Av. Murat Aydın’dan tahliye çağrısı: Bu dava hukuk değil,hayatları çalıyor

İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında 11’i tutuklu, 65 sanığın yargılandığı davada aynı zamanda Tunç Soyer’in avukatı olan Avukat Murat Aydın, İzmir’de görülen kooperatif davasına dair çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İLGİLİ İLGİSİZ HERKESİ TORBAYA DOLDURUYORLAR

Aydın, davada ciddi bir hukuksuzluk yaşandığını vurguladı:“Bu dava alışık olduğumuz şekilde, ilgili ilgisiz herkesi bir torbaya doldurup mahkemenin önüne koyan bir anlayışla yürütülüyor. Ortada bir suç yok. Kimisinin imzası yok, kimisinin bilgisi yok, kimisinin görev dönemiyle ilgisi yok. Buna rağmen yargılanıyorlar.”

80 GÜNÜ GEÇTİ, TELAFİSİ İMKÂNSIZ MAĞDURİYETLER VAR

11 tutuklu sanığın 80 günü aşkın süredir cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Aydın, davanın insani boyutuna dikkat çekti: “Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi Daire Başkanı Levent İşler dede oldu ama ilk torununa kavuştuğu gün mahkeme salonundaydı. Bir başka sanık Sevcan Tınaztepe oğlunu yurt dışına uğurlayamadı. Bunların telafisi yok.”

TUTUKSUZ YARGILAMA HAKKI İSTİYORUZ

Aydın, çarşamba ya da perşembe günü mahkemenin ara karar almasını beklediklerini belirterek tahliye talebini yineledi:“İddia varsa dava açılsın, yargılama yapılsın. Ama adil, dürüst ve tutuksuz yapılsın. Çünkü hiç kimsenin kaçma niyeti yok. İki yıldır süren soruşturma boyunca defalarca yurt dışına gittiler, geri döndüler. Kaçan olmadı.”

GECİKME SUÇ DEĞİLDİR

Kooperatif projelerinde yaşanan gecikmelerin “suç” olarak gösterilemeyeceğini vurgulayan Aydın, bunun bir hukuk uyuşmazlığı olduğunu söyledi:“Bir projenin gecikmesi, zararın doğması otomatik olarak suç demek değildir. Bunlar arıza mahkemelerinde görülmesi gereken uyuşmazlıklardır.”

DEVLETTE DEVAMLILIK VARDIR

Cemil Tugay’ın başkanlık koltuğuna oturmasından sonra projelerin durdurulduğu yönündeki iddialara da değinen Aydın, şu mesajı verdi: “Belediyeler kamu kurumudur. Önceki yönetimin imzaladığı sözleşmelerin devamını getirmek sadece etik değil aynı zamanda yasal bir zorunluluktur. Yeni yönetim farklı yöntemler uygulayabilir ama mevcut kararları yok sayamaz.”

BÜYÜKŞEHİR PROJELERİ SÜRDÜRÜYOR

Aydın, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ve İZBETON A.Ş.’nin projeleri devam ettirmek için son aylarda adımlar attığını vurguladı:“Belediye, kooperatiflerle protokoller imzalamaya başladı. Hatta birkaç tanesi imzalandı. Bir kooperatif olağanüstü genel kurulda üyelerine bu protokolü sunacak. Yani süreç yeniden mecrasına girdi.”

GECİKME SUÇ DEĞİLDİR

Kooperatif projelerindeki gecikmelerin ağır cezalık bir suç haline getirilemeyeceğini belirten Aydın, şunları söyledi:“Beş kooperatifle ilgili dava var. Bunların üçünde teslim tarihi henüz gelmedi. 2026 ve 2027’ye kadar süre var. Kooperatif işi, müteahhit işi gibi kesin taahhüt değildir. Üyeler kendi kararlarıyla aidatı artırıp süreci hızlandırabilir veya azaltıp süreyi uzatabilir. Bu bir ticari ve hukuk uyuşmazlığıdır, ağır cezalık değildir.”

DANIŞTAY BİLE ‘HUKUKİ UYUŞMAZLIK’ DEDİ

Aydın, soruşturmanın arka planına dikkat çekti: “İçişleri Bakanlığı müfettişleri görevi kötüye kullanma gerekçesiyle soruşturma izni verdi, fakat Danıştay bunları kaldırdı. Hukuki bir uyuşmazlık var dedi. Buradan yürünemeyince bu kez ‘dolandırıcılık’ suçlamasıyla dava açıldı. Oysa ortada ne zimmete geçirme ne de kaybolan bir para var.”

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN MAĞDURİYETLER YAŞANIYOR

Tutuklu sanıkların 80 günü aşkın süredir cezaevinde bulunduğunu hatırlatan Aydın, davanın insan hayatına dokunan boyutuna değindi:“Bugün Levent İşler ilk torununu kucağına alamadı, mahkeme salonunda savunma yapıyordu. Sevcan Tınaztepe oğlunu yurt dışına uğurlayamadı. Bunların telafisi yok. Yargılama olur, ama geçen günler ömürden gidiyor.”

TUTUKLULUK ALGI YARATIYOR

Aydın, davanın siyasi kokular taşıdığını ve tutuklu yargılamaların ‘suç algısı’ üretmeye çalıştığını savundu: “Türkiye cezası olmayan suçların, suçu olmayan cezaların ülkesi oldu. Burada asıl sorun, yargılamanın tutuklu yapılması. Tutuklu yargılama, sanki ortada suç varmış gibi bir algı yaratıyor. Oysa iki yıl boyunca kimse kaçmadı, hepsi defalarca yurt dışına gidip geri döndü.”