Emlakçıların başkanından iktidar ve yerel yönetimlere ‘öğrenci evi’ çağrısı

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Türkiye’de koronavirüsle mücadele kapsamında alınan tedbirlerin esnetilmeye başlamasıyla üniversitelerde 2021-2022 eğitim öğretim yılında tüm eğitim kademelerinde yüz yüze eğitime başlanacağı duyurulmuştu.

Yüz yüze eğitimin başlayacağının duyurulması ve üniversite yerleştirme sonuçlarının da açıklanmasıyla birlikte üniversite öğrencileri ev tutma telaşına girmiş ancak hem enflasyon hem pandemi hem de bir anda patlayan talep fazlalığı nedeniyle artan kiralar dudak uçuklatmıştı.

Geçtiğimiz ay Emlakçılar Odası tarafından yapılan açıklamada mevcut kiralarda yüzde 30 civarında artış beklendiği ifade edilirken okulların açılmasıyla birlikte kira fiyatları beklentinin çok ötesinde artış gösterdi. Uçuk kira fiyatlarının yanı sıra artan talepler nedeniyle boş evlerinde bulunmamasıyla öğrenciler çaresiz kaldılar. Birçok öğrenci artan kira ve yurt fiyatlarını protesto etmek için parklarda yatmaya başladı.

Yaşanan gelişmeleri değerlendiren İzmir Emlak Komisyoncuları Odası Başkanı Mesut Güleroğlu, yaşanan mağduriyetin temel sebebinin konut eksikliği olduğunu söyledi ve hükümet ile yerel yönetimlere çağrıda bulundu.

KONUT YOK KİRALAR UÇTU

30 Ekim 2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen deprem nedeniyle birçok konutun yıkıldığını, boşaltıldığını ve kira talebinin arttığını hatırlatan Başkan Güler, bu durumun hem konut sıkıntısını hem de kira artışını tetiklediğini belirtti ve “İzmir’de bir pandemi ve pandeminin ardından da yıkıcı bir deprem yaşadık. Özellikle Bornova ve Bayraklı bu depremi çok ağır hisseti. Irak, İran ve Afganistan’dan da büyük bir göç var. Ayrıca üniversitelerde yüz yüze eğitimler de başladığı için üniversite öğrencileri de geldi. Depremden kaynaklı olarak depremden etkilenen binalarda yaşayan insanlar evlerini boşaltıp kiraya geçtiler. O dönemde de kira fiyatları bu şekilde yükselmişti. Şimdi de bu evlerin yapım süreci en azından 2-2,5 yıl süreceği için bu insanlar hala kiracı olarak oturuyorlar. O dönemde elimizdeki kiralık ev stoku bitmişti o dönemde. Malum pandemi döneminde de yeni konutlar üretilmedi. Hem yeni konut üretilmemesi hem yıkıcı bir deprem yaşamamız hem de yüz yüze eğitimlerin başlaması, öğrencilerin ev bulamamasına, bulunan evlere de mal sahiplerinin 2-3 kişi olduğunda kişi başı bin-bin 200 lira fiyat biçmesiyle bu rakamlar yükseldi” dedi.

“SORUMLU BİZMİŞİZ GİBİ GÖSTERİLİYORUZ AMA SORUMLU BİZ DEĞİLİZ”

Kira fiyatlarına müdahale etmeleri yetkilerinin bulunmadığına dikkat çeken Başkan Güleroğlu, sorunun çözümü için merkezi iktidar ve yerel yönetimlere çağrıda bulundu ve “Cumhurbaşkanımız kira fiyatlarıyla ilgi çalışma yapacaklarına ilişkin bir açıklama yaptı. Fakat 2000 yılında böyle bir çalışma yapıldı. O tarihlerde yüzde 75-90 kira artışları vardı. Hal böyle olunca o dönemdeki hükümet yıllık kira artışını 2000 yılında yüzde 25 ve 2001 yılında da yüzde 15 yapacağını söylemişti. Fakat o dönem ana muhalefet partisi olan CHP, Anayasa Mahkemesi’ne bir dava açtı ve davayı kazandı. Vatandaşın üzerinde bulunan menkul ve gayrimenkuller devlet tarafından sınırlandırılamaz diye bire sonuç çıktı. Geçmişte böyle bir karar var. Ben tabii ki kira fiyatlarının sınırlandırılmasıyla ilgili yapılacak çalışmaları olumlu buluyorum ama mevuttaki sıkıntıyı çözmüyor bu. Bu öğrenciler, sokaklarda parklarda yatıyorlar. Bunları görüyoruz içimiz acıyor. O yüzden bir an önce hükümetin, elinde bulunan gayrimenkulleri öğrenci evlerine dönüştürmesi gerekiyor. Nasıl ki belediyelerin sahra hastaneleri gibi yaptığı çalışmalar varsa bu tip çalışmalarla öğrencilere kucak açması gerektiği kanaatindeyim. Bunların bir an önce yapılması elzem. Çünkü insanlar okumayı bırakıyorlar. Bundan dolayı biz de üzülüyoruz. Bunun sorumlusu bizmişiz gibi gösteriliyoruz ama sorumlu biz değiliz” diye konuştu.

“YENİ PLANLAMALAR YAPILMALI”

Son olarak yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte öngördükleri yüzde 30’luk kira artışının kentin tüm ilçelerinde yüzde 75’e kadar arttığını belirten Başkan Güleroğlu, şunları söyledi; “Bütün ilçelerde yüzde 50-75 arasında kira artışı oldu. Bu bizim düşüncemizin üzerinde bir artış. Çünkü biz yüz yüze eğitimin başlayacağını düşünmedik ve sadece mevcut duruma göre hareket etmiştik. Ama şimdi şartlar değişti. Yüz yüze eğitim başladığı için öğrenciler İzmir’e geliyorlar. Bunların hepsi İzmir’de yaşamıyor. Tamam üniversiteler var ama barınma ihtiyaçları? Nerede kalacak bu insanlar? Bunun yanında birçok okul yıkıldı ve onların içinde de sıkıntılar var.O okulların içinde öğrenciler için yurt yapılmadı. Bunlar gözden kaçan durumlar. Bunlara dikkat edilerek yeni planlamalar yapılmalı. Eğer belediyeler ve hükümetimiz yeni yerler ve öğrenci evleri açmazlarsa bu sorunu 2 yıl daha yaşayacağız.”