Dolar 32,3342
%0.26
Euro 35,1125
%-0.03
Altın 2.308,770
%1.37
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir Tabip Odası’ndan mahkemenin verdiği o karara tepki : Sağlıkta şiddet cezasız kalmamalı

İzmir Tabip Odası’ndan mahkemenin verdiği o karara tepki : Sağlıkta şiddet cezasız kalmamalı

İzmir’de Asistan Doktor Kadir Songür’ün boğazını jiletle kesen sanığa verilen 20 yıl hapis cezasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi’nin kararıyla bozuldu. Duruma tepki gösteren İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, ‘Sağlıkta Şiddet Cezasız Kalmamalı. Şiddeti Sıradanlaştıran Yaklaşımlardan Uzak Durulmalıdır’ dedi.

  • Ege Postası
  • 01.07.2021 - 15:46

EGEPOSTASI- 2019 yılında, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinde görevli asistan Dr. Kadir Songür, bir hastasının jiletli saldırısı sonucunda, boynundan derin kesi ile hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştı.

Sanık hakkında verilen 20 yıl hapis cezası İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4’üncü Ceza Dairesi’nin kararıyla bozuldu. Sanığın cezasının bozulması, kamuoyu tarafından tepki gördü.

Bugün İzmir Tabip Odası konuya ilişkin basın açıklaması yaptı. Basın açıklanmasını İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı okudu. Açıklamaya İzmir Tabip Odası yönetim kurulu üyelerinin yanı sıra Songür’ün annesi ve eşi de yer aldı.

Songür’ün eşi Çisel Songür, adalet istediklerini vurguladı

“ETKİLİ YAPTIRIM UYGULANMALI”

çalışanlarına yönelik şiddettin son yıllarda aratarak devam ettiğini vurgulayan Başkan Çamlı, “Sağlıkta şiddetin önlenmesi ve şiddet uygulayanlara etkili yaptırımların uygulanması için uzun yıllardır mücadele ediyoruz. Şiddetin önlenmesi, şiddetin varlığı halinde ise etkili soruşturma ve etkili yaptırım uygulanması en temel talebimizdir. Sağlıkta şiddetin nedenleri, önlenmesi için alınması gereken idari ve hukuki tedbirlerle ilgili görüşlerimizi yazılı ve görsel medyada çok kez dile getirdik. Taleplerimizi, kamuoyuna, TBMM’ne, siyasi partilere, kamu otoritelerine yazılı ve sözlü olarak ilettik. Siyasi otoritenin ve kamu otoritelerinin sağlıkta şiddet gerçeğini kavrayamadığını, bu konuda atılması gereken samimi adımların hala atılmadığını üzülerek görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“TAKDİRİ İNDİRİM SEBEPLERİ UYGULANABİLİR”

Meslektaşlarını öldürmeye teşebbüs eden sanık hakkında İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi’nin verdiği karara tepki gösteren doktor Çamlı, “2019 yılında, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinde görevli asistan Dr. Kadir Songür, bir hastasının jiletli saldırısı sonucunda, boynundan derin kesi ile hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanmıştır. Saldırgan hakkında öldürmeye teşebbüs suçlamasıyla kamu davası açılmış, İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda sanığın adam öldürmeye teşebbüs suçundan 20 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Sanığın kişiliği, sosyal ilişkileri, eylemden sonraki ve yargılama sırasındaki davranışları, pişmanlık göstermemesi gibi gerekçelerle sanık hakkında verilen cezada indirim uygulanmamıştır. İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararı ile saldırganın planlayarak gerçekleştirdiği meslektaşımızın hayati tehlike geçirmesine neden olan davranışının cezasız kalmaması, hekimleri ve sağlık çalışanlarını sağlıkta şiddete karşı verdikleri mücadelede umutlandırmıştır. Ancak istinaf incelemesi yapan İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi, bu kararın bozulmasına karar vermiştir. Bozma kararında, sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi ve 4. İhtisas Kurulundan rapor alınması gerekliliğine vurgu yapılmış; ayrıca sanığın eyleminin 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasını gerektiren bir eylem olduğu,

yaralamanın niteliği ile meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı değerlendirildiğinde en üst sınırdan ceza verilmesinin hatalı olduğu değerlendirmesi yapılmıştır. İstanbul'da bir parkta akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya saldırdığı gerekçesiyle tutuklanan Eray Çakın'ın, "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama" ile "silahla kasten yaralama" suçlarından 6 yıl 9 aya kadar hapsi istendi. Bir kişinin, işlediği suç nedeniyle, mevzuatın belirlediği sınırlar içinde cezalandırılması ceza hukukunun temel ilkelerindendir. Sanığın cezası belirlenirken, failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar dikkate alınarak takdiri indirim sebepleri uygulanabilir. Kanun, bu konuda takdir hakkını hakime bırakmıştır” dedi.

“SORUYORUZ”

Sanığın hangi olumlu davranışı nedeniyle indirim uygulanmadıklarını soran Başkan Çamlı “Sanık, hekimi öldüremediği için mi bu indirimden yararlanmalıdır? Sanık, elinde jiletle hekimi öldürmek için yaptığı planda başarısız olduğu için mi indirimden yararlanmalıdır? Sanık, olay nedeniyle pişmanlık göstermediği ve vicdan azabı yaşamadığı için mi indirimden yararlanmalıdır? Sanık, yargılama sürecinde mahkemeyi yanıltmaya yönelik davranışlar içinde olduğu için mi indirim yapılmalıdır? Bu soruları çoğaltabiliriz. Üzüntümüzün, serzenişimizin, tepkimizin tek sebebi, olayın mağdurunun hekim olması değildir. Üzüntümüzün, serzenişimizin, tepkimizin sebebi, kamuoyu vicdanını bu kadar derinden sarsan bir olayda, hukuki bir gerekçe yokken sanık hakkında indirim uygulanması gerekliliğinin tartışılıyor olmasıdır. Yargılama aşamasında, duruşma salonunda yargılamaya dinleyici olarak tanıklık eden bizler, sanığın, özel bir kinle hareket ettiğini, planlı bir eylem içinde olduğunu, hazırlıklı şekilde hekime zarar vermek için hastaneye gittiğini, hekimin yaşadığı mağduriyet nedeniyle bir üzüntüsünün ve pişmanlığının olmadığını, bir vicdan azabı olmadığını gözlemledik. Bu gözlemi İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi de yaptığı içindir ki, sanık hakkında verilen cezada indirim uygulamamıştır. Doğaldır ki, hakimler, verdikleri kararlarda bağımsızdırlar. Doğaldır ki, mevzuata göre takdir hakkını kullanırlar. Takdir haklarını kullanırken dikkate almaları gereken kriterler bellidir. Bu kriterlerin, bu olayda varlığı tartışmalıyken, bozma gerekçesinde indirime vurgu ilk derece mahkemesine yönelik ve hukuka aykırı bir baskı niteliği taşımaktadır. Beklentimiz, adil ve hakkaniyete uygun bir karar verilmesidir” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.