SGK İl Müdürü Gülcemal TR35'te açıkladı: Hangi borçlar yapılandırılacak?

EGEPOSTASI- SGK İzmir İl Müdürü Ekrem Gülcemal, TR35 ekranlarında yayınlanan Uyandırma Servisi programında Kutluhan Nesli’nin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 

Vergi ve diğer bazı borçların yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler içeren 9 Haziran 2021'de yürürlüğe giren 7326 sayılı Kanuna ilişkin ayrıntılı bilgi veren Gülcemali işveren ve sigortalılara son başvuru tarihinden önce borç yapılandırmasına ilişkin çağrıda bulundu.

Yabancı uyrukluların kayır dışı istihdamı konusunda da uyarılarda bulunan Gülcemal, sistemin kayıt dışı istihdamı tespiti halinde mali yaptırımları olduğunu söyledi. 

YAPILANDIRMA KAPSAMINA HANGİ BORÇLAR GİRİYOR? 

Başladığı tarihten itibaren 600 binden fazla işveren ve sigortalının başvurduğu yapılandırmanın detaylarına ilişkin bilgi veren Gülcemal, “Bu kanun kapsamına, 30 Nisan 2021 tarihinden önce taahhuk etmiş olan prim borçları ve idari para cezası borçları giriyor. Tabii bunun altında işverenlerin ve sigortalıların yararlandığı hususlar gibi birçok detay var. Bunun içine neler girer? İşverenlerimizin yanlarında çalıştırdığı karo dışı işçilerden dolayı taahhuk etmiş olan SGK prim borçları yapılandırma kapsamında. Bağ-Kur prim borçları da bu kapsama giriyor. Bunun dışında Ek-5, Ek-6, Tarım sigortalılarımızın prim borçları ve isteğe bağlı olanların prim borçları da bu kapsama giriyor. Bunun dışında önemli olan bir diğer husus da idari para ezaları. SGK tarafından gerek kayıt dışı çalıştırmaya gerekse çeşitli yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı uygulanan idari para cezası borçları da yapılandırma kapsamında değerlendiriliyor. Ama burada önemli bir husus var. İdari para cezaları bu yapılandırma kapsamında yüzde 50 indirimli olarak ödeniyor. Bu önemli. Çünkü SGK’nın idari para cezaları oldukça yüksek rakamlara taahhuk eder. Çünkü asgari ücret katları şeklinde idari para cezaları uygulan. Bh nedenle işverenlerimizin bu tür borçları vara SGK’ya başvurmaya bekliyoruz” dedi.
FAİZ VE CEZALAR SİLİNİYOR

Yapılandırmanın işveren ve sigortalı açısından birçok avantajı olduğunun altını çizen Gülcemal, “Yapılandırmaya başvurmanız nedeniyle kurumun uygulamış olduğu gecikme cezası ve zammından kurtuluyorsunuz. İkincisi, ödeme anlamında maliyet açısından oldukça ödeme anlamında oldukça iyi rakamlar denk geliyor. Bu nasıl oluyor? Prim borçlarında ana prim borcunu koruyoruz ancak o boca bugüne kadar taahhuk etmiş olan gecikme zammını ve cezasını siliyoruz. Bunun yerine yurtiçi Üretici Endeksine bağlı olarak çok cüzi bir faiz taahhuk ettiriyoruz. Bu miktar oldukça az. Bu da ödeme anlamında kolaylık sağlıyor. Bunun yanında yapılandırma borçları, 6-9-12 taksitle ödeme imkanı da sağlıyor. Başka bir avantaj ise şu: SGK’nın prim teşvikleri vardır. Bunlar da işverenlerin işçilik maliyetlerini oldukça aşağıya indirir. Bundan yararlanabilmek için de uruma prim borcunuzun olmaması gerekir. Yapılandırmaya başvurup ilk taksiti ödediğinizde artık SGK teşviklerinden de yararlanabilir hale geliyorsunuz. Ayrıca kurumdan borcu yoktur yazısı alınması gereken durumlar oluyor. Yapılandırmaya başvurulması durumunda bu yazı da alınabiliyor. Bunların yanında, yapılandırmaya başvurulduğunda her türlü icra takip ve işlemleri durmuş oluyor. Diğer bir avantaj ise; bu yapılandırmada ayrıca bir teminat verilmesine gerek yok” diye konuştu.

“PEŞİN ÖDEME OLDUKÇA AVANTAJLI”

Yapılandırmanın önemli bir avantajının da ödeme kısmında başladığını belirten Gülcemal, peşin ödeme durumunda neredeyse ana paraya yakın bir borç ödendiğinin altını çizdi ve “Ödemelerin ilk taksiti kasım ayında olacak. İkinci taksit de aralık ayına denk gelecek. Aslında ödemeleri iki ayda bir taksiler halinde ve peşin olacak yapılabiliyor. Peşin ödeme kasım ayının sonuna geliyor, ilk taksit ödemesi de kasım ayının sonuna gelmiş oluyor. Ödemeler ikişer aylık dönemlerde oluyor. Bu şekilde olduğunda 6-9-12 taksitle dediğimiz ödemeler de aslında 2 katına çıkmış oluyor. Peşin ve taksitli ödemenin de getiridği bazı avantajlar var. Eğer işverenimiz ya da sigortalımız ‘Ben prim borcumu peşin ödemek istiyorum’ derse o zaman taahhuk ettirilen faizin de yüzde 90’ı siliniyor. Yani peşin ödeme oldukça avantajlı. Neredeyse ana ara borcuna yakın bir borçla SGK’ya olan borç peşin ödeyerek kapatılabiliyor. Ayrıca birçok ödeme yöntemi ve kolaylığı da yapılandırmayla birlikte geliyor. Bizce buradaki en avantalı ödeme peşin ödeme. Neredeyse ana para borcuna yakın bir borçla yüzde 11 TÜFE faizliyle birlikte SGK’ya olan borçlar bu yapılandırmayla ödenebiliyor” ifadelerini kullandı.

YAPILANDIRMA İÇİN SON 10 GÜN

Yapılandırma için başvuru tarihlerinin son kez uzatıldığını ve başka bir uzatma olmayacağını aktaran Gülcemal, 10 gün kaldığını belitti ve şunları söyledi; “Yapılandırma başvuru tarihleri uzatıldı. Önümüzde yapılandırma için 10 günlük bir süremiz vardı. İzmir’de 50 bine yakın mükellef bundan faydalandı. Yapılandırma için son başvuru tarihi 31 Ağustos 2021’di ama bir kez daha uzatıldı. Şu anda yapılandırma için son başvuru tarihi 30 Eylül 2021. Bunun uzatması olmayacak. Vatandaşlarımız e-devlet üzerinden 24 saat boyunca prim borçlarını yapılandırmak için başvuruda bulunabilirler. Oldu ki böyle bir imkanları yok. Biz SGK olarak İzmir’in 30 ilçesinin 23 ilçesinde yapılanmış durumdayız. Bunun dışında Kınık ve Kiraz ilçelerimizde de SGM noktalarımız var. Buralardan da yapılandırma işlemleri yapılabilir.”

“HERHANGİ BİR PARA CEZASI YOK”

Birinci ve ikinci taksilerin ödenmesinin, borç yapılandırması geneline ilişkin önemine vurgu yapan Gülcemal, “Bu taksitler ödenmediği taktirde sadece yapılandırmaya ilişin bir bozulma oluyor. Herhangi bir para cezası yok. Tabii ama biz son 1 yıl içinde ikinci yapılandırmayı gördük. Biz bunun için bu kadar emek harcanıyor. Kurum da beklenti içinde. Yapılandırmaya başvurup da ödemeleri alamaz isek biz de 6183 sayılı kanuna göre icra takip aşamalarına geçeceğiz” dedi.

“KAMUDAKİ BÜTÜN SİSTEM BİR BİRİYLE KONUŞUYOR” 

Afgan mültecilerin ülkeye girişiyle birlikte yeniden alevlenen yabancı uyruklu işçi çalıştırma konusuna da değinen Gülcemal, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile SGK sisteminin eşleştirilmiş durumda olduğunu belirtti. Sistemde kayıt dışı ve sigortasız istihdamının tespitinde açık bulunmadığına dikkat çeken Gülcemal, “Şu an ülkemize birçok göç var. Gerek Suriyeliler gerek Afganlılar ülkemizde yerleşik durumdalar ve çalışma hayatının içindeler. Bu yadsınamayacak bir gerçek. Hiçbir kimlik yarımı olmaksızın ülkemizdeki bütün yabancı çalışanlar çalışma izni almak zorundalar. Hiçbir muafiyet yok. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü sahada şöyle bir algı var: Eğer göçmen kartı, geçici koruma belgesi varsa ben bunu çalıştırabilirim. Türk işçiden farkı yok. Bu algı kesinlikle yanlış. Suriyeli işçilerde tek muafiyet tarım işçilerinde. O muafiyeti de valilik makamlarımız veriyor. Onun dışındaki büyün yabancı uyruklu işçiler için çalışma izni alınmak zorunda. Bu izni almak da çok basit. İlgili bakanlıktan Online olarak çalışma izni başvuruları yapılabiliyor. İşverenler çalışma izni almadan çalıştırmasınlar. Ola ki çalıştırdılar bunun da 10 bin lira cezası var. Bunun yanında çapraz kontroller var artık. Siz diyelim ki ‘Çalışanı sigortalı yaptınız ve çalışma iznine gerek yok’ dediniz. Artık Çalışma Bakanlığı ile SGK’nın verileri artık birbirini görüyor. Ve artık sigortalı olup da çalışma izni olmayanları bakanlık, çalışma izni olup da sigortasız olanları da biz yakalıyoruz. Şu anda kamudaki bütün sistem bir biriyle konuşuyor. Bütün kayıt dışı veriler geliyor. Herhangi bir kaçak nokta yok” dedi.

“SİGORTALILARIMIZIN BİLİNÇLİ OLMASI LAZIM”

İzmir’de kayıt dışı istihdamda tek yükümlülüğün kurumda olmadığını ifade eden Gülcemal işveren ve çalışanlara çağrıda bulundu ve şunları söyledi; Kayıt dışı istihdam bizim en zayıf karnımız. İzmir’de kayır dışı çalışan konusunda Türkiye geneline öre iyi bir yerdeyiz. Biz kendi ayağımızda kayıtlı çalışmayı saplayacak olan bütün aksiyonları aldık. Bundan sonraki yükümlülük işverenlerde ve sigortalılarımızda. Tek sorumluluğu işveren yıkmamak gerekir. Çalışma hayatı iki kanattan oluşuyor. Sigortalılarımızın bilinçli olması lazım. Sigortasız çalışmayı kabul etmemeleri, işverenlerin de sigortasız çalıştırmamaları gerekiyor.”