Depremzedeler eylem hazırlığında: Ankara’ya yürüyecekler

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir 30 Ekim tarihinde 6.9 şiddetinde depremle sarsılmış, depremde 17 bina tamamen yıkılırken 680 bina ağır, 800 bina orta dereceli hasar görmüştü.

Hasar tespitinin ardından yıkım ve tahliye işlemleri başlarken kentsel dönüşüm ve yıkılan binaların yeniden inşasına ilişkin sorunlarla birlikte depremzedelerin mağduriyetleri de gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. 

Depremde evleri yıkılan ve yeniden evleri yapılacak olan binlerce vatandaş yeni imar kanunu engeline takılırken yapıların metrekare ve katlarında sınırlamalara gidilmişti.

Öte yandan; depremzedelerin sesini duyurmak için kurulan İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği(İZDEDA), sıkça kat sınırlaması nedeniyle meydana gelen mağduriyetleri dile getirmiş ve emsal artışı taleplerini yetkililere iletmişlerdi. 

Depremin ardından yaklaşık 9 ay geçmesine rağmen depremzedelerin sorunlarına pansuman olacak herhangi bir adım atılmazken İZDEDA, yaşanan sorunlara dikkat çekmek için geçtiğimiz hafta ışık yakma kapama eylemi başlatmışlardı.

Eylemlerine ilişkin Egepostası’na konuşan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, depremin 9. ayının dolduğu 31 Temmuz’da Gündoğdu Meydanı’nda büyük bir eylem planladıklarını, ondan da sonuç alamazlarsa TBMM’ye yürüyeceklerini söyledi.

“DEPREMZEDE DEĞİL DE KENTSEL DÖNÜŞÜMCÜ YERİNE KOYUYORLAR”

Eylemlerdeki amaçlarının farkındalık yaratmak olduğunu ifade eden Özkan, “Bizim taleplerimiz karşılık bulmadı. Bizi unuttular. Bizi depremzede değil de kentsel dönüşümcü yerine koyuyorlar. Biz de depremzede olduğumuzu, kentsel dönüşümcü olmadığımızı, yapılmayan şeyleri yapılmasını istediğimizi, kentsel dönüşümcü değil de depremzede gibi davranılması gerektiğini insanlara haykırmak istiyoruz” dedi.

SONUÇ ALINAMAZSA TBMM’YE YÜRÜNECEK

Konunun partiler üstü bir sorun olduğuna dikkat çeken Özkan, sonuç alamadıkları halde eylemlerini büyütecekleri mesajını verdi ve “31 Temmuz’da depremin üzerinden tam 9 ay geçmiş olacak. Hiçbir şey yapılmadı. Ne emsalle ilgili bir gelişme var ne de krediyle ilgili devletin yaptığı bir şey var. İç kimsenin de arayıp sorduğu yok. Şu ana kadar devletin TOKİ aracılığıyla yaptırmış olduğu bin 500 konuttan başka bir çivi bile çakılmadı. Çakılacak gibi de değil. Biz de kendimizi anlatabilmek için 11 Temmuz tarihinden başlamak üzere 31 Temmuz’a kadar her akşam saat 21.00’de ışık açıp kapama eylemi yapıyoruz. 31 Temmuz’da da Gündoğdu Meydanı’nda olacağız. Eğer o gün bize herhangi bir çözüm üretmezlerse de 21 Ağustos’ta da Ankara’da TBMM’ye gideceğiz. Neden TBMM? Çünkü partiler üstü. Bizim hiçbir partiyle yakın ya da uzak diyaloğumuz olmasın. Bizim öyle bir derdimiz de yok. Meclisteki bütün vekiller bizim derdimiz dinlesin istiyoruz. Büyük ihtimalle o zaman meclis tatilde olur ama yapacak bir şey yok. O şekilde sesimizi duyurmak durumundayız” diye konuştu. 

“MASADA KALIYOR HER ŞEY”

Bugüne kadar birçok siyasiyle görüştüklerini belirten Özkan, hala sorunlarının çözüme kavuşturulmadığının altını çizdi ve “Biz dernek olarak vekillerimizle görüşüyoruz. Görüşme konusunda herhangi bir sıkıntımız yok. Ancak görüşüyoruz ama çözüm yok. Görüştüğümüzle kalıyor. Masada kalıyor her şey” ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’A KREDİ ÇAĞRISI

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in depremzedeler için Dünya Bankası’ndan aldığı kredi talebinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından hala onaylanmadığını hatırlatarak taleplerini yineledi ve şunları söyledi; “Cumhurbaşkanımız Büyükşehir Belediye başkanımızın Dünya Bankası’ndan almış olduğu 330 milyon dolarlık krediyi imzalasın istiyoruz. Bunun yanında yüzde 30’luk emsal artışı istiyoruz. Emsal artışını müteahhitlere vereceğimiz meblağın biraz daha düşmesi açısından istiyoruz. Biz rantçı değiliz. Rant için istemiyoruz bunu. Bu bir kanun maddesiyle sadece depremzedelere has olsun istiyoruz. Önümüzde çıkacak olan Torba Yasa’nın içerisinde bu konularak pekala istedikleri şekilde yürütebilirler. Kanun olduğu zaman ne belediye bir şey söyleyebilir ne başka biri. O zaman mahkeme yolu da kapalı olur. Ardından da kentsel dönüşüm kredisi değil de… Bize 2 yıl ödemesiz, destekleyici ve 0 faizli bir olanak sağlayın ki biz de elimizden geldiğince ödemeye çalışalım. Aksi takdirde bizim ödeme imkanımız olmadığı gibi evlerimizi küçültüp de müteahhide yer çıkartacak yerimiz de imkanımız da yok. Bunlara gücüz yetmediği için de evlerimizi satıp göç etmek zorunda kalacağız buralardan. Bir yerde zorunlu göçe tabi tutuluyoruz.”