Dolar 38,4930
%0.02
Euro 43,7981
%-0.22
Altın 4.084,150
%-0.52
Bist-100 9.078,00
%-1.59

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
'Su sıkıntısı, su kaynaklarının azlığına değil adaletsiz dağılımına bağlı'

'Su sıkıntısı, su kaynaklarının azlığına değil adaletsiz dağılımına bağlı'

Prof. Dr. Afşin, su sıkıntısının nedeninin su kaynaklarının azlığına değil, suyun adaletsiz dağılımına bağlı olduğuna dikkati çekerek, "Her yıl 250 milyon kişi kirli sularla bulaşan hastalıklara yakalanıyor ve yaklaşık 5 milyonu...

  • Ege Postası
  • 08.10.2013 - 11:20
Prof. Dr. Afşin, su sıkıntısının nedeninin su kaynaklarının azlığına değil, suyun adaletsiz dağılımına bağlı olduğuna dikkati çekerek, "Her yıl 250 milyon kişi kirli sularla bulaşan hastalıklara yakalanıyor ve yaklaşık 5 milyonu hayatını kaybediyor." dedi.

Aksaray Üniversitesi (ASÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nün düzenlediği ‘Baki Canik Su Medeniyeti Sempozyumu’ başladı. Sempozyum; su, enerji, sağlık ve sürdürülebilir kullanım arasındaki ilişkinin Türkiye’ye sağlayacağı faydaları, eski çağlardan bu yana yapılmış olan su yapılarının tarihsel gelişimini bilimsel verilerle ortaya koymayı amaçlıyor.

Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Afşin “Su, hayatın özü ve vazgeçilmez öğesidir” diyerek giriş yaparak, insanların geleceğinin suda olduğunu, kalkınma ve barış için su kaynaklarının eşit biçimde kullanılması gerektiğini söyledi. Dünyada milyonlarca kadının günün neredeyse 4 saatini su taşıyarak geçirdiğini ifade eden Prof. Dr. Afşin, “İşin ilginç yönü su sıkıntısının nedeninin su kaynakların azlığına değil, suyun adaletsiz dağılımına bağlı olması ve şimdilik bu sorunun sadece yoksulları ilgilendirmesidir. Her yıl 250 milyon kişi kirli sularla bulaşan hastalıklara yakalanıyor ve yaklaşık 5 milyonu hayatını kaybediyor. Oysa kürsel bir eylem planı ile milyonlarca insanın hayatı kurtarılabilir” dedi. Yakın tarihte yapılan bir sempozyumda Türkiye’nin 2030’da su fakiri ülkeler arasında olacağına işaret edildiğini dile getiren Afşin, sözlerini, “Suyu aziz bilip, onu verene saygı duyacak biçimde tasarruflu kullanmazsak, bu acı gerçekle belki de 2030 yılından önce karşılaşacağız” diye konuştu.

ASÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Acar ise hayatın kaynağının su olduğunu söyledi. ‘Su gibi aziz ol’ sözünü anımsatan Rektör Acar, bir kişiye yapılacak hayır dualardan birisinin bu söz olduğunu ifade etti. “Su, çok kıymetli bir nimet ve onsuz üç günden fazla yaşamaya imkan yok” diyen Acar, şöyle devam etti: “Kur’an-ı Kerim’de ‘Biz her canlı şeyi sudan yarattık’ diyor. Dolayısıyla yeryüzünde gördüğümüz her canlı nesnenin hayat kaynağında su var. Ama modern dünyada, - özellikle sanayileşme sürecinden bugüne - insanın doğayla olan mücadelesinde ölçüyü kaçırması ve doğayı adeta düşman gibi algılayıp, ona karşı mücadelede her aracı meşru görme anlayışından kaynaklı olarak, bugün ciddi bir hava kirliliği, çevre kirliliği, su kirliliği sorunuyla karşı karşıyayız. Bugün artık dünyanın gündemindeki en önemli sorunlardan birisi iklim değişikliği, küresel ısınma ve buna bağlı olarak ortaya çıkan sorunlardır. Bunlardan birisi de su kirlenmesi ve su kıtlığıdır. Yeryüzünde yağışların dengesiz dağılımı bazı bölgelerimizde afetler, seller ve doğal felaketlere yol açarken, bazı bölgelerimizde çölleşme ve kuraklaşma tehlikesi doğurmaktadır” dedi. ASÜ Rektörü Acar, bilim insanlarının ‘Bugün yeryüzünde ne kadar su kaynağımız va? Yıllık ne kadar yağış alıyoru? Kürsel ısınma ve iklim değişikliğinin neticesinde yeryüzünün nerelerini, yakın gelecekte nasıl bir akıbet bekliyor'’ sorularına kafa yorması gerektiğinin altını çizdi.

Aksaray Belediye Başkanı Nevzat Palta’nın, Aksaray’da yapılan su çalışmalarına dair bilgiler vermesinin ardından kürsüye gelen İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Yüzer, İstanbul özelinde Türkiye’nin su hususunda yaşadığı sorunları anlattı. Ailelerin, önünü görebilmek için gelir gider dengelerini hesap ettiğini, plan yaptığını, aynen bunun gibi şehirlerin önünü görebilmesi için de planlara ihtiyaç olduğunu söyleyen Erdoğan Yüzer, “İllerin geleceğini hesaplarken bir plana bunu dayandıramazsak başarılı olmamız mümkün değil” dedi. Yaşamın özünün su olduğunu kaydeden Yüzer, “Türklerin yaradılış ve türeyiş destanlarında su için ‘Yer yer değil iken, su su idi’ denmektedir. Bunlar bize suyun önemini belirten öz ve akılda kalıcı sözlerdir.” şeklinde konuştu.

Kısa süre önce vefat eden ve Türkiye’nin Jeoloji alanında en saygın isimlerinden olan Prof. Dr. Baki Canik anısına gerçekleştirilen sempozyumda ‘Su ve Medeniyet’, ‘Türkiye’deki Su Yapılarının Tarihsel Gelişimi’, ‘Su Yapılarında Jeoteknik Çalışmalar’, ‘Su Tutma Yapılarının Su Kaynaklarına Etkileri’, ‘Restorasyon Çalışmaları’, ‘Aşırı Su Tüketimi’, ‘Türkiye’nin Su Potansiyeli’ gibi konular konuşuldu. Sempozyuma Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden çok sayıda akademisyen iştirak etti.








Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.