz başka bu topa girmiyorum mu diyeceksiniz?

CHP’nin bu komisyona üye vermemesi gerektiğine ilişkin kaygıları anlıyorum ve paylaşıyorum. Ama bu kaygılara sahip olmamız, adım atmamamızı engellememelidir. CHP kurucu parti olmanın verdiği özgüvenle bu ülkenin demokratikleşme ve bir arada yaşama konusundaki soruna en doğru katkıyı verecek partidir. Bugün Türkiye'de hemen hemen bir partinin bir başka partiyle konuşma konusunda bir marjı var. O ona küs, bu buna bozuk, öbürü onunla messafeli. CHP’nin konuşamadığı bir parti yok. CHP'nin gidemediği bir il yok, miting yapamadığı bir meydan yok. Bu ülkenin temel taşı CHP,  bu ülkeyi kuran mecliste, bu ülkenin en temel sorunun konuşulacağı yerde nasıl olmayacak?"

"BİLİYORUM ERDOĞAN'IN NİYETİ BAŞKA AMA..."

Aydın, CHP'nin komisyonda olmaması gerektiğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu komsiyondan çıkarı olduğunu savunan kesime yanıt vererek şu ifadeleri kullandı:

"Olmasın diyenlerin şunu söylemesi gerekmez mi?: Bu komisyonda olmasın, peki CHP bu konuyla ilgili ne yapsın? Öneriniz ne? Şunu mu söylesin CHP: 'Bu siyasi iktidarın kendince başka hesapları var, ben bu masaya dahil olmayayım, bu komisyona dahil olmayayım. Sonra bu konu nasıl olsa başarısızlığa uğrayacak, bundan siyasi bir fayda çıkarayım.' CHP bunu diyemez. Türkiye'nin bu kadar büyük bir sorunu konusunda başarılı olunmasın mantığıyla ilerlemez CHP. Başarılı olunmasını istiyoruz hepimiz. Diyorlar ki, ‘Bunun çözüleceğine inanıyor musunuz?’ Diyorum ki, ‘Milyonda bir ihtimal bile olsa denenmelidir, bu hayat memat meselesi.’ Ama Erdoğan’ın niyeti başka' diyorlar. Evet biliyorum, Erdoğan’ın niyeti başka. Ama ona rağmen yapabileceğimiz şeyler olabilir."

"CHP TUTUKLU BELEDİYE BAŞKANLARIN TAHLİYESİ KARŞILIĞINDA KOMİSYONA GİRECEK" SÖYLENTİLERİ

Aydın, CHP'nin tutuklu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve diğer tutuklu belediye başkanlarının tahliye edilmesi karşılığında komisyona gireceği söylentilerini kesin bir dille reddederek şunları kaydetti:

"CHP’nin şu tavrı doğru: Bu ülkede birlik, beraberlik, demokrasi isterken bu ülkenin seçilmiş belediye başkanlarını eften püften sebeplere tutuklayamazsınız diyor. Bu sefer şu tartışma çıkıyor: 'CHP acaba Sayın İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tahliyeleri karşılığında mı komisyona girecek?' Hayır.  

Söylenen şey şu: Deniyor ki, ülkedeki terörle ilgili sorun, demokratikleşmeyle ilgili sorunu, kürtlerin haklarıyla ilgili sorunları en geniş şekliyle mecliste konuşalım ama 16 milyon İstanbullunun seçtiği Belediye Başkanı tutuklu. Antalya Belediye Başkanı tutuklu. İzmir’in önceki Belediye Başkanı tutuklu. Şimdi bu olabilir mi?"

"ŞEFFAFLIK" VURGUSU

Komisyonda alınacak her kararın ve yapılacak çalışmaların halkın bilgisi dahilinde olacağını ifade eden Aydın, "Ama şunu unutmamak lazım, O komisyon nasıl kurulursa kurulsun, nasıl çalışırsa çalışsın sonunda alınacak her karar veya yapılacak her icraat halkın önüne gelecek. Ama konu olarak konuşulacak anlamında gelecek, ama belki referandurm olarak gelecek, ama seçim günü sandıkla gelecek. Sonunda en niahi kararı halk verecek tabii ki.

CHP ana muhalefet partisi ve ana muhalefet partisinin mecliste bulunmadığı bir ortam olabilir mi? Sözünü söyler, tartışır, istemediği bir karar çıakrsa bunu halka anlatır ve bu kararı halkın onaylamamasını ister. Bunun için mücadele eder." dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.