Hak İş, tüm çalışanların yüksek enflasyondan korunacağı bir çözüm istedi

Hak İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, bugün Ankara’da, “Biz Birlikte HAK-İŞ’iz” temasıyla düzenlenen il başkanları toplantısının açılışında, asgari ücret başta olmak üzere çalışma hayatı ve gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Arslan, şunları söyledi:

“KADROSU ALINANLARA TOPLU SÖZLEŞME SİSTEMİNE DAHİL ETME BAŞARISI DA GÖSTERDİK”

“Hak İş’in sadece çalışma hayatının gündemine değil sadece kendi sorunlarımıza ait değil bütün insanlığın sorunlarına yönelik çözümler ve kaygılar, gelecekle ilgili yapmak istediklerinin telaşında bir Hak İş’i görürsünüz. Böyle bir Hak İş’in çalışma hayatının gündeminde ne kadar önemli bir misyonu edindiğini yaşayarak gördük. Modern köle olarak görülen taşeron işçilerinin kamudaki zincirlerini nasıl kırıp bugün bu başarı hikayesinin altında imzası olan en önemli imza Hak İş’indir. 1 milyona yakın kamudaki taşeron şirketlerinin taşeron şirketlerinin dışına çıkarılması yerel yönetimlerde ve kamuda taşeron şirketlere yer verilmemesi ve 1 milyona yakın kamu işçisinin yeniden kamuda yer alması tarihi bir başarıdır. Konfederasyonumuz, bazı sendikalarımız bu başarıyı kalıcı hale getirecek bazı çalışmalar yapıyor. Hizmet İş sendikamızın bu konudaki çalışması son aşamasına geldi.  Bu başarı öyküsü sadece kadro almakla bitmedi. Kadrosu alınanlara toplu sözleşme sistemine dahil etme başarısı da gösterdik.

“2020’DEKİ KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ YAKIN TARİHTE İMZALADIĞIMIZ EN BÜYÜK, EN ÖNEMLİ KATKILARI OLAN BİR TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ”

2018’den 2020 sonuna kadar geçen yaklaşık 3 yıllık süreçte bize yapılan eleştirileri hatırlıyorum. ‘Kadro aldınız da ne oldu. Toplu sözleşmeleriniz bizi tatmin edici değil. Yüzdelik dilimlerimiz kayboldu. Ne anlama geliyor bu kadro’ sorularına muhatap olmuştuk. Büyük fotoğrafa bakın, biz taşeron mücadelesine 2000’lerin ortasında başladığımızda bizden bir tek talep vardı; kadromuzu alın yeter, herkes bunu istiyordu. Bunu başardık. Kadrodan sonra ücretler tabii ki, bunu da başardık. 2020’deki Kamu Çerçeve Protokolü yakın tarihte imzaladığımız en büyük, en önemli katkıları olan bir Toplu İş Sözleşmesi (TİS). Daha yeni başladığımız halde neler oldu? Kamuda artık işçi statüsünde istihdam yapmamaya başladı hem Sağlık Bakanlığı hem de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı. Neden? Maliyetleri daha fazla diye, ikramiyeler vesaireyi hesaplıyorlar, memurların önüne geçti diye tedbir almaya başlıyorlar. Bakınız daha birinci TİS tamamlandı. Bu konuda tarihi mücadeleyi başardık.
İngiltere İşçi Partisi’nin gölge Dışişleri Bakanı, bir vesile ile bizi ziyarete geldi, taşerondaki bu başarı hikayesini ona özetledim. Dedi ki biz İngiltere İşçi Hareketi ile çalışıyoruz. Bu başarı öyküsünü lütfen gelin İngiliz sendikalara da anlatın. Bu başarı öyküsünün liderliğini sayın Cumhurbaşkanımız imza atarak kararnameye dönüştürdü ama sahadaki mücadelesini Hak İş yaptı. Biz 2015 TİS görüşmelerinde, Süleyman Soylu o gün Çalışma Bakanı’ydı. Çalışma Bakanı, Maliye Bakanı, sadece Hak İş ile TİS’e katıldılar, diğerleri yoktu. Biz Süleyman Soylu Bakanımız ile Naci Ağbal Bakanımız ile bütün taşeron şirketlerin TİS’ini yürüttük. Muhatap bizdik, başka yoktu, niye yoktu? Onlar buna inanmıyordu. Bu kadro olmaz diyorlardı, hatta taşeron şirketlerden gelip üye olanların üyeliklerini yapmadılar.

“2023 YILININ SONUNA KADAR BU SORUNLARI GÖRÜŞÜP ÇÖZÜME KAVUŞTURMAK HEDEFİMİZ VAR”

696’nın eksiklikleri var, bunu çözmek de bize düşüyor. KİT’lerdeki kadro konusunu çözmek, 696 kapsamına girmeyen, yüzde 70 kapsamında olmayanların sorunlarını çözmek geçici maddesi var özlük haklarını çözmek, kadro alamayanların sorunlarını çözmek de bize düşüyor. Son Kamu Çerçeve Protokolü’ndeki üç tane temel maddeden bir tanesi kadro alamayanların kadro sorunun çözülmesi hususunda bir geçici maddemiz var. İkincisi geçici işçilerin kadro sorunlarının çözülmesi için bir maddemiz var. Üçüncüsü 696 ile kadro alanların sorunlarını özlük hakları sorunlarını çözmek için maddemiz var. Buradan Sayın Bakan’a da çağrımızı yineleyelim; 2023 yılının sonuna kadar bu sorunları görüşüp çözüme kavuşturmak hedefimiz var. Çalışma hayatı ile ilgili en temel gündemlerimizden bir tanesi asgari ücret. Hak İş, kuruluşundan beri Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına itiraz eden tek örgüt. Bazı kamu kurumlarında temsilde üye sayısı esas alınarak temsilde, üyelikte yer alıyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısı itibariyle tekli bir yapı getiriyor. En büyük işçi konfederasyonu, diğerleri, işsizler, asgari ücretle çalışanı kim temsil edecek?

“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU’NUN BU ANTİDEMOKRATİK YAPISINI TÜRKİYE’YE YAKIŞIR ŞEKİLDE DEĞİŞTİRMEK GEREKİYOR”

Komisyonun yapısı adaletli bir temsili getirmiyor. Bu temsil krizi asgari ücretteki beklentilerimizin hiçbir zaman gerçekleşmediği gerçeğini önümüze getiriyor. Bunun farkına vardı Türk-İş, geçen yıl asgari ücret tespit komisyonu toplantısına çağırılınca bizi davet ettiler. DİSK ve Hak İş komisyonda olmasa da birlikte çalışalım önerisi Türk-İş’ten geldi. Neden, çünkü yalnız kalıyor, temsilde kriz oluyor, bu kriz dönüp dolaşıp o konfederasyonu da tartışma konusu yapıyor. Birlikte çalıştığımız komisyon yakın tarihin en yüksek asgari ücretini getirdi, demek ki dayanışma daha büyük bir güç getirecektir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun bu antidemokratik yapısını Türkiye’ye yakışır şekilde değiştirmek gerekiyor.

“ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU TOPLANSIN VE ASGARİ ÜCRETİ YENİDEN ENFLASYONUN ÜZERİNDE BELİRLENSİN TALEBİMİZİ ISRARLA BİZ İFADE ETTİK”

3 aydır Hak İş, yaşanan yoğun fiyat hareketleri, yüksek enflasyon üzerine Hak İş’in yaptığı çalışmalar, Asgari Ücret Komisyonu derhal toplansın ama sadece asgari ücretlilere değil bütün ücretlileri içine alacak düzenlemeyi de beraber yapmamız gerekiyor. Son Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yaptığı tarihi başarı, asgari ücret tutarındaki bütün gelirlerin vergi dışı bırakılmasıdır. Bu bir tarihi adımdır ve bunun içinde Hak İş’in olduğu bir mücadeledir. Asgari ücretliden vergi alınmaması Hak İş’in başarısıdır. Aralık ayını beklemeden yaşanan yoğun fiyat hareketleri, hızlı zamlar, önü arkası belli olmayan her gün değişen fiyatlar, ocak ayında belirlediğimiz asgari ücreti anlamsız hale getirdi. Bu çabamızın karşılık görmesi gurur verici. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplansın ve asgari ücreti yeniden enflasyonun üzerinde belirlensin talebimizi ısrarla biz ifade ettik.

“6 AYLIK ENFLASYON ÜZERİNDEN HESAPLANAN BİR ZAMMI TÜM ÇALIŞANLARA İSTİYORUZ”

Eğer asgari ücret oranında TİS sürecinde yer alan bütün işçilerin ücretlerine de yeniden bir düzenlenme yapılmazsa Türkiye’nin TİS sitemini yok ederiz. Bu işçi hareketine en büyük kötülüktür. Talebimiz kamuda çalışanlar memurlar, işçiler, emekliler, bütün çalışanların bu yüksek enflasyondan korunacağı bir çözüm istiyoruz, bunun yolu da vergiden, sosyal güvenlik priminden geçiyor. Benim önerim; bütün ücretlilerden bir yıl süre ile gelir vergisi almayalım. Kamu çalışanlarına şu kadar zam verilsin, peki öbürleri ne olacak? Bunlar bu ülkenin çalışanı, insanı değil mi, bu ülkeye 250 milyar dolarlık ihracatın üretimini yapan insanlar değil mi? Sadece kamuyu, özel sektördeki sendikalı işçileri ortaya koyarak değil bütüncül bir çözüm bulmak zorundayız. Önerilerimiz herkesi ilgilendiren düzenlemeler yapılabilir mi? Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun toplantıya çağırılmasını önemli buluyoruz. Sayın Bakanın bu çalışmaları gerçekleştirmesini istiyoruz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun belirlenen 6 aylık enflasyon üzerinde bir zammı, bütün çalışanların ücretlerine yansıyacak bir modeli gerçekleştirmesini istiyoruz.