Dolar 32,2883
%0.14
Euro 34,7322
%0.16
Altın 2.396,520
%0.14
Bist-100 10.248,00
%-0.86

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

CHP İzmir’i çetin ceviz bir kongre süreci bekliyor! Fatura kime kesilir?

CHP’de kurultay maratonu 3 Temmuz’da İlçe Kongre Delegesi seçimiyle başlıyor…

Ve maraton birçok hesaplaşmayı da gün yüzüne çıkaracak.

CHP’nin kurultay süreçlerini bilenler bilir…

Çetin ceviz geçer!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de bunu bildiği için hemen sıcağı sıcağına bir açıklama yaptı.

Dün örgüt toplantısında bu kurultay sürecinde, “Bölünmeyelim, parçalanmayalım ve kavga etmeyelim.” diye

Tamam! Başta kulağa ne kadar hoş geliyor!

‘Büyükşehir Belediye Başkanı zeytin dalı uzatıyor’ diye!

Ancak işin aslı öyle değil.

Soyer ekibinin herkesle kavgalı olduğunu bilmeyen yoktur herhalde.

Siz bakmayın! Bugün kulislere düşen ‘Büyükşehir cephesi delege seçimlerine, kongre süreçlerine karışmayacak’ laf kalabalığına…

Ekip çok yıprandı! Bunun için karışacak güçleri ve enerjileri olduğunu düşünmüyorum.

Bir nevi strateji yapmaya çalışıyorlar. Başarılı olurlar mı bunu zaman gösterecek. 

Biraz hafıza tazeleyelim.

Deniz Yücel’in milletvekili aday adaylığı için il başkanı görevinden istifa etmesinin ardından yerine Şenol Aslanoğlu atanmıştı.

Aslanoğlu yönetimi oluşturulurken, Çiğli ve Buca gibi iki büyük ilçeden ve de Çeşme’den yönetim kuruluna bir isim dahi yazılmadı.

Bu ilçelerden isim yazılmamasını tesadüf mü zannettiniz. Elbetteki tesadüf değil, tam tersine Aslanoğlu’nun, Soyer ekibine teslimiyetinin tesciliydi.

Yine büyük ilçelerden Karşıyaka ile araları limoni, Bornova ile bozuk! Bilmeyen yok.

Konak’a gelirsek.

Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’la da araları milletvekili adayı belirleme sürecinde açıldı.

Şenol Aslanoğlu’nun Ankara’da yaptığı kulislerde hem Deniz Yücel’in hem de Ednan Arslan’ın listeye girmemesi için çalışma yaptığı dillerden dillere dolaşıp durdu.

Böylece Aslanoğlu bu süreçte de Başkan Batur ile köprüleri attı.!

Gördüğünüz gibi perde arkasında sürekli kavga edilmiş.

Yine Aslanoğlu, örgütle de sürekli didişti.

Soyer ve ekibinin uzun uğraşlar sonrası atattıkları il başkanı örgütle ekip arasında köprü olamadığı gibi üst perdeden siyaset yapması da cabası oldu.

Örgütlülük bilinciyle değil de daha çok iş adamı kimliğiyle siyaset yaptı. Partiyi de CEO mantığıyla yönetmeye çalıştı.

Yine seçim sürecinde tek başına kararlar aldığı ve bunun için de eleştirildiği kulislere yansıdı. Seçimde alınan sonuçlara baktığınızda Aslanoğlu’nun aldığı kararların CHP içerisinde bir dayanışmadan öte bir kutuplaşma yaratttığını görüyoruz.

Bu dönemi ben, önceki dönem Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan ile İlçe Başkanı Zeynel Mertoğlu’nun olduğu döneme benzetiyorum.

Hasan Arslan ne dediyse, Zeynel Mertoğlu da onu eksiksiz yapmıştı…

Sonucunda kongreye gelindiğinde Arlsan, Mertoğlu’nu aday yapamamıştı.

Şimdi süreç buna benziyor.

Aslanoğlu, Tunç Soyer ekibiyle çok iç içe girdi.

Tunç Soyer ve ekibi Şenol Aslanoğlu’nu il kongresinde aday yapsalar dahi Büyükşehir cephesinin Aslanoğlu ile seçim kazanacağını düşünmüyorum. Partide bir çok isim de benim düşümcemde hem fikir.

Aslanoğlu’na kadar olan zamanda görev alan CHP il başkanlarının örgüt üzerinde bir hakimiyeti vardı, bir ağırlığı vardı.

Dolayısıyla örgüt başkanı ayrı belediye başkanı ayrı örgüt tarafından da bu böyle kabul ediliyordu.

Hal böyleyken, zaten seçim başarısızlığından dolayı kızgın ve de kırgın olan örgüt bunun faturasını kesecek yer arıyor.

Bunun faturası da kesilse kesilse İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na kesilir.