Dolar 32,3240
%0.23
Euro 35,1085
%-0.04
Altın 2.299,790
%0.98
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir’in sağlık bileşenlerinden ‘ceza yönetmeliği’ çağrısı

İzmir’in sağlık bileşenlerinden ‘ceza yönetmeliği’ çağrısı

İzmir Sağlık Platformu, 1 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin getirdiği sorunlar için Sağlık Bakanlığı’na seslendi. Yönetmeliğin ‘ceza yönetmeliği’ olduğunu ifade eden sağlık çalışanları bir an önce geri adım atılması çağrısında bulundu.

  • Ege Postası
  • 20.01.2022 - 13:29

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye'de hekimlerin özlük haklarında iyileştirici düzenlemeler içeren ve tüm partilerin oybirliğiyle TBMM'ye getirilen yasa teklifinin geri çekilmesi üzerine Türk Tabipler Birliği(TTB)’nin başlattığı hak eylemleri ve itirazları devam ediyor.

1 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin uygulanmaya başlamasıyla birinci basamak sağlık hizmeti merkezlerinde sorunlar art arda gelmeye başlamıştı.

“Sağlık çalışanlarını cezalandırdığı” gerekçesiyle tepki gösterilen yönetmelikte herhangi bir geri adım atılmazken İzmir Sağlık Platformu, hekimlerin ekonomik hakları ile ilgili düzenleme tasarısının meclis gündemine alınması için yürütülen eylemlilikler kapsamında geri çekilen haklarının verilmesi için basın açıklaması düzenledi.

 “AİLE SAĞLIĞI ÇALIŞANLARINI ADETA YOK SAYAN BİR YÖNETMELİK”

Açıklamanın başında konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, yönetmelikle birlikte halihazırda sıkıntıların yaşandığı aile sağlığı hizmetlerinde kaosun oluşmaya başladığını ifade etti ve “Aile hekimliği sistemi kuruluktan bu yana ne yazık ki günü birlik kararlarla kronik bir süreç almıştı. Gerek özlük haklarında gerek ekonomik koşullarında yaşanan sorunlar defalarca dile getirilmiş ve bu konuda sahanın gerçeklerine yoğun, halkın sağlık hakkını sunmaya elverişli bir takım düzenlemeler istendi. Bu konudaki talepler karşısında yeni bir düzenlemenin ve yönetmeliğin uygulamaya sokulacağı ve sorunların çözümü vaadi karşısında umutlu bir beklenti oluştu. Ama 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yönetmeliğe baktığımızda eskisinden de geriye giden ve aile sağlığı çalışanlarını adeta yok sayan bir yönetmelik gördük. Yönetmeliğin temelinde, tamamen susturma, cezalandırma ve kaotik durumu daha da derinleştirilen hükümler dikkatimiz çekti. Buna yönelik tepkiler dile getirildi, basın açıklamaları yapıldı, tüm ülkede iş bırakmalar ortaya çıktı. Bütün bu itirazlarımız, tepkilerimizi görmezden gelen, yok sayan iktidarın karşısında aslında bu uyarılarımızın ne kadar haklı olduğunu gösteren uygulamada şahit olduk. Aile hekimliği sözleşmelerinde haksız, mesnetsiz ve hiçbir objektif kritere dayanmayan sözleşmelerle aile hekimi çalışanlarının sözleşmelerinin yenilenmediğin gördük. Bizler bir kere daha haykırmak istiyoruz. Ceza yönetmeliğinizi kabul etmiyoruz. Bu yönetmelik geri çekilene kadar mücadelemizi devam ettireceğiz susmuyoruz, vazgeçmiyoruz şiarımızı bir kez daha dile getiriyoruz. Pandemi sürecinde özveriyle sağlık hizmeti vermeye çalışan tüm sağlık emekçileri, artık haklarını, daha iyi çalışma koşulları, korunmak ve açlık sınırının üstünde bir ücret istiyorlar. Bunun için bütün hekim gruplarımız aktif bir mücadele sergiliyor. Pandemi de ne mobbing ne de şiddet durdu. Her gün bir sağlık emekçisi saldırıya maruz kaldı ama buna karşı etkin bir mücadele sürdürülemedi. Yasalar şiddeti cezalandırmada yetersiz” dedi.

“ÇALIŞTIK ÜSTÜNE CEZALANDIRILDIK”

İzmir Aile Hekimleri Derneği İzmir Şube Başkanı Muhtevel Çolak, yönetmelikle birlikte aile hekimlerinin üzerine çok fazla iş yüklendiğini ve koruyucu hizmetlerin verilmesinde zorluklar yaşandığını belirtti ve belirtti ve “Aile hekimleri olarak işimiz birinci başka koruyucu sağlık hizmeti üretmek. Eğer şu an kızamık ya da çiçek salgını olmuyorsa bizim sayemizde. Bizim işimiz askerlik muayenesi yapak, spora katılım uygulaması yapmak değil. Bullar bizim üzerimize yıkılmış durumda. Hükümet, her işi aile hekimleri yapsın diye üzerimize iş yüklüyor. Bizler artık birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerini yapmakta zorlanıyoruz. Yaptığınız iş için para almıyorsunuz. Üstüne yeni yönetmelikle basına demeç veremezsiniz, ben sizin sözleşmenizi keyfi bir şekilde iptal edebilirim diyor. Bizim şikayet mercimiz de sözleşmeyi imzalığımız merci de İl Sağlık Müdürlüğü. Diğer illerde yaşananlar ortada. Bizim başımıza gelmeyeceği belli değil. Ağustos ayında yapılan eylemin arkasından hiçbir ilde olmazken İzmir’deki aile hekimlerine ceza kesildi. Herkes sokağa çıkma yasağı uygulandı. Birçok poliklinik kapatılırken biz aile sağlığı merkezlerinde çalıştık. Üstüne de cezalandırıldık. Bizler, haklarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Bizler bu yönetmeliği kabul etmiyoruz” diye konuştu.

“FRAGMANI İZLEDİK FİLMİ İZLEMEYECEĞİZ”

Birlik Dayanışma Sendikası Derya Meriç ise esas sorunların sene sonunda kendini göstereceğine dikkat çekti ve Yönetmeliğin barındırdığı maddeler nedeniyle çok tehlikeli olacağını söylemiştik. Bu yönetmelik bir senaryoydu. 2021 yılı sonunda yaşadıklarımız bunların bir fragmanı gibiydi. Biz esas filmi bu yılın sonunda göreceğiz Çünkü sözleşme yenileme zamanı bu yılın sonu. Fragmanı izledik, itiraz ettik. Filmi izlemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şube Yöneticisi Havva Akcan, yönetmeliğin ceza yönetmeliği olduğunu söyledi ve “Temmuz ayında yürürlüğe giren bu yönetmelik kabul edilebilen bir durum değil. Tek taraflı ‘Yöneten ben çalışan sizsiniz’ anlayışı kabul edilebilir değil. Bunun yürürlükte olmayacağını, hizmetin her anlamda aksayacağı ve koruyucu sağlık hizmetinin engelleneceğini ifade etmek istiyorum. Bu ceza yönetmeliği kaldırılıncaya kadar mücadele edeceğiz” dedi.

“TEMELDE SORUN, SAĞLIK POLİTİKALARINDAKİ DÖNÜŞÜM”

Pandemi döneminden bu yana çalışma koşulları nedeniyle birçok sağlık çalışanının meslekten ayrıldığını da belirten Başkan Çamlı, “Bu sayıyı saptayabilmek kolay değil. Ama yaklaşık olarak 9 bine yakın hekim bu süreçte istifa etti ya da erken emeklilik istedi. Bin 400 genç hekim arkadaşımızın yurt dışında çalışmak için belge aldı. Artık sağlık çalışanlarının meslekleri küçümsenerek çalışmaya sabrı kalmadı. Eğer bu kriterler düzeltilmezse çalışacak sağlık çalışanı bulamayacağız. Ayrıca hastanelerde sağlığa erişimde sıkıntılar yaşanıyor. Bütün bunların sorumlusu sağlık çalışanlarının değil. Sağlığın ticarete dönüştürülmesi hem kaliteli sağlık hizmetini alınmasına hem de sağlık çalışanlarının tükenmesine neden oldu. Temelde sorun, sağlık politikalarındaki dönüşüm. Bunlar düzeltilmeli” ifadelerini kullandı.

ÖNCEKİNDEN DAHA KÖTÜ BİR DÜZENLEME GETİRİLDİ

Yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi;

“Uzun zamandır yaşanan hak kayıplarını gidereceği ve mali, sosyal, özlük haklarında iyileştirme yapılacağı umuduyla beklenen yeni aile hekimliği ödeme ve sözleşme yönetmeliği, 30 Haziran 2021 tarihinde yayınlandığı haliyle; sömürüye, susturmaya ve cezalandırmaya yönelik maddeleriyle çalışanların hiçbir beklentisini karşılamamıştır. Aile Sağlığı Merkezi Çalışanlarının emeklerinin hiçe sayıldığı, iş güvencelerinin ellerinden alındığı, ceza yönetmeliği olmanın ötesine geçemeyen bu yeni yönetmelik, beklenti ve taleplerinin karşılanması bir yana, bir öncekinden daha da kötü bir düzenleme getirmiştir. Yapılması mümkün olmayan HYP tanımlaması, negatif performans uygulamasıyla zaten ağır olan şartlar iyice ağırlaştırıldı. Aile hekimlerine sosyal medya yasağı ile tehdit edildi. Valilikler aradan çıkarılıp sözleşme yetkisi, denetleme yetkisi sağlık müdürlüğüne devredildi. Bu sağlık müdürlüğü bünyesinde oluşturulacak komisyonla sınırları ve gerekçesi belirsiz sözleşme iptalleri yetkisi verildi.

BUNU KABUL ETMİYORUZ

Geldiğimiz noktada bazı illerde bizlerin en başından karşı çıkıp, sakıncalarını dile getirdiğimiz ceza yönetmeliğinin hukuksuzluğunu en somut şekilde ortaya koyan sözleşme yenileme değerlendirme komisyonlarının kurulduğunu gördük. Bu hukuksuz ve keyfi kararlar üzerine TTB, sendika, dernekler ve federasyonların büyük tepkisi sonunda yanlıştan dönüldü ve arkadaşlarımızın sözleşmeleri yenilendi. Ancak bu yönetmelik ortada durduğu sürece her sözleşme dönemi başka bir ilde aynı sorun, aynı hukuksuzluk, aynı keyfiyet devam edecek. Bunu kabul etmiyoruz. Pandemi sürecinde özveri ile hizmet sunan, olumsuz fiziki koşullarda hizmet veren, angaryalarla boğuşurken, özlük hakları giderek ellerinden alınan aile hekimlerinin ve aile sağlığı çalışanlarının ceza yönetmeliğinin hukuksuz maddelerine göre ifade özgürlüklerinin sınırlandırılmasını, anlamsız ceza puanlama sistemiyle sözleşmelerinin feshedilmesini kabul etmiyoruz.

Bu hukuksuz uygulamaya derhal son verilmelidir. Aile Sağlığı Merkezi çalışanlarının sözleşme yenilememe tehditleri ile susturacaklarını, korkutacaklarını, biat ettireceklerini düşünenlere, Aile sağlığı merkezlerinde 16-27 Ağustos tarihlerindeki iş bırakma eylemlerinde, bir çok ilde yapılan basın açıklamalarında, sağanak yağışa rağmen 27 Kasım2021 Ankara Beyaz Forum’da ve 4 aralık 2021’ de Gündoğdu’da meydanları dolduran sağlık emekçisinin karalılığını, İzmir Sağlık Platformu bileşenleri olarak bir kez daha kamuoyuna ve Sağlık Bakanlığı’na hatırlatıyoruz. Öte yandan, Sağlık ve sosyal hizmet işkolunda çalışanların mali, özlük ve sosyal haklarında düzenlemeler yapılmalı; her gün katlanarak artan sağlıkta şiddet olaylarının önlenebilmesi için etkili sağlıkta şiddet yasası bir an evvel çıkartılmalıdır. İzmir Sağlık Platformu olarak ceza yönetmeliği geri çekilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.