Dolar 32,2416
%0
Euro 34,8247
%0.43
Altın 2.418,520
%1.05
Bist-100 10.269,00
%0.2

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

Gazetecilik ölüyor!..

Bugün 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü…

Her özel gün gibi, ardı ardına yayınlanan, birbirine benzeyen temennilerle bezenmiş sloganvari kutlama mesajları…

-Özgür basın, hayat kurtarır

    -Basın hürdür, sansür edilemez

       -Tek sesliliğe son

           -Basın dördüncü güç

              -Kalemini satmayan gazeteciler…

                   -Mesleğin onuru için mücadele eden basın emekçileri…

                       -İlkeli, dürüst, tarafsız habercilik anlayışı vb…

Klişelerle örülmüş, mesleğe kutsiyet- gazeteciye kahramanlık misyonu yükleyen, övgülerle dolu mesajların ardındaki gerçeklik ise bambaşka!

Yığınla sorunu sırtında taşımaya çalışan gazeteciler hayatta kalabilme mücadelesi veriyor.

Asıl survivor burada!

Türkiye’de en fazla erozyona uğrayan mesleklerin başında gazetecilik geliyor.

Gazetecilik mesleği her geçen gün daha fazla değersizleştiriliyor.

İletişim fakültelerinin gazetecilik bölümünden mezun olan binlerce genç, ekonomik nedenler ve baskılar nedeniyle farklı alanlara yöneliyor.

Çalışabilen gazetecilerin hakları ve çalışma koşullarına bakıldığında değersizleşmenin ne kadar derine indiği anlaşılıyor.

Çoğu gazeteci, ekonomik krizin buram buram yaşandığı bu günlerde asgari ücret veya asgari ücrete yakın bir maaşla geçinmeye çalışıyor.

Birçok gazeteci sigortasız çalışırken, sigortası olan gazetecilerin büyük bir kısmı ise Basın İş Kanunu kapsamında gösterilmiyor.

Her türlü sosyal haklardan maruz bırakılan gazetecilere çoğu kurumda yol parası dahi verilmiyor.

Gece, gündüz her an tetikte kalarak çalışması beklenen gazeteciler için mesai ücreti ise neredeyse hayalden ibaret.

Özel günlerde çalışan meslek gruplarının başında gelen gazetecilere herhangi bir ek ücret de ne yazık ki ödenmiyor.

***

Ekonomik sorunlara rağmen mesleğe duyulan sevgi nedeniyle çalışmaya devam eden gazeteciler bu kez de baskılarla mücadele etmek zorunda kalıyor.

İfade özgürlüğünün göreceli olduğu, eleştirinin tehlikeli görüldüğü siyasi bir iklimde gazetecilerin birçoğu sansür veya oto sansürle karşı karşıya kalıyor.

Sosyal medyanın popülerleşmesiyle beraber manipülatif haberlere karşı çıkarıldığı öne sürülen Dezenformasyon Yasası ise gazetecilerin ensesinde Demokles'in Kılıcı gibi duruyor. 

Gazeteciler yazdıkları haberler nedeniyle;

-Mobinge uğruyor

     -Günah keçisi ilan ediliyor

        -Hedef gösteriliyor

            -Fiziksel şiddete maruz kalıyor

                -İşten kovuluyor

                       -Gözaltına alınıyor

                            -Cezaevine atılıyor

                                  -Öldürülüyor…

Hakikat şu ki;

Gazetecilik her gün biraz daha ölüyor,

Öldürülüyor….

Kutlu olsun mu?

Kutlu olsun(!)