AK Partili Güldoğan’dan Karabağlar yönetimine sert eleştiriler: Vahşi depolama, mühür feki, kayıp 20 milyon…

EGEPOSTASI- Neo Politik programına konuk olan AK Parti İzmir önceki dönem İl Başkan Yardımcısı Veysel Güldoğan, Karabağlar Belediyesi’ndeki yönetim krizini, kentsel dönüşümdeki tıkanmayı ve belediyeye ait sosyal tesislerde yaşanan usulsüzlük iddialarını çarpıcı sözlerle değerlendirdi. 

Güldoğan şu ifadelere yer verdi:

Karabağlar’da sorunlar bu kadar büyümüşken, belediye başkanımızın 10 günlük bir seyahat programı yaptığı ortaya çıktı. Bu programın içinde Çin de vardı.

KARABAĞLAR’IN DERDİ DAĞ GİBİ, BELEDİYE BAŞKANI ÇİN’DE

Hatta biz aramızda takıldık; “Acaba Karabağlar’da bir Çin mahallesi mi oluşturacak? Çin’e gitmesinin sebebi ne?” diye bir espri yaptık. Fakat şaka bir yana, durum gerçekten trajikomik. Karabağlar’da sorunlar olabildiğince fazla ve çözümsüzlüğün ortasında böyle seyahat planları hakikaten düşündürüyor.

CHP MECLİS GRUBU PARÇALANMIŞ, BAŞKAN İLETİŞİM KURAMIYOR

 Karabağlar’da Cumhuriyet Halk Partisi’nin 22 meclis üyesi var. Siz de o meclisin bir üyesisiniz. Ancak bu 22 meclis üyesi kendi içinde bölünmüş durumda; 12 meclis üyesi ayrı grup toplantısı yapıyor, 10 meclis üyesi ayrı grup toplantısı yapıyor. Yani tamamen parçalanmış bir yapı söz konusu CHP’de. Dolayısıyla Karabağlar Belediye Başkanı’nın sosyal medya paylaşımlarını da takip ediyorsanız, psikolojisinin çok sağlıklı görünmediğini söylemek mümkün… Siyaset gerçekten kadınları mı yıpratıyor acaba? Biz istiyoruz ki kadınlar siyasetin her alanında, her kademesinde olsunlar. Kadınların olduğu yerde verimliliğin arttığını da düşünüyoruz. Ama günün sonunda önemli olan insan olarak beceriniz, yeteneğiniz ve yönetim kabiliyetiniz. Eğer kendinize bağlı 22 meclis üyesini idare edemezseniz, 58 mahallenin muhtarlarıyla sağlıklı iletişim kuramazsanız, sorunlar kar topu gibi büyür.

UZUNDERE 3. ETAP KRİZİ: “2 YIL GEÇTİ, ORTADA TEMEL YOK

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Uzundere 3. Etap’taki kentsel dönüşüm süreçlerine gelirsek… Başkanım isterseniz burada kısa bir parantez açalım. İzmir Büyükşehir Belediyesi, Uzundere 3. etapta yer teslimini engelleyen kooperatif yöneticileri hakkında hukuki işlem başlatacağını açıkladı. Kentsel dönüşüm en kronik meselelerden biri. Yer teslimini engelleyen yöneticilerle ilgili bu adımı da değerlendirmenizi isteyeceğim. Kentsel dönüşüm konusunda artık İzmirli vatandaşlarımız biraz olsun rahat etmek istiyor. Cumhurbaşkanımızın 500 bin konut projesi kapsamında İzmir de depreme dayanıklı yeni konutlarla buluşacak. Fakat Uzundere’nin üçüncü etabı bildiğim kadarıyla 3 yıllık bir süreç. İki yılı tamamlanmış olmasına rağmen ortada atılmış bir temel yok.

KENTSEL DÖNÜŞÜM ALANINI VAHŞİ DEPOLAMAYA ÇEVİRMİŞLER

 Ayrıca Uzundere’de dördüncü etap var. 2011’de başlayan bir süreç… Kentsel dönüşüm için insanlar 2011’den beri beklerken, şu anda Karabağlar Belediyesi bu dördüncü etap alanını vahşi depolama alanı olarak kullanıyor. İnanılır gibi değil ama durum bu. Kentsel dönüşüm alanı fiilen vahşi depolama alanına dönüştürülmüş. Üstelik Karabağlar Belediye Başkanı bu işlemi herhangi bir ÇED raporu almadan, herhangi bir izin süreci işletmeden yapıyor. Hani sürekli “Her şeyi bakanlığa sormak ve yetkileri doğru almak gerekir” diyorlar ya… Peki kentsel dönüşüm alanını vahşi depolamaya çevirmek için nasıl hiçbir izin almadan hareket ediyorsunuz? Bu gerçekten anlaşılır gibi değil. Karabağlar’da öyle ilginç olaylar yaşanıyor ki, bazen “Yok artık, bu kadar da olmaz” diyorum. Ama maalesef oluyor.

HAVUZ SKANDALI: “MÜHÜR FEKİNDEN SONRA BİLE ÜCRET ALMIŞLAR”

 Bir diğer örnek: belediyenin havuz skandalı. İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Hıfzıssıhha tarafından yapılan denetimlerde halk sağlığını tehdit eden unsurlar tespit ediliyor ve belediyeye ait havuz mühürleniyor. Ancak bu mühür kimseye haber verilmeden kırılıyor. Mühür feki yapılıyor. Üstelik mühür fekinden sonra bile vatandaşlardan giriş ücreti alınmaya devam ediliyor. Fakat Spor AŞ üzerinden bu gelir alınırsa sorun çıkacağını bildikleri için bu kez başka birinin POS cihazını getirip giriş ücretlerini o cihazdan alıyorlar. Adeta “zihni sinir projeleri” gibi bir sistem kurulmuş. Sonuç olarak yaklaşık 20 milyon TL’ye yakın bir kayıp söz konusu. Peki mühürlü bir alanı nasıl açarsınız? Bu çok büyük bir suç. Belediye başkanı açısından da çok ciddi bir suç unsuru. Üstüne üstlük mühür fekinin yapıldığı süreçte kamera kayıtları da siliniyor. Ne hikmetse… Böyle bir durum yaşanmış durumda.