Başkan Sandal: İlk etapta bir grup yurttaşımızı yurtlarımıza yerleştirdik

İzmir depreminin ardından Bayraklı'da kurulan geçici konaklama merkezine yerleştirilen depremzedelere konteynerleri boşaltmaları için valilikçe tanınan sürenin dolmasının ardından dün konteynerlerden çıkmak istemeyen depremzedeler, konaklama merkezinden polis eşliğinde çıkarılmışlardı.

Konaklama merkezinden çıkartılan ve yerleri olmadığı için geceyi sokakta geçirmek zorunda kalan depremzedelerin sorununa Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal sessiz kalmadı. Başkan Sandal, dün akşam saatlerinde İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Aykut Akdemir ile birlikte konteynerkentteki depremzedeleri ziyaret ederek sorunlarını dinledi.

“VATANDAŞLARIMIZI YURTLARIMIZA YERLEŞTİRDİK”

Ziyaretin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, depremzede vatandaşları kimseye mağdur etmeyeceklerini belirterek şöyle konuştu:

“Vatandaşlarımızın burada ciddi bir mağduriyeti var. Sokakta kalan vatandaşlarımız vardı onları yurtlarımıza yerleştirdik. Vatandaş haklı olarak taleplerini yerine getiriyor. Yakın çevrede okuyan öğrencileri var. Doğal olarak bu saatte çıkabilecekleri kiraya çıkabilecekleri bir yer yok barınabilecekleri bir yer yok. Ciddi bir sıkıntı yetkililerle de görüşeceğiz. Biz her hâlükârda Bayraklı Belediyesi olarak Büyükşehir Belediyesi olarak kitle örgütleri olarak vatandaşımızı kimseye muhtaç etmeden üzerimize ne düşüyorsa bunu hep beraber yerine getireceğiz."

“BİZE SÜRE VERİN GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIP VATANDAŞIN DERDİNİ ÇÖZECEĞİZ”

“Sosyal devletin vatandaşın derdini çözmesi gerekir. Bu Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bir hakkıdır. Anayasal bir haktır. Bugün burada ciddi bir mağduriyet var. Ekonomik olarak bitmiş, tükenmiş yurttaşların burada kalmaları bir zorunluluk keyfi olarak burada kalan hiçbir yurttaşımız yok. Normal bir vatandaşın gelip konteyner kentte kalma amacı olabilir mi? İmkânsızlık, çaresizlik onları burada tutuyor. Bu imkânda ellerinden alındığında vatandaşımız sokakta kalıyor. Biz ilk etapta bir grup yurttaşımızı yurtlarımıza yerleştirdik yarın (15 Mart) itibariyle gerekli tedbirleri alacağız, ilgililerle de görüşeceğiz bize süre verilmesini istiyoruz bu süre zarfında biz gerekli tedbirleri alıp vatandaşımızın derdini çözeceğiz."

Bayraklı konteyner kentten çıkartılmak istenen depremzedelerimizin yanındaydık.. Mağduriyet yaşayanlara konaklama imkanı sağladık. Soruna kalıcı bir çözüm bulmak adına yetkililerle görüşeceğim. pic.twitter.com/Xw70PEV5FG

— Serdar Sandal (@SerdarSandal) March 14, 2023

“İNSANLARIN SOKAĞA BIRAKILMASI ANAYASAL BİR HAK OLAN BARINMA VE YAŞAMA HAKKININ İHLALİDİR”

İzmir Baro Başkanı Sefa Yılmaz da şunları söyledi:

“Yaklaşık bir haftadır süren bir tebligat süreci var. İçeride kalan vatandaşların tamamının dışarıya çıkartılacağı söyleniyor ki bugün de vatandaşların birçoğu konteynerlerden çıkartıldı. Zorla çıkartıldı bir kısmı. Bu insanların barınma sorunları var, birlikte yaşadıkları çocukları var, okula giden evlatları var, bunların sorunları çözülmeden bir şekilde bu insanların sokağa bırakılması anayasal bir hak olan barınma ve yaşama hakkının ihlalidir. Yarın (15 Mart) ilgililerle görüşme yapılacak bu görüşmede barodan da temsilciler olacak ne yazık ki böyle bir süreç yaşıyoruz bu süreç aslında yerel yönetimlerin, STK’ların, baroların kurumların ne kadar önemli olduğunu acı bir tecrübe ile bize gösterdi. Aslında devletin yapması gerekenleri STK’lar yapıyor, özellikle devletin vatandaşın yanında durması gereken durumlarda belediyeler, yerel yönetimler STK’lar, barolar durmaya çalışıyor. Bu sosyal devlet ilkesinden ne kadar uzaklaştığımızın en büyük kanıtlarıdır. Bunlar çözülemeyecek sorunlar değildir. Yurttaşlarımızla el ele omuz omuza olduğumuz sürece bu sorunları elbette üstesinden geleceğiz."

“KONTEYNERKENTTE YAŞANANLAR DEVLETİN KENDİ VATADAŞINA YAPTIĞI BİR ŞİDDETTİR”

TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu Genel Sekreteri Aykut Akdemir ise şunları söyledi:

“50’nin üzerinde aile depremzede ama hak sahibi değiller. Yani bir tapularının olmaması onların depremzede olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Şu an burada geçen 2,5 yıllık bir süre var bu süre içerisinde bu depremden mağdur olmuş bu bölgede yaşayan bu bölgede apartman görevlisi olmuş, bölgede kiracı olarak kalmış ama şuan bugünkü koşullarla herhangi bir kiraya çıkamayan insanlardan bahsediyoruz. Burada bir mülkten bahsetmiyoruz. Depremzede olmak için illa bir mülk sahibi olmaya gerek yoktur. 2,5 yılda çözülemeyen bir sorunun karşında bugün sabah yaşanan olay devletin kendi vatandaşına yaptığı bir şiddettir. (ANKA)