Bilim Kurulu üyesinden aşılanmayanlara uyarı: Kısıtlama getirilebilir

ÖZLEM KARA/ EGEPOSTASI- Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca 36 ilde 716 kişide delta varyantının görüldüğünü açıklamıştı. Aşının, delta varyantı üzerinde etkisi kamuoyu tarafından tartışılırken konuya ilişkin İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, aşılı olan bireylerin aşısız olan bireylerden avantajlı olduğunu dile getirdi. Şener, üçüncü doz aşıya yönelik ise şu ifadeleri kullandı, "Antikorun kaybolma zamanına göre 3 doz aşıların zamanını belirlemek lazım.Bilimsel anlamına baktığımda, iki doz aşılanmış olanların koruma yelpazesinin devam etmesi için üçüncü doz aşılara ihtiyaç var. Fakat 3 dozların hangi aşıdan veya hangi zaman diliminde yapılması gerektiğine dair çelişkili ifadeler var. Örnek Sinovac aşısının, ikinci dozunu vurulduktan sonra 3 doz aşıyı olmak için üzerinden 6 ay geçmesi gerekiyor."

BAKANLIĞIN ALMIŞ OLDUĞU ÖNLEMLER YETERLİ Mİ?

Delta varyantının giderek hızının arttırması ve Sağlık Bakanlığı'nın almış olduğu önlemleri değerlendiren Şener, "Delta varyantı artışı tüm dünyada artık bir tırmanışa geçmeye başladı. Dolayısıyla bunun da Türkiye’ye gelmeme gibi bir durumu söz konusu değil. Her halükarda bu Türkiye ‘ye gelecek. Ona yönelik de aşılama kampanyalarının yaygınlaştırılması hazırlığı yapılıyor. Olabildiğince bu konu hakkında vatandaşlarımıza çağrılar, güncellemeler ve bilgilendirmeler yapılıyor. Bakanlığın web sayfasında bu konu hakkında bilgilendirmeler yapılıyor. Bu zamana kadar yapılması gereken her şey yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Bundan sonraki aşamada neler olabilir ? Aşılanmayan bireylere belli alanlarda kısıtlamalar getirilebilir.Biz, aşı olmakta tereddüt eden grupları aşı olması için ikna etmeye çalışıyoruz. Devam da edeceğiz.Şu an tek bilimle zıtlaşarak aşılamaya karşı olan gruplar kaldı. Bu kişilere de belli oranda kısıtlama getirmek dışında başka çare yok gibi gibi bence. Bununla ilgili hazırlıklar yapılacaktır. Çünkü Avrupa'da buna yönelik hazırlıklar başladı. Fransa'da örneği var. İngiltere, İsrail hazırlık yapıyor.Toplum sağlığını bu şekilde kimsenin tehlikeye sokmaya hakkı yok. Dolayısıyla buna yönelik düzenlemelerde zaman içerisinde yapılacaktır" dedi.

"AŞILAMADA HIZLI KAPSAYICILIK ANLAMINDA YETERSİZİZ"

Türkiye'deki aşılma hızının oldukça iyi olduğunu fakat kapsayıcılık anlamında sıkıntı yaşandığını belirten Şener, "Kapsama alanını olabildiğince arttırmak için artık ikna edilecek guruplar üzerine yoğunlaşıldı. İkna edilemeyecek, hangi aşı olursa olsun karşı olanlar var. Bunlara yönelik de toplumsal düzenlemeler yapmak lazım. Her aşı tipi için 2 doz aşı yeterli diyemeyiz. Çünkü antikor zaman dilimi içerisinde, zamana yayılarak kayboluyor azalıyor. Dolayısıyla bazı aşı tiplerinde çift doz aşılanmış olmak daha uzun koruma sağlarken bazı aşı tiplerinde antikor daha erken kayboluyor. Antikorun kaybolma zamanına göre 3 doz aşıların zamanını belirlemek lazım. Çünkü salgın hala devam ediyor.Bir de şu günlerde şöyle bir argüman var. Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) dünya genelinde çift doz aşılama yüzde 60' a ulaşmadan, 3 doz aşılamaların adaletsiz bir tedarike neden olduğunu belirtti ve uygun olmadığını açıkladı. Bu da tamamen sosyal anlamda bir endikasyon. Bilimsel anlamına baktığımda, iki doz aşılanmış olanların koruma yelpazesinin devam etmesi için üçüncü doz aşılara ihtiyaç var. Fakat 3 dozların hangi aşıdan veya hangi zaman diliminde yapılması gerektiğine dair çelişkili ifadeler var. Örnek Sinovac aşısının, ikinci dozunu vurulduktan sonra 3 doz aşıyı olmak için üzerinden 6 ay geçmesi gerekiyor. Daha sonra üçüncü doz aşısını olması gerekiyor. Buna dair bilimsel bir görüş var. Biontech'in ikinci dozunu olanlarında ise en az 9-12 ay boyunca bir aşılma gerekliliğine duyulmadığına yönelik bir bilimsel görüş var. Ama bunun tersi hazırlık yapan ülkelerde var. Örnek olarak İngiltere ve İsrail. Bu ülkeler Ekim- Kasım aylarında 3 doz aşılarını vurmak için hazırlıklar yapıyor" dedi.

"AŞILI BİREYLER AVANTAJLI DURUMDA"

Delta varyantının diğer varyantlara oranla tek bir farkı olduğunu belirten Şener, aralarında bir fark yok deltanın ağrılaşması ve yayılması konusunda bazı temel farklılıkları var. Aşılanmış olup enfekte olan bireyler hastalığı daha hafif atlatılıyor en azından sahada gözlemimiz bu şekilde. Aşılanmamış enfekte bireyler ise daha ağır atlatıyor. Hastaneye yatış ve ölümlerde artış yaşanıyor. En temel fark bu. Onun dışında yorum yapmak için çok erken. Delta varyantında, şöyle bir fark söyleyemiyoruz, delta varyantı olduğumuzda gözümüz seyirir, burnunuz daha çok akar diyemiyoruz. Dolayısıyla buna yönelik elimizde bilimsel verilerin oluşması gerekiyor. Şunu biliyoruz ki aşılı bireyler delta varyantına karşı aşısızlara yönelik daha avantajlı durumda" ifadelerini kullandı.
Öte yandan Şener, olabildiğince çok kişinin aşılanması gerektiğini vurguladı ve "Şu an da delta varyantıyla ilgili tüm dünyada bir aşılama yarışı var. Delta varyantının, varlığı mı bu yarışı kazanacak yoksa aşılama hızımız ve kapsama oranımız mı bu yarışı kazanacak. Benim tek ümidim delta varyantı, Türkiye'de yaygınlaşmadan bir an önce herkes 2. doz aşısını vursun. Bu sonbaharda kapanma önlemleri yaygınlaşmadan bu delta varyantını atlatalım" dedi