Hülya Şellavcı’nın katili aranıyor! Cinayet adım adım böyle geldi

EZGİ YILDIZ/EGEPOSTASI- İzmir’in Bornova ilçesinde, boşanma aşamasında olduğu Kaffar Yeğin tarafından öldürülen Hülya Şellavcı’nın damadı ve aynı zamanda da avukatı olan Ensar Aktürk cinayetinin adım adım nasıl geldiğini detaylarıyla anlattı.

Avukat Ensar Aktürk, Kaffar Yeğin isimli katil zanlısının daha önce Almanya’da bir evlilik yaptığını ve evli olduğu kadını da öldürmeye teşebbüs ettiği için Yeğin’in Almanya’da 7 yıl cezaevinde kaldığını, cezaevinden çıktıktan sonra da Almanya’dan deport edildiğinin bilgisini verdi.  Müvekkili ve aynı zamanda kayınvalidesi olan Hülya Şellavcı’nın, 6284 sayılı kanunla ilgili tedbirlerin olmasına ve 4 kez bildirilen ihlale rağmen kişi hakkında tazyik hapsi uygulanmadığını belirten Aktürk,  Şellavcı’nın ölümünün ihmaller sonrasında adım adım geldiğini aktardı. Katilin henüz yakalanmadığını belirten Aktürk, kendisinin de Kaffar Yeğin tarafından ölümle tehdit edildiğinin altını çizdi. 

“3. ihlal gerçekleştikten sonra...”

Avukat Aktürk, Şellavcı’nın ölümüne ihmallerin sebep olduğunu vurgulayarak “İlk olarak yapılan şikayetler üzerine kolluk güçleri tarafından 1 Ekim tarihinde tedbir kararı verildi, ardından 3 Ekim tarihinde kısmen değiştirilerek İzmir 16. Aile Mahkemesi kararı onayladı. 5 Ekim tarihinde karşı tarafa tebliğ edildi ve 3 çeşit tedbir çıkarıldı bunlar; iş yerine gidememe yaklaşmama, eve gidememe ve yaklaşmama, iletişim yollarıyla temasa geçmeme şeklindeydi. Tüm bunları ihlal etmesinin yanında daha sonra aile bireylerine mesaj attığı için 4. tedbir kararını çıkardık. Bunların hepsini kişi, ayrı ayrı zamanlarda defalarca ihlal etti. Buna ilişkin toplamda 4 tane ihlal şikayetinde de bulunduk. Bu ihlallerin ilk ikisinin gerçekleştirildikten sonra Aile Hakimliğinden tazyik hapsinin uygulanmasına dair mütalaa çıktı. Karşı tarafı dinlememi istedi. Ben 3. ihlal gerçekleştikten sonra karakol o ihlal dosyası yollamadığı için, kendim polis tutanaklarını da ekleyerek; hangi tarihlerde nasıl ihlaller olduğunu da ekleyerek dosyayı sundum. Ayrıca gönderdiğim ekte yine maalesef İzmir’de ‘görevliler görevini yerine getirmediğinden’ bir öğretim görevlisinin öldürüldüğünü, bu yüzden bir ihlal olduğu yönündeki kararı ekledim ve sundum buna rağmen karar reddedildi” ifadelerine yer verdi.

‘Ölümden sonra bile ihmaller bitmedi’ 

Hürriyeti bağlama cezası beklediklerini ancak bir disiplin cezasının dahi verilmediğini belirten Aktürk, “4. ihlal gerçekleşti ve biz tekrar şikayetçi olduk. Polisler karşı tarafa telefonla ulaşıp ifadeye çağırdı ve görüşme sonlandıktan sonra dalga geçercesine ‘şehir dışındaymış’ yanıtını aldık. Ayrıca polisler bize gelen mesajlara da bunda ne var ki şeklinde yanıtlar verip koruma kararlarını hiçe saydılar. Dilekçeleri verdiğimizde sanığın Almanya’da bir cinayet işlemiş olabileceğini belirtip önlem alın dememize rağmen önlem almadılar. Savcılara bildirip bildirmediklerini dahi bilmiyoruz 5. ihlalden sonra artık biz de karakola gitmedik çünkü karakol ifade almaktan imtina ediyordu. Çareyi ŞÖNİM’e (Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi) gitmekte gördük. İlk başvurumuz olduğu için mail yoluyla başvuruya yönlendirildik 2-3 gün sonra dönüş sağladılar.  10.26.2022 tarihine randevu verdiler ve maalesef kayınvalidem bunu göremedi... Ölümden sonra bile ihmaller bitmedi” dedi.

“Ne olacak 2- 3 ay yatar çıkarım daha sonra sen ne yapacaksın”

Ensar Aktürk “Hem damadı hem de avukatı olmam sebebiyle doğalında hukuki anlamda kayınvalidemi yönlendiriyordum. Bundan ötürü şahıs beni WhatsApp’tan arayarak; bu davadan çekilmemi, çekilmediğim taktirde beni mahvedeceğini, öldüreceğini ve ortadan kaybolacağını söylüyordu. Bu ölüm tehditlerini ses kaydına aldığımı şikayetçi olacağımı söylediğimde ise “ne olacak 2- 3 ay yatar çıkarım daha sonra sen ne yapacaksın” diyerek ölüm tehditlerini sürdürüyordu. Benim de bu tehditler sebebiyle kendisiyle ayrı bir dosyam var. Eşim dahilinde Hülya Şellavcı’nın 2 çocuğu var diğeri askerde 3. ayındaydı annesinin ölümünden kaynaklı o da şu an mazeret izninde. Kendimizi güvende hissetmediğimiz için evlerimizde kalamıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Mahkeme tedbir kararını mağdur öldükten 4 gün sonra verdi”

Öte yandan mahkemenin,  Şellavcı’nın ölümünün 4. gününde tedbir kararı çıkardığının altını çizen avukat, sanığı 30 günlük tazyik hapsine mahkûm ettiğini söyledi. Avukat Aktürk, “Mahkeme tedbiri ölümden sonra uygulamak istedi. Emniyet ise ölümün hemen ardından ifadeleri mahkemeye yolladı. Sıyrılmak istediklerini düşünüyorum. Hukuk dünyası için tarihi bir gün, ölen bir kişinin ardından tedbir kararı çıkarıldı ve hala katil zanlısı yakalanamadı. Ailesi ve yakınları olarak sanığın yakalanması için daha çok çalışıyoruz ilk ihbar da bize yapıldı. Bırakın müvekkilimi korumayı katil zanlısını bile yakalayamıyorlar.”dedi.

“Başkalarını da öldürmekten geri durmayacak”

Aktürk, sanığın cinayet suçunun yanında hırsızlık yaptığını da iddia ederek, ”Hülya Şellavcı’nın çantasını, parasını çaldığından, hırsızlık suçu da mevcut. 59 yaşındaki Kaffar Yeğin yaş haddinden kaynaklı olarak, yakalandığı takdirde kalan ömrünü cezaevinde geçireceğini biliyor ve bu da 1- 2 kişiyi daha öldürmekten geri durmayacağı anlamına geliyor. Asıl hedef gördüğü kişi de ben olduğum için doğal olarak tehdit altındayım” dedi. 

Hülya Şellavcı'nın ailesi ve yakınları adalet arayışlarını sürdürürken 'hülya şellavcı' isimli sosyal medya hesapları üzerinden de seslerini daha fazla duyurmaya çalışıyor.