
AK Partili Kaya’dan Tugay’a ‘baraj’ yanıtı: 'Sorun İZSU'nun beceriksizliği!'
İzmir’de yaşanan su krizi gündemdeki yerini korurken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, geçmişte planlanan ancak yapılmayan barajlar nedeniyle kentin su sorunu yaşadığını söyleyerek DSİ ve iktidarı eleştirdi. Tugay’ın açıklamalarına AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya sert bir yanıt verdi. Kaya, İzmir’in su sıkıntısının nedeninin baraj eksikliği değil, İZSU’nun altyapı yetersizliği ve yönetim zafiyeti olduğunu belirtti. AK Parti iktidarının İzmir’e 36 baraj dahil 221 su yatırımı yapıldığını vurgulayan Kaya, “İzmir’de suyun en büyük düşmanı CHP’li belediyenin yönetim anlayışıdır” ifadelerini kullandı.
- Ege Postası
- 17.10.2025 - 12:05
- Güncelleme: 17.10.2025 - 12:16
EGEPOSTASI- İzmir’de yaşanan su krizi kentte gündemini korurken, İzmir Büyükşehir Belediyesi planlı su kesintilerine de devam ediyor.
İzmir Ekonomik Kalkınma ve Koordinasyon Kurulu'nun (İEKKK) 139'uncu toplantısında konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay ise," İzmir'in 30-40 yıllık su ihtiyacını karşılamak için 2000'li yılların başında 3 baraj planlanmış. Bu barajlardan sadece Gördes yapılmış. Maalesef bu barajda da su tutulamıyor. Balıkesir'de yapılması planlanan Düvertepe ve Başlamış barajlarından biri yapılmış olsaydı şimdi kentimizin su sorunu olmayacaktı." diyerek DSİ ve iktidara sert eleştiride bulundu.
Tugay’ın eleştirilerine AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’dan yanıt geldi.
Kaya’nın açıklaması şu şekilde:
“İZMİR'DE SUYUN EN BÜYÜK DÜŞMANI, CHP'Lİ BELEDİYENİN YÖNETİM ANLAYIŞIDIR!”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cemil Tugay, son açıklamasında kentte yaşanan su krizinin nedenini "baraj eksikliği" ve "tarımsal su kullanımı"na bağlayarak sorumluluğu yine başkalarına yüklemeye çalışmıştır.
Ancak gerçekler, bu söylemlerin tamamen safsata olduğunu ortaya koymaktadır.
Sayın Tugay'ın iddia ettiği gibi, İzmir su yatırımlarından mahrum bırakılmış değildir.
AK Parti hükümetleri döneminde İzmir'imize;
• 36 baraj,
• 10 gölet,
• 9 yeraltı depolama tesisi,
• 51 sulama tesisi,
• 5 içme suyu tesisi,
• 109 taşkın tesisi
olmak üzere 221 dev yatırım kazandırılmıştır.
Sadece geçtiğimiz aylarda hizmete alınan Karareis Barajı, Salman Barajı Ortak Deposu, İletim Hattı ve Arıtma Tesisi projeleri, 1,7 milyar TL tutarında yatırımla Çeşme'nin yıllardır süren su kesintilerini sona erdirmiştir.
Yani sorun baraj eksikliği değil, var olan barajlardan gelen suyu halka ulaştıramayan İZSU'nun beceriksizliğidir.
“İZMİR'DE SU ŞEBEKEDE KAYBOLUYOR, HESAP VERİLMİYOR!”
Sayın Tugay su krizini tarım ve hayvancılığa bağlarken, veriler gösteriyor ki İzmir'deki esas kayıp sistemin kendi içinde, yani şebekede yaşanıyor.
Rakamlar, sorunun üretim değil, dağıtım verimsizliği olduğunu ispatlıyor.
Yani öncelikle, suyu "kim tüketiyor?" değil, "kim kaybediyor?" sorusunu sormak gerekiyor.
İZSU'nun kendi 2021 verilerine göre İzmir genelindeki kayıp-kaçak oranı %31,52'dir.
Bu, her 3 bardak sudan 1'inin daha musluğa ulaşmadan toprağa karıştığı anlamına gelir.
Bazı ilçelerde durum çok daha vahimdir.
• Kınık: %55,00
• Bergama: %48,00
• Seferihisar: %43,58
• Kiraz: %40,59
Buna rağmen Sayın Cemil Tugay, İzmir'in "su kayıp oranı en düşük şehirlerden biri" olduğunu iddia ederek kamuoyunu yanıltmaktadır.
GERÇEKLER GİZLENİYOR, VERİLER MANİPÜLE EDİLİYOR!
İZSU, 2021 yılından sonra faaliyet raporlarında yalnızca merkezdeki 11 ilçeyi esas almış, kırsal ilçeleri bilerek dışarıda bırakmıştır.
Böylece şehir genelindeki oran %26,77'ye "düşürülmüş" gibi gösterilmiştir.
Ancak 2023 Sayıştay Raporu, bu örtbası açıkça belgeleyerek İZSU'nun gerçek verileri gizlediğini ortaya çıkarmıştır.
Bu, yalnızca yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda kamuoyunu yanıltma girişimidir.
6 MİLYAR 135 MİLYON TL DEĞERİNDE SU HEBA OLDU!
Son beş yılda, şebeke kayıpları nedeniyle 6 milyar 135 milyon TL değerinde içme suyu kaybolmuştur.
Bu israfın bedeli, yüksek su faturalarıyla İzmirli vatandaşlara ödetilmektedir.
Bu, yalnızca su değil, enerji, bakım, personel ve yatırım maliyetleriyle birlikte devasa bir kamu zararı anlamına geliyor.
İzmir'in en pahalı suyunu kullanmasının nedeni, iklim krizi değil İZSU'nun çürük altyapısıdır.
TÜRKİYE'DE ŞEBEKEDE EN FAZLA SU KAYBEDEN ŞEHİR İZMİR!
Kayıp-kaçak oranları ortadadır.
• İstanbul: %18,63
• Bursa: %19
• İzmir: %30'un üzerinde (bazı ilçelerde %50'yi aşıyor)
İzmir, suyun en fazla kaybolduğu şehirlerden biridir.
Buna rağmen "dirençli kent" söylemleriyle halkın dikkatini başka yöne çekmek, su krizinin üzerini örtmekten başka bir anlam taşımamaktadır.
GERÇEKLERİN ÜSTÜ ÖRTÜLEMEZ!
İzmir'de susuzluğun sebebi kuraklık değil, çeyrek asırdır altyapıya yatırım yapmayan CHP yönetimidir.
Sayın Cemil Tugay'ın "baraj yapılmadı" söylemi, gerçekleri çarpıtma ve beceriksizliği gizleme çabasıdır.
Gerçekleri gizleyerek günü kurtarabilirsiniz, hatta bu anlattıklarınıza inanmış gibi görünenleri de bulabilirsiniz.
Ama çöp konusunda olduğu gibi, gerçekler bir gün ortaya çıkar, aynen şehri çöp dağları sardığı gibi musluklar kurur, beceriksizliğiniz gizlenemez hal alır.
Bugün İzmir'de tartışmamız gereken şey suyun kaynağı değil, üretilen suyun neden musluğa ulaşamadığıdır.
Çünkü İzmir'de suyun en büyük düşmanı, iklim değil CHP'li belediyenin yönetim anlayışıdır.
İZMİR'İN YENİ YÖNETİM MODELİ: "EĞER OLURSA..."
Sayın Tugay’ın artık klasikleşen ve kendisiyle özdeşleşen "öyle olsaydı böyle olmazdı, şöyle yapılsaydı böyle gitmezdi" tarzındaki söylemleri, devlet ciddiyetiyle ve sorumlu yöneticilik bilinciyle bağdaşmamaktadır.
Bu söylemleri her dinlediğimizde, aklımıza Anadolu'da oldukça meşhur olan bir şiir gelmektedir.
Hasan Dağı arpalıktır,
Eğer saban yürürse…
Her derede bir değirmen,
Eğer suyu gelirse…
Her köylüden bir tavuk,
Eğer köylü verirse…
Güzel gidiş bu gidiş,
Eğer sonu gelirse…
Yorum Yazın