Bir Karşıyaka masalı
Hani, “Delikli demir icat oldu mertlik bozuldu.” Derler ya… 1999’dan sonra, siyasi partiler ön seçimleri bir kenara itip, adaylarını ön seçimsiz tespit etmeye başlayınca, siyasette de mertlik diye bir şey kalmadı.
1999 öncesi, adaylarını önseçimle belirleyerek parti içi demokrasinin öncülüğünü yapan CHP, bu ilkesinden çark edince, milletvekilliğine, belediye başkanlığına, belediye ve il genel meclis üyeliğine aday olmak isteyenlerin umutları, siyaset bezirgânlarının insafına bırakıldı.
Topluma, siyaset yoluyla hizmet etmek mi istiyorsunuz' Halkın size sevgi, saygı duymasının hiç önemi yok. Bir yere seçilebilmek için önemli olan, partide kime yakın olduğunuz, kimlerle birlikte olduğunuzdur. Kula kulluk yapmaya niyetiniz yoksa eğer; Ağzınızla kuş tutsanız, aday listelerine girmeniz imkânsızdır… Ve kullanılmış bir bez paçavrası bir kenara atılırsınız.
2011 milletvekili genel seçimlerinde, İzmirde CHP ile AKP arasında 170 bin oy farkının, 90 bininin Karşıyaka’dan gelmiş olmasına rağmen, CHP’nin İzmir ikinci Bölge milletvekili aday listesinde, Karşıyakalı bir tek adayın bulunmaması, parti içi demokrasinin nasıl katledildiğin en güzel örneğidir.
Yine, Mart 2014 yerel seçimlerinin aday belirleme sürecinde, CHP İzmir İl Başkanı Sayın Ali Engin’in, Türkiye’nin en başarılı bir kaç belediye başkanından biri olan Sayın Cevat Durak’ın, yeniden aday gösterilmemesi için sergilediği dayatmacı tavrı, siyasette saygının, vefanın, liyakatin önemli olmadığının ibret verici bir göstergesidir.
İtiraf etmeliyim ki, beyefendi kişiliğiyle, Sayın Ali Engin’in İzmir’de CHP’ye önemli katkılar yapacağını umuyordum. Oysa yerel seçimler öncesi aday belirleme sürecinin finalinde, bazı belediye başkanı adaylarının, kaşarlanmış, siyasetçiler tarafından ilçeler arasında bozuk para gibi oradan oraya savrulmasını önleyememesi, suskun kalması, kendisi için beslenen umutları yok etmiştir.
Yine, yerel seçimlerden önce, Karşıyaka Belediyesinin yeni tesislerinin açılış törenlerinde yaptığı konuşmalarda, başarılı çalışmaları nedeniyle yere göğe sığdıramadığı Cevat durak’ın, yeniden aday gösterilmesini, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.” dedirten bir çelişki içinde engellemeye çalışmasını anlamak mümkün değildir.
Sözün özü, “Beni Karşıyaka’ya aday göstermezseniz; Cevat Durak da olmasın” diye mızıkçı bir tavırla ayak direten Sayın Ali Engin, bu tavrıyla siyasi geleceğini bitirmiş ve Karşıyaka CHP örgütünün arşivinde, hüsrana uğramış bir masal kahramanı gibi şimdiden yerini almıştır.
CHP Karşıyaka örgütü, politikada hata yapanları asla affetmemiş ve günü geldiğinde bu hatalarını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüne koymuştur hep.
1999 öncesi, adaylarını önseçimle belirleyerek parti içi demokrasinin öncülüğünü yapan CHP, bu ilkesinden çark edince, milletvekilliğine, belediye başkanlığına, belediye ve il genel meclis üyeliğine aday olmak isteyenlerin umutları, siyaset bezirgânlarının insafına bırakıldı.
Topluma, siyaset yoluyla hizmet etmek mi istiyorsunuz' Halkın size sevgi, saygı duymasının hiç önemi yok. Bir yere seçilebilmek için önemli olan, partide kime yakın olduğunuz, kimlerle birlikte olduğunuzdur. Kula kulluk yapmaya niyetiniz yoksa eğer; Ağzınızla kuş tutsanız, aday listelerine girmeniz imkânsızdır… Ve kullanılmış bir bez paçavrası bir kenara atılırsınız.
2011 milletvekili genel seçimlerinde, İzmirde CHP ile AKP arasında 170 bin oy farkının, 90 bininin Karşıyaka’dan gelmiş olmasına rağmen, CHP’nin İzmir ikinci Bölge milletvekili aday listesinde, Karşıyakalı bir tek adayın bulunmaması, parti içi demokrasinin nasıl katledildiğin en güzel örneğidir.
Yine, Mart 2014 yerel seçimlerinin aday belirleme sürecinde, CHP İzmir İl Başkanı Sayın Ali Engin’in, Türkiye’nin en başarılı bir kaç belediye başkanından biri olan Sayın Cevat Durak’ın, yeniden aday gösterilmemesi için sergilediği dayatmacı tavrı, siyasette saygının, vefanın, liyakatin önemli olmadığının ibret verici bir göstergesidir.
İtiraf etmeliyim ki, beyefendi kişiliğiyle, Sayın Ali Engin’in İzmir’de CHP’ye önemli katkılar yapacağını umuyordum. Oysa yerel seçimler öncesi aday belirleme sürecinin finalinde, bazı belediye başkanı adaylarının, kaşarlanmış, siyasetçiler tarafından ilçeler arasında bozuk para gibi oradan oraya savrulmasını önleyememesi, suskun kalması, kendisi için beslenen umutları yok etmiştir.
Yine, yerel seçimlerden önce, Karşıyaka Belediyesinin yeni tesislerinin açılış törenlerinde yaptığı konuşmalarda, başarılı çalışmaları nedeniyle yere göğe sığdıramadığı Cevat durak’ın, yeniden aday gösterilmesini, “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.” dedirten bir çelişki içinde engellemeye çalışmasını anlamak mümkün değildir.
Sözün özü, “Beni Karşıyaka’ya aday göstermezseniz; Cevat Durak da olmasın” diye mızıkçı bir tavırla ayak direten Sayın Ali Engin, bu tavrıyla siyasi geleceğini bitirmiş ve Karşıyaka CHP örgütünün arşivinde, hüsrana uğramış bir masal kahramanı gibi şimdiden yerini almıştır.
CHP Karşıyaka örgütü, politikada hata yapanları asla affetmemiş ve günü geldiğinde bu hatalarını temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp önüne koymuştur hep.