Dolar 32,4786
%-0.19
Euro 34,9606
%0.38
Altın 2.436,080
%0.53
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
İzmir Barosu’nda seçim zamanı

İzmir Barosu’nda seçim zamanı

Daha önce pandemiyle mücadeleye yönelik alınan tedbirlere gerekçesiyle birkaç kez ertelenen İzmir Barosu Genel Kurulu bugün başladı. İki gün sürecek ve iki adayın yarıştığı Genel Kurul'un ilk gününde adaylar, başkanlık için konuşmalarını yaptı. Genel Kurul’un 2. gününde sandıklar kurulacak ve yeni başkan belli olacak.

  • Ege Postası
  • 09.07.2021 - 17:05

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Geçtiğimiz yıl 17-18 Ekim tarihlerinde gerçekleştirilmesi planlanan İzmir Barosu Genel Kurulu, pandemiyle mücadele gerekçe gösterilerek İlçe Seçim Kurulu tarafından ertelenmişti. İlk ertelemenin ardından seçimler yine İçişleri Bakanlığının salgınla mücadele kapsamında çıkardığı genelgeler gerekçe gösterilerek iki kez daha ertelenmişti.

Öte yandan; salgına yönelik tedbirlerin geniş ölçüde esnetilmesiyle Genel Kurul için düğmeye basan İzmir Barosu, Genel Kurulu’nu bugün Kültürpark 4 No’lu Hol’de gerçekleştirdi.

İki adayın yarıştığı Genel Kurul’da Çağdaş Avukatlar Grubu adına mevcut başkan Özkan Yücel aday olurken, Yücel’in rakibi ise Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun adayı Mustafa Çetin oldu.

Bin 300 kişilik yeter avukat sayısının zamanında salonda olmaması nedeniyle saat 10.00’da başlaması planlanan genel kurul, 5 saat gecikmeli olarak 15.00’te başladı.  

Genel Kurul’un Divan Başkanlığı’na Avukat Pulat Hüseyin Gago seçildi.

“BAYRAĞI YERE DÜŞÜRMEMEMİZİN YEGANE DAYANAĞI SİZLERSİNİZ”

Kurulun açılış konuşmasını yapan mevcut yapan ve Çağdaş Avukatlar Grubu başkan adayı Yücel, “Meslektaşlarla birlikte yürümek kadar güzeli yok. 2,5 yıldır Türkiye’nin içinden geçtiği büyün ağır koşullara rağmen hukuk devleti, demokrasi ve laiklik ve cumhuriyet değerlerine yönelik tüm saldırılara rağmen bayrağı yere düşürmememizin yegane dayanağı sizlersiniz. Sizden aldığımız güçle mücadele ettik bundan sonra da böyle mücadele etmeye devam edeceğiz. İzmir Barosu başkanı olduğum için sizlerle birlikte çalıştığım için yönetim kurulu arkadaşlarım ve şahsım adına her birinize sonsuz teşekkür ediyorum. Daha büyük bir onur olamazdı. İyi ki varsınız” dedi.

YÜCEL YÖNETİMİNE ELEŞTİRİ

Mevcut yönetime yöneltilen ortak eleştiri baronun siyasallaştırılması, 2,5 yıl boyunca verilen eğitimlerin yetersizliği ve avukatların taban ücretlerinde herhangi bir iyileştirilme yapılmaması olurken Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu adına konuşan Ulvi Puğ, önemli olanın sunum yapmak olmadığını ifade etti ve  “Yapılan sunumlar evet çok güzel ama biz 20 yıldır bunun gibi sunumlara kana kana bu hale geldik. Biz Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu olarak mesleğimizi seviyoruz, mesleğimizin sorunlarını biliyoruz. Bu sorunlarını çözmek için gerekli cesarete sahibiz. Atatürk hepimizin ortak değeridir. Çok mutluyum, çünkü bol bol Atatürk denildi.  Bu vatanı kurtaran, cumhuriyeti kuran Atatürk’ü sevmek için bir parça kalbe sahip olmak yeter ama Atatürkçü olmak için koca bir yürek gerekir. Bizde o yürek var. Bizim tam bağımsız savunmaya ihtiyacımız var. Bilgimizle, birikimimizle, yüreğimizle Cumhuriyetçi Avukatlar olarak önümüzdeki 2 yıllık süreçte görev yapmaya talibiz. Ancak hangi grup kazanırsa kazansın biz yanlarında olacağız, İzmir Barosu için hayırlısı olsun” diye konuştu.

“ÇAĞDAŞ AVUKATLAR GRUBU SADECE SİYASET YAPIYOR DİYEN…”

Çağdaş Avukatlar Grubu adına eleştirilere yanıt veren Ayşe Çakıcı, Yücel yönetiminde yapılan hizmetleri aktardı ve şunları söyledi; “Elbette hala yarım kalmış pek çok işimiz ve söyleyecek çok sözümüz var. Çağdaş Avukatlar Grubu sadece siyaset yapıyor diyen düşünceye inat avukat için var olan ve var olacak bir baro anlayışı ile geride kalan 2,5 yılın pratiğiyle avukatlar için vazgeçmeyen, biat etmeyen ve telsim olmayan bir avukatlık tarzı hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı mücadelesi, yurttaşlarımız için de daha iyi bir ülke için yeniden Çağdaş Baro.”

YÜCEL’DEN ELEŞTİRİLERE YANIT: PES!

Yapılan eleştirilerin ardından eleştirilere kalem kalem yanıt veren Yücel, “Çalışmalar ve komisyonlar var. Siz gitmezseniz onlar yok anlamına gelmiyor, siz katılmadınız anlamına geliyor. Hepsi ortada. Mustafa Bey’in TV’de yaptığı açıklamalar üzerine komisyon arkadaşlarımız eleştiride bulundular komisyonun emeğine haksızlık oluyor diye. Biz kadın hakları ile göç ve iltica eğitimlerini sürdürdük. Sınıfta kaldığımıza yönelik slogan ve söylemler oldu. Bu sloganlar ve söylemler beni rahatsız ediyor. Ne yapmak gerek diyorum? Tam da bir hukuk örgütünün yapması gerekenleri yapmışız benim olduğum yerden. Sokağa çıkmak lazımmış. İstanbul’daki seçim sandıklarının başında olmamız lazımmış. Sokakta yapılanı ne yapacağız? Sokakta bulunan meslektaşların o enerjisini ve barlığını o seçim sonuçlarının neresine koyacaksınız? Hangi algının parçası yapacaksınız? Biz bütün bu eylemleri hayata geçirirken İzmir Barosu üyesi meslektaşlarımızla gerçekleştirildiğimizi söyledik. 10 bin atom karınca değiliz biz. Bu gücün temeli İzmir Barosu avukatlarıdır, onların birlikteliği ve mücadelesidir. Arkasında Milliyetçi avukatlar grubuna dahil arkadaşlar da vardır. Ayrımcılık mı istiyorsunuz? Dönün aynaya bakın. Çükü ben hiçbir zaman ‘Çağdaş Avukatlar Grubu’ demedim. Söylediğim tek şey İzmir Barosu’ydu. İzmir Barosu avukatları olarak İzmir Barosu yönetiminin çağrısı üzerine 550 avukatla birlikte Cumhuriyet Meydanı’na girmiş olmaktan guru duyacağınıza ‘Biz yapamadık ama siz başardınız’ diyeceğinize çamur atmaya çalışmanın bir manası yok. Algı değil bu, gerçek. Orası sokaktı. Aranızda oraya gelen meslektaşlarımız da vardır. Hepsine saygılarımı sunuyorum. İşte ağının ne olduğu tüm da şimdi ortay acıkıyor. Bütün bunlar varken yokmuş gibi yapmaya çalışmak, saklamaya çalışmak… İşte asıl algı bu. Var olanı yok saymak, gözlerden kaçırmaya çalışmak. Asıl algı bu. Tekrar ediyorum. Ne değerlerin size bırakılmasına izin vereceğiz ne bu değerleri sizin değerleriniz yapacağız ne de meslektaşlarımıza yalan söylenmesine izin vereceğiz. Biz onlarla birlikteydik. Bütün bu süreci onlarla birlikte yürüttük. Avukatlık için emek koyan bütün meslektaşlarımıza kapımız açıktır. Biz sizin gibi yapılmış seçim sonuçlarını yok saymadık. CMK ücretleri 9 ayda ödenemez hala geldi. Gerçekten pes. CMK raporları sizin döneminizde 3 ayda baroda okunamıyordu, 2 haftaya indirdik. Burada baro personeli arkadaşlarım var. Rapor okuma sürresini 2 haftaya indirdik. Siz CMK’da rapor okuyan arkadaşlarıma sorun. Dahasını da yapacağız. O 2 haftalık rapor okuma süresine savcılığı da katacağız ve meslektaşlarımızın 2-3 hafta içerisinde ücretlerini almasını sağlayacağız. Bu iş barolardayken yani CMK ücretlerini biz öderken raporunu veren meslektaşım ertesi gün parasını alırdı. CMK ücretlerinin savcılık tarafından ödenmesine ilişkin düzenleme Çağdaş grup döneminde geçmedi. İşsiz avukatların sorunlarını çözemediniz dediler. Çok haklısınız. Çözemedik. Hepinizden özür dilerim. Her birinize 10-15 bin maaş ödenmesini ve daha insani koşullarda çalışmanızı isterdik. Ama şunu yaptık. İşçi avukatlar merkezini kurduk ve onların özgürce iş yapmasını sağladık. Kendi çabalarını harcamalarına olanak sağladık. Ama haklısınız Türkiye’de bir yapı var. Sorun sahiplerinin sorunları dinlenmiyor. baroların bölünmesine ilişkin yasayı da engelleyemedik. Bilmeyip biliyormuş gibi konuşmayın. Bakanla yaptığım konulmanın kayıtlarını istiyorsunuz ya gel dışarıda göstereyim. 2,5 yıllık yol arkadaşlığımız için bizimle yürüdünüz için hangi seçim grubuna oy vermiş olursanız olun hangi siyasi partiden olursanız olun hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

BARO KOMPLEKSİ TARTIŞMASI 

Eleştirilerin ardından baro bütçesi görüşmelerine geçildi. Görüşmelere yapılması planlanan yeni baro kompleksi tartışmaları damgasını vurdu. Tartışmaların konusu, yeni baro kompleksi kurulması amacıyla gerektiğinde mevcut baro binalarının satışı, takas edilmesi yoluyla gerekli tüm işlemlerin yapılması için yönetime yetki verilmesini öngören önerge oldu. 

Önergeye ilişkin söz alan Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Başkan Adayı Mustafa Çetin,  “Özkan başkana daha önce şunu söylemiştim; Özkan Bey Çağdaş Avukatlar Grubu olarak yönetimde olduğunuz sürede hangi çiviyi çaktınız da konuşuyorsunuz demiştim. Hangi taşınmaz alındıysa Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu zamanında alınmış. Bizim de hayalimiz İzmir Barosu’nun 50 yıllık hizmet binasına kavuşması. Ama bunu hiçbir taşınmazı satmadan yapacağız. Ortada bir proje varsa getirin tartışalım ama şu an ortada bir proje yok. Biz bu önergeye hayır oyu vereceğiz” ifadelerini kullandı.

Çetin’in eleştirilerine yanıt veren Yücel ise, “Bu yetki zaten kanuna göre yönetim kurulunda var ama biz genel kurula sunmak, genel kuruldaki onayla yapmak istedik. Bu daha değerli değil mi? Sizin dönemizde yapılanlar için teşekkürlerimi sunuyorum. Ama daha da iyisinin yapılması için uğraşıyoruz. Ayrıca Çağdaş Grup’a yetki istemiyoruz, yönetime istiyoruz. Yarın seçimi kazanacağınızı söylüyorsunuz, o zaman bu telaş niye? Bu yetki yeni yönetim için isteniyor. Proje için 3 ayrı yerle görüşüyoruz şu an bitmiş olsa zaten sunardık” dedi.

BARODA SİYASET ELEŞTİRİSİ

Faaliyet raporu görüşmelerinin ardından gündemin başkan adayları konuşmaları kısmına geçildi. 

İlk konuşmayı yapan Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu Adayı Mustafa Çetin, kendi dönemlerinde yaptıkları icraatları anlatırken Çağdaş Avukatlar Grubu yönetiminde yapılanları da eleştirdi ve şunları söyledi; “Ekim ayında yapmamız gereken genel kurul maalesef haksız, hukuka aykırı bir şekilde pandemi gerekçesiyle defalarca ertelendi. Siyasi, partiler, sendikalar genel kurullarını yapmasına rağmen avukatlık kanunuyla güvenceye alınmış barıların kongreleri genelgelerle engellendi. Maalesef 9 ay sonra şu anda genel kurulumuzu yapmak zorunda kaldık. Bu haksız engellemelere karşı bir hukukçu duruşuyla tarihe ot düşmek için hukuksuzluğa karşı hukukun içinde çözüm bulmak için sonuna kadar gittik. Birçok meslektaşımız bizimle dalga geçerken davlar açtık ve tarihe not düştük. Pandemi ve deprem nedeniyle çok zor günlerden geçtik. Bunlar yetiyormuş gibi siyasal iktidarların hukuku ve yargıyı arka bahçesi gibi kullanması mesleğimizin sorunlarını her geçen gün artırmıştır. 

ARTAN HUKUK FAKÜLTELERİNE TEPKİ

Hukukun sütün ve yargının bağımsız olmadığı ülkelerde vatandaşların barış ve huzurundan söz edilemez. Hukukun evrensel ilkeleri gelişmiş ülkelerde devredilemez, bölünemez ve herkes tarafından kabul edilen değerlerdir. Maalesef ülkemizde güven endeksi 107. sırada. Son yıllarda yapılan araştırmalarda yargıya olan güven yüzde 15’lere düşmüş. Yargıya güvenin olmadığı bir ortamda avukatlara, hakimlere ve savcılara güven olmaz. Kutsal mesleğimiz birçok ülkede gelişmişliğini tamlamış, maalesef ülkemizde her gün kan kaybediyor. Görevi başında saldırıya uğrayan katledilen meslektaşlarımızın haberlerini aldığımızda hepimizin içi yanıyor. Hukuk fakültelerinin tabir-i caizse hukuk meslek yüksekokulu haline getirilmesi hukuk eğitiminin kalitesini düşürmüş, yargının sacayağı dediğimiz nitelikli kaliteli hukukçuların yetişmemesine neden olmuş ve engellenemez avukat sayısının hayatımıza gitmesine neden olmuştur. Bundan en fazla etkilenenler de genç meslektaşlarımız. Şu anda asgari ücretin altında çalışan genç meslektaşlarımız var. Ne yazık ki bu kutsal mesleğe hevesle başlayan meslektaşlarım yan işler yapak zorunda bırakılmıştır. 

SORUNLARI TESPİT EDİP ÇÖZDÜK

Kısaca grubumuzu tanıtayım. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, hukukun üstünlüğüne, yargının bakımsızlığına ve basın özgürlüğüne inanan, cumhuriyetin temle ilkelerine bağlıdır. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin arka bahçesi olmamıştır. Baro, avukat için sloganıyla barolarda görev almaya devam edecektir. 2014 yılında yola çıkarken baro avukat içindir dedik. Seçilir seçilmez meslektaşlarımızın sorunlarını önceliğe koyduk ve öncelikle 405 lira olan aidatı 300 liraya indirdik. Adliyelerdeki ve cezaevlerindeki avukat görüşme odalarını baştan aşağıya yeniledik. Hak, hukuk, adalet dedik. FETÖ’cü hakim ve savuların talimatla karar verdiği 2015 yılında Gündoğdu Meydanı’nda Türkiye adaletini atıyor diyerek adalet diye haykırdık. Hain FETÖ kalkışmasından sonra KHK’larla yönetilirken buna karşı ilk çalışmaları biz yaptık. Bazı arkadaşlarımız İzmir Barosu’nun sessiz kaldığı algısını yaratabilir. Herhâlde o zamanda ya Gündoğdu’da değillerdi. Ben de diyorum ki sizin orada olmamış olmanız Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu’nun bunu yapmadığı anlamına gelmez. Şeffaf baro dedik. Seçilir seçilmez yönetim kurulu kararlarının tamamını baronun web sayfasında yayınladık. Mali disiplin dedik. Eksi bütçeyle aldığımız baroyu artı 500 bin liraya yakın para bıraktık. Eksi bütçenin olduğu dönemde çağdaş yönetimin 743 bin lira borcu vardı. Bizden öncekiler bize enkaz devrettiler demek gerekli çalışmalar yaptık. Özkan Başkan baro odalarında bizim yaptıklarımızın üzerine bir çivi aktınız mı? Çevreci baro dedik. Onlarca dava açtık. Genç meslektaşlarımız sorunlarını söylediler. 2018 yılında yola çıkarken gençlerle baroyu yöneteceğiz sorunlarını çözeceğiz dedik. Genç avukatlar meclisini kurduk. Onların sorunlarını tespit edip hepsini çözdük. Türkiye’de ilk defa genç avukatlar ofisini açtık. CMK ücretlerinin artırılması ve geç ödenen CMK ücretlerinin hızlı ödenmesi için çalışmalar yaptık. CMK araçlarını hayta geçirdik. Özkan Başkan CMK ücretleri için ne yaptınız? Taşerona karşı olduğunuzu söyleyip CMK ücretlerini taşeron yapmışsınız. Göreve yeni başlayan genç arkadaşlarımız müvekkil bulmakta zorlanıyorlar diye Genç Avukatlar Merkezi’nde yeni çıkan her kanunla ilgili eğitimler yaptık. 

ALGILAR POMPALANIYOR

Son günlerde Özkan Başkan ve Çağdaş avukatlar taraftan bazı algılar pompalanmaya başladı. Özkan Başkan 2018 yılından beri milli bayramlara sahip çıktığını ve Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu döneminde 15 kişilik listelerle milli bayramlara gidildiğini söyledi. Özkan Başkan böyle bir şey yok. Valiliğe giden 15 kişilik listeleri açıklarsan… Biz hiçbir zaman listelerle milli bayramları kutlamaya gitmedik. Seçildikleri dönemde ilk 29 Ekim’e yaklaşık 225 kişi katıldı. Özkan Başkan da katıldığı canlı yayında ilk 300 kişi dedi, sonra 500 oldu sonra da 550 oldu. Atatürk bizim ortak değerimiz, milli bayramlar ortak değerimiz. Özkan Başkan’a soruyorum. Başkan olmadan önce Baro çatısı altında kaç tane 29 Ekim’e katıldın? Ama bazı gelişmeler var. Senin de yönetim kurulu üyesi olduğun dönemde Sema Başkan çıktı. Türk bayrağı ve Atatürk siyasi simgedir takılmasın dedi. Bunlar nasıl siyasi simgedir Özkan Başkan? Milli bayramları ve Atatürk’ü  mı silmeye çalışıyorsun? Biz algı da yapmayacağız, reklam da yapmayacağız. Biz çalışacağız. Gören görür görmeyen algısını yapar.

FLAŞ METİN FEYZİOĞLU İDDİASI

Gelelim Metin Feyzioğlu’na. Hepimiz tarih biliyoruz. Feyzioğlu Çağdaş avukatlar grubu döneminde seçildi. Peki Feyzioğlu’na bir kısım çağdaş avukatlar delegesi tarafından seçildiğini biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz. Biz de hiç dillendirmiyoruz. Etin Feyzioğlu çağdaş avukatlar grubu döneminde bir kısım çağdaş avukatlar grubu üyesinin destekleriyle seçildi. Çağdaş avukatlar grubu karar alamsına rağmen 6 İzmir barosu üyesi Feyzioğlu'nu destekledi. Şimdi resimler paylaşılmış. Sema’nın da resmi varmış. Resimlerde olmanın Metin Feyzioğlu’yla yol yürümenin ne alakası var. Baro kompleksi için İzmir Barosu Metin Feyzioğlu’yla 3 kez bir araya gelmiş. Bu kompleks için Krediler çekildi ama Feyzioğlu’nun talimatı üzerine hiçbir girişim yapılmadı. 

AYRIM YAPARSANIZ 29 EKİMLERE TEK BAŞINIZA GİDERİNİZ

Çoklu baro ilk açıklandığında tek baro dedik. Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu, 113 yıllık İzmir barosu çatısı altından ayrılmayacak dedik. Bu konudaki açıklamalarda oradaydık. Yani biz, resim mi koymak zorundayız gittiğimiz yerden? Yapılması gerekiyorsa her yerde olduk. Seçildiğiniz gün size taş üstüne taş koyduğunuzda yanınızda olduğumuzu söyledik. Çağırdığınızda geldik. Böyle ayrıştırmalara gerek yok. Bu meslek hepimiz. Ortak sorunları ortak olarak çözeceğiz. Eğer ayrım yaparsanız 29 Ekimlere tek başınıza gidersiniz. 

AVUKATLARI AYRIŞTIRDINIZ

Başkan… Dinlediğimiz genç ya da kadın avukatlar da söyledi. Avukatları ayrıştırdınız. Siyasetin dilini baroya soktunuz. Hiçbir zaman baroya girmeyen siyasi dili baroya getirdiniz. Ya çağdaş ya da AKP zihniyetiyle yol yürüdünüz. Yakışmadı başkan. Şimdi de hiçbir siyasi görüşe bakmadığınızı söylüyorsunuz. Bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Bizim zihniyetimiz hukukun üstünlüğü. Biz ayrım yapmadan herkese eşit davranacağız. Baronuz baroyu siyasetin arka bahçesi yaptı dedik. Algı ve sloganlarla yürüdü dedik. Biz Atatürkçü baro dedik. 

SAVAŞA MI TERÖRLE MÜCADELEYE Mİ KARŞISINIZ?

Arkadaşlara seçimi kaybettiğimizde dedik ki, barolara başkan olmak çok zor. Özkan başkana hariç tecrübeli yok. İlk 6 ay hiç eleştirmeyeceksiniz dedik. Ta ki barış pınarı harekatına kadar. Türkiye Cumhuriyet terör örgütlerine karşı mücadele diyor ancak siz diyorsunuz ki savası durdurun. Savaş iki ülke arasında olmaz mı? Ermenistan Azerbaycan savasında da İzmir'den otobüs kaldıracağız Ermenistan'a kadar gideceğiz dedi. Sayın başkan siz savaşa karışı mısınız, yoksa terörle mücadeleye mi karşısısınız?

“EN AZINDAN YÜZDE 35 FARK OLMASI LAZIM”

Baro bahçe projesi… Projeyi hayata geçirdiniz. Ama işletmesi felaket. Baro bahçenin kuruluş amacı itibariyle doğru bir proje olmasına karşın harcanan bütçe ve işletme yöntemi itibariyle sınıfta kalmıştır. Gelen vatandaşla avukatlara verilen fiyat arasında yüzde 10 fark var. Avukatların yeri burası. En azından yüzde 35 fark olması lazım. 

AVUKATLARI SEYYAR SATICI GİBİ….

Son günlerde bir proje… Adalet aracı diye bir proje. İki stajyer iki avukat adalet arayışında dolanıp adli yardım ya da kadına karşı şiddet ile ilgili başvuru toplayacakmış. Adalet aracı açıklanmadan 2 gün önce, meslektaşımıza ayakla basılan olayı yaşadık. Ya başkan hangi güvenlik önlemleri aldın da 2 stajyer avukatı mahalleler arasında gezmeye gönderiyorsun? Onlara bir şey olursa bunun hesabını nasıl vereceksin? Meslektaşlarımızın faaliyet alanlarını artıralım derken siz tek tek avukatların seyyar satıcı gibi dolaştığı bir pozisyona mı sokmak istiyorsunuz? 

HİÇ OLMADI BAŞKAN!

Gerçekten avukatların elektronik imzasıyla ilgili çalışmanızı takdir ettik. Depremden zarar gören meslektaşlarımız anında elektronik imzaları sağladınız. Teşekkür ederim. Ama onun dışında sınıfta kaldınız. Hepsi algı. İzmir Barosu, Barolar Birliği’nin konteynırına afiş mi yapıştırır? Hiç olmadı başkan! 

30’a yakın projemiz var. Nasıl 2014-2018 yılında Baro avukat için sloganıyla çıkmışsak bu dönemde de algısız olarak meslektaşlarımız için geleceğiz. Hukukun üstünlüğü için çalışmak istiyoruz. 2018’de tek baro diyoruz ve desteklerinizi bekliyoruz. 

ŞEFFAFLIK ELEŞTİRİLERİNE HODRİ  MEYDAN

Adaylık konuşmasını Çetin’e göre kısa tutan Çağdaş Avukatlar Grubu adayı Özkan yücel, hem yapılan eleştirilerin bazılarına yanıt hem de seçilmeleri durumunda hayata geçirecekleri projeler hakkında bilgi verdi ve şunları söyledi; “Bir seçim konuşması yapmakla aslında gerçek dışındaki iddialara karılık vermek arasında seçim yapmakla karı karşıyayım. Aslında gerçek olmadığının farkında olduğu o kadar çok şey söyledi ki Özkan Bey diye. Bunların hepsine karşılık vermeyeceğim. Sevgili Mustafa semin tarifinle söyleyeyim. Şeffaf baro dedin ya 2014’te biz getirdik dedin ya. O zaman gidip yönetim kurulu kayıtlarına bakacaksın kim kararları yayınladı diye. 

ÇAMUR AT İZİ KALSIN

Kadınlardan ceza avukatı olmaz diyen herhangi bir yurttaş, İzmir barosunun herhangi bir yönetici o görevde bulunmayı hak etmiyor demektir. Eğer benim ağzımdan öyle bir şey duyduysanız şu an adaylıktan çekiliyorum. Çamur at izi kalsın. Benim kadın meslektaşlarım görevlerini en iyi biçimde yapan ve erkek meslektaşlarından daha iyi sonuçlar aran arkadaşlarım. Kadın hakları için mücadele eden gruba söylenecek en son söz ve en son saygısızlıktır. Bunu da komisyon çalışmıyor diyen arkadaşa aynen iade ediyorum. 2014 yılının ardında  4 yıl Cumhuriyetçi Avukatlar Grubu yönetimdeydi… Hiç fırsatları olmamış 4 yıllık süreleri yokmuş da yeni projeler yapmak için ortaya çıkıyormuş gibiler. Sevgili arkadaşlar,  neredeydiniz o süre boyunca? Darbe sürecinde avukatlık yapmak imkansız hale getirildiğinde, avukatların üstüne kamera konulduğunda, başına biri dikildiğinde size avukat vermiyoruz demek aklınıza gelmedi mi? Sizin algı, bizim hayat dediğim cevabı alır. 

AVUKATLARIN VİCDANINDA YERİ YOK

Mitingler… Metin Feyzioğlu ile yan yana koyunca yan yana yürüdünüz deyince,  Metin Feyzioğlu'nun PR çalışmalarını yaptınız diyorsunuz. Ayıptır. Gizli yapılmış oylamanın sonuçlarına dayanarak yine çamur at izi kalsın mantığı ile İzmir Barosu'nun Feyzioğlu'na karşı çalıştığını bilmenize rağmen bunu söylemenin vicdanınızda yeri var mı? Avukatların vicdanında yeri yok. Feyzioğlu'na karşı çalışan baroların en başında gelen baroya söylüyorsunuz. Ben İzmir Barosunun tarihini bu lekeyle bir tutmam. Pazartesi seçimi kazandığımızda bu kez Türkiye’nin demokrasinin, avukat lığının önünde engel olan Metin Feyzioğlu'nun anlayışını barolardan göndermek boynumuzun borcudur.  220 civarı arkadaşımızdan nakil ücreti adı altında hukuka aykırı ücret almışsınız. Baroyla avukatlar davalaşmaz dedik ancak davalar açıldı ve hepsinin parasını geri ödemeye başladık. Sizin sayenizde oldu bunlar Mustafa Bey.

TEK BAŞINA BIRAKMAYIZ

‘Genç ofise çivi çaktınız mı’ diye sordunuz ya? Oraya çivi çakılması mı lazım? Biz ekipmanları yeniledik. Ama yetmez dedik. Depremin ardından mağdur olan arkadaşlarımızın ücretsiz yararlanacakları dayanışma ofisini hizmetlerine sunduk. Ama size beğendirememişiz. Ama meslektaşlarımız görüyor her şeyi. Biz Çağdaş Avukatlar Grubu’yuz. Meslektaşlarımızı ne duruşma salonlarında ne de hayatta karşılattıkları zorluklarda tek başına bırakmayız, bırakmayacağız. 

BAŞSAVCILIK ONAY VERDİ BAKANLIK HALA BEKLETİYOR

O kadar büyük haksızlık içindesiniz ki. Gece gündüz sabah kadar çalışan arkadaşların, sizin gurubunuza karşı oy vermiş arkadaşlarda bu çalışmaların içinde yer aldı. Siz sınıfta kaldınız diyorsunuz? neyin sınıfında kaldık? Bin 400 meslektaşımızın ofislerine girerek çalışma yürüterek mi sınıfta kaldık. CMK ücretlerinin geç ödenmesi, düşük olması… Farkındayız. Kimse kusura bakmasın. Bu ülkede CMK ücretlerinim artırılması için dava açan tek grupla karşı karşıyasınız. Bu konuda ağzınızı açıp tek kelime etmeye hakkınız yok. Koordinasyon kurulundaki arkadaşlarımız bilir. Ödemelerin baroda olduğu ve başvuranların ertesi gün ödemlerini aldıkları zamanları. Tekrar söyleyeyim. Bunu değiştiren sizdiniz. Bakanlıkla pazarlık yapan sizsiziniz, meslektaşlarınızı savcılık sırasında bekleten sizsiniz. CMK raporlarının elektronik ortamda onaylanması için Cumhuriyet Başsavcılığıyla ortak bir altyapı yaptık. Sistem yapıldı savcılık bakanlığa sormam lazım dedi. Sonra bakanlığa sordular. Geçen yılın 23 Haziran’dan bu yana Cumhuriyet Başsavcılığın, ‘Uygundur, olurlarınızı bekliyorum’ diyerek gönderdiği uygulamaya bakanlık hala onay vermedi. 10 kereden fazla görüştüm. Bakanlıkla konuşmuyorsunuz diyorsunuz ya, ayıp! Bilmeden konuşmayın. Siyasi iktidarın tavrıyla aynı yere düşüyorsunuz! Onlar da ‘gelmediler görüşmediler’ demişlerdi. Ama onlar AKP milletvekillerine de yalan söylemişlerdi, bizimle görüşmediler demişlerdi. Adalet Bakanı ile 40 baro başkanının olduğu toplantıda benim bakana söylediklerimin hala kaydı var. Mesleğimizin sorunlarını çözmek varken şimdi çoklu baro ile mi uğraşacaksınız dedim. Avukatlıkla ilgili yapılması gereken mecburi işleri nereye koyuyorsunuz? Eğer bir uygulamaya karşı çıkıyorsak bunun gerekçelerini muhatabımızın kim olduğuna bakmadan en üst perdeden söylemeyi biliriz. 

MAKAM ARACI OLMAZSA TASARRUF VAR

Mustafa Bey sizin döneminizde ne getirdiyseniz hiçbirini geri çevirmedik. Hepsi devam ediyor. CMK araçlarını değiştirdik. Arkadaşlarımız gecede 10 saat çalışıyorlardı. Şimdi daha iyi koşullarda çalışıyorlar. Daha iyisini bulursak yine değiştiririz. … Mesela makam aracı kullanmayız. Baronun bütçesine 400 bin lira para katmış oluruz. Bu bizim anlayışımız resmi işler dışında baro aracının kullanılabileceği bir alan yok. Kişisel ihtiyaçlar için hiçbir kurum menfaatinin kullanılamayacağını öğrendik. Çok da memnunuz. Size de tavsiye ederiz. 

HERHALDE 29 EKİMLER İÇİN ÇETERE ÇIKARMAM LAZIM

Gelelim 29 Ekimlere… Sanırım hangi 29 Ekimlere gittiğime dair çetere çıkarmam gerekir. Ama hiç gerek yok. Valilik yazı istedi ben de gönderdim. Bu yazıya ne cevap verdiniz? 1 Mayıs için gönderdiğiniz piknik mesajlarını unuttuğumuzu sanmayın. Beni hiç dinlememişsiniz. Siz mi dinlediniz başkası mı size aktardı bilmiyorum. Çünkü ben Cumhuriyetçi avukatlar katılmadı demedim. Sizi görmedim dedim. Ankara için de aynası oldu. Oraya otobüslerle gitmiş arkadaşlarım vardı. Bana değil onlara anlatın lütfen o resmin neresindeydiniz. Ben konuşmamda da söyledim. Ben bu 2,5 yıllık süreçte bizimle birlikte yürüyen, cumhuriyet değerline eve insan haklarına bizimle birlikte sahip çıkan, bizimle olan herkese iyi ki varsınız dedim. Gücümüz varsa sizinle var dedim. 

FAZLA MESAİ TARTIŞMASI

Öyle bir algı yaratıyorlar ki fazla mesai yaptırıp ücretini ödemiyormuşuz gibi. Söylediğimiz şu: eğer çalışma saatlerini düzenlerseniz fazla mesai konusunda sorun yaşamazsınız dedik. Elbette ki fazla mesai ödenecek. Ama o süreci yönetmek de yöneticilerin işi. O kasadaki paranın size emanet olduğunu ve en iyi şekilde yönetilmesi gerektiğini de bilmek durumundasınız. Yaklaşık 19 yıl sonra ilk defa iktisadi işletme neredeyse başa baş. Hani Baro Bahçe’ye 1 milyon harcanmış deniliyor ya demirbaş almak için. Yalan. Açın faaliyet raporuna bakın. Şu an Baro Bahçe misyonunu yerine getiriyor. 

KONTEYNIR ELEŞTİRİSİNE YANIT

TBB konteynırları meselesi… Yeri biz aldık. TBB’den ihtiyaç bildirmek suretiyle konteynırları biz istedik. TBB getirip koydu diye İzmir Barosu hizmeti olmadı. Ben oraya sadece İzmir Barosu yeri olduğunu göstermek için çıkartma yapıştırdım. Yani meslektaşlarımız için yaptıklarımızı yapmamışız gibi gösteriyorsun. 

SINIFTA KALDIK YA!

Evet bağış topladık. Meslektaşlarımız için topladık. Hiçbirinin dağıtımına karışmadık. Öndeki başkanlara söyledik kim hangi kriter belirensin diye. 1 milyonun üzerinde para dağıttık. Bunun 300 bini son 15 günde geldi .İlk 10 gün de verebilirdim. Dağıttığım arkadaş sayısına bakarsanız 1’er lira verebilirdim. Biz meslektaşlarımıza ihtiyaçları için para dağıttığımız için mi eleştiriliyoruz? Sınıfta kaldık ya! Bu zayıf karne. Anlayan varsa bana da anlatısın

SİYASİ DARBENİN ETKİSİ HALA DEVAM EDİYOR

Zor zamanlar yaşıyoruz. Darbe girişiminin arkasından gelen adı konulmamış siyasi darbenin etkisi hala devam ediyor. Biri alın alın ağzını açanı alın diyordu. Öyle bir ülkeydi. Bu ülkenin demokratik olduğunu, hukuk devleti olduğunu söylemek mümkün değil. Bu ülkenin şu anki düzeninde faşizm olduğunu söyleyebilecek, bun karşı dimdik duracak kurumlara ihtiyacı var.  Yargı talimatla hareket ediyor. 

ADALET ARACI ELEŞTİRİLERİNE YANIT

Bugün bazı genç arkadaşlarımız konutu. Hepsini not aldım. Pazartesi hepsiyle görüşeceğim. Çünkü çok can acıtan sorunlara değindiler. Ama bir yerde yanlış yapıyoruz. Birlikte hareket etmeliyiz. Gelin birlikte yapalım. Bu genç arkadaşlarımızın ekonomik zorluklarını aşma için mücadele edelim. Ama şuna asla müsaade edemem. Ben bir hukuk öğretmeniyim. Kanunlar bana bu hakkı vermişken vermişken sizin aklınız erilemiyor diye başka ülkede olan adli yardım aracını hizmete soktuk diye eleştirmenizi anlamış değilim. Adalete erişemeyen insanların adalete erişmeleri için çalışmak ne zamandan beri ayıp oldu? Başka bir algı yaratmayın. O Arcalarda adli kayıtlar alınmıyor. Çocuğa yönelik şiddet, taciz gibi acil başvurular alınıyor. Bunun için de özür mü dilemeliyim?

AİLE OLACAĞIZ

Önümüzdeki dönem ne yapacağız? Yalnız kalamayacaksın dedik. Tüm meslektaşlarımızı korumak için hareket edeceğiz. Bunun için çok şey söylemem gerek yok. Geçtiğimiz 2,5 yıla bakın yeter. Meslektaşlarımızın zorda kaldığı durumlarda saatine gününe bakmadan mutlaka ve mutlaka yanlarında olacağız. Biz bir aile olacağız diye yola çıkmıştık bunun için gereği neyse onu yapacağız.

YENİ AVUKATLIK KANUNU SİNYALİ

Yeni bir avukatlık kanunu kaçınılmaz. İşçi avukat arkadaşlarımızın çalışma koşullarını düzenleyen bir çalışma yapacağız. Seçimden sonraki ilk çalışmamız yeni bir avukatlık kanunu için her seviye ve alandan arkadaşlarımız yeni bir avukatlık kanunu hazırlanması için Türkiye’ye örnek olmaya çağırmak olacak.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.