Dolar 32,6021
%0.39
Euro 34,8337
%0.29
Altın 2.504,160
%0.79
Bist-100 9.461,00
%-0.66

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Umutoğulları “FETÖ’yle mücadele ettim” diyen Dağdeviren’e o tweetle cevap verdi

Umutoğulları “FETÖ’yle mücadele ettim” diyen Dağdeviren’e o tweetle cevap verdi

Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında kendisini ‘FETÖ’cü' yaftası yapıştırmakla suçlayan Gazeteci Mevlüt Dağdeviren’e FETÖ'den kapanan Şifa Üniversitesi Hastanesi'yle ilgili 7 yıl önce yaptığı bir sosyal medya paylaşımı üzerinden yanıt verdi. Umutoğulları “Biz ‘FETÖcü’ demedik. ‘FETÖ’nün kurumlarında çalıştı’ dedik. ‘Ben FETÖ’yle mücadele ettim’ diyor. FETÖ’nün şirketlerine el konulurken o ise Şifa Üniversitesi Hastanesi kapanmasın diye mücadele etmiş. Attığın tweet bunu söylüyor” ifadelerini kullandı.

  • Ege Postası
  • 08.06.2022 - 16:28

EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, geçtiğimiz Pazartesi günü Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında İzmir basınını sarsacak açıklamalarda bulunmuştu. 

Umutoğulları, Gazeteci Mevlüt Dağdeviren’in hakkında ‘7 gazeteciyle ittifak kurarak bazı belediye başkanlarına karşı karalama kampanyası başlattığı’ şeklinde bir iftira attığını söyleyerek sert tepki göstermişti. Umutoğulları ayrıca Dağdeviren hakkında suç duyurusunda bulunacağını ve bağlı olduğu meslek örgütlerine şikayet edeceğini de duyurmuştu.

Umutoğulları’nın açıklamalarına karşılık Dağdeviren’in yapmış olduğu basın açıklamasının ardından Umutoğulları, 8. Gün programının bugünkü bölümünde konuyu bir kez daha gündeme getirdi. 

Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Biz ‘FETÖcü’ demedik. ‘FETÖ’nün kurumlarında çalıştı’ dedik. Örgütlü bir şekilde itibar cellatlığı yaptığımı söylüyor benim. Kendi çalıştığı kurumlar savcısından, hakimine, polisinden, askerine kadar örgütlü çok büyük işler yaptılar. FETÖ meselesine niye bu kadar takıldı? Şifa Üniversitesi’ne basın danışmanı olarak profesyonel destek verdiğini söylemiş. Devletin içine sızan polis, asker, jandarma, hakim, savcı, avukatlar da profesyoneldi.

"BİZ KÜFÜR ETMEDİK"

'Ben FETÖ’yle mücadele ettim' diyor. O zaman attığı tweetler var. FETÖ’nün şirketlerine el konulurken o ise Şifa Hastanesi kapanmasın diye mücadele etmiş. Tweetin bunu söylüyor. Yalan söylüyorsun. İkincisi, biz o gün yemekte bulunan arkadaşlarla ‘Hepimiz zan altındayız’ dedik. Bir belediye başkanını hedef aldığımızı ve bir operasyon içinde olduğumuzu söylüyorsun. Bizimle ilgili ‘Çirkin ittifak, güruh, alçaklık’ diye aklına ne geliyorsa söylemiş. O günün akşamı WhatsApp grubu kuruldu. Benim o grupta olduğumuz bildikleri halde beni kast ederek hakaretler edildi’ diyor. WhatsApp grubunda hiçbir arkadaşımız kötü bir şey söylemedi. Eğer orada kötü konuşan biri varsa kendi ortağı Mevlüt Kömür’dür. Kömür ‘Bunu yapan şerefsizdir, ahlaksızdır, namussuzdur’ dedi. En büyük tepkiyi gösterdi. Bizden kimse küfür etmedi. 

"SEN KİMSİN Kİ, GÖKHAN SENGEL SENDEN AKIL ALSIN?"

Sonra ‘Ben onlardan özür diledim’ diyor. Özür metninde değerlendirme yapıyor. değerlendirme yapıyor. Değerlendirme yaparken özeleştiri yaparsın. Dersin ki ‘Ben burada bir değerlendirme yaptım. Fakat amacını aşmıştır. Özür dilerim.’ Gökhan Sengel’in kendisine ‘Bunları sen bana söyledin’ dedikten hemen sonra ortadan kayboldu. Bize bir özür metni yazarken konunun içeriği yok. Ne söylemiş bilmiyoruz. Ne için özür diliyorsun, ne anlattın? Eğer Gökhan Sengel seni gaza getirdyise onu söyle. Diyor musun? Yok. Gökhan Sengel kendisinden akıl alıyormuş. Ne kadar zeki bir adamsın! Sen kimsin ki, eşi belediye başkanı olmuş, İzmir siyasetini iyi bilen bir adam senden danışmanlık alsın. Şu krizi çıkarırsak, İzmir’de medyayla ilişkileri en iyi olan başkan Filiz Ceritoğlu Sengel’dir.

"ASIL ÖRGÜTLÜ OPERASYONU SEN YAPIYORSUN"

Bu arada bir de teşekkür ederim kendisine. ‘Biz yemekte sohbet ettik. Gırgır şamatadan başka bir konu konuşulmad’ı demiş. Bizi de akladı orada. ‘Size karşı cephe açıyor olabilirler’ diye Sengel’in aklına sokan kişi Dağdeviren. Sonra ertesi sabah ‘Yanlış değerlendirme yaptım’ diyor. Ertesi gün Sengel’le tekrar konuşluyor. Adamı gaza getiren, adama bizimle ilgili bilgiyi yükleyen sen, sonra ertesi gün yalanlayan da sen. Gökhan Sengel’e yalvarmış ‘Benim ismimi verme’ diye. Sen hem bize orada itibar cellatlığı yapıp, onurumuzla, haysiyetimizle oynayacaksın. Sonra da utanmadan ‘Bana operasyon yapıyorlar’ diyeceksin. Benim konuştuğum kelimelerin bir tanesi yanlış değil. İkincisi ‘İki kişi arasında kalması gereken yazışmalarım elden ele dolaşıyor’ diyor. O yazışmalar kimsenin elinde dolaşmadı. Arkadaş inkar edip, Gökhan Bey’i yalancı durumuna düşürdüğü için Gökhan Bey o mesajları açıp okudu. Sen adamı zan altında bırakırsan olacağı bu. İftira atacaksın, sonra ‘Vay bana itibar cellatlığı yapılıyor, örgütlü operasyon yapılıyor’ diyeceksin. Asıl örgütlü operasyonun Allah’ını sen yapıyorsun.

"HALA ÜSTE ÇIKMAYA ÇALIŞIYOR"

Gazetecilik mesleğine başladığım ilk günden itibaren beraber yürüdüğüm arkadaşlara ‘Ya bu işi adam gibi yapacağız, ya da bırakıp gideceğiz’ dedim. Ben bugüne kadar kimsenin konuşmaya cesaret edemeyeceği şeyleri konuştum. Kimseye iftira atmadım, yalan söylemedim, kumpas kurmadım. Bir belediye başkanının yüzüne ne söylediysem, programlarımda da çıkıp aynen konuştum. Narlıdere ve Selçuk’ta aldığımız tavır, belediyelerin meslektaşlarımızı yok sayması, gazeteciler arasında adil davranmamasından dolayıydı. ‘Narlıdere olayında da bana da toplantıyı terk edelim, diyerek o protestoya beni de katmak istediler. Ben katılmadım’ diyor. Niye çağıranların ismini yazmıyorsun? Ben bunu gizli gizli yapmadım ki. Narlıdere Belediye Başkan Yardımcısı beni aradı. Ben de ‘Çok rahatsız oldum. Burada duramayacağım’ dedim. Ertesi gün de yayına çıkıp tepki gösterdim.

Ben Ali Engin’le niye karşı karşıya geleyim? Filiz Ceritoğlu Sengel’e niye tavır alayım. Ben bugüne kadar şerefimle, haysiyetimle, onurumla yaşadım. Benim haysiyetim, şerefim, onurum cüzdanlar arasında sıkışmadı. Biri eğer çamur atıyorsa ben o çamuru temizlemek için sonuna kadar mücadele ederim. Utanması gerekirken, yaptığı pişmanlığı ifade etmek yerine üste çıkmaya çalışıyor. Biz 7 adam işimizi gücümüzü bıraktık, bunlarla uğraşıyoruz. Bizi niye uğraştıırorsun? Özür dilemesi gerekirken hala dedikodular yapıyor. Senin ne itibarın var? Yalanla dolanla hayatını geçiriyorsun. Üç kuruş menfaat için bunları yapacaksın, ondan sonra ‘Bana itibar cellatlığı yapılıyor’ diyeceksin. Ben hayatımda Selçuk Belediyesi ya da Narlıdere Belediyesi basın danışmanına bir defa bile telefon çevirmedim. Sadece bir kere Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin’le konuştum.

"BEN KİMLE OPERASYON YAPAYIM?"

Mevlüt Dağdeviren’le hayatımda 1-2 kere konuşmuşumdur. Daha çok ortağı Mevlüt Kömür’ü bilirim. Mevlüt Kömür dürüst ve namuslu bir adamdır. Abdullah Polat’la 2-3 kere oturduk. Arif Çayan’la arada telefonda görüşürüz. Adem Nakçı’yla sık görüşürüm. Gökhan Kafalı’yla geçen aylarda kavga ettik. Mikail Karadaş’la aylardır görüşmedik. Ben kimle operasyon yapacağım? 

"BEN 'FETÖ'CÜ' DEDİYSEM GİTSİN DAVA AÇSIN"

Sende yüz olsa sokağa çıkmazsın. Benimle ilgili böyle bir şey çıksın, mesleği bırakmazsam şerefsizim. Biz kimsenin ne ekmeğiyle oynuyoruz, ne de iftira atıyoruz. Ama arkadaş bakıyorsun maşallah her yerde iftira, yalan dolan… Allah bilir bunu daha kaç kişiye yaptı? Ben FETÖ’cü dediysem gitsin dava açsın. Niye kamuoyuna bırakıyorsun? Git hakkını ara."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.