Dolar 40,0136
%0.1
Euro 47,1005
%0.55
Altın 4.288,750
%-0.01
Bist-100 10.123,00
%0.15

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
36'sı çocuk 78 kişi can vermişti! Kartalkaya faciasında ilk duruşma bugün

36'sı çocuk 78 kişi can vermişti! Kartalkaya faciasında ilk duruşma bugün

Bolu'da 36'sı çocuk 78 kişinin öldüğü yangın faciasının ilk duruşması bugün görülecek. 2000 yıla yakın hapisleri istenen sanıklar ilk kez hakim karşısına çıkacak. Duruşma spor salonunda görülecek.

  • Ege Postası
  • 07.07.2025 - 09:58
  • Güncelleme: 07.07.2025 - 10:02

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'nde 21 Ocak'ta Grand Kartal Otel'de çıkan ve 78 kişinin hayatını kaybetti. 12 saat süren yangında ölenlerin 36'sı çocuktu.

Bolu'da büyükşehir belediyesi olmadığı için Kartalkaya il özer idaresi denetimi altındaydı.

Turizm Bakanlığı'na otelin de bağlı olması nedeniyle iki kurumun faciadan sorumlu olduğu söylenmişti.

Faciada bilirkişi raporu da büyük tartışma konusu olmuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, ilk bilirkişi heyetinin yazdığı raporu sosyal medyadan yayımlamış, heyetin baskı sonucu geri çekildiğini iddia etmişti.

Adalet Bakanlığı da 'korsan rapor' diyerek Özel'e tepki göstermişti.

133 kişinin de yaralandığı yangına ilişkin davanın ilk duruşması yarın Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılacak.

Davanın iddianamesinde otel sahipleri, yöneticiler, teknik ve mutfak personeli ile kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu toplam 32 sanık yer alıyor.

DURUŞMA ÖNCESİ AİLELERDEN AÇIKLAMA

Duruşma öncesi, yakınlarının faciada kaybeden aileler ortak basın açıklama yaptı. Açıklamada şunlar kaydedildi:

O gece yalnızca bir yangın çıkmadı. O gece göz göre göre gelen, bile bile yapılan ve engellenmeyen bir katliam yaşandı. Bunun adı ihmal değil. Bunun adı cinayettir.
Grand Kartal Oteli Kartalkaya'daki en büyük ve en bilinen otellerden biri. Otelin sahipleri ve yöneticileri bu binayı avuçlarının içi gibi tanıyordu.

"YANGIN ÇIKARSA İNSANLARIN ÖLECEĞİNİ BİLİYORLARDI"

Yangın riskini, güvenlik açıklarını, eksik yangın tüplerini, olmayan yangın merdivenlerini, yıllardır bakımı yapılmayan sistemleri biliyorlardı. Ve biliyorlardı ki bir yangın çıkarsa burada insanlar ölecek.
Yine de hiçbir önlem almadılar. Ve ne yazık ki yangın sırasında bile Grand Kartal Otel'in sahipleri, yöneticileri ve çalışanları hiçbir şey yapmadı.
Ne bir uyarı verdiler, ne bir alarm sistemi devreye girdi. Misafirler tek bir kelimeyle, tek bir işaretle bile uyandırılmadı. Onlar arabalarını kurtarmaya giderken bizim canlarımız içeride dumandan boğuluyordu.

"OTEL SAHİPLERİ KARŞI OTELDE MEYVELERİNİ YİYORDU"

Bizim sevdiklerimiz ölümden ölüm beğenirken otel sahipleri çoktan karşı otele geçmiş meyvelerini yiyorlardı.

"DENETİM RAPORU GERİ ÇEKTİRİLDİ"

Bu nasıl bir umursamazlık, nasıl bir merhametsizlik, nasıl bir vicdansızlıktır? Biz her şeyi takip ettik, ediyoruz. Olaydan yalnızca bir ay önce hazırlanan ve otelde yangın önlemlerinin eksikliğini açıkça ortaya koyan ancak otel sahiplerinin bu önlemler çok masraflı olur diyerek geri çektirdiği denetim raporunu biliyoruz.

"SİLİNEN KAMERA KAYITLARINI DA BİLİYORUZ"

Bu ihmale göz yuman yetkilileri, yangının söylenenden daha erken başladığını, yangın anında yalnızca ayrıcalıklı misafirler için yapılan kurtarma operasyonunu, tüm otel yöneticilerinin ve personelinin kurtulduğunu, bilirkişi raporunda da açıkça belirtilen altın zamanın canlarımızı kurtarmak için değil otel sahiplerinin arabalarını çıkarmak için kullanıldığını, karartılan delilleri, silinen kamera kayıtlarını da biliyoruz.

Artık tek bir beklentimiz var. Yargılama süreci şeffaflıkla yürütülsün ve tüm gerçekler gün ışığına çıksın. Biz bugün burada bu katliamda sorumluluğu bulunan herkesin ve her kurumun hesap vermesini talep ediyoruz.

"TURİZM, ÇALIŞMA VE İÇİŞLERİ BİRİNCİ DERECEDEN SORUMLU"

Bugün sanık sandalyesinde oturanlara ek olarak görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında da derhal soruşturma izinlerinin verilmesini bekliyoruz. Bilirkişi raporunda bu yangında birinci dereceden sorumlu olduğu belirtilen Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri
Bakanlığı, hiçbiri bu zamana kadar soruşturma izni vermedi. Yasalar çerçevesinde verilmesi gereken bu izinlerin bir an önce verilmesini bekliyoruz. O gece 78 can yitirdik. 36'sı çocuktu. Ölenlerin yaş ortalaması yalnızca 27,5'tu. Yani hayatlarının daha başındaydılar. Onlar yeni bir yüzyıla umut atmış bir kuşağın temsilcileriydi.
Ama 2025'in bir kış gecesinde ihmalin ve açgözlülüğün karanlığında nefessiz bırakıldılar. Biz çocuklarımızı, kardeşlerimizi, torunlarımızı geleceğe hazırlıyorduk. Mezara değil. Onların öldüğü yer bir savaş alanı değildi.

"ÇOCUKLARI BİLE BİLE ÖLÜME TERK ETTİLER"

Bir tatil oteliydi. Sabah kayak yapacaklardı. Ama sabaha ulaşamadılar. Çünkü o binada bulunanlar ve o binaya göz yumanlar kendi keyifleri ve maddi çıkarları uğruna bu ülkenin gençlerini, çocuklarını bile bile ölüme terk ettiler.
Biz buradayız. Yasımızı bir kenara koyduk. Canlarımız için dimdik ayaktayız. Susmayacağız. Kim susarsa kim geri durursa bu katliama ortak olur. Bu dava sadece bir adalet arayışı değil, bir insanlık sınavıdır. Kartalkaya'da sadece canlar değil güven duygusu da yanıp kül oldu.
Ama biz bu küllerden adaletin ateşini yakacağız. Evlatlarımız için, insanlık için bu ülkenin onuru için. Kartalkaya aileleri.
Yangın faciasında hayatını kaybedenlerin yakınları duruşmanın yapılacağı spor salonunun önünde ellerinde, "Siz sanıyorsunuz ki hep tanımadıklarınız ölecek" , "İmzanın bedeli, hukuk önünde ödenir" , "Küller soğur vicdan soğumaz" , "İhmal değil, olası kast" , "İhmal değil göz göre göre kıyım" yazılı dövizlerle bekledi.

13 sanık hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplam 1998'er yıla kadar, 19 sanık hakkında ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası isteniyor.

İddianamede otel sahipleri ve yöneticileri Halit Ergül, Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu, Elif Aras, Emir Aras, Zeki Yılmaz, Ahmet Demir, Kadir Özdemir, Cemal Özer ve Mehmet Salun hakkında 78 kez “olası kastla öldürme” ve “olası kastla kasten yaralama” suçlarından toplam 1998 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

Otelin teknik personelleri, mutfak çalışanları, iş güvenliği uzmanları, şirket yetkilileri ve Bolu İl Özel İdaresi yöneticilerinden oluşan 19 sanık için ise “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis talep ediliyor.

YANGIN BÖYLE ÇIKTI

İddianamede, otelin dördüncü katındaki restoranda bulunan elektrikli ızgaradan (Grill tezgahı) çıkan yangının kısa sürede LPG hortumuna sıçradığı, tavandaki ahşap malzemelerin gazlaşarak alevlerin yayılmasını hızlandırdığı belirtildi. Ayrıca otelde yangın algılama ve uyarı sistemlerinin çalışmadığı, yangın tatbikatı yapılmadığı, kaçış merdiveni ve kapılarının yetersiz olduğu ifade edildi.

SPOR SALONUNDA GÖRÜLECEK

Duruşmanın yoğun katılım nedeniyle Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu’na taşındığı, salonun 700 kişilik kapasiteyle hazırlandığı bildirildi. Salonun altyapısı yenilenirken, güvenlik kameraları ve ses sistemi kuruldu. Mahkemede yaklaşık 1000 polis görev alacak.

Yangında yakınlarını kaybeden aileler de adalet çağrısında bulundu. Menşure Kaplan Akişli, “Koskoca bir ülkenin devasa bir tesisinde bir yangın sistemi yok. Benim ülkemde milyonlarca insanın gittiği bir yerde bir denetim yapılmamış. Daha doğrusu denetimler para karşılığında susturulmuş. Ben burada tamamen bir rüşvet zinciri görüyorum. Başka bir şey görmüyorum. Turizm Bakanı, kendi koltuğundan değil, kaydedeceği paradan korkuyor. O yüzden denetim izni vermiyor. Bu benim için daha da çok yıkıcı. Ben yaşadığım, büyüdüğüm ülkeye güvenemiyorum” diye konuştu.

Ayşe Ekici ise yangında damadı, kızı ve iki torununu kaybettiğini söyleyerek, “Damadım Süleyman, kızım Seden Nurgül, torunlarım Ela ve Buse Dayı’yı kaybettim. Biri 15, biri 12 yaşındaydı. İlk başta yananlar onlar. Benim çocuklarım kömür olmuş. Benim çocuklarım poşetin içinde, yanmış bir şekilde ve tabut çivilenmiş bir şekilde bizim elimize verdiler. Ben bunun bilincine ancak iki ay sonra varabildim çünkü şoktaydık. Şimdi de hiçbir kimseye Turizm Bakanı, Adalet Bakanı, onlara hiç soruşturma vermiyorlar. Hak ettikleri cezaları almalarını istiyoruz. Bir şey diyemiyorum. Tıkandım” dedi.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ da davayı takip etmek için duruşma salonuna geldi.

Özel ve Özdağ, yan yana olarak ailelerin arasına oturdu.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.