Dolar 32,3651
%0.15
Euro 34,9645
%-0.29
Altın 2.325,480
%0.22
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Tabip odalarından uyarı: 4. pikin içindeyiz, sonbahara dikkat!

Tabip odalarından uyarı: 4. pikin içindeyiz, sonbahara dikkat!

Ege Bölge Tabip Odaları toplantısı, İzmir Tabip Odası ev sahipliğinde düzenlendi. Toplantıda yapılan açıklamada, iktidarın salgın yönetiminde başarısız olduğuna dikkat çekilirken açıklanan vaka sayılarının sahadan alınan vaka verileriyle örtüşmediğinin altı çizildi. Aşılamada hedeflenenin çok altında olunduğunu ifade eden oda başkanları, 4. pikin içinde olduğumuzu ve sonbaharla birlikte vaka sayılarında riskli bir artış beklenildiğini ifade ettiler.

  • Ege Postası
  • 04.09.2021 - 14:25

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye yaklaşık 2 yıldır koronavirüs salgınıyla mücadele ediyor. Salgınla mücadele kapsamında pek çok tedbir alınırken birkaç kez kısıtlı kapanma, tam kapanma ve normalleşme adımları uygulanmaya başlamıştı.

İktidarın salgın yönetimi odalar ve muhalefet tarafından “başarısız” ve ”istikrarsız” olarak tanımlanırken bugün Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi’nin de katılımıyla “Pandemide Gelinen Süreç ve Aşılama” Ege Bölge Tabip Odaları toplantısı düzenledi.

Toplantıya, ev sahibi İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı’nın yanı sıra TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Kurufincancı, Denizli Tabip Odası Başkanı Hakan Erbay, Antalya Tabip Odası Başkanı Nursel Şahin, Aydın Tabip Odası Başkanı Adalet Çıbık, Muğla Tabip Odası Başkanı Cafer Şahin, Çanakkale Tabip Odası Başkanı Güleda Erensoy ve Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran katıldı.

“HER GÜN 5 OTOBÜS DOLUSU VATANDAŞIMIZI KAYBEDİYORUZ”

Toplantının açılış konuşmasını yapan Başkan Çamlı, 4. pikin içinde olunduğuna dikkat çekerken sonbaharın gelişiyle birlikte vaka sayılarının artması onuşunda endişeleri olduğunu ifade etti ve “1,5 yıla yaklaşan bir süreçte tüm dünyada ve ülkemizde küresel bir salgın devam ediyor. İçinde bulunduğumuz bugünlerde artık 4 pikin içinde olduğumuz söyleyebiliriz. Temmuz ayına göre 4-5 kat artan vaka sayamız her gün neredeyse 5 otobüs dolusu vatandaşımızı kaybettiğimiz bir salgın devam ediyor. Ama başından beri yönetilemeyen pandeminin faturasını tüm ülke vatandaşlarımızla birlikte sağlık çalışanları ağır bir şekilde ödüyor. Toplumsal bağışıklık seviyelerinden uzaktayız. Aşılamada 2 doz yapılanlara baktığımızda yüzde 50’ye bile yaklaşamadığını, yüzde 42-43’lr düzeyinde. Ve yaklaşan bir sonbahar hepimizde giderek artan kaygıları da beraberinde getiriyor” dedi.

“SAKLAMAK SALGINI DÜZELTMİYOR”

Sahadan alınan verilerin günlük açıklanan verilerden farklı bir tablo çizdiğine dikkat çeken Başkan Çamlı, “Geçtiğimiz haftalarda haftalık yüz binde vaka sayıları açıklandığında İzmir’de bu vaka sayılarının düştüğünü görüyoruz. Ama bizler sahadan aldığımız verilerde günlük PCR testlerde pozitiflik oranının yüzde 17’ler civarında olduğunu biliyoruz. Yoğun bakımların ve acil servilerin dolduğunu biliyoruz. Bu uyumsuzluğu defalarca dile getirmemize rağmen bir açıklama da görmüyoruz. Ama çok da şaşırmıyoruz. Bilindiği gibi geçen sene vaka-hasta ayrımı yapılarak adeta vakalar saklanmıştı. Ama bir anda 5 binler düzeyinde açıklanan vaka sayısının 32 binlerde olduğunu görmüştük. Bunları saklamak salgını düzeltmiyor. Vakalar azaldı demenize rağmen artan vefat sayıları hepimizin içini yakmakta. Bir kere daha söylüyoruz. Yönetemiyorsunuz, tükeniyoruz, ölüyoruz. Aşı konusunda da gelinen nokta hedeflerin çok altında. Halbuki sonbaharda toplumsal bağışıklığın sağlanacağı hedefi hepimizi umutlandırmıştı. Ama bugün bu hedefin çok uzağındayız Kısacası sonbahara giderken kaygılıyız” ifadelerini kullandı.

Odalar adına basın açıklamasını yapan Şebnem Kurufincancı, iktidarın salgın yönetimini eleştirirken Bilim Kurulu üyelerine de gerçekleri paylaşma ya da istifa etme çağrısında bulundu.

“BAKANLIK YALANCI BİR BAŞARI HİKAYESİ ÇİZİYOR”

Ağustos ayının salgının başından beri ölümlerin en fazla gerçekleştiği 4. ay olduğunu söyleyen Kurufincancı, “Şu an tüm hastanelerimizde Covid-19 hasta başvurusu ciddi oranlarda arttı. Servisler, yoğun bakımlar dolu, hastalarımız acil servislerde yine yer bekliyor. Sağlık Bakanlığı bizlerle ve toplum ile dalga geçercesine her gün 250’den fazla ölümün olduğu bu günlerde ‘haritada kırmızı il kalmadı’ diyerek yalancı bir başarı hikayesi anlatıyor. Gerçek bilgileri gizleyerek, başarı algısı yaratmaya çalışıyor” diye konuştu.

TURİZM HAREKETLİLİĞİ DELTA VARYANT ORANINI ARTIRDI

Aşılamada istenilen düzeye ulaşılamadığının altını çizen Kurufincancı, sonbaharla birlikte riskin daha da artacağına dikkat çekti ve “Sağlık Bakanlığı henüz etkin bir aşılama programı ve kampanyası yapmamakta ısrarı sürdürüyor. 18.ayına gelmemize rağmen umumi hıfzıssıhha kanununda salgında herkese aşı yapılmasına dair yasal düzenleme yapılmamıştır. Salgının durdurulabilmesi için elimizde yeterli bilimsel bilgi olmasına rağmen bilimdışı aç-kapa yöntemleri ile adeta toplum hastalığa mahkum ediliyor. Filyasyon neredeyse hiç yapılmıyor. Aşılama oranlarının düşük olması, temaslı tespit ve takibinin yapılmaması ve hasta olanların toplumdan ayrı tutulamaması sonucu bugün ölümlerin en fazla gerçekleştiği ayılardan birini yaşıyoruz.  Bu hatalar ile birlikte özellikle Ege ve Akdeniz bölgesinde turizm ekonomisi uğruna toplumsal hareketliliğin kısmi önlemlerinde kaldırılması sonrası kontrolsüz arttığını ve özellikle Delta varyant oranlarında ciddi artışlar yaşandığına tanıklık ediyoruz. Tüm bu yönet(e)meme krizi, sonbaharda beklenen olası yükseliş ile hem daha erken hem de daha ağır bir tablo ile karşılaşmamıza yol açmıştır. Üstelik 18 aydır Covid-19 hastalığı dışındaki sağlık hizmetlerinin aksaması ile toplum sağlığı, tüm bu yükle birlikte sağlık çalışanı sağlığı da, ciddi risk altındadır” ifadelerini kullandı.

“DEVLET YURTTAŞIN AYAĞINA GİDEREK AŞI YAPMALI”

Okullarda yüz yüze eğitimin başlayacak olmasına da değinen Kurufincancı, aşı çağrılarını yineledi ve “Millî Eğitim Bakanlığı genelgelerle okullarda her türlü tedbirin alındığını söylese de eğitim kurumları ile yaptığımız görüşmelerde okullarda fiziki şartların salgına uygun düzenlenmediği bilgisine sahibiz. Çok uzun süredir okullar için alınacak önlemleri paylaşmamıza ve bunun için yeterli süre olmasına rağmen bu yönde bir çalışma yapılmamakta, genelgeler ile salgın yönetilmek istenmektedir.  Fiziki şartlarda düzenlemeler yapmayan, aşılama için önlemler almayan bakanlık yalnızca PCR testi şartı getirmiştir. PCR hem çok daha pahalı hem de sağlık çalışanlarının, laboratuvarların iş yükünü arttıracak PCR testi borsası oluşturabilecek bir tercih olmuştur. Bilimsel ve gerçek manada filyasyon yapılmadan tek başına PCR testi bulaşı, önlemenin çözümü değildir. Aşısızları PCR testine göndermek yerine aşısızlara aşı yapılmasını çeşitli yöntemlerle teşvik etmek gerekir. Artık insanların aşı yaptırmasını beklemek yerine devlet yurttaşın ayağına giderek aşı yapmalıdır. Aşı bu salgında hastalanmamızı veya ölmemizi engelleyecek en önemli araçlardan birisi iken iktidar etkili aşılama kampanyaları düzenlemeyerek, aşıyı topluma ulaştıracak adımları atmayarak salgının başından beri neden olduğu yaşam hakkı ihlallerine yenilerini eklemektedir” dedi.

“YA GERÇEKLERİ PAYLAŞIN YA İSTİFA EDİN”

Bilim Kurulu üyelerine de seslenen Kurufincancı, alınması gereken önlemleri de sıraladı ve şunları söyledi; “Bilim Kurulu daha önce de okullar açık olmalı yönünde görüş belirtmiştir. Ancak Sağlık Bakanlığı’nın, Bilim Kurulu’nu dinlemediğini kendi uygulamaları ve sözleri ile gördük. Bilim Kurulu önerileri yerine getirilmeyecekse, kurulda yer alan bilim insanları ya gerçekleri toplumla paylaşmalı ya da istifa etmelidir. Sağlık Bakanı’nın “okullar kapanmayacak artık aşı var” demesi tek başına yetmez. Bu toplumu gerçek dışı bir rahatlığa sürüklemektedir. Salgından korunmamız için; Kapalı ortamlarda kalma süreleri sınırlanmalı, ortamların havalandırılması için gereken önlemler alınmalıdır. AVM, sinema, tiyatro, toplu taşıma araçları, tüm kapalı mekanlara girişler için gerekli bilimsel önlem ve sınırlamalar Sağlık Bakanlığı tarafından hızla alınmalıdır. Salgının yoğun olduğu illere özel tedbirler uygulanmalı, sosyal hareketlilik azaltılmalıdır.  Maske-mesafe-temizliğin salgınla mücadeledeki hayati önemi unutulmamalıdır. Toplumun en az %85’inin en kısa sürede etkili doz aşılanması yapılmalıdır. Açıklanan aşılama oranlarında yalnız 18 yaş üstüne yer verilmesi, kayıtsız olarak ülkemizde yaşamak zorunda kalan mülteci/sığınmacı ve göçmenlerin yok sayılması tablonun olduğundan iyi görünmesine yol açmakta, aşılanma hızının gerçekçi biçimde değerlendirilmesini engellemektedir. Aşılama için 18 yaş altının ve kayıt dışı nüfusun da göz önünde bulundurulması zorunludur. Sağlık Bakanlığı başta TTB ve tabip odaları olmak üzere tüm sağlık meslek örgütleri ile birlikte çalışma yöntemini geliştirmeli; toplum güven ve dayanışmasını sağlamak için süreci şeffaf yürütmelidir.”

“’YOĞUN BAKIM İÇİN YER ARIYORUZ’ MESAJI ALIYORUZ”

İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in İzmir’de yoğun bakımların, vaka sayılarının en yüksek sayılarda seyrettiği dönemlerde dahi İzmir’de bu konuda sıkıntı yaşanamadığı ifadeleriyle birlikte İzmir’deki mevcut yoğun bakımların doluluk oranlarını değerlendirdi ve “Vali Bey o salgının pik yaptığı dönemlerde acillerde sedyelerin üzerinde ya da ambulanslarda yoğun bakım bekleyen ve ancak bir kişinin vefat etmesiyle boşalan yatakları görmüş mü?,.. Benim söylediğim yoğun bakım doluluğu Covid için ayrılan yoğun bakımlar. Mevcutlar dolmuş durumda. Akşamları arkadaşlarımdan ‘yoğun bakım için yer arıyoruz’ şeklinde mesajlar alıyorum. Şunu da biliyorum. İlla tıka basa dolması sistemin çökmesi mi gerekiyor sokaklarda sedyelerde ambulanslarda insanların yoğun bakım beklemesini mi yaşamamız gerekiyor bir takım tedbirler için? Şu anda uyanıyoruz. Vaka sayıları artıyor. Tepecik Hastanesi’nde de yoğun bakımlar doldu. Yeni pandemi servisleri açılmaya başlandığını biliyorum. Katip Çelebi ve Dokuz Eylül’de de durum aynı. Katip Çelebi hastanesi için bir mesaj aldım. 5 Covid servisi, 3 yoğun bakım servisi şua n dolu. An itibariyle bir Covid servisi daha açılmış. Onda da 1-2 kişilik yer kalmış. Ancak biz en başından bu yana sürecin dışında bırakılıyoruz. Ne fikrimiz soruluyor ne yaptığımız itirazlar ve uyarılar dikkate alınmıyor ama sonunda hep biz haklı çıkıyoruz” ” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.