Dolar 32,5232
%0.11
Euro 34,9403
%-0.09
Altın 2.439,540
%0.14
Bist-100 9.717,00
%-0.05

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°

11. Ayında Delican...

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican'ı seçildiği günden beri en fazla eleştiren gazetecilerden biriyim…

Şimdi son dönemlerde AK Parti İzmir İl Başkanlığı'nda yaşanan bazı gelişmelere dikkatinizi çekmek istiyorum.
 
İl Başkanı Delican AK Parti’de sıkıntılı bir dönemde bu görevi üstlenmişti... 
Yaşanan kargaşadan sonra koltuğa oturmanın, bunu toparlamanın, teşkilat içinde çatlak sesleri sonlandırmanın ve eski alışkanlıkları değiştirmenin çok kolay bir iş olmadığını düşünüyorum.

Bunlar ile uğraşırken bir de seçim atmosferine gidilirken, rakip parti CHP İlçe kongrelerini yapmazken , AK Parti'de risk alarak seçim öncesi kongreleriini tamamladı.

Bu süreçte teşkilat içinde oluşan kırgınlıklar seçimler öncesi eleştiri oklarını İl Başkanı Delican’a yönlendirdi.

Ve bu süreç içerisinde Delican ile muhalif teşkilat arasında yaşanan çekişme üst seviyeye çıktı. Özellikle son günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İzmir’de yaptığı miting sonrası bunu fırsat bilen muhalifler bu fırsatı da kullanarak İl Başkanı Delican’a zor günler yaşatıyor...

Bu baskılar karşısında İl Başkanı Delican Cumhurbaşkanlığı mitingini “ Valilik organize etti” demek zorunda kaldı…

Oysa bu eleştiriyi yaparak kenarda bıyık altından gülenlerin en az İl Başkanı Bülent Delican ve İl yönetimi kadar sorumluluğu var.

Cumhurbaşkanlığı mitingi sonrası bu durumu daha iyi kullanmak isteyen muhalifler, teşkilat içinde “seçimden sonra il başkanı görevden alınacak” algısı yaratmaya başladı.

 Ve AK Parti seçimde başarılı olamayacak algısını özellikle teşkilat içinde olanlar tarafından yaygın bir şekilde dile getirilmeye devam ediyor…

Hatta bu süreçte eski Bakan Banali Yıldırım'ın da kullanıldığını düşünüyorum. Çünkü Yıldırım, il yöneticilerinin de olduğu bir toplantı da İl Başkanı Delican’a söyledikleri bu konuda yanlış bilgilendirildiğini ortaya koyuyor.

Bu gelişmelerden hemen sonra Orman ve Su işleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun devreye girerek “ İl Başkanı gece gündüz çalışıyor, daha ne yapsın” diyerek İl Başkanı Delican’a sahip çıktığı ve bu konuda partinin genel merkezine mesaj yolladığı ifade edildi.

Şimdi AK Parti içinde yaşanan tartışmaların yarattığı etki sadece teşkilat içinde konuşulur ve tartışılır bunun sokakta alınacak sonuca yansımayacağı kesin…
 
İzmir’de AK Parti içinde aktif siyaset yapanları toplasanız 1000 kişiyi geçmez. Sokakta ki vatandaş teşkilat içinde yaşananlar ile çok fazla ilgilenmez.

O nedenle teşkilat içinde “bu yönetim başarısız olunacak” yaygarasının sokakta karşılığının olmadığınıdüşünüyorum.
Milletvekilli seçimi genel başkanların verdiği mesaj ve o dönem yaşanan konjonktür sonucu belirleyecektir.
 
Bunun en iyi örneği, AK Parti’de geçmiş dönemler de il başkanlığı yapmış, Aydın Şengül ve Ali Aşlık, Kadın Kolları Başkanlığı yapmış Nesrin Ulema ile Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış Hamza Dağ'ın, görev yaptıkları dönemde İzmir de en ağır mağlubiyetleri almış isimlerdi.

Ve bu isimler 2011 Genel seçimlerinde Milletvekili aday gösterildikleri zaman ellerine sihirli bir değnek mi vardı. Bu geçmişte başkanlık yaptıkları dönemde başarısız olan bu isimlerin seçimden başarılı olarak çıkmasının tek nedeni o günkü konjonktürdür...

AK Parti İl Başkanlığı'nda bu dönem yaşananlar her dönem yaşanıyor.
Yönetimde olanlar parti içinde çalışmalarını yapar, dışarda kalanlarda onları koltuktan indirmek için parti içinde çalışmalar yaparlar.
Siyasetin doğasında olağan şeyler...

Şimdi süreç içinde bu kadar yoğun parti muhalefeti ve dedikodusu ile çalkalanan ve hedef olan il teşkilatının sağlıklı bir çalışma yapması beklenemez…
 
Bence İl Başkanı Bülent Delican’ın yaşadığı sorunun en temel nedeni ise, iyi niyetle yönetime aldığı kişilerin bekleneni verememesinden kaynaklanıyor diye düşünüyorum.

Örneğin teşkilatı emanet ettiği Teşkilat eski Başkanı Yunus Kalkan, Seçim İşleri Başkanı Özgür Hızal, SKM Başkanı Mustafa Gedikoğlu, Sosyal İşler Başkanlığı'na getirilen Nazmi Yılmaz gibi birçok ismi sayabiliriz. 
Bu isimler bekleneni veremeyince bütün eleştirilerin odağında İl Başkanı Bülent Delican ve ona yakın olan isimler oldu.

Ancak; son dönemler İl Başkanı Delican’ın bunca yaşadıklarından sonra iyi niyetini bir kenara bırakıp İl Başkanı gibi davranmaya başladığını ifade etmem yanlış olmaz..
Delican’ın kendi içinde radikal bir karar aldığını düşünüyorum. Bunun en güzel örneği ise, seçimlere giderken teşkilat başkanını görevden alması oldu… Bundan sonra AK Parti’de yapılacak organizasyonların daha düzenli olacağına inanıyorum…