Dolar 32,3695
%0.16
Euro 34,9596
%-0.3
Altın 2.325,370
%0.21
Bist-100 9,13
%0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kuraklık felaketi kapıda: Çiftçiyi zor bir yıl bekliyor

Kuraklık felaketi kapıda: Çiftçiyi zor bir yıl bekliyor

Küresel ısınma ve iklim değişikliğiyle birlikte yağışlarda da büyük azalma yaşandı. Birçok bölgede barajlardaki doluluk oranları düşerken, yeraltı suları da azalmaya başladı. Yaşanan bu durum çiftçiyi de zor durumda bıraktı. Uzmanlara göre eğer yağışlar başlamazsa hububat, sebze ve tarla bitkilerinde yakın dönemde büyük sorunlar yaşanabilir.

  • Ege Postası
  • 06.12.2020 - 09:43

Dünya yaklaşık 1 yıldır koronavirüs salgını ile mücadele halinde. Artık salgında aşıların da ortaya çıkmasıyla birlikte son düzlüğe girildiği, tünelin ucundaki ışığın görüldüğü ifade ediliyor. Ancak küresel salgın dışında başka büyük bir tehlike daha kapıda belirdi. O da ‘kuraklık’. Son dönemlerde azalan yağışlarla birlikte barajlardaki doluluk oranları hızla düşmeye başladı. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerde 3-5 aylık su stokunun kaldığı, Türkiye’nin dört bir yanında benzer durumların yaşandığı belirtiliyor. Daha şimdiden ‘suyunu israf etme’ kampanyaları da başlamış durumda. Her ne kadar yönetimler, vatandaşlar içme ve kullanma suyundaki tehlikeye dikkat çekse de, çiftçiler, tarımla uğraşanlar beklenen yağışların toprakla buluşmamasında dolayı kara kara düşünüyor.

TEHLİKE BÜYÜK

Pandemide gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıksa da, kuraklık ve tarımda kullanılacak suyun azalması gıda arzını tehlikede olduğunu gösteriyor. Biz de çiftçinin yaşadıklarını, ekim alanlarının durumunu öğrenmek üzere uzmanlar konuştuk. Ekinlerin yağmur beklediğine dikkat çeken uzmanlar, eğer yakın zamanda yağmur yağmazsa özellikle hububat rekoltesinde kayıpların yaşanacağını, gelecek bahar ayında ekilecek tarla bitkilerinin ve sebzelerin de kuraklıktan nasibini alacağına dikkat çekiyor.

ÜRETİM DESENİ OLUMSUZ ETKİLENİR

Yağışların azalmasının görünmeyen tehlikesinin gıda güvenliği olduğuna dikkat çeken Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Prof. Dr. Süleyman Soylu, “Tarım açısından şu anda en büyük risk hububatta yaşanıyor. Hububat ekimi aralık sonuna kadar sürüyor. Bu dönemde bu ürünlerin yağış alması çok önemli. Eğer yağış olmazsa, ürün sağlıklı çıkmaz. Bu da rekolteye direkt etki eder. 2021 hasat sezonunda bunun etkilerini görürüz. Aynı şekilde baharda ekilecek ürünlerde de problem yaşanır. Tarla bitkileri yani mısır, ayçiçeği, şeker pancarı, bunların dışında patates, domates gibi sebze türlerinin ekiminde tarlaların suya doygun olması gerekir. Üretim desenin olumsuz etkilenmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalabiliriz” diye konuştu.

ÇİFTÇİYİ ZOR BİR YIL BEKLİYOR

Bu sene çok şiddetli kuraklık yaşandığını belirten Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Hüseyin Demirtaş, “Yağış olunca tohum atılır. Çünkü çimlenme öyle olur. Üreticilerin bir kısmı nemi yani yağışı bekledi ekim için. Bir kısmının ise ektiği tohum kurudu. Bugünlerde ekim yapılsa da İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da ekin çimlenirken kar başlayacak ve ürün zayıflayacak. Umulan rekolteye ulaşılamayacak. Çiftçi zarar edecek. Küresel ısınma ve iklim değişikliği tüm dünyanın sorunu. Görülmemiş kuraklık yaşadık. Türkiye su zengini bir ülke değil. Yeraltı suları da giderek azalıyor. Su kaynaklarının yüzde 70’i tarımsal sulamaya gidiyor. Çiftçiyi zor bir yıl bekliyor. Yağış gelirse, Ege, Güney ve Güney Doğu’da rahatlama yaşanır. Ancak Doğu ve İç Anadolu’da tren kaçtı denilebilir” ifadelerini kullandı.

‘BÖYLE GİDERSE SONUÇ HÜSRAN’

Adana Ziraat Odaları İl Koordinasyonu ve Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan da, “Gelecek hafta yağarsa sıkıntı olmayacaktır. Buğdaya yağışlar yetmedi. Hala buğday ekimi devam ediyor. İkinci ürün pamuk, soya ekenler var. Onlar biraz geç ekti. Onlar için yağmurun bir an önce yağması gerekiyor. Yağmurlar yağmazsa buğday ekili alanlar da sulama yapılır. Ancak barajlarda da su seviyesi düştü. Bir hafta bir bölgeye, bir hafta öbür bölgeye su verildi. Eğer böyle giderse sonuç hüsran olur. Son 2 yıldır yağışlar çok iyiydi. Hatta fazla bile yağmıştı. Sebze ve meyve gibi ürünler şubat, martta başlayacak. Yılın 365 günü ziraat yapılan bir bölge. Ocak, şubat ve martta yağmur yağması gerekiyor. Şu an için sıkıntı gözükmese de gelecekte yaşanacaklar bizim için çok önemli” ifadelerini kullandı.

BAYRAMİÇ BARAJI KURUMA NOKTASINDA

Son aylardaki kuraklık Çanakkale’deki barajları da tehdit etmeye başladı. Çanakkale merkezinin içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılayan 54 milyon 115 bin metreküp su kapasitesine sahip Atikhisar Barajı’nda yaklaşık 22 milyon metreküp su kaldı.

Ancak yaşanan kuraklığın en somut örneği, çok sayıda su kaynağına sahip olduğu için mitolojide adı ‘Bin Pınarlı İda’ olarak geçen Kaz Dağları’nın eteklerindeki Bayramiç Barajı oldu. Kaz Dağları’ndaki derelerde su miktarı da ciddi oranda azaldı. Buna bağlı olarak Bayramiç Barajı kuruma noktasına geldi. 96 milyon 500 bin metreküp su kapasitesine sahip barajda, kuraklık nedeniyle yaklaşık 12 milyon metreküp su kaldı. (DHA)

 

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.