Dolar 32,3797
%0.19
Euro 35,0551
%-0.03
Altın 2.326,490
%0.26
Bist-100 9,09
%0.16

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Bakanlığın ‘istihdam’ projesi İzmir’de tanıtıldı: Göçmen ve mülteciler iş hayatına katılıyor

Bakanlığın ‘istihdam’ projesi İzmir’de tanıtıldı: Göçmen ve mülteciler iş hayatına katılıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) iş birliğinde geliştirilen ve hayata geçirilen "Üretim Sürecine Katılım Programı" tanıtım toplantısı İzmir’de gerçekleştirildi. Toplantıda, proje sayesinde ülkedeki göçmenlerin ve mültecilerin aktif olarak iş hayatına katılacağına vurgu yapılırken istihdam için aranan niteliklerle var olan işgücünün niteliklerinin buluşturulacağı ifade edildi. Toplantıda ayrıca, okulda verilen eğitimlerde gençlerin kazandığı niteliklerle işverenlerin aradığı niteliklerin uyuşmadığı konusunda eleştiride bulunuldu.

  • Ege Postası
  • 03.11.2022 - 11:54

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) iş birliğinde geliştirilen, üretim yapan işletmelerin daha verimli olmaları ve ihracat odaklı istikrarlı büyümeye katkı sağlayacak nitelikli işgücünün istihdam edilmesini desteklemek amacıyla hayata geçirilen "Üretim Sürecine Katılım Programı" tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Bilgin’in katılması beklenirken son dakika değişikliği nedeniyle toplantıya bakanlığı temsilen Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan katıldı. Toplantıya İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger de katılmadı.

İzmir Swiss Otel’de düzenlenen toplantıya Alpkan’ın yanı sıra İzmir Valiliği’ni temsilen İzmir vali yardımcısı Hüseyin Karameşe, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş, İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite katıldı.

Programda yapılan konuşmalarda, proje sayesinde ülkedeki göçmenlerin ve mültecilerin aktif olarak iş hayatına katılacağına vurgu yapılırken istihdam için aranan niteliklerle var olan işgücünün niteliklerinin buluşturulacağı ifade edildi.

KARAMEŞE: ARANILAN NİTELİKLE VAR OLAN NİTELİK UYUŞMUYOR

Vali Yardımcısı Hüseyin Karameşe, ise işverenlerin aradığı niteliklerle eğitimini tamamlanmış işgücünün nitelikleri arasında büyük farklılık olduğuna dikkat çekerken sorunun çözülmesi gerektiğini belirtti ve “Türkiye ve dünya zor zamanlardan geçiyoruz. Özelikle Covid krizi bütün sektörleri etkiledi. İzmir’de iş gücü piyasası olarak bu durumdan etkilendi. Biz, 3 ayda bir İŞKUR’dan İzmir’in verilerini çıkarttırarak İzmir’deki istihdamı tartışırız. Özellikle genç işsizlik üzerine bir şeyler söylemek istiyorum. Dünyada yaklaşık 1 milyar 300 milyon kişi genç kategorisinde Türkiye’de ise 16 milyon civarı genç var. Bunların büyük bir çoğunluğu lise ve üniversitelerde eğitim alıyor. Eğitim dışı olup da iş hayatına girmeyen yaklaşık 3,5 milyon genç var. İzmir’de yüzde 14 oranında işsizlik var ve bunların yüzde 30’u genç işsizler. Bunların da yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Bizim gençlerimiz ne yazık ki piyasada iş bulamıyor. Şunu da çıkardık çalışmalarda: 104 bin kişi İŞKUR’a başvuru var ama yüzde 70 oranında istihdam var. Biz de istihdam edilemeyen bu alanların neler olduğunu düşündük. Biz bu projeden habersiz olarak İzmir’de paralel bir çalışma yaptığımızda kurumların neden içi bulamadıkların tespit ettik. Çıkan sonuç şu: İzmir’de 10 üniversite var. On binlerce de meslek lisesinde çalışan gençlerimiz var. Şöyle bir problem var. Örgün eğitimde verilen eğitimle sektörün istediği kalifiye birbiriyle örtüşmüyor. Sektörün istediği nitelikler farklı. Bu ciddi bir sorun ve giderilmeli. Bunun için ek çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmalardan biri de Üretim Sürecine Katılım Projesi. Üniversite ya da meslek lisesinden mezun olan gençlerin herhangi bir kurs alamdan sektörde yeterli olabilmeli. Özellikle genç işsizlik çözülmezse bunun psikolojik, sosyal e toplumsal sonuçlarını göreceğiz. Ben bu projenin gençlerimiz, kadınlarımız ve işsizlerimize çare olmasını, onların sorunlarını gidermesini umuyorum. İzmir’de yaşayan yaklaşık 120 bin Suriyelinin bizimle yaşadığımızı ve bu insanların niteliklerinin artmasını ve iş hayatına katılmalarının ülke ekonomisine katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.

ALPKAN: SORUNU SADECE EĞİTİM PROGRAMINA ATMAMAK GEREKİYOR

Bakan Yardımcısı Lutfihak Alpkan, Vali Yardımcısı Karameşe’nin eğitim ve nitelik üzerine sözlerine yanıt verirken proje hakkında da genel bir bilgi verdi ve “Sayın bakanımız cumhurbaşkanımızın verdiği başka bir görevle meşgul oldukları için buraya icabet edemediler. Bu proje aslında Çalışma Bakanlığı’nın yıllardan beri gelen proje geleneğinin bir ürünüdür. Hem merkezde hem de diğer illerimizde bakanlığımızın çok uzun yıllardan gelen; istihdam ve mesleki yeterlilik konusunda projeleri var. Fakat bu proje, eğitimden bağımsız ve doğrudan istihdamı sağlayan bir destekleyici model. Bakanlığımız, uluslararası fonlar ve AB fonlarıyla çok çeşitli projeler yapıyor. Geçici koruma altındaki yabancılar da dahil olmak üzere bizim de dahil olduğumuz çeşitli projeler var. Genç ve kadın istihdamı ve engellilerin çalışma hayatına katılımı ve göç konusunda büyük tecrübelerimiz oluştu. Burada özellikle dünyanın ve Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı insan kaynağı yönetimine ilişkin makro gelişmeler var. Biz buna adapte olmak zorundayız. Bu projenin de bu bağlamda uluslararası, yerel ayağı ve göçle ilgili kısmı var ayrıca mesleki yeteneklerin gelişmesini de kapsıyor. Eğitimden, istihdama ve mesleki örgütlere giden çok taraflı bir yapı. Bu bağlamda eğitim kurumlarının verdiği eğitim ve sanayilerin beklediği nitelikler arasında bağlantı kurulması lazım. Buradaki sorunlarla ilgili teşhis ve önerilerde büyük oranda bir benzerlik var. Bunların hayat geçirdik ve artık meyvesinin alınması lazım. Ama bunu hayatta geçirmek o kadar kolay değil. Çünkü günümüzde öngörülemeyen büyük bir değişim var. Adapte olmak istediğimiz dış çevre sürekli değişiyor. Adapte olmaya çalıştığımız meslekler de değişmeye başladı. Eğitim sisteminde en büyük problem, temle olmayan multidisiplinler konusunda eğitim açılıp açılmaması konusu. Aynı zamanda teçhizatlar da sorun oluşturuyor. Bizler şu anda eğitime mi yoksa becerilere mi önem vererek işverenlerle buluşturmalı sorunu ortaya çıkıyor. Şöyle bir durum da var. Multidisiplinel bir durum var. Yani bir meslek grubu mezun olduğunda 100 arklı alanda çalışabilir. Bu noktada sorunu sadece eğitim programlarına atmamak gerekiyor. Ayrıca birçok gençten mezun olur olmaz 5 yıl tecrübe ve 2 yabancı dil istendiği için bu durum her zaman eğitimle bağlantılı olmuyor” ifadelerini kullandı.

“NİTELİKLİ YERLİ VE YANCI İŞGÜCÜ KOBİ’LERE KATILACAK”

Projeyle birlikte aranan işgücüyle var olan niteliklerin uyuşacağını ve yabancı işgücünün de kalite sürecine katılacağını belirten Alpkan, “Bizim çok dinamik bir insan kaynağı yatırımına ihtiyacımız var. Bazı KOBİ’lerimiz bazı durumlarda inşa kaynağını külfet ya da maliyet olarak görüyor. Bu noktada da nitelikli iş gücüne ulaşmanın yanında o işgücünü elde tutma sorunları da ortaya çıkıyor. Yani KOBİ’lerimizin insan kaynağını bir sermaye olarak görmesi, onu elinde tutmaya çalışması çok önemli. Nitelikli iş gücünü yatırım olarak görmemiz gerekiyor. Bu işgücünü uzun süre elde tuttuğumuz takdirde gençlerimizin yeni bakış açısıyla üretime katkı saplayacağın düşünüyoruz. Biz bu projeyle başvur yapan 18-34 yaş arası gençlerimizin 3 ay süreyle masraflarını karşılayacağız. Bizim yeni jenerasyondan büyük ümidimiz var. Geleceği onlar şekillendirecekler. Bu proje Gaziantep’te başlayarak Bursa’da devam etti. İzmir’de de yükseleceğini düşünüyoruz. Yerel yönetimlerimizin de bu konuda ellerinden geleni yapacağını ve doğru işgücüyle doğru kurumu eşleştireceklerine inanıyoruz. Ayrıca yabancı işgücünün de kalite altına girmesi mümkün olacak bu durumda. Burada nitelikli olmayan bir işgücü değil nitelikli olan yerli ve yabancı iş gücünün KOBİ’lere katılması söz konusu. Dolayısıyla bu proje kapsamında Türkiye’nin nüfus ve ekonomi olarak çok büyük olan bir ilinde böyle bir projenin çok başarılı olacağını ve nitelikli işgücüne katkı sağlayacağını düşünüyoruz. İşverenin aradığı niteliklerle işgücünün niteliklerinin uyuştuğu bir düzen hedefliyoruz. KOBİ’lerimiz dijital imkanları da kullanarak küresel katmanlara yerel katmanları da katarak ihracatta yol alabiliriz. Vizyonumuz bve fikrimiz bir. Umuyoruz ki bu proje çok verimli olacak” diye konuştu.

AKDAŞ: EYT MESLEESİNİN ÇÖZÜLMESİ…

Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Metin Akdaş, EYT sorununa maliyet noktasında dikkat çekti ve şunları söyledi; “Bu projeden faydalanacak sektörler olarak seçilen gıda, makine, metal, kimya ve tekstil sektörleri, kentimiz ekonomisinin ağırlığını taşıyan, istihdam deposu olarak katkı veren ve kentimiz ihracatını üstlenen sektörlerin başında geliyorlar.  Bu alanda imalat yapan üyelerimizin yeni istihdam olanakları ile kentimiz ekonomisinin canlanmasına büyük katkı yapacaklarını düşünüyoruz. Yeni istihdam yapmayı planlayan işletmelerimizin projeye dahil olması konusunda Üyelerimize duyurularımızı yaptık. Projenin gerçekleşmesi aşamasında da destek vermeye devam edeceğiz. Küresel anlamda zor bir ekonomik süreçten geçiyoruz. Azalan şirket karları, büyüyen borçlar ile artan üretim ve enerji maliyetleri ve yükselen enflasyon oranlarından dolayı, işletmelerimizin ayakta kalmalarına ve dayanıklılıklarını arttırmaya yönelik projeler daha da önem kazanıyor. Gençlerimize ve kadınlarımıza sunulan özel teşvikler, iş başı eğitimleri, engelli istihdamına ve ar-ge ile tasarıma yönelik teşvikler, ilave istihdam desteği gibi teşvikleriniz, işletmelerimizin yükselen istihdam maliyetlerine rağmen ölçek büyütmelerini ve yeni ihracat pazarlarına yönelmelerini  sağlayabiliyor. Ancak mevcut ekonomik koşullar altında revize olan, üyelerimizden ve İzmir iş dünyasından, yani sahadan aldığımız önerileri de değerlendirmelerinize sunmak isteriz. EYT konusunda beklenen bu girişim; daha fazla gencimizin işgücüne dahil olmasına, asgari ücretin arttırılması ise çalışanlarımızın ekonomik durumlarında iyileşmesine kuşkusuz katkı sağlayacaktır. Ancak yeni yılda EYT meselesinin çözülmesi ve asgari ücretin artışı sonrası, iş dünyamızın istihdam maliyetleri daha da artacak. Bu nedenle, işverenlerimizin karşılamak zorunda kalacağı kıdem tazminatlarına yönelik olarak yeni bir devlet desteğinin veya işveren üzerindeki yükü azaltıcı önlemlerin, yeni yıl itibariyle hayata geçirilmesi konusundaki talebimizi sizlere iletmek isterim.  Nitelikli istihdamın artırılması ve sürdürülebilir olması konusunda Meslek Liseleri, iş dünyamız açısından yaşamsal önemde. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Konunun istihdamı yakından ilgilendirmesi nedeniyle görüşlerimizi sizlere de arz etmek istiyoruz. Mesleki ve Teknik Liselerde bulunan alan ve dalların birbirleriyle bağlantılı sektörlerle kümelenmesinin, ileri seviyede uzmanlık ve yetkinliğin sağlanabileceği düşüncesindeyiz. İlgili bölümlerin belirli okullarda toplanması, bu okulların kendi alan ve dallarında daha ileri seviyede uzmanlaşmasına olanak sağlayacaktır. Bu durumun sürdürülebilir istihdam gelişimine doğrudan katkı sağlayacaktır.”

KIZILGÜNEŞLER: ESTEK VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ

İZTO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, “İşletmelerimizin daha verimli ve katma değerli üretim gerçekleştirmelerini sağlayacak, ihracat odaklı istikrarlı büyümeye katkı vererek, nitelikli işgücünün istihdam edilmesini destekleyecek her türlü proje ve çalışmayı çok değerli ve önemli buluyoruz. Bugün de bu unsurları içeren ve yeni bir istihdam modeli olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız tarafından hayata geçirilen "Üretim Sürecine Katılım Programı" için birlikteyiz. Projeden faydalanacak sektörler olarak seçilen gıda, makine, metal, kimya ve tekstil sektörleri, kentimiz ekonomisinin ağırlığını taşıyan, istihdam deposu olarak katkı veren ve kentimiz ihracatını üstlenen sektörlerin başında geliyorlar. Bu alanda imalat yapan üyelerimizin yeni istihdam olanakları ile kentimiz ekonomisinin canlanmasına büyük katkı yapacaklarını düşünüyoruz. Yeni istihdam yapmayı planlayan işletmelerimizin projeye dahil olması konusunda Üyelerimize duyurularımızı yaptık. Projenin gerçekleşmesi aşamasında da destek vermeye devam edeceğiz” dedi.

“MYK MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ TEŞVİKİ UYGULAMASININ TEKRAR BAŞLATILMALI”

Çağrıda bulunan Kızılgüneşler, “Nitelikli istihdamın artırılması ve sürdürülebilir olması konusunda Meslek Liseleri, iş dünyamız açısından yaşamsal önemde. Bu konuda İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile ortak çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Konunun istihdamı yakından ilgilendirmesi nedeniyle görüşlerimizi sizlere de arz etmek istiyoruz. Mesleki ve Teknik Liselerde bulunan alan ve dalların birbirleriyle bağlantılı sektörlerle kümelenmesinin, ileri seviyede uzmanlık ve yetkinliğin sağlanabileceği düşüncesindeyiz. İlgili bölümlerin belirli okullarda toplanması, bu okulların kendi alan ve dallarında daha ileri seviyede uzmanlaşmasına olanak sağlayacaktır. Bu durumun sürdürülebilir istihdam gelişimine doğrudan katkı sağlayacaktır. Yine bir diğer önemli konu, MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi teşvikinin 31 Aralık 2021’de sonlanması. Bununla birlikte, madencilik ve mobilya gibi sektörlerde belge zorunluluğu yeni getirilmesine rağmen bu alanda çalışan kişiler, MYK belge teşvikinden yararlanamadılar. Bu kapsamda MYK Mesleki Yeterlilik Belgesi teşviki uygulamasının tekrar başlatılmasının, bu alanda yakalanan başarılı ivmenin devamı için önemli olduğunu da vurgulayarak sizin bu konuda desteğinizi diliyoruz” ifadelerini kullandı.

WAİTE: İZMİR’DE İSTİHDAM AÇIĞI VAR

Projenin yararlarına değinen Uluslararası Göç Örgütü Türkiye Misyon Şefi Waite, “Bu proje hem göçmenlere hem de işverenlere katkıda bulunabilir. Türkiye çok yüksek sayıda göçmen ve mülteciye ev sahipliğe yapıyor. Bu nedenle göçmelerin iş hayatında aktif olarak rol almaları çok önemli. O nedenle biz bu projeyi başından beri çok önemsiyoruz. Bu programda çok yatırımlı ortaklıklarla iş yapıyoruz. Peki neden İzmir? Makine, tekstil, gıda gibi önemli sektörler var. Nüfus açısından en büyük 3. şehri. Aynı zamanda Türkiye ekonomisinin de itici gücü olarak İzmir, Türkiye’de iş gücünün katılımı açısından büyük bir önem taşıyor. 1 milyon kişiye istihdam sağlıyor. Ancak buna rağmen üretimde istihdam yeterli değil ve iş açığı var. Biz bu projeyle orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş açığını kapatmak istiyoruz. Bu aynı zamanda uluslararası koruma altında olan yabancıların iş gücüne katılımlarını sağlayacaktır. Bu hem ülke ekonomisine katkı sağlayacak hem de göçmenlerin İzmir’de uyumuna da yardımcı olacaktır. Bu ortaklığımıza bu kadar değerli bir katkı sağladıkları için bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Küresel bazlı bu konuda bir çalışma yapılması bizim için çok önemliydi ve büyük katkıları olacağını düşünüyorum” dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.