Yine Can Hastanesi yine skandal! Kendi hastanesinin tabelasını yaktırmış!

İzmir’in Çiğli ilçesinde faaliyet gösteren Hastane ile aynı bölgede yeni faaliyete geçen Can Hastanesi’nin arasında başlayan “tabela yakma” tartışması farklı bir boyuta taşındı.  Hastanenin eski personelinin yeni açılan Can Hastanesi’ne geçtikten sonra bir plan yapıp kendi hastanesinin tabela ve tanıtım billboardlarını yaktırdığı ortaya çıktı.

İki hastane arasında krize neden olan olay Can Hastanesi’nin kamuoyuna yaptığı açıklamayla gündeme taşınmıştı. Hastane yaptığı açıklamada EKOL personelinin görüntülerini kamuoyuyla paylaşırken  kendi tabela ve billboardlarına zarar verildiğini belirtmişti. Hastane ayrıca, görüntüleri hastaneye ulaşmaya çalışan bir hastanın cep telefonuyla çektiğini ifade etmişti.

POLİS İŞLEM BAŞLATTI, İFADELER ORTAYA ÇIKTI

İzmir Özel Can Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Op.Dr.Muzaffer Keskiner’in, “ Bu çirkin saldırı, bize değil sağlığa ulaşımı engellenen hastalara yapılmıştır. Hastaların hastaneye ulaşım hakkını engelleyenleri kınıyoruz” diyerek yaptığı açıklamayla daha da farklı boyuta taşınan olay sonrası EKOL Hastanesi’nin yetkilileri ve avukatları çalışma başlattı. Bölgede yapılan inceleme ve güvenlik kamera kayıtlarından şahıs tespit edildi. İlk olarak aile sorunları yaşadığı ve sarhoş olduğunu belirten kişinin EKOL Hastanesi’nde çalışan M.S olduğu belirlendi. Fakat M.S polise verdiği ifadede bu işi para karşılığında yaptığını açıkladı.

AZMETTİREN ESKİ PERSONEL Mİ'

M.S ifadesinde kendisini Can Hastanesi’ne karşı saldırıya azmettiren kişinin eski EKOL Hastanesi Personeli olduğunu belirtirken bu kişinin şimdi Can Hastanesi’nde müdür olarak çalıştığını söyledi. Akıllara durgunluk veren bu olay polisteki ifade tutanaklarına da yansıdı. EKOL Hastanesi, kendilerine kumpas kuran eski personelleri ve bunu kamuoyuna yanlış aktaran kişilerle ilgili hukuk mücadelesi başlatacaklarını söyledi.

İŞTE O İFADELER!

Olayı gerçekleştiren M.S polisteki ifadesinde şunları söyledi:

“Benim okuma yazmam yoktur. EKOL Hastanesi’nde hasta bakıcı olarak çalışmaktayım. Murat Aktaş bizim hastanede daha önce müdür olarak çalışıyordu. Sonrasında işten ayrıldı. Özel Can Hastanesi’nde çalışmaya başladı. M.A bana telefon açtı. Ve bana ‘Can Hastanesi’nin tabelasını yak, seni işe alırım, sahip çıkarım. Sana ayrıca 10 bin TL para veririm’ dedi. Aynı gün bana bin TL para verdi. Kalan 9 bin TL’yi de iş bitince verecekti.  Ben de Murat’ın bu teklifini kabul ettim.  Bana sabah 08:30 ya da 09:00 sularında EKOL Hastenesi’nin oradaki Can Hastanesi’ne ait tabelayı yaktım.  Ve sonrasında sprey boya ile boyadım. Yine, Özen Eczanesi’nin oradaki Can Hastanesi’ne ait diğer bir tabelayı da boyadım.  Bu olay ile ilgili polis merkezindeki ilk ifademde bu işi bana Murat’ın yaptırdığını söylemedim. Polislere eşimle aramda sorunlar olduğunu ve alkollü olduğumdan dolayı böyle bir şey yaptığımı söyledim. Sonrasında ise EKOL Hastanesi’nin sahiplerine abimle birlikte durumu anlattık.  İlk olarak yaptığım açıklamalarda yalan söylediğim için pişmanım.  Olay günü Murat telefonumdan beni 3-4 kez aradı.  Ben, M.A’dan bin TL’yi EKOL Hastanesi’nin arkasında KİPA’ya doğru giden yolda aldım”

KARDEŞİM YALAN SÖYLEDİ

EKOL Hastanesi’nde hasta bakıcı olarak çalışan M. S’nin abisi  A.S . de çarpıcı açıklamalarda bulundu. M.S. polisteki ifadesinde kardeşinin EKOL’de çalıştığını vurularken, “Daha önceden tanımadığım M.A isimli şahıs hem benim hem de kardeşim hakkında Can Hastanesi’ne ait tabelalara zarar verdiğimiz iddiasıyla şikayette bulunmuş.  Biz böyle bir şey yapmadık. Kardeşime de sorduğumda ilk başta bana alkollü olduğu için bunu yaptığını söylemişti. Biz polis merkezinde ifade verdikten sonra eşim L.S beni aradı.  Olayı eşime anlattım.  Sonra EKOL’ün avukatları gelerek benim ve eşimle görüştüler. Neden böyle bir şey yaptıklarını sorduklarında kardeşim önce alkollü olduğu için bunu yaptığını anlattı. Sonrasında ise M.S isimli şahsın kendisine 10 bin TL para vererek bu işi yaptırdığını belirtti. Bu iş için de ilk olarak bin TL’yi aldığını söyledi.  Ardından kardeşimi bu işin doğrusunu anlatması için polis merkezine getirdim” ifadelerini kullandı.

Öte yandan olayla ilgili görüntülerin Can Hastanesi ve Can Hastanesi’nin personelleri tarafından sosyal medyada yayılması dikkat çekti. Şahsın tabelaya zarar verirken çekilen video  görüntülerinin eski EKOL, yeni Can Hastanesi Müdürü M.A’nın sosyal medya hesaplarından yayınlanması dikkat çekti. M.A görüntüleri, “Korkunun rekabet yönetimi dedikleri bu olsa gerek” sözleriyle paylaştı.

YAPILAN BİR İFTİRADIR VE ADALET GERÇEĞİ BULACAKTIR

Can Hastanesi’nden yapılan açıklamada, “Yöneticimizin kullandığı iddia edilen telefon numarası, ne yöneticimize, ne yakınlarına ne de kurumumuza ait değildir. Bu telefon numarasının kime ya da kimlere ait olduğu, emniyet güçlerince kolaylıkla tespit edilecek bir durumdur. Yapılan bir iftiradır ve adalet gerçeği bulacaktır” denildi.

Açıklamada şunlara yer verildi:

Hastanemize gelecek misafirlerimize yol göstermek amacıyla yerleştirilen yol tabelalarına 12.04.2018 tarihinde çirkin bir saldırıda bulunulmuş, olay yerinden geçen hastalar ve yakınları tarafından bu durum tespit edilmiştir. Konu güvenlik birimlerine iletilmiştir. Bu çirkin saldırı kamuoyunda, özellikle sosyal medyada, yoğun eleştiriyle karşılanmış, saldırı yapan kişinin bir başka sağlık kuruluşu çalışanı olması  haklı olarak tepkileri daha da artırmıştır. Ancak hukuki süreç devam ederken, bütünüyle olayı çarpıtmaya, kamuoyu algısını değiştirmeye yönelik asılsız iddialar ortaya atılmıştır.

Hastanemizde görev yapan, dürüstlüğünden asla şüphe duyulmayacak yöneticimizin saldırıyı yapan  kişiyi defalarca aradığı ve para verdiği iddiaları bütünüyle yalandır.  Yöneticimizin kullandığı iddia edilen telefon numarası, ne yöneticimize, ne yakınlarına ne de kurumumuza ait değildir. Bu telefon numarasının kime ya da kimlere ait olduğu, emniyet güçlerince kolaylıkla tespit edilecek bir durumdur. Çirkin saldırıyı gerçekleştiren kişiye para verildiği iddia edilen yer, çevredeki tüm kameralar tarafından izlenen bir bölgedir. Bu tür, yalan iddia ve iftiralarla kamuoyu algısını ve tepkisini değiştirmeye çalışan kişilerin sahip oldukları bilgi ve belgeleri de sunmaları gerekir.

Açılışımızda ifade ettiğimiz “Hiçbir kamu ya da özel sağlık kuruluşunu rakip olarak görmüyoruz, aksine, İzmir için insanlarımız için daha güzel, daha doğru, daha büyük işleri birlikte başarabileceğimiz paydaşlarımız olarak kabul ediyoruz”  anlayışı en temel değerimizdir.

Biz İzmir Özel Can Hastanesi yönetici ve çalışanları olarak bir kez daha, güzel şehrimize ve insanlarımıza bilimsel, güvenilir, doğru sağlık hizmetlerini sunma gayretlerimizden hiçbir kişi ya da kurumun saldırılarıyla asla vazgeçmeyeceğimizi, yaptığımız işi halka hizmet aynı zamanda hakka hizmettir anlayışıyla sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.

İZMİR ÖZEL CAN HASTANESİ YÖNETİM KURULU VE ÇALIŞANLARI