Dolar 32,3398
%0.18
Euro 35,1000
%-0.24
Altın 2.239,180
%-0.19
Bist-100 8,82
%1.19

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

İl Başkan Yardımcısından şok sözler: Seni Hasan Arslan mı yolladı

Yerel seçimlere az bir süre kala partilerde hareketlilik devam ederken, İzmir’de yerelde iktidar olan CHP’de işler biraz daha sancılı gidiyor…

Neredeyse bütün ilçelerde ciddi bir hareketlilik var…

Bu hareketlilikten herkes rol kapma peşinde…

Bunun içinde il yöneticileri ve ilçe başkanları var…

Hatta bazı isimler aldıkları yetkileri kullanırken kendilerini “SAVCI- HAKİM” yerine bile koyabiliyor.

Bu isimlerin tavrı örgüt içinde ciddi sıkıntı yaratıyor.

Zaman zaman bu isimlerin yarattığı rahatsızlık gizlenmeye çalışılsa da örgütte ciddi sıkıntılar yaşanmasına neden oluyor.

 Şimdi size bununla ilgili bir örnek vermek istiyorum…

Hatırlarsanız geçtiğimiz yıllarda Çiğli’den Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi ve “ESHOT ENCÜMEN" üyesi olan  CHP’li bir meclis üyesi cep telefonu ile konuşan belediye otobüs şoförünü trafik polisi gibi durdurmuş, hesap sormuştu. Medyada geniş yer bulan bu olay üzerine ciddi tepki gören meclis üyesi encümen üyeliğinden istifa etmek zorunda kalmıştı…

Önceki gün yine Çiğli’de Bir CHP üyesi ile ilçe yöneticileri arasında tartışma çıkmış ve bu konu  “İl Başkan Yardımcısı Sedrettin Coşkuner’e iletilmiştir”  İl Başkan yardımcısı Coşkuner ise ne yapar…

Hemen o üyeyi arayarak önce kendisini tanıtır.  Sonra hal hatır sorar ve ardından “sen bir yere aday mısın” diyerek nasihat vermeye başlar.

Telefon konuşması bir savcı ile sorgulanan arasında geçer…

  Ve Savcı başlar sorularını sormaya…

İlk soru “Neden ilçede çekim yapıyorsun”

 

CHP üyesinin yanıtı: Herkes çekim yapıyordu ben de yaptım.  

Bunun üzerine İl Başkan Yardımcısı Coşkuner: Sen bir yere aday mısın' 

CHP üyesi Ben bir yere aday değilim.  

Coşkuner: Seni Hasan Arslan mı yolladı. 

CHP üyesi: Beni kimsenin görevlendirdiği yok, Orası Cumhuriyet Halk Partisi ve partime gidiyorum.

Coşkuner: Sen burada çekim yapamazsın.

CHP üyesi: Herkes çekiyor ben neden çekemiyorum 

Coşkuner: Sen aday mısın ne karışıyorsun. 

CHP üyesi: Başkanım ne yapalım partiye gitmeyelim mi, istifa mı edelim' 

CoşkunerSen ilçede bir şeye karışma, git çayını kahveni iç.

CHP üyesi: Ben oraya çay-kahve içmeye gitmiyorum, partimizde ne yapabiliriz, nasıl katkı koyabiliriz diye gidiyorum.  

Coşkuner: Kardeşim meclis üyesi adayı olan kişi kendisini anlatamıyorsa neden meclis üyesi oluyor. 

CHP üyesi: Tamam Başkanım ben bundan sonra partiye çay kahve içmeye gideceğim 

Ve bu konuşmanın bir bölümü… Konuşma böyle uzayıp gidiyor…

Şimdi bu tartışma aklıma geçtiğimiz dönem CHP’de Genel Sekreter olan Kamil Okyay Sındır’ın, CHP Çiğli Gençlik Kolları Başkanı’yla yaşadığı polemiği getirdi. Sındır, gençlik kolları başkanını arayarak sosyal medya paylaşımını kaldırmasını istemiş yaşadığı tartışmanın ardından görevden aldırmaya çalışmış, ancak başarılı olamamış ve bu süreç onun “KARİZMAYI ÇİZDİRMESİNE” neden olmuştu.

 Şimdi gelelim bu tartışmanın şifrelerine: 

İl Başkan Yardımcısı Sedrettin Coşkuner’in CHP üyesi ile yaptığı konuşmada ilk söylediği “SENİ HASAN ARSLAN MI YOLLADI” cümlesine bakalım.

Çiğli’den sorumlu olan İl Başkan Yardımcısı’nın partisinin belediye başkanına karşı olan tavrını net bir şekilde ortaya koyuyor…

Sanki o ilçede siyaset yapan ve Belediye Başkanı Hasan Arslan’a karşı olan ilçe yöneticisi gibi konuşmuş… Bu da tarafsız olması gereken İl Başkan Yardımcısı’nın aslında gizliden gizliye taraf olduğunu ortaya koyar…

Bu öyle dikkatsizce ifade edilen bir durum değil…

Uzantısına ve nedenlerine bakmak lazım… Sedrettin Coşkuner Karşıyaka’da siyaset yapıyor. Son zamanlarda CHP Genel Başkan Yardımcısı Tuncay Özkan ile *birlikte fotoğraf veren Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım’a yakın olan Coşkuner’in bu tavrının altında Çiğli ilçe yönetiminin de Özkan’a yakın olması yatıyor.

“SENİ HASAN ARSLAN MI YOLLADI”  bu psikolojiyle söylenmiş bir cümledir. Belediye Başkanı Hasan Arslan’a karşı olan bu tavrının bu açıdan bakıldığında normal olduğunu düşünüyorum…

Ayrıca bundan sonra İl Başkan Yardımcısı Serdettin Coşkuner’in tarafsızlılığını kaybettiğini ve ilçede partililer tarafından tepkiyle karşılanacağını düşünüyorum.

Diğer taraftan bir partinin yöneticisi bir partilisine “SEN GİT PARTİDE ÇAY KAHVE İÇ” diyorsa “o partinin iktidar olmasını beklemek hayal olur.”

Bunu söyleyen o yöneticinin görevde kalması ise partinin yönetim anlayışını ortaya koyar.

Geçtiğimiz günlerde Seçime Doğru programımıza konuk olan İl Başkanı Deniz Yücel altını kalın çizgilerle çizdiği “TARAFSIZ OLACAĞIZ” sözünü hatırlatmak gerektiğini düşünüyorum.

Şimdi İl Başkan Yardımcısı Sedrettin Coşkuner’in konuşmasında taraf olduğunu ortaya koyarak İl Başkanı Yücel’in tarafsızlık ilkesine “GÖLGE DÜŞÜRMÜŞTÜR.”

Bu algının ortadan kaldırılması için il başkanlığının bu kritik günlerde örgütüyle sorun yaşamaması adına kesinlikle İl Başkan Yardımcısı Çoşkuner’i Çiğli sorumluluğu görevinden alması gerekmektedir.

Hatta partilisine yerel seçimlerde sokakta çalışması yerine “GİT PARTİDE ÇAY-KAHVE İÇ” diyen bir yöneticinin görevde kalmaması gerekiyor…

Neden mi'

Eğer bir yönetici partisinin iktidar olması için çalışmak yerine partililerine “gidin çay-kahve için” diyorsa o zaman partisini “SABOTE” ediyor demektir. Bunu yapan kişinin de o makamda kalmaması gerektiğini düşünüyorum.

 Öte yandan partinin kendisine verdiği görevi bir ayrıcalık görerek, partilileri telefonla arayıp azarlamak yetmezmiş gibi kendisini savcı-hakim gibi görüp talimat vermek hangi akıl ve mantıkla açıklanır.

Çiğli örgütünde bir üye ile ilçe yöneticileri arasında herhangi bir sorun varsa onu ya ilçe başkanı çözer ya da yönetim kurulu halleder.

İl Başkanı Serdettin Coşkuner’in CHP üyesine “Bir meclis üyesi kendi hakkını savunamıyorsa o zaman neden aday olur” diyor ya… O zaman adama sormazlar mı “bir ilçe yöneticisi bir üye ile arasındaki sorunu çözemiyorsa neden o koltukta oturuyor.”

NOKTA…