Aslanoğlu kongre sessizliğini bozdu: Parti Meclis Üyeliği teklif edildi mi?
CHP İzmir önceki dönem İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, kongre sonrasında ilk kez NEO Haber ekranlarında konuştu. Aslanoğlu, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen İl Kongresi’nde Genel Merkez tarafından adaylığının çekilmesine ilişkin, ‘Aday olmadım diye partiden ya da partiye küsmek, partililere küsmek, parti yöneticilerine küsmek, darılmak gibi şeyler benim felsefemde yok. Partide küçük görev, büyük görev yoktur. Zaten parti bana verebileceği en büyük onurlardan bir tanesini verdi. Ben bu partinin yaşayan birkaç İzmir il başkanından biri oldum. Ömür billah mı il başkanı olacağım?’ ifadelerini kullanırken, "Salıdan itibaren cumaya kadar olan süreci iyi yönetmediğimizi düşünüyorum. Daha iyi yönetebilirdik. Çağatay Başkan'ın kongredeki coşkusunu daha çok arttırabilirdik." dedi. Öte yandan aday gösterilmemesine karşılık Parti Meclis Üyeliği teklif edildiği iddialarına da açıklık getiren Aslanoğlu, “Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle pazarlıklar ya da bir şey üzerinden yürütmedim.” dedi.
- Ege Postası
- 24.10.2025 - 10:58
- Güncelleme: 24.10.2025 - 11:18
EGE POSTASI- CHP İzmir önceki dönem İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, NEO Haber ekranlarında yayınlanan Senem Gökdağ ile Manşet programına katılarak çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“BU BİR PARTİ İRADESİ”
Aslanoğlu, Genel Merkez’in kooperatif davası öncesinde kendisiyle 'devam etme' kararı almasına rağmen, kongreye iki gün kala Çağatay Güç’ü aday göstermesini değerlendirdi.
Aslanoğlu, durumun parti iradesinden ibaret olduğunu belirterek, “Ben cezaevinden yazdığım mektuplarda da söylemiştim. Biz tabi bu süreci birlikte değerlendirdik. Şehri değerlendirdik. Neler olması gerekebilir? Süreçte neler yaşanılır? Bugüne kadar ne yaşadık? Nasıl olması gerekir? Ama Sayın Genel Başkan'ın da değerlendirmeleri bunların hiçbiri adaylık ya da benim adaylığım üzerine değildi Dolayısıyla ben de bütün İzmirliler gibi aynı anda, aynı şekilde öğrendim. İl Başkan Vekili'nin, Genel Başkan Yardımcısı tarafından aranması ve Genel Başkanımızın da eşim Duygu’yu arayarak, avukatım da olduğu için bana haber vermesiyle öğrendim. Dolayısıyla dedim ki, bu irade.bana ait bir irade değil, yani bu bir parti iradesi.” şeklinde konuştu.
GÜÇ’ÜN ADAYLIĞINDA TUGAY’IN ETKİSİ VAR MI?
Çağatay Güç’ün adaylığında Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay’ının etkisi olduğu iddialarına yanıt veren Aslanoğlu, “Cemil Bey de buna ilişkin açıklamalar yaptı. Dolayısıyla bence olaya çok net açıklık getirdi. Bu bizim yerelden olan bir iş değil, bir düşünce, fikir değil; Genel Merkezimizden, Genel Başkanımızdan gelmiş bir öneridir. Dolayısıyla burada çok yerel bir şeyler aramanın bir anlamı yok. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı'nın söylediği böyle bir aralarında sohbet olmuş olabilir, birinin talebi olmuş olabilir, biri aklından geçirmiş olabilir. Bunların hepsi mümkün olabilir ama bu hani iradenin oluşu, iradenin netleşişi vesairesi gibi şeyler böyle değil. Sonuçta süreç, bildiğiniz, sizin de herkesin kamuoyunda gördüğü gibi, cezaevi cezaevi sürecinin sonunda mahkeme, mahkeme sonrası süreçleri yaşadık hep beraber. gördük.” ifadelerine yer verdi.
ADAY OLMAMASINA KARŞILIK PARTİ MECLİS ÜYELİĞİ TEKLİF EDİLDİ Mİ?
Aslanoğlu, İl Başkanlığı’na aday olmamasına karşılık Parti Meclis Üyeliği teklif edildiği iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle pazarlıklar ya da bir şey üzerinden yürütmedim.” ifadeleriyle son noktayı koydu.
“GÖREVLER YAPILMIYOR DİYE PARTİYE KÜSÜLMEZ”
İl Başkanı Güç’ün adaylığını öğrendiği andan itibaren süreci nasıl sorunsuz bir şekilde atlatabiliriz’ şeklinde düşündüğünün altını çizen Aslanoğlu, bu durumdan dolayı partiye küskün olmadığını belirterek, “Arkadaşlarımızın daha olgunlukla karşılıyor olmasının sebebi ben zaten çok olgunlukla karşılıyorum. O yüzden ben ilk bunu öğrendiğim andan itibaren de ‘Nasıl parti bir arada durur, nasıl bu işi sorunsuz atlatırız, biz Çağatay kardeşimize nasıl destek oluruz?’ üzerineydi. Aynı günün gecesi bir de Çağatay Bey ve Ensar Bey geldiler, birlikte sohbet ettik ve birlikte olduğumuzu gösteren fotoğrafları da paylaştık. Sonraki gün, yani 30 saat sonra da ben canlı yayınla kongreye bağlanarak orada da partinin birliğini, beraberliğini… Bu dönem, bütün arkadaşlarımızın cezaevinde olduğu ve zorlu mücadele verdiğimiz günlerde bizim problemimiz kimin il başkanı olacağı, kimin il yöneticisi olacağı, kimin kurultay delegesi olacağı değil tabii ki. Çünkü partili olmak böyle bir şeydir, partiye sahip çıkmak böyle bir şeydir. Yoksa ben aday olmadım diye partiden ya da partiye küsmek, partililere küsmek, parti yöneticilerine küsmek, darılmak gibi şeyler benim şeyimde yok. O gün görülür, o gün geldiğinde o konjonktüre bakılır, halen aynı yerdeysek hep beraber o görevler yapılır yapılmaz ama görevler yapılmıyor diye partiye küsülmez. Partide küçük görev, büyük görev yoktur. Zaten parti bana verebileceği en büyük onurlardan bir tanesini verdi. Ben bu partiyi yaşayan birkaç il başkanından biri oldum.” dedi.
“SORGULAMAK YANLIŞ BİR İŞ”
Güç’ün Genel Merkez tarafından desteklenip desteklenmediğini değerlendiren Aslanoğlu, “Böyle sonrasında takılarak yürümez. Hele bu tartışmalar, görüyorum bazen basın önünde yapılıyor. Bunlar basın önünde yapılacak doğru öneriler değil, yanlış öneriler. Bunlar için yapılması gereken şey bu değil, yani bundan öyle böyle bir koşulla birilerinin önerisiyle insanların ismi ortaya gelir, tartışılır, bakılır, yapılır. Sonuçta kongre iradesiyle seçilmiş bir il başkanımızdır. Dolayısıyla bunu sorgulamak yanlış bir iştir. Evet, başka şekillerde olsa örgüt için daha iyi olacak seçimler olabilir. Çarşaf gibi, başka şeyler gibi. Ama bu var olan bizi temsil eden arkadaşlarımızın temsiliyetini sorgulamamızı gerektirmez.” şeklinde konuştu.
“ÖMÜR BİLLAH İL BAŞKANI MI OLACAĞIM?”
Aslanoğlu, Genel Merkez’in adaylığından vazgeçmesinde bir cezalandırma durumunun olmadığını ifade ederek, “Ne cezalandırılma, ne kendi onuruma bir hareket vesaire gibi falan böyle. şeylerim yok. Yani dediğim gibi ben görevlere böyle ne yapacağım, ömür billah mı il başkanı olacağım?” dedi.
“KONGRE SÜRECİNİ İYİ YÖNETEMEDİK”
Aslanoğlu, örgüt olarak kongre sürecinin iyi yönetilmediğini savunarak, “Salıdan itibaren cumaya kadar olan süreci iyi yönetmediğimizi düşünüyorum. Daha iyi yönetebilirdik. Hem Çağatay Başkan'ın kongredeki coşkusunu daha çok arttırabilirdik. Hem yolda döktüğümüz, kırılan, dökülen arkadaşlarımız, adaylık bekleyen arkadaşlarımız varsa, onları daha derleyip toparlayabilirdik. Bu anlamda işimizi daha doğru yapabilirdik.” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ BİR MÜCADELE”
Politik görevinden dolayı tutuklandığını savunan Aslanoğlu, “Ben şuna inanıyorum: Cumhuriyet Halk Partisi İzmir İl Başkanı olmasaydım cezaevine girmezdim. Bu süreçler böyle olmazdı. Dolayısıyla bu bir siyasi mücadelenin bedelidir. Ha, bu bedeli çok büyütmek gerekir mi? Çünkü bu bedel de, dediğim gibi, birçok bedel ödeyen arkadaşların yanında bizim payımıza düşendir.” şeklinde konuştu.
“GÖREVİMİZ PARTİYİ BİR ARADA TUTMAK”
CHP’nin 38. Olağan Kurultay’ının iptaline yönelik görülen davaya da değinen Aslanoğlu, “Ben bu süreçlerin tamamının bu ülkeyle ilgili olduğunu düşünüyorum. O yüzden de herkesin, başta genel başkanımızın, yöneticilerin ve partinin yöneticiliğini yapmış herkesin en büyük görevinin partiyi bir arada tutmak, partideki tüm yol arkadaşlarımızı bir arada tutmak olduğunu düşünüyorum. O yüzden bana düşen de bu, herkese düşen de bu.” ifadelerine yer verdi.
Yorum Yazın