Dolar 32,4268
%0.05
Euro 34,4659
%-0.08
Altın 2.489,270
%0.25
Bist-100 9.680,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Yıldız: Örgütüm bu görevi verirse hazırım

Yıldız: Örgütüm bu görevi verirse hazırım

Mithat Umutoğulları’nın sunduğu Gün Ortası’nda programının konuğu olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, görevine geldiği iki yılı 5 Aralık’ta dolduracağını, örgütün de onay vermesi durumunda ilçe başkanlığı için yeniden aday olacağını açıkladı. Yıldız delege seçimleri sürecini değerlendirdi

  • Ege Postası
  • 21.10.2017 - 12:21

Gazeteci Umutoğulları’nın sorularını yanıtlayan Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, yeniden başkan olma isteğini, “Delegasyon çıktı. Gönlümüzden tabi ki geçiyor. İki yılda bir takım eksiklerimiz oldu. Bunlardan ders aldık, tecrübe edindik. Bir dahaki dönemde daha güçlü bir yapıyla aday olarak hizmet etmek isterim. Örgütüm bana bu görevi verirse. Boynum kıldan incedir. Örgütüm ne derse ona hazırım. Sıradan bir üye olarak da küsmeden, darılmadan çalışırım. Koltuklar baki değildir. Önemli olan kurumsal yapı” sözleriyle dile getirdi.

ÇOCUĞUNA, TORUNUNA İŞ TALEBİ OLMAYINCA KÜSÜYOR, GİDİYOR

Yaşadıkları en büyük sıkıntının Türkiye genelinde yüzde 11, İzmir’de yüzde 15’lere varan işsizlik olduğunu, her gün kapılarını onlarca kişinin iş amacıyla çaldığını, hatta birçok kişinin iş, aş umuduyla partilerine üye olduğunu belirten Başkan Ali İhsan Yıldız, adeta içini döktü:

“Bir de insanların da suçu yok, acaba gidip üye olursam, çocuğuma kendime bir iş, aş bulabilirim.  Bu karşımıza çıkan en büyük sorun. İş kurdan daha çok bize günde sekiz on tane insan geliyor. Haklı mı haklı. Onlarla ilgilenmek zorunda mıyız. Zorundayız. Yeterince çözüm bulabildik m? Hayır. 2 bin insan çalışıyor. 4 bin olsa çözebilecek miyi? Hayır. İşsizlik oranı Türkiye’de yüzde 11. Emek verdim diyor. Pratikte görüyoruz. Adam geliyor partiye üye oluyor, diyor ki 40 yıllık partiliyim diyor, ben iki yıldır oradayım bir gün görmedim seni. Sen nereden CHP’lisin. Nerede gördük seni. Ertesi gün geliyor torununa, çocuğuna iş istiyor. Olmayınca küsüyor gidiyor.  Bizi en çok sıkıntıya sokan bu

Meclis üyelerinin seçildikten sonra bürokrat gibi davrandığı, huzur hakkını dahi vermediğinden yakınan CHP Karabağlar İlçe Başkanı Ali İhsan Yıldız, şunları söyledi:

Açık yüreklilikle söylüyorum. Evet. Bu sıkıntı var. Meclis üyeleri arasında ÇOK böyle partiyle uyum sağlayıp gelip mücadele içinde olan insanların sayısı çok az. Kendi grubunda partisine aldığı o huzur haklarını da vermesi gerekiyor. Yüzde 80’i vermiyor. İki yıldır görevdeyim, vermiyorlar. Olur m? Sen bireysel olarak mı oraya geldi? Sen o CHP kimliği altında oraya geldin. O zaman dönüp bakacaksın. E benden değilsen, benim desteklediğim değilsen vermem. Kurumsal yapıyı düşünmek zorundasın. Bugün o koltukta ben varım, yarın başka bir arkadaşım olacak. Aidiyet duygusu çok önemli. Yani ben partime sahip çıkıyorum. Beş lira da verebilir. Yeter ki o düşünceye yürekten, duygularıyla inansın. Oysa birilerinin değil hepimizin dayanışma içerisinde o ürünü ortaya koymak onu da hepimizi de güçlendirir.”

BELEDİYENİN GÖLGESİNDE KALMA DEĞİL TAM TERSİ

Karabağlar İlçe Başkanlığı’nın belediyenin gölgesinde kaldığı eleştirilerini yanıtlayan Ali İhsan Yıldız,

“Biz ilçe olarak belediyenin gölgesinde kalma değil tam tersi herkes kendi yaptığı işin bilincinde olarak saygı ve sevgi çerçevesinde hareket ettik. Bizim eksiğimiz, yaptığımız işi pazarlama anlamında reklamını iyi yapamadık. Yaptığımız işi anlatmamız gerekir. Bir takım eksikliklerimiz var. Yaptığımız güzel işler var. Belediye başkanı işini bilir, ben ilçe başkanı olarak işimizi biliriz. Örgüte yapılması gereken ne varsa belediye başkanımız da her zaman için yapmıştır” diye konuştu.

SITKI KÜRÜM BİR GÜN GELİP BİZİ SORDU MU DİYORLAR'

Delege seçimleri sürecinde Karabağlar’ın kurucu belediye başkanı Sıtkı Kürüm’ün listelere yazılmamasıyla bir ilgisinin olmadığının altını çizen CHP Karabağlar İlçe Başkanı Yıldız, listeleri kendisinin değil mahalle örgütleri ve üyelerin hazırladığını, üyelerin Kürüm ile ilgili şikayetleri olduğu için onu listeye yazmadığını düşündüğünü belirtti:

Ahde vefa çok önemli. Geçmişte görev yapan, ister beğen ister beğenme, bu insan buraya hizmet etmiştir, belediye başkanlığı yapmıştır. Ama biz emir vaki bunu da yazın deme lüksümüz yok. İlçe başkanıyım. Ama oradaki partililere söyledim. Kürüm başkanımızın kendini orada sorgulaması lazım. Mahalleli ne diyo? Bir gün gelip mahallemizde bizi sordu mu diyor. Referandum yaşadık diyor. Ben gidip kendi mahallemde delege yazın demem. Delege yazılmaz. Üyeler kendi aralarında seçer, ister. Delege yazılmasına karşıyım. Bizim Karabağlar’da çift liste çıkmasının nedeni bu. Özgüven var. Delege olacağım diyor. Ne güzel. Rekabet oluyor. Tatlı rekabet olsun ki daha nitelikli yapı çıksın ortaya. Aslında zorluklar yaşamadık. Ufak tefek sorunlarımızın olduğu. Olacak o kadar. Yeter ki kırıcı olmayalım.”

İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:

Mithat Umutoğulları: Siyaset yapmak çok zor. Hele hele ilçe başkanı olmak. Çöpü toplanmayan, yolu yapılmayan sizi arıyor. İlk seçildiğiniz dönem birçok kesimin de desteğini aldınız, öyle geldiniz. Başkan olmadan önceki ve sonraki Ali İhsan Yıldız arasında fark var mı'

Ali İhsan Yıldız:  Öncelikle Deniz Baykal’a geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Aşı için onurlu mücadele eden, Nuriye ve Semih’in bugün duruşmaları vardı. Onların bu onurlu mücadelelerini selamlıyorum. Onlara selamlarımı gönderiyorum. Yaptıkları hak temelli bu mücadele umarım sonuçlanır. Eczacıyım. Karabağlar’da 30 yıldır yaşıyorum. İlçe başkanlığının zor olduğunu biliyordum. İçine girdikten sonra bir takım ayrıntıların daha zor olduğunu yaşayarak gördüm. Yoran iş yapmak değil. İş yapmaktan zevk alırım. Yedi gün 24 saat çalışmaktan yorulmam. Hatta arkadaşlarım bu enerjiyi nereden alıyorsun derler. Siyasetin malzemesi insan. Herkesin beklentisini yerine getirmek zor. Bir işte siyaset hizmet alanıdır. Farklı düşünceler bizim renklerimiz. Bu hizmet alanında herkes kendi düşüncesi oranında hizmet edecektir. Ortak amaç ve hedefimiz, değerlerimiz var. Bu değerlerimiz üzerinde birleşerek yereldeki iktidarımızı daha güçlendirip Türkiye geneline yaymalı ve mücadele etmeliyiz.

Her insanın beklentisinin olması doğaldır. Her insanın bir hedefi, umudu olması lazım. İtiraz yok. Sıkıntı. Biz yerelde iktidarız. Yaşadığımız Karabağlar İzmir’in en büyük ilçesi. Sorunların en çok olduğu ilçe. Sınırları bir kent merkezi ve altyapısı oluşturulmadan oldu. Oldu bittiye getirilerek oluşturulan bir ilçe. Yeni bir ilçe. Üstelik de çarpık yapılanmasıyla, işsizliğiyle sorunların en fazla olduğu bir ilçede yaşıyoruz. Karabağlar 58 mahalleden oluşur, ikisi köydür. Karabağlar’a hakimiz, iyi biliyorum. Bir ekip işi olduğunu biliyorum. İki yılı 5 Aralık’ta dolduracağız. Elimizden geldiğince işleri yapmaya çalıştık. Eksiğimiz mutlaka vardır. Açık yüreklilikle, öz eleştiri yaparak, insanların da fikrini alarak ders çıkararak önümüzde yeni hedefler koyabilme, yeni işler yapabilmenin alt yapısı nedir tabiî ki insanların fikrini dinliyoruz. Danışma kurullarını yaptık. Partide tecrübeli olan ya da aktif çalışan partililerimizin fikirlerinin görüş ve önerileri doğrultusunda ele almalıyız. Biz daha çok kendimizi anlatma şeklinde oluyor, çok da verimli olmuyor.

Mithat Umutoğulları: Çoğu kişi sosyal medya ortamını kullanıyor. Bir insanın ölmesini istemek hakikaten kötü bir şey. Normal insanlar yapabilir. Ama bunu yapanlar bu örgütün her kademesinde yapanlar yapıyor

Ali İhsan Yıldız:  Uzun yıllardır bizi yöneten zihniyet sayesinde değerler yok edildi. Hangi düşüncede olursa olsun hepimizi etkiliyor. Sosyal medyadaki bilgi kirliliği önemli. Her şeyi yazabileceği, duygularını tatmin edeceği bir alan olarak görüyor sosyal medya. Demek ki önce insani değerleri kaybetmeyeceğiz. Beğen beğenme. Uzun yıllar siyasete damgasını vurmuş bir insandır. Başına bir şey gelmiş, hastalanmış. Herkese şirin görünmek aslında doğru bir tavır değil. İlkeli olmak gerekir. İlkelerimiz partimizin de ilkeleri programı ve tüzüğü var. Hele hele bizlerin daha sorumlu davranması gerekir. Ne söyleyeceğimizi iyi ölçüp tartmamız gerekiyor. O arkadaşımız da biraz pişman olmuştur. Ama yapmaması gerekiyor. Sosyal medyayı nasıl kullanacağınızı, ne söyleyeceğinizi bilmek zorundayız.

Mithat Umutoğulları: İki yılı doldurmak üzeresiniz. Zor süreçler geçirdiniz. Örgüt açısından CHP örgütleri açısından zor bir dönem geçirdiniz. Geriye dönüp baktığınızda, kongreye az bir süre kaldı. 

Ali İhsan Yıldız: İki yıl önce göreve geldiğimizde en büyük ilçe olan Karabağlar’daki binanın yakışmadığını, yeterli olmadığını gördük. En başta yapacağımız iş olarak hedef almıştık. İlk işimiz araştırdık. Yetmiş metrekarelik bir alandaydık, 200 metrelik bir alana taşıdık. Fiziki olarak da bize yakışır bir vizyon oluşturduk, yerleştik. İkinci olarak da, gelirimizi ve giderimizi her ayın sonunda oradaki panoya astık. Açığımız da borcumuz da olsa hiç önemli değil.

İlçe kuruldu kurulalı kurumsal yapısı vardır. Kurumsal yapıya uygun davranmak zorundayız. SGK ve vergi kurumuna sorumlusunuz. Birden bire icrayla karşılaştık. Geçmişten bu yana ne  beyanname verilmiş ne de vergiler verilmiş. 60 bin lira borçla karşılaştık. Gidip yapılandırdık. Kurumsal yapıya zarar gelmeden hareket etmemiz gerekiyor. Dosya altı yapamazdık. Bu benim dünya görüşüme ve hayat a bakışıma uymaz. Çözdük o anlamda. Karabağlar ilçe örgütüne bu onurlu görevi verdiği için teşekkür ederim. Zorlukları da olsa zorluklarla mücadele etmek mücadele azmini arttırıyor. Eksiklerimiz, yanlışlıklarımız varsa bunu da konuşup değerlendireceğiz tabiî ki. Ders çıkararak Karabağlar’daki yerel iktidarımızı daha güçlendirerek geneldeki iktidara katkı koymalıyız.

Bundan sonra örgütüm görev verir vermez o ayrı bir şey. Sıradan bir partili olarak da aynı heyecanla her türlü yerde hizmet etmeye hazırım.

Mithat Umutoğulları: Karabağlar’da siyaset de zor. Zaman zaman tartışmalar oluyor, sizi çok ağır eleştirenler oluyor. Neye bağlıyorsunuz'

Ali İhsan Yıldız: Bir; beklentiler nedir. İki; insanların kişisel amacı nedir. İnsanlara güven vermeliyiz ama siyasette hak temelli siyasetin ötesine gidilmiş. Toplumdaki dejenerasyon bizi de etkilediği için hak temelli siyasetten çıkıp, etnik köken-inanç-kişisel amaca dönmüş. Oysa herkes kendi benlerini koruyarak ama ortak biz olma mücadelesine girmek zorunda. Biz mücadeleyi bu kimlik siyasetinde emek siyasetine evrilmek zorunda. Yoksulluk herkesi vuruyor. Hak hukuk adaletsizlik her kesimi etkiliyor. Alevi-Kürt-Laz olması haksızlığa uğramalarına engel olmuyor. Toplumu ayrıştıran bu alt katmanlardan kurtararak hak temelli bir siyasete evrilmeliyiz. Sosyalist düşünceden gelen bir düşüncem var. Kendisi bireysel çıkarlarını göremeyen insanların eleştirileriyle çok karşılaştık. Ama gelir gelmez ilk işimiz, bilgimizi ve zekamızı kullanacağız, bilgisi olmadan bir şeyleri yapmak, çünkü sağlıkta bir söylem vardır önce zarar ermeyeceksin, bilgili değilsen o zaman yapmayacaksın. O anlamda biz önce mahalle çalışma gruplarıyla başlattık. Parti okulunda da eğitmendim. Tüm mahallelerde toplantılar yaptık. O dönemde de eleştiriler oldu. Hep beraber oturalım birlikte karar verelim dedik. Her mahallenin mahalle çalışma grubu oluşturduk. Ve sokak örgütlenmesine önem verdik. Birçoğunu da eğitimden geçirdik. En son yapılan referandumda da bunun meyvesini gördük.

Mithat Umutoğulları: Mahalle örgütlenmelerinde neler yaptınız'

Ali İhsan Yıldız: Sandık çevresi örgütlenmesi yaptık komşusunu en iyi tanıyan orada oturan insandır. Biz buradaki mücadelede sokak örgütlenmesinin önemli olduğunu gördük. Referandumda mahalle örgütlenmelerimize bunu anlatarak, çalışma olanaklarını yaratarak yapabildik. Hepsini yapamadık. Çünkü üye yapımızda bir sıkıntı var. Mutlaka değişmesi lazım. Etkin ve aktif üyelik mutlaka getirilmeli. Bunun için tüzüksel değişikliğe ihtiyaç var. İşte kriterler olması lazım. Aidatını yatırması kriterdir. Karabağlar ilçenin geliri nedir demiyor kimse. 12 bin üyenin yüzde 20’yi geçmiyor aidatını ödeyen. Atıl üye. Bu yapının değişmesi lazım. Sayısal çoğunluk değil nitelikli yapı çok önemli. Biz ne yaptık, mahalle çalışma gruplarımızdaki arkadaşlarımıza eğitimleri verdik. Raporlama işini çok da başaramadık. Gitmeden önce oturup toplantı yapacaksınız raporlayacaksınız. Çalışma yaptıktan sonra da raporlama yapılacak diyoruz. Ama bunu tam yapamadık. Ama sokak örgütlenmesini, sandık başı örgütlenmesini az çok tamamladık. Önce kendi üyelerimizi ziyarete başladık. Bilgilerini güncellemeye gittik. Siz CHP üyesisiniz dedik. Onlar bile şikayet ediyor. CHP bize gelmiyor, ziyaret etmiyor. Ya tamam da sizin çıkmanız lazım, siz CHP üyesisiniz. Siz zaten CHP siniz. Sizin gidip çalışmanız lazım. Bu da partinin örgütlenme yapısındaki eksiklikten kaynaklanıyor. İnsanların partiye üye olmasında bazı amaçları var. Biri benim için onurdur der. İkincisi gerçekten bu ülkede yaşadığımız toplum düzeninde adil bir düzen için, taşın altına elimizi koymamız gerektiğine inananlar üye oluyor. Bir de insanların da suçu yok, acaba gidip üye olursam, çocuğuma kendime bir iş, aş bulabilirim.  Bu karşımıza çıkan en büyük sorun. İş kurdan daha çok bize günde sekiz on tane insan geliyor. Haklı mı haklı. Onlarla ilgilenmek zorunda mıyız. Zorundayız. Yeterince çözüm bulabildik m? Hayır. 2 bin insan çalışıyor. 4 bin olsa çözebilecek miyi? Hayır. İşsizlik yüzde 11. Karabağlar’da bu daha fazla. Anadolu’nun 81 ilinden göç alan bir yapı. Aileler doğudan gelen feodal yapıyı sürdürdükleri için, ailelerin geçimlerini rahat sürdürmenin yolunu açıyor. Öbür türlü aileler zor durumda. Bizim iktidar olmamız lazım. Üretime dayalı, istihdam yaratacak halk iktidarı kurmamız gerekiyor.

Mithat Umutoğulları: İlçe başkanı olduğunuzda hayata bakışınız, siyasette yapmak istedikleriniz.. koltuğa geldiğinizde ciddi anlamda farklı bir portre çizeceğinizi sanıyorum. Çok mu parti içi meselelerle uğraştını? Kavganın, gürültünün içinde kaldınız. Çok güzel şeyler söylediniz daha önce de. Karabağlar sürekli partinin içi çekişmeleriyle boğuşan bir ilçe yapısı oldu. Bir Ali İhsan Yıldız farkı olmalıydı. Niye bunları çok iyi anlatamadı'

Ali İhsan Yıldız:  Dediğiniz doğru. Enerjimizi kendi içimizde harcama olayı. Asıl hedefi unutuyorsunuz. O hedefe kilitlenmek gerekiyor. Süreç içinde birtakım insanların parti içindeki bir yerlere kriterlerinin olmaması, herkesin beklentilerinin yerine gelmesi için bir yerlerde olması gerektiğine inandığı için ve  ben yoksam demokrasi yok, ben odaklı siyasetin ön plana çıkması, oysa Karabağlar’da siyaset yapmak hepimize yeter. Yeter ki saygı ve sevgi çerçevesinde birliği sağlamak, sevgi ve hoşgörüyü yitirmeden davranmak. Ama malzeme insan. İnsanların herkesin beklentisine cevap veremediğin zaman enerjini başka yerlere harcama oluyor. Asıl hedefim kılcal damar örgütlenmesini ve mutlaka mutlaka temelinde eğitimin olması gerektiğini, Karabağlar’ın sorunlarına dönek projeler üretilmesi lazım dedik. Ama birtakım şeylerde enerjimizi ufak tefek harcama olayları oldu. Bu da gelecekteki umudunu kırıyor m? Kırıyor. Siyaset aşım ve işim değil. Kimse Yıldız’ın birtakım ticari beklentileri, bilmem neleri var diyemez. Ben çok şükür kendi emeğimle geçinen biriyim, zengin değilim, ama belli bir yaşam standardı olan, iki çocuğum var. Benim bir hedefim, hayalim var. Bana ne demeden taşın altına elimizi koymamız gerektiği için yola çıktık. Evet siyaset çok zor. Hiç beklemediğin sürprizlerle karşılaşıyorsun. Herkesin beklentisine yanıt veremediğin zaman kırılganlıklar olduğunu görüyorsun.

Mithat Umutoğulları: Örgütü belediyeden ayıramadınız. Başkanların birbiriyle iyi anlaşması gerektiğine inanıyorum. Karşıyaka, Bayraklı, Çiğli, siz.Belediye başkanları ve örgüt arasında uyum olan yerlerde ciddi kavga var. Örgüt ve ilçe başkanı arasında. Çok mu belediyenin gölgesinde kaldını? Örgütün size sarılması için belediye başkanıyla kavga mı etmeniz gerekiyor.

Ali İhsan Yıldız: Partililerimiz içinde şöyle bir görüş var; ‘Siz belediyenin üstündesiniz, orada bütün her şeyi siz yaparsınız’ gibi bir anlayış var.  Ben bunun yanlış olduğunu söylüyorum. Belediye başkanı bir kamu görevlisidir. Evet bir parti tarafından seçilmiştir. Ama seçildikten sonra onun bir tüzel yapısı vardır. Belediyenin yaptığı işlere karışmayacaksınız diyor genel başkan. Biz ilçe olarak belediyenin gölgesinde kalma değil tam tersi herkes kendi yaptığı işin bilincinde olarak saygı ve sevgi çerçevesinde hareket ettik. Bizim eksiğimiz, yaptığımız işi pazarlama anlamında reklamını iyi yapamadık. Yaptığımız işi anlatmamız gerekir. Bir takım eksikliklerimiz var. Yaptığımız güzel işler var. Belediye başkanı işini bilir, ben ilçe başkanı olarak işimizi biliriz. Örgüte yapılması gereken ne varsa belediye başkanımız da her zaman için yapmıştır.

Belediye başkanımız belediyeyi devraldıktan sonraki zorluklar içinde kurumsallaşmak adına çok şey yaptı. Belediye başkanıyla uyum içinde çalışmamız aslında kavga mı etmek zorundayız. Bizler belli düzeyde insanlarsak konuşuruz. Başkanımızla bir sorunumuz olmadı, hiçbir zaman gölgesinde kalmadık. Sorun ne biliyor musu? Aşa ve işe dayanıyor sorun. Belediye başkanımız, her meclis üyesine kontenjan verdi. Meclis üyeleri birer kontenjana sahip oldu. Alınacak insanları birlikte önerelim demediler. Bir iki kişi dışında. Gençleri alın dedik. Alınmayanlar küsüyor. O zaman seni hedef alıyorlar. Erk sen değilsin ki'

Mithat Umutoğulları: İstese işe aldırır ilçe başkanı diye mi düşünüyor insanlar'

Ali İhsan Yıldız: Pratikte öyle değil ama. Yaptıramıyorum. Sonuçta belediye başkanının da hem hizmet veriyor hizmet verdiği tabanı genişletmek istiyor ona göre kendi kararları da vardır. Bunu fikir alışverişinde bulunarak örgüte bilgi vererek yapması en doğru. Gerçekten emek veren insanları değerlendirmesi. Park ve bahçelere biraz işçi aldı. Daha çok gençleri al dedik. İsim önermedik. Hangi isimi önereceksiniz. Talep o kadar fazla ki. Sıkıntımız bu. Tüm sıkıntımız bundan kaynaklanıyor aslında. Biz de diyoruz ki sıkıntının temeli, biz iktidar olmalıyız. Tabi önce partili olanları almalıyız. Ama bizler de AKP zihniyeti gibi sadece benden olanı olmaz. Farklı yapıdan insanları da alıp genişlemek lazım, belediye başkanı da bunu söylüyor. Emek verdim diyor. Pratikte görüyoruz. Adam geliyor partiye üye oluyor, diyor ki 40 yıllık partiliyim diyor, ben iki yıldır oradayım bir gün görmedim seni. Sen nereden CHP’lisin. Nerede gördük seni. Ertesi gün geliyor torununa, çocuğuna iş istiyor. Olmayınca küsüyor gidiyor.  Bizi en çok sıkıntıya sokan bu. Onun dışında inanın ki Karabağlar’da mücadele anlamında, farklı  kesimlerle diyalogları çok iyi geliştirdik. Referandumda yüzde 65 oy aldık. Sen gidersin Karşıyaka’da, Narlıdere’de yüzde 85 oy alabilirsin. Ama biz Karabağlar’ı konuşuyoruz. Orada yerelde en fazla 40-41’leri almışız. HDP’nin aldığı oylar yüzde 11’lerde, MHP’nin oylarını da ekleyin, biz AKP’den yüzde 3’e yakın bir oy aldık. Bu çalışma şeklimizdeki emek kimin tüm partililerin. Ne yaptı? Bizden önce görev yapan belediye başkanı, ilçe başkanları, meclis üyelerini, herkesi çağırdık, tek tek fikirlerini aldık. Danışma kurulu oluşturduk. İlçeyi bölgelere ayırdık. Herkes kendi mahallesinde çalıştı.

Mithat Umutoğulları: Meclis üyeleriniz çalışmalara katılıyor m? Meclis üyelerinin pasif olduğu söyleniyor. Birçok ilçede böyle. Kendilerini bürokrat gibi ayırmışlar.  Çok örgütün içinde olmuyorlar. Parti sayesinde meclis üyesi seçildikten sonra bürokrat gibi davranıyor.

Ali İhsan Yıldız:  Açık yüreklilikle söylüyorum. Evet. Bu sıkıntı var. Meclis üyeleri arasında çok böyle partiyle uyum sağlayıp gelip mücadele içinde olan insanların sayısı çok az. Kendi grubunda partisine aldığı o huzur haklarını da vermesi gerekiyor. Yüzde 80’i vermiyor. İki yıldır görevdeyim, vermiyorlar. Olur m? Sen bireysel olarak mı oraya geldi? Sen o CHP kimliği altında oraya geldin. O zaman dönüp bakacaksın. E benden değilsen, benim desteklediğim değilsen vermem. Kurumsal yapıyı düşünmek zorundasın. Bugün o koltukta ben varım, yarın başka bir arkadaşım olacak. Aidiyet duygusu çok önemli. Yani ben partime sahip çıkıyorum. Beş lira da verebilir. Yeter ki o düşünceye yürekten, duygularıyla inansın. Oysa birilerinin değil hepimizin dayanışma içerisinde o ürünü ortaya koymak onu da hepimizi de güçlendirir.

Mithat Umutoğulları: Delege seçimlerinde gürültü çıkan ilçelerden biriydi Karabağlar. Eski belediye başkanının delege olmaması. Ki tek listeli bir yerde. İlçe başkanısınız. Bu da belediye başkanının bir dahaki dönem aday olabileceği, önünün kesilmemesi için. Sıtkı Kürüm kurucu belediye başkanı. Biraz vefasızlık olmadı mı'

Ali İhsan Yıldız: Karabağlar’da 400 delegenin 143 ü kadın, 56’si genç. Biz şimdi ana ilke olarak, tüm üyelerimizin delege olmaları haklarıdır. Ama üyelik bilincine varıp gelip oy kullanması lazım. Çünkü bu bizim partimizin temelini oluşturacaktır. Ahde vefa çok önemli. Geçmişte görev yapan, ister beğen ister beğenme, bu insan buraya hizmet etmiştir, belediye başkanlığı yapmıştır. Ama biz emir vaki bunu da yazın deme lüksümüz yok. İlçe başkanıyım. Ama oradaki partililere söyledim. Başkanımızın kendini orada sorgulaması lazım. Mahalleli ne diyo? Bir gün gelip mahallemizde bizi sordu mu diyor. Referandum yaşadık diyor. Ben gidip kendi mahallemde delege yazın demem. Delege yazılmaz. Üyeler kendi aralarında seçer, ister. Delege yazılmasına karşıyım. Bizim Karabağlar’da çift liste çıkmasının nedeni bu. Özgüven var. Delege olacağım diyor. Ne güzel. Rekabet oluyor. Tatlı rekabet olsun ki daha nitelikli yapı çıksın ortaya. Aslında zorluklar yaşamadık. Ufak tefek sorunlarımızın olduğu. Olacak o kadar. Yeter ki kırıcı olmayalım. Karışmadık. Delege yazılma diye bir şey yok. Herkes aday olsun. İnsanlarımız delege olursam bunu gelecek işin aşa, işe dönüştürebilir miyim diye düşünüyor. Bunu kırabilirsek. Delege sisteminin parti içinde kesinlikle değişmesi gerekiyor.

Mithat Umutoğulları: Belediye başkanının özel kalemi üzerinden çok müdahil olduğu söyleniyor delege seçimlerine. Gerçekten müdahil oluyor mu'

Ali İhsan Yıldız: Belediye başkanımız gerçekten hiç karşımadı. Karışmaz da. Ceyhan’ı diyorsanız. O da siyasetin içinden gelen biri. Bürokrat oldu diye siyasette olmayacak m? Ama bu demek değildir ki, ister istemez herkesin bir duruşu, gönlünde aslan yatar. Açıktan Ceyhan’ı görmedim. İlçe olarak hiçbir liste bizim demedik. Hepsi bizimdir, kazanan CHP’dir, kaybeden yoktur. Herkes demokratik hakkını kullanacak, kim kazanırsa başımızın üstünde yeri vardır dedik. Delege olmak ya da olmamak dünyanın sonu değildir. Bir yere gelmiş sayılmıyor delege olunca insanlar. Yapıdır bu. Burada rekabetin olması, haklarını kullanması en doğal hakkıdır.

Mithat Umutoğulları:  Partinizde belediye başkan yardımcılığı yapmış, şu an meclis üyesi. Disiplin süreci var. Bir uzlaşı var mı'

Ali İhsan Yıldız: Ben hiçbir zaman kendi içimizde olan sorunları kamuoyunda konuşmak ve tartışmak istemiyorum. Geçmişte beni destekleyen arkadaşlardı. Bir sorun yaşadık. Ayrıntısını anlatmaya gerekyok. Bizler de durup düşüneceğiz. Ama kim ne olursa olsun, hangi görevlerden gelirse gelsin, ben şunu yaparımla olmaz. Diyemem. Bizler partimizdeki tabandaki üyelerimizle diyalog kurarken, kırıcı olmamalıyız. Tatlı rekabetler olsun. Farklı düşünceler zenginlik doğurur. Ama burada o hassas noktayı iyi bakmak lazım.

Mithat Umutoğulları: Aday olacak mısınız'

Ali İhsan Yıldız: Delegasyon çıktı. Gönlümüzden tabi ki geçiyor. İki yılda bir takım eksiklerimiz oldu. Bunlardan ders aldık, tecrübe edindik. Bir dahaki dönemde daha güçlü bir yapıyla aday olarak hizmet etmek isterim. Örgütüm bana bu görevi verirse. Boynum kıldan incedir. Örgütüm ne derse ona hazırım. Sıradan bir üye olarak da küsmeden, darılmadan. Koltuklar baki değildir. Önemli olan kurumsal yapı. Mücadele azmimizi nasıl geliştiririze kafa yormak gerekir diye düşünüyorum.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.