Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

CHP İzmir'de örgütün yaptığı 'şımarıklık'

TBMM Genel Kurulunda anayasa değişikliği teklifi görüşmeleri kıran kırana devam ederken CHP’li vekillerin insanüstü gayretleri kendi tabanı tarafından alkışlanıyor…

CHP örgütleriyse yapılacak bir referandum öncesi hazırlıklarını sürdürüyor…

CHP Genel Merkezi ise il ve ilçe başkanlıklarına gönderdiği genelgeyle referandum talimatı verdi.

CHP özellikle güçlü olduğu yerlerde başarılı olmak adına Genel Merkez tarafından örgütlere “hazır olun” emri gelmiş durumda…

Bu hazırlıklar İzmir örgütünde de devam ediyor etmesine ancak İzmir örgütü bizi yine yanıltmadı. İl Başkanı Asuman Ali Güven’in referandum startı vereceği ve bilgilendirme yapacağı ilçe başkanları toplantısında gündeme başka konular geldi. Parti içi hesaplaşmaların konuşulduğu toplantı amacından saptı.

Yaşananları hayretler içerisinde takip ediyorum... Ülkenin içinde bulunduğu siyasi konjonktüre baktığımız zaman yaşananlar şaka gibi geliyor…

CHP’lilerin kendi deyimiyle “ülke elden gidiyor” dese de, her zaman olduğu gibi parti içi hesaplaşma her şeyin önüne geçmeyi başarıyor...

Yerelde İzmir'de iktidar olan CHP örgütünün yaptığı “şımarıklık” önümüzdeki dönem partiye pahalıya mal olacaktır...

Yani CHP vekillerinin sabahlara kadar meclis oturumunda verdikleri mücadeleye baktığınızda yaşananlar tam anlamıyla bir trajedi...

Bir yanda TBMM’de yapılacak anayasa teklifi görüşmeleri öncesi meclis kapısında basın açıklaması yapmak isteyen fakat polis müdahalesiyle dağıtılan CHP'liler var.  Bir yanda maddelerin ülkeyi götüreceği karanlığa dikkat çekmek için kürsüyü işgal eden milletvekilleri varken CHP örgütlerinin şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerek.

Yetmezmiş gibi meclis salonunda kadın vekilin elinden telefonu alınarak tartaklanması bile partilileri bir araya getiremiyor.

Bütün bunlar yaşanırken CHP örgütlerinin böylesi önemli günlerde,  mücadele azmine destek olması gerekirken, kalkıp parti içinde yaşanan konuları gündemine taşımasının tek bir anlamı var, bu kişilerin CHP'nin içinde bulunduğu durumla çok ilgilenmedikleri ve kişisel hırslarına yenik düştüklerini söylememiz yanlış olmayacaktır.

Bu kafada olan kişilerin böyle kritik bir dönemde CHP'ye verecekleri hiçbir şey yoktur...

Ve bunların acil bir şekilde görevlerini bırakmaları ve yerlerine koşulsuz bir şekilde parti politikalarını anlatacak isimlerin atanması gerekiyor... Aksi halde İzmir'de parti içi kavgaların esiri olan yöneticiler kendilerinin olduğu gibi CHP'nin de sonunu getireceklerdir.

Bu kafa ile siyaset yapanlar olduğu sürece ne yapacaksınız referandumu, bırakın referandumu bu kişilerin daha önemli işleri var... Neydi bu kadar önemli olan şey, bir partili belediye başkanını sosyal medya üzerinden eleştiriyormuş, hemen çok acil bunun partiden atılması lazım…

Vallahi bu konu o kadar çok önemli bir konu ki, referandum, başkanlık falan bunun yanında hikaye...

Hadi burayı geçtim yahu, bu talimat kimden geliyor, CHP’nin kıdemli kurmaylarından Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’den geliyor…

Koskoca Genel Başkan Yarımcısı nelerle uğraşıyor. Ankara yanarken, o dönmüş İzmir'de bir partiliyi disipline göndermek için talimat yağdırıyor...

Ne yapacaksınız referandumu bırakın ülkede ne olacaksa olsun, isterse yansın, belediye başkanını eleştiren partiliyi atmak daha önemli konu…

30 ilçe başkanı ve 30 il yöneticisi referandum için toplanmış ama konu ne bir partiliyi ihraç etmek...

Ne oldu şimdi...

Partinin ve ülkenin geleceği bu kişilerin “egosundan” daha önemli değil her halde...

Aman Allah’ım ne büyük bir olay, ne büyük bir görev, istek hemen yerine getiriliyor ve zafer kazanılıyor… O partili istifa ettiriliyor ve belediye başkanının gönlü yapılıyor…

Ne güzel bundan sonra ilçe başkanı ve belediye başkanı dün gece rahat rahat uyumuştur.

Eee il başkanı, ilçe başkanları ve il yönetimiyle toplantıda gündemle ilgili konuşacak, yol haritası çıkaracaktı, referandum, başkanlık sistemi o da başka toplantıya inşallah…

Peki, böyle sorumsuz davranan ilçenin başkanı kim'

CHP’nin kalesi olan ve son yapılan yerel seçimlerde yüzde 70.47 oy ile rekor kırılan Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım'dan başkası değil…

CHP’nin kalesi olarak adlandırılan Karşıyaka’nın İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, CHP’nin topuyla tüfeğiyle sabah saatlerine kadar anayasa maddelerini geçirmemek için “tekme tokat” AK Partili vekillerle kavga eden CHP’nin verdiği mücadeleye destek vermek yerine sıradan bir partiliyi ihraç etmek için toplantıda mücadele veriyor…

Vay anam vay...

İlçe başkanı kendisine verilen görevi layığıyla dün akşam yaptı...

Peki, örgüt, referandum, başkanlık, mücadele...

Ne diyorum ben ya...

kendime gelmeliyim...

Bir başarının arkasından kıskançlık yapmamalıyım...

Ama partililer öyle düşünmüyor.

Dün akşam beni arayarak bu konuda duyduğu üzüntüyü dile getiren bir CHP’linin bana yazdığı mesajı sizinle paylaşmak istiyorum…

Mesajında aynen şu ifadeleri kullanıyor;

“Mithat Bey Mecliste milletvekillerimizin verdiği mücadeleyi gözyaşları içinde izliyoruz. Ve bizler CHP’liler olarak önümüzde olabilecek bir referandumda bu anayasanın yasallaşmaması için elimizden gelenin fazlasını yapmak ve vekillerimizin bu mücadelesine kaktı koymak için çok çalışmamız gerekirken, hala partimizin iç meselelerin tartışıldığı yönetim kurullarının tartışıldığı haberleri okuyoruz. Biz artık bu iç çekişmeleri bir kenara bırakarak mücadelemize devam etmeliyiz. Bir CHP’li olarak bu durumdan utanç duyuyorum ve bu tartışmalar bizim mücadele inancımızı yaralıyor. Partimizin ilgili ve yetkilileri lütfen bu tartışmaları bir kenara bırakın” diyerek bu olaydan duyduğu rahatsızlığı bana aktarıyor…

Şimdi sıradan samimi partililer bu kaygıları yaşarken neden görevleri ve bulundukları konumları itibarı ile birinci derece sorumlu olan isimler neden bu duyarlılığı göstermezler… Neden parti içinde sürekli birbirlerinin ayağına basarlar...

CHP’de bu kafalar değişmediği sürece ben daha çok böyle yazılar yazarım…

Şimdi aklıma gelen soruları buradan ilgili kişilere aktarmak istiyorum…

Öncelikle CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl’e sormak istiyorum. 

CHP böyle kritik bir süreçten geçerken, neden bir partilinin partiden ihraç edilmesi için İzmir’de yöneticiler aranarak “ihraç edin” baskısı yapıyorsunuz…

Karşıyaka Belediyesi ile ilgili neden bu kadar hassas davranıyorsunuz, özel bir nedeni mi var'

Gelelim Karşıyaka’nın çiçeği burnunda hem yeni partilisine hem de yeni ilçe başkanı olan Uğur Yıldırım’a…

Karşıyaka'da partinin oyunu yüzde 70.47'den 80-90'lara çıkarmak için uğraşmıyorsun... Neden uğraşacaksın ki, Karşıyaka'da nasıl olsa CHP İlçe Başkanlığı olmasa da nasıl olsa Karşıyakalı oyunu CHP'ye verecek..

O nedenle Karşıyaka'da çalışmaya gerek yok. Sen diğer ilçeleri dolaş ne bileyim belki il başkanı falan olursun...