Dolar 32,5135
%-0.1
Euro 34,7838
%-0.24
Altın 2.427,060
%-0.13
Bist-100 9.713,00
%0.71

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

'Başdanışmanlar geç kaldı'

33. kurultaydan kısa bir süre önce Baykal’ın istifasıyla boşalan CHP Genel Başkanlığına Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olması kamu oyunda büyük bir heyecan yaratmıştı.
Basının büyük bir bölümü ağız birliği ederek, CHP’nin oy oranının %40’ların üstüne tırmandığını, Gandi gibi büyük bir liderin ayak seslerinin yaklaştığını yazıyordu.
33. kurultayı’nın yapıldığı 22 Mayıs 2010 günü televizyonlarının başında büyük bir heyecanla tarihe tanıklık yapmak için bekleyen milyonların gözü önünde, kravatsız, bağrı-başı açık bir vaziyette, “Yırtık ayakkabı” ve “Recep Bey” muhabbetiyle başlayıp-bitirdiği kurultay konuşmasıyla sayın Kılıçdaroğlu, CHP’nin % 40’ların üstüne çıkan oy adrenali’ni, henüz Kurultay bitmeden bir balon gibi söndürmüş, CHP’nin yakaladığı tek başına iktidar olma fırsatını yerle bir etmişti.
Bu kurultay sonrası CHP’nin son altı seçimi üst üste kaybetmesi; oy oranının beklentilerin aksine yerinde sayması, ne yazık ki sayın Kemal Kılıçtaroğlu’nun siyasi profilinin halk yığınlarının beklentilerine cevap vermediğini ortaya koymuştur.
Sayın Kılıçdaroğlu, alt yapısı önceden hazırlanmış dikkatli siyasi söylemler yerine, aklına geleni söyleyiveren; daha sonra bu sözlerini tevil etmek için bocalayan, kendi gün demini yaratamayan, sadece iktidarın yarattığı suni gündemlerin arkasına takılarak siyaset üreten bir liderdir.
Sayın Kılıçdaroğlu’nun en büyük zaafı ve en büyük handikap’ı 7 Haziran 2015 milletvekili seçiminden sonra koalisyon görüşmelerinde, iktidarın 33 günlük oyalama zoka’sını kolayca yutmasıdır! Bu zoka, sonuçlarıyla Türk siyasal tarihin en önemli kırılma noktalarından biridir.
İktidar, önümüzdeki sonbaharda planladığı baskın bir seçimle muhalefete son darbeyi vurmaya hazırlanırken, CHP’nin tüm yönetim birimleriyle kış uykusuna yatmış gibi görüntü vermesi affedilmez bir gaflettir.
CHP’nin, demokrasiyi, özgürlükleri yüreklice savunacak… en tepeden en küçük yönetim birimine kadar yepyeni bir kadro kurmadan, iç çelişkilerinin halkın üzerinde yarattığı olumsuz algıyı sonlandırmadan %25’lik oy çizgisinden bir adım ileriye gitmesinin mümkün olmadığını artık sağır sultan bile biliyor.
Sözün özü:
Gazeteler, son birkaç gündür sayın Kılıçdaroğlu’na dört yeni baş danışmanın atandığını yazıyor. Beyefendiler, bu başdanışmanlar biraz geç kalmadı m? “Atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti.” Bu saatten sonra genel başkana değil dört baş danışman, kırk dört baş danışman atansa ne yazar'