'Düşünce uzaklaştırma gerekçesi olamaz'
İzmir Tabip Odası, Dokuz Eylül Üniversitesi'nde dün 12 akademisyenin açığa alınmasına tepki gösterdi. Tabip Odası'ndan uzaklaştırılan akademisyenlere destek
- Ege Postası
- 29.06.2017 - 11:27
Odadan yapılan açıklamada "Kamu görevinden ihraç veya uzaklaştırma yaptırımı, hukukun öngördüğü en ağır idari yaptırımdır. Bu kararlar, hukukta son seçenek olarak düşünülmesi gereken kararlardır. Bilim insanı olarak düşüncelerini açıklayan öğretim üyelerinin düşüncelerinin oluşturduğu rahatsızlık, kamu görevinden ihraç veya uzaklaştırma için gerekçe olamaz" denildi.
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü'nün, Barış İçin Akademisyenler İnsiyatifi'nin 'Bu suça ortak olmayacağız' başlıklı barış bildirisine imza attıkları gerekçesiyle 12 akademisyen hakkında yürüttüğü soruşturma sonucunda dün aralarında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan Dr. Cem Terzi, Dr. İzge Günal, Dr. Halil Resmi ve Dr. Halis Ulaş'ın da bulunduğu akademisyenler açığa alındı. Açığa alma işlemi ile ilgili İzmir Tabip Odası bugün yazılı açıklama yaptı. 'Bilim insanları görevlerine iade edilmelidir' denilen açıklamada, Türkiye'de hukuk ve adalet tartışmalarının yoğun olduğu günler yaşandığı ifade edildi.
'KEYFİLİK NOKTASINA ULAŞTI'
OHAL ve KHK uygulamalarının hukuk denetiminde olmadığı ve keyfilik noktasına ulaştığı öne sürülen Tabip Odası açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
"15 Temmuz darbe girişimi ve terör eylemleri, hiçbir vicdanın onaylayacağı eylemler değildir. Bu tür eylemlere karşı, hukuk sınırları içinde her türlü önlem alınmalıdır. Geçtiğimiz aylarda, birçok kez, içlerinde meslek örgütümüzde yöneticilik görevleri de bulunan meslektaşlarımızın kamu görevinden uzaklaştırılmasına ilişkin tepkimizi ve kaygılarımızı kamuoyuyla paylaştık. Kamu görevinden ihraç edilen veya açığa alınan meslektaşlarımıza isnat edilen suçlamalar değerlendirildiğinde, büyük bir kısmı hakkında somut bir iddia dahi olmadığı anlaşılmaktadır. Aralarında akademisyenlerin de olduğu birçok meslektaşımızın düşünce özgürlüğü bağlamında değerlendirilmesi gereken eylemlerinin, kamu görevinden ihraç için gerekçe oluşturulduğu görülmektedir."
'DÜŞÜNCE AÇIKLAMA İHRAÇ İÇİN GEREKÇE OLAMAZ'
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde görev yapan Dr. Cem Terzi, Dr. İzge Günal, Dr. Halil Resmi ve Dr. Halis Ulaş'ın, haklarındaki soruşturmalar gerekçe gösterilerek 28 Haziran 2017 tarihinde açığa alındığı hatırlatılan açıklamada şöyle denildi:
"Kamu görevinden ihraç veya uzaklaştırma yaptırımı, hukukun öngördüğü en ağır idari yaptırımdır. Bu kararlar, hukukta son seçenek olarak düşünülmesi gereken kararlardır. Bilim insanı olarak düşüncelerini açıklayan öğretim üyelerinin, düşüncelerinin oluşturduğu rahatsızlık, kamu görevinden ihraç veya uzaklaştırma için gerekçe olamaz. OHAL uygulamalarının, birçok kötüye kullanımı beraberinde getirdiği ortadadır. Kişiler hakkındaki iddialar etraflıca araştırılmadan, kolaycı bir anlayışın benimsendiği görülmektedir. Son seçenek olması gereken açığa alma ve ihraç işlemleri, sıradan bir uygulamaya dönüştürülmüştür. Bu uygulamalar kamu vicdanını rahatsız etmektedir. OHAL uygulamalarının devamını zorunlu kılan koşulların devam edip etmediği tekrar sorgulanmalıdır. OHAL, keyfi uygulamaların önünü açmaktadır. Yılların birikimi ve emeğiyle erişilmiş konumların KHK'ler ve idari işlemlerle ortadan kaldırılması, özlük haklarının yok sayılması kabul edilemez. Olağanüstü hal gerekçe gösterilerek 1 yıllık dönemde yapılan uygulamalar, ülkemizi her geçen gün daha karanlık bir noktaya sürüklemektedir. Bilim insanlarının sorgusuz sorusuz akademik yaşamdan uzaklaştırılmasını; hak ve hukuk kavramları ile açıklamakta güçlük çekmekteyiz. Ülkemiz bir an önce olağan yönetim koşullarına dönmek zorundadır. Haksız ve hakkaniyetsiz uygulamalara son verilmelidir. Meslektaşlarımızın bir an evvel görevlerine iade edilmelerini, öğrencileri ve şifa bekleyen hastaları ile buluşmasını istiyoruz." (DHA)
Yorum Yazın