Dolar 32,5294
%0.13
Euro 34,9115
%-0.17
Altın 2.436,280
%0.54
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soma Maden faciasının acısı 8 yıldır dinmiyor

Soma Maden faciasının acısı 8 yıldır dinmiyor

Manisa'nın Soma ilçesinde 301 madencinin hayatını kaybettiği maden faciasının 8.'nci yıl dönümünün şehit madenci yakınlarının acıları dinmedi. Şehit madenci aileleri Soma Maden Şehitliği’ni ziyaret ederek acı ve hüznü tekrar yaşadı.

  • Ege Postası
  • 13.05.2022 - 12:01

Manisa'nın Soma ilçesi, 13 Mayıs 2014'te yaşanan ve 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan maden faciasıyla birlikte ‘Acıların kenti' olarak tüm Türkiye'nin hafızasına kazındı. Facianın üzerinden geçen 8 yılın ardından geriye gözyaşları dinmeyen, hayalleri yıkılan, adalete olan güvenleri sarsılan aileler ve çocuklar kaldı.

Covid-19 salgını sebebiyle son iki yıldır ziyaretlere kapalı olan Soma Maden Şehitliği bu yıl kapılarını ziyaretçilere açtı.

Soma Maden şehitliğinde kimisi oğlunun, kimisi eşinin ve kimi çocuk ise babasının mezarı başında dualar ederek 8 yıl önceki acı ve hüznü tekrar yaşadı. Maden şehitliğini ilk ziyaret edenler Türkiye Maden İş Sendikası 1 Nolu şube yönetim kurulu üyeleri ile sendikalı madenciler oldu.

“BİZ HER YIL KABİR AZABI YAŞIYORUZ”

Şehit madenci İbrahim Duman'ın babası İsmail Duman eşi Seher Duman ile birlikte oğlunun mezarını ziyaret ederek, yaşadığı 8 yılı kısa cümlelerle ifade etmeye çalıştı.

8 yıldır sürdürdükleri adalet mücadelesinden bir sonuç bulamadıklarını ifade eden baba İsmail Duman şu ifadelere yer verdi: “Bizim için 8 yıl değil, 80 yıl geçti. Ağlaya sızlaya, içimizdeki acı her geçen gün büyüyerek arttı. Oğlum ve 301 madencinin katili olanlar dışarda rahatça gezerken, bir her yıl kabir azabı yaşıyoruz. Bizi savunan avukatlarımızı bile içeri aldılar. Onlar bizim sağ kolumuzdu. Şimdi haklarımızı kim savunacak. 8 yıldır konuştuk. Ama değişen bir şey olmadı. Ne olduysa ölenlere ve geride kalan ailesine oluyor. Bir oğlum vardı. Onu da maden cinayetine kurban verdim. Artık kimse hakkımı helal etmiyorum. Eğer oğlum yaşasaydı 8 yaşında çocuğunu görecekti. Oğlumun elinden bunu aldılar.”

Annesi Seher Duman ise 8 yıllık acıyı şu cümlelerle dile getirdi: “8 yıldır yaşadığımı acıyı bir ben birde Allah biliyor. İçimizdeki acı hiç dinmedi. Özellikle her 13 Mayıs günü o günkü gibi aynı şekilde yaşıyoruz. Bize bu acıyı yaşatanların ahirette iki elim yakalarında olacak.”

“ADALET ÇOCUKLARIMIZLA BİRLİKTE GÖÇÜĞÜN ALTINDA KALDI”

Maden faciasında hayatını kaybeden Uğur Çolak'ın babası ve 301 Madenciler Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı İsmail Çolak, oğlunun mezarlığı ziyaret ettikten sonra yaşadığı acıyı şöyle ifade etti: “Her zaman söylediğim gibi bu yaşanan Cumhuriyet tarihinin en büyük işçi katliamıdır. Bu nedenle 8 yılın bizim için çok kolay geçtiği söylenemez. İlk günkü gibi acılarımız devam ediyor. 8 yıl boyunca adalet mücadelesi verdik.

Ancak gördük ki adalette bizim çocuklarımız gibi madende göçüğün altında kaldı. Mahkeme heyetini, savcıları, Yargıtay üyelerini değiştirdiler ve bu katliama sebep olanları dışarı çıkardılar. Ancak hakkımız aramak için verilen kararı AYM'e taşıdık. Bu konuda da güvenimiz yok, ancak umudumuz var. Umudumuz gerçek adaletin yerini bulması. İşçi katliamına sebep olanlar dışarıda ellerini kollarını sallayarak gezerken, bizi savunan avukatlarımız cezaevine gönderdiler. Avukatlarımıza selam gönderiyorum. Umutlarını kesmesinler. Biz madenci aileleri olarak onların her zaman yanındayız.”

“BİZİM ACIMIZ HİÇBİR ZAMAN HAİFİLEMEYECEK”

Şehit madenci İlyas Yıldırım'ı iki çocuğuyla birlikte ziyarete gelen Zülfer Yıldırım ise şöyle konuştu: “Beni eşsiz, çocuklarımı ise öksüz bıraktılar. 8 yıl boyunca adalet aradık da ne oldu. Her mahkeme salonunda acımız bir kez daha arttı. Verilen her kararda yıkıldık. Kimse bize ‘Hakkınızı helal edin' demesin. Benim eşimi alan, çocuklarımız babasız bırakanlara hakkımı helal etmiyorum. Sanıyorlar ki 8 yıl sonra acımız hafifledi. Bizim acımız hiçbir zaman hafiflemeyecek. Çünkü eşim yanımda değil.”

Soma Maden faciasının yaşandığı 13 Mayıs tarihinde şehit madenci ailelerinin Soma Madenci Şehitliği'ne ziyaretleri gün boyunca devam ederken, şehitlikte ayrıca gün boyunca Kuran-ı Kerim okundu. (Sözcü)

MADENCİ İDRİS SARIKAYA: "SOMA’DA İŞLER ‘HADİ HADİCİLİĞE’ DÖNDÜ"

Soma'daki maden faciasında ölen 301 madenci, facianın sekizinci yıl dönümünde anılıyor.

Bağımsız Maden İş Sendikası, bugün Soma’da yürüyüş düzenledi. “301’i unutmadık, unutturmayacağız” yazılı pankart açılan yürüyüş, Hükümet Meydanı’nda sonlandı. Yürüyüş sırasında “Soma’yı unutma, unutturma, işçilerin birliği sermayeyi yenecek” sloganı atıldı.

Anmaya katılan, DİSK’e bağlı Nakliyat- İş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, “Burada önlem alınmadan, kar hırsıyla katliam gerçekleşmiş durumda” diyerek facianın sorumlusunun patronlar olduğunu söyledi.

Küçükosmanoğlu, katliamın diğer iki sorumlusunun ise “sarı sendikacılık ve siyasi iktidar” olduğunu savunarak, “Tüm dünya halklarının devrimci önderi Che’in dediği gibi, bizim yaklaşımımız, bir tek işçinin yaşamı tüm patronların, tüm sermayedarların servetinden daha değerlidir. ‘Bu, işin fıtratında, kaderinde vardır’ diyerek katliam meşrulaştırılamaz” diye konuştu.  

PTT-SEN Genel Başkanı Halit Büyük de tazminatını alamayan madenciler için mücadele ederken Ankara’dan Soma’ya dönüş sırasında hayatını kaybeden Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Tahir Çetin ve sendika üyesi Ali Faik İnter’i anarak, “Bugün ülkenin her tarafında bütün işçiler mağdur ediliyor. Sermaye ile hükümet, kol kola, işçiye her türlü zulmü yapıyor. Bu, kaza değil katliamdır. Devlet büyüklerini kınıyorum. İşçilerin haklarını verin. Mağdur olanların tazminatlarının ödemelerini yapın. Emeklilerin emekli ödemelerinde iyileştirmeler yapın” dedi.  

“SOMA'DA İŞLER ‘HADİ HADİCİLİĞE’ DÖNDÜ”

Geçirdiği maden kazasında iki ayağını kaybeden İdris Sarıkaya ise haklarını alabilmek için ölümü göze aldıklarını söyledi. Sarıkaya, milletvekillerine seslenerek şöyle konuştu:

“Biz, bu yolda öldük ama geri dönmedik. Ama siz sayın milletvekilleri, grup başkanvekilleri, bize verdiğiniz sözlerden döndünüz. Hiç kusura bakmayın.  Bugün dünya, yarın ahiret. Sizin ayağınıza, tutmayan ayağımla, görmeyen gözle, duymayan kulakla defalarca kar, kış demeden geldik. Bizim, sizin ayağınıza kaç defa daha gelmemiz gerekiyor, bizim haklarımızın verilmesi için? Soma’da 301’e bir grup iyileştirmeler yapıldı ama Soma’daki madencilik sektöründe işler yine aynı sistemde ‘hadi hadiciliğe’ dönmüştür.”

“HİÇ YASIMIZI TUTAMADIK”

Soma katliamında babasını ve yakınlarını kaybeden Nagihan Yılmaz da anmada yaptığı konuşmada şunları belirtti:

“13 Mayıs’ta babamızı kaybeden çocuklarız. Mücadelemiz ilk günden başladı fakat biz hiç yasımızı tutmadık. Tutmaya hiç zamanımız olmadan Akhisar Ağır Ceza’da, her sabah kalktık, bir gün, iki gün değil aylarca, yıllarca hukuk mücadelesi verdik. Mahkemede bizi kışkırttılar. Patronlar hep haklı gösterildi. Onlar hep haklıydı, biz hakkımızı aramak istedik. Bayıldık, çok zor zamanlar yaşadık. Bağırdık, çağırdık, neler yaşadık… Biz, mücadelemizi dimdik verdik o salonda. Fakat araya zaman attılar, zaman geçirdiler vs. Sonuç ne oldu? Sekiz gün oldu, biz mücadelemizi vermemize rağmen. Hala da veriyoruz, daha da vereceğiz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.