Dolar 32,5004
%0.08
Euro 34,6901
%-0.12
Altın 2.496,860
%0.5
Bist-100 9.693,00
%1.77

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Soyer'den TV35'te önemli açıklamalar. 'Siyasi çatışmalar üzerinden bu krizle baş etmenin imkanı yok'

Soyer'den TV35'te önemli açıklamalar. 'Siyasi çatışmalar üzerinden bu krizle baş etmenin imkanı yok'

TV 35 Ana Haber bültenine konuk olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Covid 19 pandemisinde en fazla vaka sayısı ile Türkiye’de ikinci sıraya yerleşen İzmir’de sokağa çıkma yasağı uygulanması çağrısını tekrarladı.

  • Ege Postası
  • 02.04.2020 - 19:35

EGEPOSTASI-Kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bir süredir yinelediği sokağa çıkma yasağı konulması gerekliliğini bir kez daha  tekrarladı. Bugün yarın İzmir’de acil olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan Başkan Tunç Soyer, büyükşehir belediyesi olarak bu süreçte İzmirlilerin hizmetinde olacakları sözünü verdi.

“İzmir büyükşehir belediyesi çok güçlü bir kurumdur, kadroları ve kaynaklarıyla, çok güçlüdür. İzmir’in iki hafta üç hafta ne kadar gerekiyorsa tüm İzmirlilere en güzel hizmeti yapacak kapasitedeyiz. İzmirlilerin içi rahat olsun. Hiçbirinin mağdur olmayacağı hizmet ağını kurmaya hazırız. Personelimiz canla başla çalışmaya hazır” diyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, çağrısını tekrarladı.

İzmir’de acil sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli yoksa…

Başkan Soyer, çağrısını şu sözlerle yaptı: “Bu haftadan itibaren çok acil olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli. Yayılım hızını durdurmanın başka çaresi yok. Çok geç olacak bugün ve yarın bu karar alınmazsa. Sonra sağlık hizmetlerimiz yetersiz kalacak. Biz bununla ilgili de hazırlık yaptık. İkinci bir beş bin yatağı karşılayabilecek İzmir fuar ve Kültürpark alanlarını tahsis etmek için hazırlık yapıyoruz. Ama bunlar bile yetmeyebilir. O k adar geniş bir yayılım alanına yayılır ki ne kadrolarınız ne ekipmanınız yetmeyebilir.”

Maskesiz binmeyi yasaklayacağız

Aldıkları önlemleri anlatan Başkan Tunç Soyer, önümüzdeki günlerde toplu ulaşım araçlarına maskesiz binilmesini yasaklayacaklarını da açıklayarak, “Önümüzdeki günlerde maskesiz toplu ulaşım araçlarına binilmesini yasaklayacağız. Bunun için maske tedariki yoluna gittik. Önümüzdeki günlerde kısa sürede yeteri kadar maske tedarik etmiş olacağız. Toplu taşım araçlarına maskesiz girişi yasaklayacağız. Yirmi noktada termal kameralarla tespit yapmaya başladık.  Toplu ulaşımdan yararlanacak vatandaşların ateşini ölçüyoruz. Toplu ulaşıma sokmuyoruz. Ama yetmez. Maskenin koruyuculuğu yüksek gerçekten. O yüzden bu nedenle bu yola gireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet yetkililerinin belediyelerin bağış kampanyası düzenleyemeyeceği ile ilgili açıklamalarına da açıklık getiren Başkan Tunç Soyer, “Biz bir bağış nakit bağış kampanyası açmadık. Biz hiçbir bağış kampanyası açmadık. İz mir büyükşehir belediyesi olarak sizlerin yardımlarına köprü vazifesi göreceğiz. Bunları ihtiyacı olanlarla buluşturacağız dedik. Vatandaşlarımız gönüllerinden ne kopuyorsa alsın ve biz de bunu ihtiyaç sahibine ulaşmasını sağlayalım. Bizde blok edilecek bir hesap yok bizde dolayısıyla” diye konuştu.

AÇIKLAMANIN SATIR BAŞLARI:

65 YAŞ üstü vatandaşlarımızı tek tek arayıp hem ihtiyaçlarını öğrenmek hem varsa taleplerini öğrenmek oldu ilk işimiz. Çok büyük bir oranda memnuniyetle karşılaştığımızı söyleyebilirim. Bazılarını gözyaşları içinde dinledik. Vatandaşlarımız evde hapis olan, aranmaktan sorulmaktan yeterince memnun oluyorlar doğrusu. Onların ihtiyaçlarını yerine getiriyoruz, maaşlarının çekimi, taksit ödemeleri veya ihtiyaçlarının eve götürülmesi, bütün bunları yapıyoruz, ve gerçekten bundan büyük memnuniyet duyuyoruz.

Kriz yönetimi yönergemiz mevzuatımız haline de gelecek

Gerçekten biz bu yeni dönemin mutlaka iyi anlaşılması gerektiğine inanıyoruz. Ben on yıldır Seferihisar’da başkanlık yapmıştım. Belediyeciliğin nasıl yapılması gerektiğini birçok şeyi öğrendik. Stratejik plan, yatırım planı vesaire bütün bunları kenara bırakıyoruz. Hayat kurtarma ile ilgili yepyeni belediyecilik. Bütün kaynaklarımız bir kişinin daha hayatını kurtarma adına. Bütün odağımız bu oldu. Daha önce önceliğimiz olan bütün meseleler değişti. Artık önceliğimiz sağlık, eğitim, lojistik üzerine. Kriz belediyeciliğinden anladığımız bu. Bununla ilgili bir yönerge hazırladık, kriz dönemlerinde yapılacaklarla ilgili. Bu büyükşehir belediyesinin mevzuatı haline gelecek. Yasal dayanak haline gelmiş olacak. Bunun için üç kurum söz konusu. Bir bilim kurulu, kriz yönetimi üst kurulu. Genel sekreter, yardımcıları, müdürler ve daire başkanları içinde yer alacak. Bir de icraatı yönlendirecek olan icra kurulu. Kriz yönergesi ile bu dönemin ruhunu anlamaya ve buna uygun yerel yönetim anlayışı ortaya koymaya çalışıyoruz.

Çok acil sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli çünkü…

Bütün ülkelerde bu hastalığın nasıl seyrettiğine baktığınızda ikinci veya üçüncü haftadan itibaren hızla yükselen grafik eğrileri görüyorsunuz. Vaka ve ölü sayısında. Çünkü hastalığın bir yayılım hızı var. Bu hız öyle artarak devam ediyor ki sizin sağlık sisteminiz bu hızın gerisinde kaldığında çöküyor. Sağlık hizmetleri standardı olduğunu öngörelim. Hastalığın da sürekli yükseldiğini düşünelim. Böyle olduğunda ne önlemede ne tedavide etkili olmuyor. Ve ölümler ve yayılım kitleselleşiyor. Bu haftadan itibaren çok acil olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmeli. Yayılım hızını durdurmanın başka çaresi yok. Çok geç olacak bugün ve yarın bu karar alınmazsa. Sonra sağlık hizmetlerimiz yetersiz kalacak. Biz bununla ilgili de hazırlık yaptık. İkinci bir beş bin yatağı karşılayabilecek İzmir fuar ve Kültürpark alanlarını tahsis etmek için hazırlık yapıyoruz. Ama bunlar bile yetmeyebilir. O k adar geniş bir yayılım alanına yayılır ki ne kadrolarınız ne ekipmanınız yetmeyebilir. İspanya ve İtalya’da belli yaşın üzerindekilerden solunum cihazı sökülüyor daha genç yaşta olanlara takılıyor. Bütün mesele elimizdeki sağlık altyapısını, ekipmanını, kadroları bu hastalığın yayılım hızıyla uyumlu şekilde kullanmanız.

Maskesiz ulaşım araçlarına binmeyi yasaklayacağız

Önümüzdeki günlerde maskesiz toplu ulaşım araçlarına binilmesini yasaklayacağız. Bunun için maske tedariki yoluna gittik. Önümüzdeki günlerde kısa sürede yeteri kadar maske tedarik etmiş olacağız. Toplu taşım araçlarına maskesiz girişi yasaklayacağız. Yirmi noktada termal kameralarla tespit yapmaya başladık.  Toplu ulaşımdan yararlanacak vatandaşların ateşini ölçüyoruz. Toplu ulaşıma sokmuyoruz. Ama yetmez. Maskenin koruyuculuğu yüksek gerçekten. O yüzden bu nedenle bu yola gireceğiz.

Her alanda desteğe ihtiyacımız var, şimdi dayanışma zamanı

Biz bu salgınla beraber içimize kapanmaya başladık. Herkes kendi evine her kent ve ülke kendi sınırları içine kapanmaya başladı. Bu büyük bir tehdidi de beraberinde getiriyor. Birlikte yaşama kültürünü ve dayanışmayı unutmamıza yol açıyor. Ancak el ele verirsek bu tür saldırılar felaketler karşısında daha az tahribat y aşarız. O nedenle aslında daha kültürel bir şeyden bahsediyorum. Açtığımız dayanışma kampanyası sadece para ile ilgili bir şey değil. Kampanyamız çığ gibi büyüyor. Gururla söylemek isterim. Arhavi’den başkanımız bir ton çay gönderiyor. Vatandaşlarımız bir kamyon sabun gönderdi. Almanya’dan bir arkadaşımız maske gönderiyor. İzmir’de çok sayıda kurum, şirket, vatandaş bu kampanyaya destek olmaya çalışıyor. Biz sadece koordinasyon görevi üstleniyoruz. Belediyeye bir şey bağışlansın istemedik. Biz gücü olanla ihtiyacı olanın buluşmasını istedik. Veren el ile alan eli buluşturmayı sağlamak istedik. Sel geçer un kalır derler ya, bu afet bittiğinde geriye kalacak tek şey bu dayanışmanın gururu ve başarısı olacak. O yüzden çok değerli. Kim ne kadar yapabiliyorsa destek olabiliyorsa bu desteği versin istiyoruz. Gücü olmayan gönüllü destek versin. Psikolog arkadaşlarımız telefonla psiko terapi yapıyor örneğin. Bazı vatandaşlar paketlemede çalışalım diyorlar. Lojistik merkezimizde. Bağışların paketlenmesini yapıyoruz. Öyle arkadaşlarımız var ki şoförüm var, arabam var, dağıtımını yapabilirim diyor. Dün bir kooperatif başkanımız, Bademler kooperatif başkanımız, iki aracımız boşa çıktı, sizin kampanyada kullanalım dedi. Her alanda desteğe ihtiyacımız var. İzmirlilik bu. Bu büyük felakette birbirimize sahip çıktığımızı göstermemiz lazım. Bu mesele sadece bir sağlık fekaleti değil arkasından büyük bir ekonomik sorunla karşı karşıya kalacağız. Üretim durdu, tüketim durdu. Zaten var olan ekonomik sıkıntılar daha büyümüş olarak karşımıza çıkacak. İşsizlik katlanmış olarak karşımıza çıkacak. Şimdi dayanışma zamanı.

Biz nakit bağış kampanyası açmadık ve…

Biz bir bağış nakit bağış kampanyası açmadık. Biz hiçbir bağış kampanyası açmadık. İz mir büyükşehir belediyesi olarak sizlerin yardımlarına köprü vazifesi göreceğiz. Bunları ihtiyacı olanlarla buluşturacağız dedik. Vatandaşlarımız gönüllerinden ne kopuyorsa alsın ve biz de bunu ihtiyaç sahibine ulaşmasını sağlayalım. Bizde blok edilecek bir hesap yok bizde dolayısıyla.

Siyasi çatışmalar üzerinden bu krizle baş etmenin imkanı yok

Doğrusu çok üzücü. Bu salgın öncesinde Türkiye)de siyasi kutuplaşma olduğunu hepimiz yaşadık. Ötekileştirme kampanyaları üzerinden siyaset yapıldı. Çok sığı siyasi argümanlar kullanıldı. Fakat artık bugün bunu sürdürmenin imkansız olması lazım. Artık bu siyasi çatışmalar üzerinden böyle bir global krizle baş etmenin imkanı yok. Eski ötekileştirme kutuplaştırma siyasetleri artık şimdi yapılamaz. Bu can meselesi, hayat meselesi. İnsanlarımız ölüyor. Daha fazla öleceğine dair yüreğimiz kan ağlıyor. Senin hesabın benim hesabım, senin bankan benim bankam böyle bir tartışmaya girmeyi zul kabul ediyorum. Bundan çok büyük bir üzüntü duyuyorum. Meselenin öncüleri sağlıkçılarımız. Onların da yanında arkasında durmalıyız. Bir rektörümüz biz sizden bir şey istemiyoruz diye açıklama yapmış. Böyle bir şey olabilir mi: en azından teşekkür edersiniz ihtiyacınız vardır ya da yoktur. Böyle bir açıklama yapmak nasıl bir ruh halidir. Bunu anlamanın imkanı yok.

İzmir’in konsensüsten başka çaresi yok, yoksa….

Çok şükür ki herkes bu tuzağa düşmüyor. İzmir’de biz çok büyük bir konsensüs ile yol alıyoruz. Geçen birkaç gün önceydi sayın valimiz ilk pandemi kurul toplantısını gerçekleştirdi. Başsavcımızdan emniyet müdürümüze kadar birçok kurumun  temsilcisi vardı. Gerçekten büyük uyum içinde toplantı yapıldı. Birbirimizi dinledik. Nasıl beraber giderebiliriz diye müzakere ettik. Bu çok kıymetli. İzmir’in bu konsensüsten başka çaresi yok. Biz İzmir olarak tüm kurumlarımızla işadamlarımızla stk larla el ele veremezsek, gücümüzü birleştirmezsek her birimizin çok üzüleceğini söyleyeyim. Çünkü çok daha fazla sayıda vatandaşımız bu salgından etkilenecek. O zaman hiçbirimiz bunun hesabını birbirimize veremeyiz. Dayanışmayı büyütmenin yolunu bulmak zorundayız.

Park bahçeler müdürlüğümüzden ulaşım hizmetlerimizden ve başka birimlerden birkaç arkadaşımız var. Her biri evlerine gönderildi, bir kısmı hastanede karantina altında tutuluyor. Çok şükür ki tek tük vaka dışında önemli bir sorunla karşı karşıya değiliz. Biz sokağa çıkma yasağı derhal gelmelidir, İzmir derhal karantina altına alınmalıdır derken, İzmir büyükşehir belediyesi çok güçlü bir kurumdur, kadroları ve kaynaklarıyla, çok güçlüdür. İzmir’in iki hafta üç hafta ne kadar gerekiyorsa tüm İzmirlilere en güzel hizmeti yapacak kapasitedeyiz. İzmirlilerin içi rahat olsun. Hiçbirinin mağdur olmayacağı hizmet ağını kurmaya hazırız. Personelimiz canla başla çalışmaya hazır. Gerçekten bugün birkaç tane üst üste vaka oldu. Bizim bugün Eshot’ta görevli şoför arkadaşımız mesaj atmış. Bazı arkadaşlarımıza ikramiye vermiştik. Bu ikramiyeyi sizin bağış hesabınıza aktarmak istiyorum demiş. Açtım. İkimiz de ağladık. Siz bu kadar canla başla çalışırken bu ikramiye benim boğazımdan geçmezdi, dedi. Böyle duyarlılık ve vicdan sahibi arkadaşlarımız var. Kriz yönetmeliği çıkarırken herkesin kriz dışındaki görevlerinin dışında yeni görevler üstlenmesi gerekiyor. Söz gelimi fen işleri daire başkanımız kriz zamanında yepyeni görev ve sorumluluklar üstlenmek zorunda. İz mir büyükşehir belediyesi otuz bin çalışanıyla hazır, biz hazırız.

İzmir bu büyük felaketten en az zararla çıkacak kentlerden biri olacak. Hepimiz İzmirli olmakla çok daha fazla gurur duyacağız.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.