Dolar 32,5666
%0.25
Euro 34,9544
%-0.05
Altın 2.445,000
%0.36
Bist-100 9.717,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Prof. Dr. Yıldız'dan uyarı: Sığınmacı sorunu ciddiye alınmalı

Prof. Dr. Yıldız'dan uyarı: Sığınmacı sorunu ciddiye alınmalı

Torbalı Belediye Başkan Yardımcısı ve Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, Türkiye'deki sığınmacı sorununu ele aldığı köşe yazısında göçmen ve sığınmacı politikasının tarihsel, kurumsal ve hukuksal rotasından çıktığına dikkat çekti. Yazısında geçtiğimiz aylarda İzmir'deki Suriyelilerle yaptığı araştırmanın sonuçlarına da yer veren Prof. Dr. Yıldız, "İktidar ve ona meşruiyet sağlama yarışına girmiş koro, Türk toplumunun göçmen ve sığınmacı sorununa verdiği tepkiyi hafife almaktadır. İktidarın, siyasal ve toplumsal muhalefetin önerilerini ve toplumun kaygılarını dikkate alarak samimi ve sürdürülebilir göçmen politikasını inşa etmesi gerekiyor" çağrısını yaptı.

  • Ege Postası
  • 01.06.2022 - 09:46

EGEPOSTASI – Torbalı Belediye Başkan Yardımcısı ve Sosyolog Prof. Dr. Özkan Yıldız, Cumhuriyet Gazetesi’ndeki yazısında Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılar sorununu farklı bir açıdan ele aldı. Yazısında hükümetin göçmen ve sığınmacı politikasının rotasından saptığına dikkat çeken Yıldız, “İktidarın, siyasal ve toplumsal muhalefetin önerilerini ve toplumun kaygılarını dikkate alarak samimi ve sürdürülebilir göçmen politikasını inşa etmesi gerekiyor” diye ekledi.

Yazısında bu yılın başında yaptığı “İzmir’deki Suriyeliler Sorunlar, Beklentiler ve Gelecek Algısı” isimli araştırmaya da yer veren Prof. Dr. Yıldız, araştırmaya göre Suriyelilerin yüzde 66’sının Türkiye’de vatandaşlık verilmesini talep ettiğine, yüzde 81,9’unun ise vatandaşlık alırsa Türkiye’de kalmak istediğine yer verdi. Yıldız, "Ankete katılanların yüzde 40’ı “Suriye’nin yakın zamanda kendisi, çocukları ve ailesi için refah ve huzur ortamına kavuşmayacağını” düşünüyor. “Savaş sona erse dahi Türkiye’de kalırım” diyenler yüzde 43, Suriye’ye dönerim diyenler yüzde 48. Bu iki veriyi, politik karar vericilerin, ciddiye alınması gerekiyor" ifadelerini kullandı.

 “Türkiye’de Suriyeliler ‘habitat’ı” başlıklı yazının tamamı şu şekilde:

“Suriyeli sığınmacılar sorunu, siyasi arenadaki hararetini koruyor ve korumaya da devam edecek. İktidarın göçmen ve sığınmacı politikası tarihsel, kurumsal ve hukuksal rotasından çıkmış durumda. İktidar ve ona meşruiyet sağlama yarışına girmiş koro, Türk toplumunun göçmen ve sığınmacı sorununa verdiği tepkiyi hafife almaktadır. 

2011’den bu yana çok boyutlu, çok aktörlü, bölgesel ve küresel bir denkleme dönüşen Suriye iç savaşında iktidar, ulusal çıkarları gözeten, barışçıl “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesine dayanan 90 yıllık dış politikayı terk etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Kemal Kılıçdaroğlu Suriye iç savaşında yangına körükle gidilmemesini, bölgesel ve küresel diplomasiyi savundu. Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatının (OBİT) acilen kurulmasını önerdi. Komşu ülkelere dağılan Suriyeliler için “demokratik uygar dünyayı” sorumluluk almaya çağırdı. 

Türkiye, seçim iklimine doğru giderken Suriyeli sığınmacılar konusu niçin politik arenada birdenbire alevlendi? Her gün “Gitsin mi kalsın mı” diye üzerine tartışılan sığınmacı Suriyeliler nasıl bir demografik profile sahipler? Türk toplumuna uyum sağladı mı? Suriye’nin geleceğini nasıl görüyorlar? 
2013 yılında Suriye’ye sınır kentlerde (Kamplardaki Suriyeliler: Sorunlar, Beklentiler ve Gelecek Algısı) yapılan araştırmam belki de kamplarda yapılan ilk araştırmaydı. İkinci araştırmam (İzmir’deki Suriyeliler: Sorunlar, Beklentiler ve Gelecek Algısı) ise, bu araştırmadan dokuz yıl sonra, 2022 yılı başında İzmir’de yapıldı.

Türkiye’de, Suriyeliler, yeni “sosyolojik katman”, “habitat” oluşturmuş durumdalar. Her iki araştırmada da Suriyeli sığınmacıların eğitim düzeyinin çok düşük olduğu görülüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 48’i ilkokul ve altı düzeyde eğitime sahiptir. Okuryazar olmayanlar çok yüksek. Her iki Suriyeliden birisi çocuk ve gençtir. Hane başına düşen kişi sayısı, Türkiye ortalamasının üstündedir. “Çadır yaşamı” yaygındır. Erken yaş evliliği kız çocuklarında yüksektir. “Çok eşli evliliklerin” oranı azımsanmayacak orandadır. Ankete katılanların yüzde 9’u iki eşli; yüzde 2.7’siyse 3 eşlidir.

Hem 2013 ve hem de 2022 araştırmasında, Suriyeli sığınmacıları dönüş eğilimleri sorgulandı. İç savaş başladığında, ilk gelen grubun Suriye’de savaşın kısa sürede sonuçlanacağı öngörülmüştü. 2013 anketine katılan her iki Suriyeli sığınmacıdan biri (yüzde 58) “Türkiye’ye gelirken en fazla 1 ay kalacağını, savaşın biteceği ve geri döneceğini” tahmin etmişti. 9 yıl sonra, “2022 anketindeyse her iki Suriyeli sığınmacıdan birisi (yüzde 55) yakın zamanda “Suriye’de savaşın bitmeyeceğini” düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 40’ı “Suriye’nin yakın zamanda kendisi, çocukları ve ailesi için refah ve huzur ortamına kavuşmayacağını” düşünüyor. “Savaş sona erse dahi Türkiye’de kalırım” diyenler yüzde 43, Suriye’ye dönerim diyenler yüzde 48. Bu iki veriyi, politik karar vericilerin, ciddiye alınması gerekiyor.

Siyaset gündemini meşgul eden konulardan birisi de, Suriyeli sığınmacıların “güvenli bölgelere’ gidip gitmeyeceğidir. Ankete katılanlar içinde ‘Güvenli bölgelere gitmem” diyenlerin oranı yüzde 49, “kararsız” olanların oranı yüzde 22’dir. Dolayısıyla Beştepe’nin gönüllü güvenli bölgelere dönüş projesi toplumsal bir karşılık bulmuyor. “Vatandaşlık verilmesi halinde” Suriyeli sığınmacıların yüzde 82’si Türkiye’de kalacağını ifade ediyor. 

Ankete yanıt veren Suriyeli sığınmacıların yüzde 56’sı, “Türk komşularından hiç yardım görmediğini”, yüzde 45’i “ilişkileri olan Türk komşularının olmadığını”, yüzde 40’ı “Türk komşularıyla bazen sorunlar yaşadığını”, yüzde 37’si “sorunlarının çözümünde Türk komşularının yardımcı olmadığını”, yüzde 39’u ise “nadiren” yardımcı olduğunu ifade etmiştir. Suriyeli sığınmacıların boş zaman aktivitelerine bakıldığında, yüzde 35’i boş zamanında “Suriyeli arkadaşlarıyla zaman geçirdiğini”, yüzde 29’u “hiçbir şey yapmadığını” ve 17’si ise “alışveriş merkezinde” geçirdiğini ifade ediyor. 

Araştırma verileri, Suriyelilerin savaş bitse de büyük kısmının Türkiye’de kalıcılığına işaret ediyor. Bir kısmının Suriye’de ise koşullar olgunlaştığında dönme eğilimi var. İktidarın, siyasal ve toplumsal muhalefetin önerilerini ve toplumun kaygılarını dikkate alarak samimi ve sürdürülebilir göçmen politikasını inşa etmesi gerekiyor.” 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.