Baz etkisiyle oluşan “sanal” büyüme ve Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verileri; gelir dağılımının emekçi kesimin refahını artıracak bir tablo oluşturmadığını gösteriyor.
Denilebilir ki; ekonomi büyüyor, ancak cebimizdeki para küçülüyor.
Gelir dağılımı arasındaki makas daralmıyor, fakir giderek daha da fakirleşiyor, zengin ise zenginliğini artırıyor.
Ülkenin yarısı kredi borçlusu.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin verilerine göre; 34.5 milyon kişi 929 milyar TL’yi geçen bireysel kredi kullandı.
Kişi başına düşen ortalama kredi borcu 26.900 TL.
Buna karşılık; enflasyonun çok altında kalan memur ve emekliye yapılan maaş zammı.
Bu arada; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın verdiği bilgiye göre, 2.1 milyon hane halkı, yaklaşık 8.5 milyon kişi elektrik faturasını ödeyemiyor.
3 milyon 700 bin vatandaşın evinde elektrik kesik. Çünkü; sürekli zam geldiği için vatandaş, yüklü faturayı ödeyemiyor.
Öte yandan; Haziranda 10.6 olan işsizlik, Temmuz’da 1.4 puan artışla yüzde 12’ye yükseldi. Temmuz’da işsiz sayısı 506 bin artarak 3 milyon 907 bin oldu.
MİLYONLAR GEÇİM DERDİNDE
Bu ekonomik ve sosyal tablonun sonucunda; enflasyon, zamlar, faturalar, yüksek kiralar vatandaşı canından bezdiriyor, milyonlar geçim derdine düşüyor.
Tüm bu süreç yaşanırken 2021 yılının ikinci çeyreğinde ekonomi yüzde 21.7 büyüyor, ancak ne var ki; cebimizdeki para küçülüyor, sürekli fakirleşiyoruz.
Oysa; esas olan büyümeyi sürdürülebilir kılmak, demokrasiyi geliştirmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak, kaliteli bir eğitimi yakalamak gibi gelişme parametreleriyle destekleyebilmektir.
Öte yandan; tüketime dayalı “kalitesiz” büyüme, gelişmeyen, üretemeyen ekonomi; refahı sağlayamaz, yurttaşlarına nitelikli bir yaşam ortamını hazırlayamaz ve istikrarı da sürdürülebilir kılamaz.
Günümüzde, milyonlarca yurttaşımız; gelecek hayali kurmak bir yana, evine ekmek götüremiyor.
Odağında insan olmayan ekonomi; cansız, ruhsuz rakam yığınından başka bir şey değildir.
Sonuç olarak: Ekonomide 10 yıl önceki düzeyimiz; gelecek hayallerimiz arasında bile değil.
Yorumlar