Her yeni yıl; yeni bir başlangıçtır.
Her başlangıç da; umudumuzu yeşerteceğimiz, sevgimizi büyüteceğimiz, hayallerimizi canlandırıp renklendireceğimiz ilk adımdır.
Geride bıraktığımız yılda yaşadığımız “acı” olaylar; umudumuzu, gelecek hayallerimizi gölgelememelidir.
2021 yılı; pandeminin neden olduğu can kayıplarımızın, derinleşen ekonomik problemlerin, işsizliğin, yoksulluğun, gelir dağılımı dengesizliğinin, doğal afetlerin, zaman zaman da umutsuzluğun, karamsarlığın gündem oluşturduğu bir yıl oldu.
Öyle ki; 2021’in Türkiye fotoğrafında içeride gerilim ve kutuplaşmanın, dış dünyada da “izolasyon”un ilk göze çarpan görüntüler oldu.
2022 yılı, 2021’den çok boyutlu büyük yük devraldı; 2021’de problemler çoğaldı, özgürlük alanlarımız daraldı, siyasette tansiyon yükseldi.
Ancak; 2022’ye ülkemize, ulusumuza ve devletimize olan güvenimiz kaybolmadan sevgiyi, umudu, hoşgörüyü, barışı ve dayanışmayı egemen kılma irademiz daha da güçlenerek giriyoruz.
Bu bağlamda; Türkiye’nin sorun çözme kapasitesi daralmıyor, tam tersine daha da genişliyor.
2022 yılının ulusumuza ve tüm insanlığa sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyorum.
2022; barış ve sevgi yılı olsun.
KOBİ’LER TEDİRGİN, FİYATLAR SABAHTAN AKŞAMA ARTIYOR…
Durgunluk ortamında yüksek enflasyon beklentisi, belirsizlik, fiyatlardaki istikrarsızlık ve oluşan “güvensizlik”; piyasaları tedirgin ediyor.
11.5 milyon işçinin çalıştığı, 101 milyar 800 milyon dolar ihracat yapan ve sayıları 3 milyon 300 bini bulan küçük ve orta boy işletme (KOBİ); sıkıntıda.
Herhangi bir malın fiyatının değil bugünden yarına, sabahtan akşama ne kadar artacağı belli değil.
Malların fiyatları sürekli değişiyor, etiketlerdeki rakamlar devamlı yükseliyor.
Vadeli satışlar neredeyse durma noktasında.
Özellikle; vadeli satış yöntemini en çok kullananlar da, küçük ve orta boy işletmeler (KOBİ)ler.
Ekonominin her alanında çok yaygın olan KOBİ’ler; hem ham madde, hem de ara malı ve tüketim malı üretiyorlar.
Diyebiliriz ki; KOBİ’ler ekonominin can damarını oluşturuyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)nin verilerine göre; toplam istihdamın % 72’si, toplam üretimin % 42.7’si ve toplam ihracatın da %56.3’ü KOBİ’lere ait.
KOBİ’ler vadeli iş yapıyorlar, fiyatlardaki belirsizlik nedeniyle vadeli satışlar durma noktasına gelmiş.
Vadeli satışların durması, KOBİ’lerde üretimin durması anlamına geliyor.
Üretimin durması da; en az %30-40 dolayında KOBİ’nin iflası ve bunun sonucunda işsizlik demektir.
İflasların ve işsizliğin artması, üretimin azalması, ihracatın gerilemesi; beraberinde ekonomik ve sosyal problemleri de artırıyor.
MALİYETLER ARTIYOR, 1 AYLIK ARTIŞ %50
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK)nun verilerine göre; 2021 yılının 3.’üncü çeyreğindeki %7.4’lük büyümede, inşaat sektörü 0.4 oranında küçüldü.
Büyümeye rağmen istihdam yaratamayan ekonomide sanayi sektöründe 58 bin, inşaatta 4 bin kişi işsiz kaldı.
Bunun anlamı; üretimde işsiz sayısı arttı.
Bu arada; inşaat maliyetleri 2021 yılı ekim ayında bir önceki aya göre %4.75, bir önceki yılın aynı ayına göre de %41.93 oranında arttı.
Öte yandan, TUİK’in rakamlarında inşaat maliyet endeksinin bir önceki yılın aynı ayına göre %50.47, işçilik endeksinin %22.62, bina inşaat maliyet endeksinin de bir önceki yılın aynı ayına göre %42.13 oranında arttığı görülüyor.
Ayrıca; TUİK, ekim ayı işsizlik oranını %11.2, resmi işsiz sayısını da 3.7 milyon olarak açıkladı.
Buna karşılık; gerçek işsiz sayısı 8.2 milyon.
Genç işsizlik oranı %33.4 ve her 10 gençten sadece 3’ü çalışıyor.
İŞKUR’un verilerine göre de; ocak-ekim döneminde 1 milyon 196 bin kişi, işsizlik ödeneği için başvurdu, ancak; 505 bin 611 kişi işsizlik ödeneğini almaya hak kazandı.
Diğer yandan; kasım verilerinde İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısının bir önceki aya göre %1.9 oranında artarak 3 milyon 128 bin 210 kişiye ulaştığı görülüyor.
Sonuç olarak: Yüksek enflasyon beklentisi, belirsizlik, fiyatlardaki istikrarsızlık ve oluşan “güvensizlik” piyasaları “tedirgin” ediyor, üretim azalıyor, maliyetler ve işsizlik artıyor.
Yorumlar