Dolar 32,2554
%0
Euro 34,6996
%-0.03
Altın 2.404,470
%0.17
Bist-100 10.248,00
%-0.86

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
“Kadınlar kazanmış oldukları haklardan vazgeçemeyecek”

“Kadınlar kazanmış oldukları haklardan vazgeçemeyecek”

Twitter’da gündemin ilk sırasında #tecavüz etiketi ve 6284 sayılı Kanunun kaldırılmasının talep edilmesi gündem yarattı. Konuya dair Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Kadın Meclisleri üyesi Halenur Güneş,Ege Postası’na açıklamalarda bulundu. Güneş,“6284 Sayılı Kanun, şiddet durumunda aslında devletin ne yapması gerektiğini anlatıyor. 6284 aslında Ailenin Korunması Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu. Alında baktığımızda kadına yönelik aile içi şiddetin, bu şiddet karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğini belirleyen bir kanun” dedi.

  • Ege Postası
  • 12.04.2021 - 17:18

ÖZLEM KARA/ EGEPOSTASI- Geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Türkiye, İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Konu Türkiye’de tartışma yaratırken, sosyal medya platformu Twitter’da bugün #tecavüz etiketi gündem oldu. Etiket infial yaratırken, aynı zamanda 6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin önlenmesine dair kanunun da kaldırılmasının talep edilmesi büyük bir tepki topladı.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi Halenur Güneş, yaptığı açıklamada tepkisini ortaya koydu.

6284 Sayılı Kanun’un kaldırılmaması gerektiğini belirten Güneş bu kanunun, kadınların can simidi olduğunu vurguladı. Ayrıca Güneş, kadınları devletin ve devletin kanunlarının koruması gerektiğini, kadınların haklarıyla kazandığı kanunlardan ve sözleşmeden asla vazgeçemeyecekleri belirtti.

“BU KADAR KANUN İÇİNDE KANUNSUZLUK”

Güneş, kadınların kazanmış olduğu kanunlardan ve sözleşmelerden vazgeçmeyeceklerini belirterek, şu an uygulamada olan kanunların caydırıcı olması gerektiğini ifade etti.

Güneş, “İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılmaya açılmasının ardından biz gördük ki kadınlar, canavarca hislerle katledildi ve şiddette uğradı. Bu sayı gün geçtikçe daha da artmaya devam etti. Yasaların caydırıcı olmaması doğal olarak böyle bir sonuca sebep oluyor. Şöyle baktığımız zaman, caydırıcı hiçbir sebep yok. Şu anda İstanbul Sözleşmesi yürürlükte mi onu bile bilmiyoruz. Aslında İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılması yasa dışı bir şey. Şu an yürürlükte olması gerekiyor. Bununla bağdaş olan, 6284 Sayılı Kanunun da yürürlükte olması gerekiyor. Her gün farklı bir şey duyuyoruz. Bundan da cesaret alan erkekler, daha çok içinde tuttukları nefreti mi diyelim, kadına yönelik uygulamak istedikleri şiddet mi diyelim, daha fazla tutmuyorlar. Çünkü bunu tutacak olan bir şey yok. Onları caydıracak bir şey yok. Zaten İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olduğu dönemde, tahrik indirimleri çokça veriliyordu. Hiçbir şekilde bir kadın cinayeti yaşanmış, canavarca hislerle katledilmiş bir kadın arkadaşımız, varmış bu dikkate alınmıyordu. Şu an hiç bilmiyoruz sonumuz ne olacak? Kimse şu an neyin yürürlükte olup olmadığını bilmiyor. Bu nedenle erkekler cesaret alıyorlar. Kadınları tehdit ediyorlar, ‘5-10 sene girip çıkarım’ diyorlar mesela. ‘Ama başladığım işi bitiririm’ diyor. Bu kadar kanun, içinde bu kadar kanunsuzluk bizi günden güne hayrete düşürüyor” diye konuştu.

“6284 KADINLARIN CAN SİMİDİ”

Güneş, 6284 Sayılı Kanunun, kaldırılma isteminin sosyal medyada gündem yaratılması hususunda ki soruları yanıtladı. Güneş, 6284 Saylı Kanun kaldırılır mı sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasına da imkan vermiyorduk. Fakat ülkemizde, var olan kanunlar işlenmiyor. Bu yüzden de şu an ne yaparlar bilemiyoruz. Bir kanunu kaldırmak, bu kadar basit mi bunu da bilmiyoruz. Çünkü kanunsuzluk çok basit bir şey. Direk kaldırıyorum, ben bunu uygulamıyorum demek çok basit bir hale geldi. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru TBMM’nin bunu reddetmesi süreçleri vs ortadan kaldırıldı. Niyeyse bu süreçler yok sayılıyor. Nasıl bir kanun çıktıysa, nasıl bir sözleşme kabul edildiyse, kanunun kaldırılması ve sözleşmesinin feshedilmesinin, aynı süreçlerden geçmesi gerekiyor. Aynı kurumların onayıyla ilerlemesi gerekiyor. Fakat bu süreçler kaldırılmaya çalışılıyor ve bunların kaldırılması normalleştirmeye çalışılıyor. Tek bir kişinin kararıyla olması normalleştirmeye çalışılıyor. Ama biz yılmıyoruz, önümüze çıkan en ufak bir engelde yılmadan devam edeceğiz.”

6284 sayılı Kanun, Türkiye'deki kadınların can simidi olduğunu hatırlatan Güneş, “Şu an şu durumda elimizde başka hiçbir şeyimiz yok. Bir aile içi şiddette uğradığımız zaman, en yakınımız tarafından evimizin içinde öldürülüyoruz. 6284 Sayılı Kanun’da, kadına yönelik ev içi şiddetin önlenmesine dair bir kanun ve evlerinin içinde, şiddet gören kadınların başka hiçbir çaresi yok. Başka bir umudu yok” dedi.

6284 SAYILI KANUN NEDİR?

Güneş, 6284 Sayılı Kanun’un uluslararası bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nden yola çıkarak hazırlandığını, kanunun amacının kadınlara yönelik ev içi şiddetin önlenmesi olduğunu ifade etti.

Güneş, “Bildiğimiz kadarıyla İstanbul Sözleşmesi her türlü şiddetin, bütünleyici bir şekilde kapsandığı bir sözleşme. Burada da diyor ki, her türlü mecrada ev içinde, iş yerinde, sokaklarda, medyada şiddette uğrayan bir bireyin veya nefret söylemini meşrulaştırmaya çalışan kişilerin veya kurumların nasıl hareket etmesini belirleyen bir sözleşme. Şiddeti meşrulaştıran kurumlara ve kişilere devlet tarafından uygulanması gereken yaptırım.

6284 Sayılı Kanun, şiddet durumunda aslında devletin ne yapması gerektiğini anlatıyor. 6284 aslında Ailenin Korunması Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Kanunu. Alında baktığımızda kadına yönelik aile içi şiddetin, bu şiddet karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğini belirleyen bir kanun. Bir kadın herhangi bir aile içinde veya aile bireyleri tarafından şiddette uğradığı zaman darp raporuyla beraber koruma kararı ve o kişiden uzaklaştırma kararı çıkarılmasını sağlayan bir kanun. Biz bu kanuna dayanarak, karakola gidip ben koruma talep ediyorum diyebiliyoruz. Fakat bu kanun kalktıktan sonra, kolluk kuvvetlerine gidip ben koruma talep ediyorum diyecek bir dayanağımız kalmıyor. Biz 6284 Sayılı Kanuna dayanarak gidip koruma ve uzaklaştırma talep edebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

“BİZİ DEVLET KORUYACAK”

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun İstanbul Zincirlikuyu’da bir binaya, koruma talebi olmasına rağmen öldürülen bir kadının koruma talebini astıklarını ve o koruma talebinin o binadan kaldırıldığını ifade eden Güneş,

“İstanbul'a biz bu koruma kanununu astık. Koruma kanunu uygulanmayan ve öldürülen daha sonra çantasında o koruma kanunu bulduğumuz arkadaşımızın dilekçesini astık. Zincirlikuyu’da olan bu dilekçemiz indirildi. Şu an Türkiye'nin her yerinde bir takım belediye binaları olsun farklı yerler olsun buralara astırmaya çalıyoruz. Çünkü bu çok önemli bir mevzu. Buradan görüyoruz ki öldürülen kadınların çantalarından çıkan koruma kanunu hiçbir şekilde uygulanmıyor. Bu koruma kararı kadınlara, şiddet uygulayan erkekler tarafından uygulanmıyor. Bunun için caydırıcı herhangi bir şey yapılmıyor. Kadınların kapılarına polis memuru mu dikelim diyorlar eğer kadınlar şiddet görüyorsa, kapılarına polis dikilmesi gerekiyor. Başka kim koruyacak bizi. Biz kendimizi koruyamıyoruz, bizi devletten başka kim koruyacak? Şiddet gören bir bireyin devlet tarafından korunması bizim hakkımız. Çünkü biz artık öldürülen kadın kardeşlerimizin, çantasından çıkan koruma kanunlarını görmek istemiyoruz” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.