"Yaktım gemilerimi 
Dönüş yok artık geri 
Tak etti canıma bu maskeli balo 
Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri"


Yeni Türkü'nün bu şarkısını çok severim...

Sarkıdaki sözler ve mesajı o kadar açık ki şu sıralar CHP'li Aytun Çıray'ın verdiği mesajlarla örtüşüyor.

Çıray, parti içinde adeta gemileri yaktı...
Son olarak 'Lider değişmeli' diyerek "Dönüş yok artık geri" diyor.

CHP Lideri'ne yönelik "O kadar çok kabuk değiştirdi ki, şeyhin müritleri oluşmadı. Güven bunalımı yarattı yani. Bir liderin en az 10 değişmez kader arkadaşı olur" diyerekte CHP Lideri'nin etrafında değişen yüzleri, takılan maskeleri hedef alıyor.

Öncelikle şunu ifade edeyim ki Çıray'ın, CHP Lideri'nin görüşlerini, yazdıklarını, çizdiklerini dikkatli takip ettiği Gazeteci-Yazar Uğur Dündar üzerinden mesajlarının 'Sözcü'lüğünü yaptırması manidar...

Ne de olsa Kılıçdaroğlu'nu medyada en fazla eleştiren yazarlarında başında geliyordu Dündar...

Yani 'Atatürkçü damar'la seslenen Çıray 'değişim' demek adına çapayı doğru yere atmış durumda.

Atatürk portresinin indirilmesi iddialarını da aynı yollarla gündeme getiren Çıray değil miydi'

CHP'nin sözde Tarım mitingi ama gerçekte Çıray'ın 'partiye hoşgeldin' organizasyonunda rozeti bizzat elleriyle taktığı kişiden son dönemde duydukları Kılıçdaroğlu'nun canını acıtıyordur.

Zaten Çıray'ın da yapmak istediği bu değil mi'

Öncelikle Çıray'ın kurultaydan sonra isyan volumünü arttırmasını PM'de ve MYK'da olmamasına bağlayabiliriz.

Evet Çıray kendisinin de ifade ettiği gibi kurultay öncesi Genel Merkez'den arandı..."Liste de varsın" dendi...Ama hangi listedeydi'

104 kişilik ilk listede olacaktı Çıray, CHP Lideri'nin 3 il başkanına emanet ettiği 52 kişilik listede olmayacağını biliyordu.

Ciğeri kediye emanet etmek istemediğinden aday olmadı.
Çünkü Yüksel-Kocaoğlu'nun olmazıydı Çıray...

Çıray'ın  "Bir liderin en az 10 değişmez kader arkadaşı olur" ifadesi herşeyin özeti...

Çıray öngörüleri, donanımı, bilgisi, deneyimi ile kendince o 10 kişiden biriydi...

Partinin mutfağında (PM) belki de 'baş aşçı' olmalıydı...

Kılıçdaroğlu da ona öyle hissettirmişti...

Ancak zaman içinde bu değişti.

Kılıçdaroğlu her nekadar MYK'da bu algıyı değiştirse de kurultayda PM seçiminde Kocaoğlu-Yüksel'e olan teslimeyetçiliğini gösterdi.

Bu nedenle Çıray artık Lider'in etrafındaki o danışılması yararlanılması gereken isimlerden biri değil.

Bu da Çıray'ın canını acıtıyor...

Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nu eleştirerek parti içinde tartışılır duruma getirerek o da Kılıçdaroğlu'nun canını acıtıyor.
  
Çıray çıkışlarıyla başka şeylerde yapıyor olabilir...

Şeytanın avukatlığını yaparsam Çıray önümüzdeki süreçte sağ bir liberal parti kurulursa 'Ben varım' mesajı veriyor olabilir.

Bir diğer olasılık da;
Tüzüğe konacak yeni maddeler arasında 2 dönem kontenjandan aday gösterenler için '3' olmayacak. Çıray zaten bu kotayı doldurdu. Ufukta Çıray için 'kontenjan adaylık yok'

Bu nedenle çıkışlarla ve son dönemde çıktığı örgüt turuyla 'önseçim' için prim de topluyor olabilir,

Ya da; parti içinde 'değişim' diyen ve Ulusalcı-Atatürkçü duran kesime de 'sıcak' yapıyor olabilir. Ne de olsa Kılıçdaroğlu eskisi gibi güçlü değil...Güçlenmeye çalışan yapı da bu kesim değil mi'

Meclis'te eski havası olmayan, Genel Merkez'e de bu aralar uğramayan Çıray nereye koşuyor'

Bekleyip göreceğiz ancak Çıray'a kendisi hakkında şu sıralar tabanda en çok yapılan yorumu aktarayım;

"Sağdan kimi getirdiysek parti terbiyesi almadığı için partiyi genel başkanı tartışılır duruma getiriyor. Yazık!"