Dolar 32,4845
%-0.17
Euro 34,9469
%0.34
Altın 2.436,140
%0.53
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

AK Parti'de süper yetki kimde'

AK Parti teşkilatlarında yaşanan belirsizlikleri uzun zamandan beri kaleme almaya, gündeme taşımaya devam ediyorum. Ve bundan sonra da yazmaya devam edeceğim…

Bu yazdıklarım İzmir İl Başkanı Bülent Delican ve yakın olan ekibini rahatsız etmiş gibi görünüyor.

Sayın Delican’ın muhabirimi arayarak “Patronuna söyle onu mahkemeye vereceğim” tehdidinden sonra bugün kendisi ile yaptığımız görüşme sırasında bizzat bana da söyledi.

Şimdi İl Başkanı Delican’ın bundan sonra yazılabilecek şeylerin önüne geçmek için inceden “aba altından sopa göstermesi” anlamına gelen bu konuşmadan sonra şaşkınlığım bir kat daha arttı.

Oysa yazdığım köşe yazılarında mahkemeye taşınacak ne olabileceğini bende anlamış değilim…

Bugüne kadar yazdığım köşe yazılarını birden fazla hukukçuya gösterdim bırakın dava konusu olmasını, mahkemeye gidilse “Savcı bunun için dilekçe verecek kişiyi odasından kovar” diyerek espri yapmayı dahi ihmal etmediler!

Bu arada unutmadan yazayım, bugün elime bir tebligat ulaştı…
Fethullah Gülen de beni mahkemeye vermiş…
Şimdi sayın Delican’ın beni mahkemeye vereceğini söylediği konuya gelelim…

AK Parti’de İl Başkanlığı yapmış, Aydın Şengül, Ali Aşlık, Ömür Kabak ve Ömer Cihat Akay döneminde birçok isimle karşılaşma fırsatı buldum ama Bülent Delican döneminde yaşananları görmedim…

İl başkanlığında kimin ne yaptığı belli değil. Yöneticiler dışarda yönetici olmayanlar görev alıyor..

Şimdi her seferinde telefonlarda sohbet ettiği bütün gazetecilere ne kadar dürüst ve hakkaniyetten bahseden sayın İl Başkanı o kadar hakkaniyetten yana ki, o kadar kul hakkı yenmemesinden yana dikkatli davranıyor ki, bunu size anlatamam…

Şimdi aşağıda yazdıklarımı okuyunca bunun böyle olduğunu görecesiniz…
O kadar hakkaniyetli ki; yönetim kuruluna aldığı kişilere görev vermek yerine İzmir dışından getirdiği Köksal Çakıcı’ya inanılmaz yetki ve görevler vermiş durumda… Bu vesileyle il yöneticilerinin hakkını elinden almış oldu…

Peki, Köksal Çakıcı kimdir'
Köksal Çakıcı İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ın atanması ile birlikte AK Parti yönetimine girmiş ve kendisine ait facebook sitesinde de AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında söylediği sözler ortaya çıkınca kıyamet kopmuş ve teşkilat tarafından tepki görmüştü…

Bu tepkilere rağmen İl Başkanı Bülent Delican Çakıcı’yı yanından hiç ayırmadı. Ancak son il kongresine gelen yoğun tepkiler üzerine İl Başkanı Bülent Delican Çakıcı’yı yönetim kuruluna alamadı…

AK Parti ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevdalısı olan  teşkilat üyelerinin tepkileri ile 'Gezi'ci Köksal Çakıcı’nın sadece il yönetim kuruluna girmesini engellediler…

Ancak bu tepkileri İl Başkanı Bülent Delican’ın yeni yönetimde görev paylaşımı yaparken Çakıcı’nın il yöneticisinden daha fazla yetkili olmasına engel olamadı…

Eczacı olan İl Başkanı Bülent Delican İzmir dışından getirdiği Köksal Çakıcı'ya il başkanlığında kimsenin alamadığı yetkileri verdi.
 
İl Başkanı Bülent Delican’ın eczacı olması nedeniyle AK Parti’de hastanelerle ilgili hangi il başkan yardımcısına görev vereceği büyük bir dikkatle takip edilirken, sayın Delican yine süpriz yapmadı ve bu konuda yetkiyi yine yanından hiç ayırmadığı İzmir'i tanımayan Çakıcı'ya verdi. Köksal Çakıcı’yı sağlık komisyonun başına getirmesi teşkilatta tam anlamıyla şaşkınlık yarattı.

Bu karar çok manidar…
Ne tesadüftür ki Köksal Çakıcı’nın ilk icraatı da bir yakınını Alsancak Devlet Hastanesi'ne Başhekim olarak atamasını yapmak olmuş...
Çakıcı’nın atadığı isim daha önce Bornova Trafik Hastanesi'nde başhekim olduğu bu hastane tadilata girince jet hızıyla Alsancak Devlet Hastanesi'ne atandığını öğrendim. Yani anlayacağınız Çakıcı bir hastaneden diğer hastaneye istediği gibi atama yapabiliyor… Anlayacağınız Çakıcı “süper yetkiler” ile donatılmış…

Öte yandan Delican yine yönetim kurulunda 50 kişi olmasına rağmen seçim döneminde AK Parti’nin afiş, pankart, broşür, araç kiralama gibi akçeli işlerini Köksal Çakıcı’ya bağladı…

Bunu ben söylemiyorum Çakıcı’nın pazarlık yaptığı firmalar ifade ediyor…
Ayrıca bir il yöneticisinin bana söylediği söz beni tam anlamıyla şoke etti; İl Başkanı'na toner ihtiyacının olduğu söylediğinde İl Başkanı Delican’ın “Gidin Köksal’a söyleyin” dediğini ifade etti.
 
Yine ne tesadüftür ki, Köksal Çakıcı’nın arabasını değiştirdiği ve 400 bin liralık lüks bir araba aldığını öğrendim. Burada bir usulsüzlük vardır demiyorum, Ancak; siyasetten hızlı bir şekilde böyle ekonomik büyümelerin dikkat çektiğini ifade etmem gerekiyor. İl Başkanlığı'nın koridorlarında en çok konuşulan dedikoduların başında Çakıcı’nın aldığı lüks araba geliyor…

Şimdi İl Başkanı Eczacı olunca tepkilere rağmen yanında tuttuğu kişide sağlık komisyonunun başına getirdiği Çakıcı ile ilgili teşkilatta bazı iddialar ortaya atılıyor…
 
ŞİMDİ KÖKSAL ÇAKICI'YA BUNLARI SORMAK İSTİYORUM
-  Sağlık komisyonunun başına getirildikten hemen sonra Alsancak Devlet Hastanesi'nin başına atadığını kişi ile ilgili yakınlığını nedir'

- Başka hastanelerde üst düzey çalışan akrabalarınız var mı'

-  AK Parti İl Yönetimine girdikten sonra her hangi bir hastanede ya da devlete ait bir kurumla iş yaptınız mı'

- Yetkiniz olmamasına rağmen il başkanlığında seçimlerde kaç firma ile pazarlık yaptırdınız…

- Hala il başkanlığında AR-GE biriminde başkan yardımcısı koltuğuna oturmaya devam edecek misiniz'

Şimdi burada teşkilatlar da yaşanan tartışmalar bu kadar ayyuka çıkmışken, AK Parti İzmir’de bu kadar huzursuzluk yaşanıyorken, bu sessizlik niye'

AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda yaşanan keyfi uygulamaların başta yürütme ve yönetim kurulunu paramparça etmişken ve bu yaşanan dağınıklık ilçe teşkilatlarına kadar inmişken artık ilçe teşkilatlarında yaşananlar tartışmalardan çıkıp yumruk yumruğa kavgaya hatta silahlar çekilip insanlar bir birini  vuruyorsa, buna birinin dur demesi gerekmez mi'
Bunun İzmir’de tek muhatabı ise, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’dan başkası değildir.

Teşkilatlarda ağabeylik yapamayan ve aleyhinde yazı yazan gazetecileri arayarak mahkeme tehdidi ile “aba altından sopa göstermek” suretiyle sindirmeye çalışan İl Başkanı o koltukta nasıl oturacak…

Bugüne kadar AK Parti İzmir'de beş il başkanı tanışma fırsatı bulmuş biri olarak eleştiriye bu kadar tahammülü olmayan bir siyasetçinin kendi teşkilatı içinde kendisiyle  ilgili küçük eleştiriler yapan teşkilat üyelerine karşı tavrını siz tahmin edin.

Geldiği günden beri hem yürütme hem de yönetim kurulunda birlikte yola çıktığı nerdeyse herkesle yolunu ayıran İl Başkanı Delican'la birlikte çalışanların görevlerini bıraktıktan sonra neredeyse il başkanlığına uğramamaları dikkatimi çekiyor…

Sayın Delican büyük ihtimalle bu akşam yapacağı yönetim kurulu toplantısında yürütmeyi değiştirebilir…

Bence yürütmeyi değiştirmek yerine kendisini değiştirsin…
İşte o zaman sorunu çözecektir…  

Sayın İl Başkanı Bülent Delican’ın il başkanlığı koltuğunda başarılı olmadığı kesin… Ancak; son dönemlerde teşkilatlarda ve basın camiasına karşı takındığı tavrı nedeniyle yalnız kalmıştır.   
 
NOT: İl Başkan yardımcısı kimin hakkına yazı yazdırmak için nasıl çirkin bir teklifte bulundu (yakında kaleme alacağım)