Dolar 32,6473
%0.53
Euro 34,8191
%0.25
Altın 2.513,540
%1.17
Bist-100 9.525,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kocaoğlu, AK Parti adayı Zeybekci'yi topa tuttu: İzmir sahipsiz değil!

Kocaoğlu, AK Parti adayı Zeybekci'yi topa tuttu: İzmir sahipsiz değil!

Namazgah Hamamı ve Agora Parkı’nın açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, önemli açıklamalarda bulundu: "Bakıyorum kim neler söylüyor, neler vaat ediyo? Bugün biraz perdeyi aralayıp, konuşma ihtiyacı duydum. Bugüne kadar AKP'nin Sayın Adayı'na hiç cevap vermedim. İzninizle bugün itibariyle başlıyorum. Çok sevdiğim bir söz var; ‘Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz gezer’ diye. Nihayetinde İzmir sahipsiz değil! En azından 31 Mart akşamına kadar buradayım.” Kocaoğlu, AK Parti adayı Zeybekci'yi topa tuttu:

  • Ege Postası
  • 09.02.2019 - 13:07

HALİDE DEMİR POLATLI/HABER MERKEZİ-İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Namazgah Hamamı ve Agora Parkı'nın açılış töreninde AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin açıkladığı projeleri hedef alan çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

İşte Kocaoğlu'nun satır başları;

UZUN SÜREDİR KONUŞMUYORDUM AMA..

Seçim sürecine girildikten sonra uzunca bir süredir açıklama yapmadığını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Bakıyorum kim neler söylüyor, neler vaat ediyo? Bugün biraz perdeyi aralayıp, konuşma ihtiyacı duydum. Bugüne kadar AKP'nin sayın adayına hiç cevap vermedim. İzninizle bugün itibariyle başlıyorum. Çok sevdiğim bir söz var; ‘Köpeksiz köy bulmuş, değneksiz gezer’ diye. Nihayetinde İzmir sah ipsiz değil! En azından 31 Mart akşamına kadar buradayım” diye konuştu.

KENTSEL DÖNÜŞÜM NEDİR, NE DEĞİLDİR'

Kentsel dönüşüm nedir, kim ne yapıyo? Kentsel dönüşüm önce kentin her türlü sosyal donatı alanlarıyla yaşanabilecek yoğunlukta yeniden yaratılmasıdır. Mesela TOKİ’nin hazine arazilerine yaptığı konutlar kentsel dönüşüm değildir. Belediyeleri finanse etmek amacıyla kurulmuş İller Bankası’nın heyelan bölgesinde belli arazileri toplayarak, yeni tepe diye yapılan binalar kentsel dönüşüm değildir. Bir faciadır. Evet. Bilerek ve inanarak söylüyorum.

KENTSEL DÖNÜŞÜM SOSYAL DONATI ALANLARIYLA…

Kentsel dönüşüm sosyal donatı alanlarıyla yoluyla yaşanacak alanları yaratıp sağlıklı, depreme dayanıklı binalarla yapılır. Binalar güçlenecek ama komşular aynı komşular olacak. Yerinde dönüşümle. O arazi parçasında o dönüştürülen alandan ne belediye ne de başka bir kişi bir kuruş rant bir kuruş gelir sağlamayacaktır. Orada ne değer üretilebiliyorsa, inşaat maliyeti hariç hepsi orada yaşayan tapu sahibi hemşehrilerimize verilmek kaydı şartıyla yapılan uygulamadır kentsel dönüşüm. Türkiye’de Uzundere’de, Ege Mahallesi ve diğer 7 noktada başlatılan çalışmalar Türkiye’ye örnek olmuştur. Sayın Cumhurbaşkanı yerinde dönüşüm lafını söylemeye başlamıştır.

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HAK YEMİYOR, EŞİT DAVRANIYOR

Sulukule’de, Fikirtepe’de ne old? Ne oldu İstanbul’d? Peki Uzundere, Örnekköy’de, İzmir’de ne old? Gidin sorun. Aktepe Emrez mahallerinde de kentsel dönüşüm çalışmalarına başladık, uzlaşmalara başladık. Uzlaşıyoruz. İlk günde 70 kişi geldi ve yaptığımız çalışmanın adil olduğunu, yanında Uzundere örneğinin olduğunu, İBBŞ’nin adalet dağıttığını, eşit davrandığını, hak yemediğini, herkesin hakkını verdiğini, gördü inandı ve çalışmalar devam ediyor.

TOKİ’NİN HAZİNE ALANLARINA KONUT YAPMASINA KARŞIYIM

TOKİ’nin yeşil alanlara, hazine arazilerine konut yapmasına İzmir’de karşıyım. İzmir’in 2005 yılında yaptığımız 1725 binlik planlarında 45 bin dönüm, 4 bin 500 hektar dönüştürülecek alan var. Bu alanlardaki binaların çoğu depreme dayanıksız, sosyal donatı alanları eksik. Orada yaşayan insanlarımızın konut açısından yaşam standartları düşüktür. Biz bu alanda sağlıksız binaların sağlıklı binalara, olmayan sosyal donatı alanlarının sağlıklı donatı alanlarına dönüştürülerek yapılan kentsel dönüşümdür.

BİR BİNAYI YIK YAP KENTSEL DÖNÜŞÜM DEĞİLDİR

Bir binayı yık yap kentsel dönüşüm değildir eğer TOKİ, İller Bankası, bakanlık kentsel dönüşüm yapacaksa bizim belirlediğimiz 4 bin 500 hektar alanda planını, projesini yaparak, yoğunlukları da hepsinin bellidir, bir santimetrekarede yoğunluk artışı yapmadan, hem hemşehrilerimizin depreme dayanıksız çarpık yapılardan kurtaracak hem yaşam kalitesini arttıracak hem de kentsel dönüşümü gerçekleştirmiş olacak. Buna varsan buyur gel. Bunu becerebilelceksen, bu sevgi-özveri-kentlilik bilinci-doğa sevgisi varsa buyur gel. Yardımcı olalım. Ama yoksa her yere para, rant olarak bakarsan sent kentsel dönüşüm yapamazsın. İnşaat yaparsın. Bugün Türkiye’nin geldiği durum, inşaatın teşviki, üretimin teşvik edilmemesi son geldiğimiz noktadır. Sonunda da ekonomik krizdir. Adına ne derseniz deyin. 81 milyonun insana ürettiremiyorsanız bu ayrı bir konudur. Kentsel dönüşüme bakışımız budur.

KAT TARTIŞMALARI LAF-I GÜZAFTIR

Bir de yüksek kat alçak kat traşlayacağızlafı çıktı. Bu seçim arefesinde algı yönetiminden başka bir şey değil. Binaların yüksek olması, alçak katlı olması hiçbir anlam ifade etmez. Şehri şehir yapan inşaat yoğunluğudur. Siz inşaat yoğunluğunu ne kadar vereceksini? Siz yaşanacak alan bırakacak mısınız'_ meydan, park, otopark, spor alanları yapacak mısını? İnsanların buluşacağı, etkileneceği, konuşacağı tartışacağı alanlar mekanlar yapacak mısını? Yüksek yapı alçak yapı. Bana göre 15 yıldır belediye başkanı olarak bu kentin ilk stratejik planını yapan ve belediyecilik tarihine kalkınma yerelden başlayacak diyerek yola çıkan ve İzmir Modelini yapan uygulayan başkan olarak söylüyorum; yoğunluktur esas. Kat tartışmaları sadece laf-ı güzaftır, yani boş laftar. Bu da böyle biline.

17 YILDIR ÜLKEYİ YÖNETİYORSUNUZ, TARIM NEREYE GİDİYOR'

Kamyonet kamyonlarda gıda satacağız. Bu palyatif tedbir olarak uygulanabilir. Konuşulabilir. Ama 17 yıldır ülkeyiyönetiyorsunuz. Tam 17 sene. Tarım nereye gidiyo? Tarımda nerede darboğaz var. Biz dünyanın en güzel coğrafyasında, verimli coğrafyasında, en bitek ovalarında neden tarımda ithalata düştü? Neden kendi kendimizi beslemeyemez duruma düştük. Ne hata yaptı? Tarım girdileri nedi? Çiftçi ve hayvancı nasıl yaşıyor, problemi ve çözümü nedi? Buna kafa yordun mu Tarım Bakanlığ? Buna çözüm ürettin m? Dünyada tarımını geliştirmiş ülkelere, Hollanda, Belçika, Fransa’ya baktın m? Ne yapmışlar, ne gibi çözüm üretmişle? Hollanda’nın tarım ve hayvancılık ürünü ihracatı neredeyse bizimkine eşdeğer. 120 milyar dolar.

KAMYONLA, TANZİM SATIŞ KURACAĞIZ BİLMEM NE…

Sanayide dışa bağımlıyız. Argeyi güçlendiririz, katma değer üreten mallar yaparız. Bunlar tamam. Yapılacak. Ama elimizde hazır toprak, ova, su var. Mera var. Meraları sat, hayvancılık öldü de. Tarıma tu kaka de, bırak tarıma bakma, teşvik etme, ondan sonra bu duruma gel. Kamyonla geleceğiz de tanzim satışları kuracağız da bilmem ne. Hollanda’da dünyanın en kapitalist ülkelerinden biri olan bu ülkede, tarım ürünlerinin yüzde 85’i kooperatifler kanalıyla üretiliyor, kooperatifler kanalıyla işleniyor ve ihraç ediliyor. Fransa’da bu rakam yüzde 80 civarında. Başka çare yok. Kooperatif eşittir komünizm dersen, kooperatifi köylünün, çiftçinin birleşmesini istemeyerek menfi propaganda yaparsan onu aracıya teslim edersen sen hayvancılığı, çiftçiliği büyütemezsin. Ağır iştir. Sorumluluk isteyen iştir. Sen bunlar ı kaybet. Köylere gidin, gençler yok. Üç sene sonra tarımyapacak kimse kalmayacak. Üretecek, hayvancılık yapacak kimse kalmayacak. Büyük çiftlikler kuracağız. Çiftlikler kuruldu, çok azı yaptı, sonrası tasfiye yaptı.

NE OLMUŞ İZMİR’DE TARIMDA, NELER YAPILMIŞ BİR BAKIN

Hal Yasası ile kamyonla getirmekle bu işler olmaz. Tarımı planlayacağız, destek vereceğiz, kooperatifleri güçlendireceğiz. Tire Süt Kooperatifi BM’dne dünyanın en iyi kırsal kalkınma ödülünü aldı. Bademler Kırsal Kalkınma Kooperatifi de öyle. Bir gelin bakın. Bayındır Çiçek Kooperatifi yenen menekşe üretiyor. Bir bakın. Ne olmuş İzmir’de tarımda 12 yıldır. Neler yapılmı? Ne hizmetler verilmi? Üretim nasıl artmı? Çitçi ve kooperatifler nasıl desteklenmi? Hangi tesisler kurulmu? Bir bakın.

İNŞAAT SEKTÖRÜYLE KALKINILMADIĞINI…

Bakın ve Türkiye’de tarımı hayvancılığı kalkındırmadan, ilk etapta 2-3 yıl içinde her üründe kendine kendine yeter hale gelmeden ve tarım ihracatını katlayarak büyütmeden olmaz. On senede bunu hedefleyebiliyor musu? 150 milyar dolara tarım ihracatı yapacağım diyebilecek misi? Bunun stratejik planını belirleyebiliyor musu? O zaman Türkiye kalkınır. İnşaat sektörüyle kalkınmadığını, servetin-kaynakların atıl, satılamayan konutlarda kaldığını, bir de onların olmayan bütçeden desteklenmeye çalışıldığını hayretle ve üzülerek üzlüyoruz.

İNŞAAT SEKTÖRÜYLE, PARA POLİTİKALARIYLA KALKINDIRAMAZSIN

Dünya finans piyasasına ihtiyacın var. Oyuncu olamazsın dünya finans sisteminde. Ülkeyi inşaat sektörüyle ve para politikasıyla yönetemez,  kalkındaramazsın. Krize sokarsın. Paradan para kazanma parası olan adam ve ülke içindir. Sen üretmek zorundasın. En büyük değerin de tarım ve hayvancılık. Sanayiye gereken kaynağı da tarım ve hayvancılık sektöründen bulmak zorundasın.

AKP’NİN ADAYI KİBAR ADAM ANCAK..

AKP’nin İzmir Büyükşehir Adayı kibar adam. Aynı dönemde belediye başkanlığı yaptık. Bizi sever ve sayar. Biz de onu sever ve sayarız. Seçim başka zerafet başka. Allah var ya, isim vermiyor. Bukenti 15 yıldır kim yönetiyorsa ona konuşuyor. Bugüne kadar sayın adaya hiç cevap vermedim. İzninizle bugün itibariyle başlıyorum.

KÖPEKSİZ KÖY BULMUŞ DEĞNEKSİZ GEZİYOR DİYE BİR SÖZ VAR… AMA İZMİR SAHİPSİZ DEĞİL..

Köpeksiz köy bulmuş değneksiz geziyor diye güzel bir söz var. Nihayetinde İzmir sahipsiz değil. En azından 31 Mart akşamına kadar. Önce 'İzmir’deki beceriksizlerin beceriksizliklerine ideolojik kılıflarla örtmesine izin vermeyeceğiz' demiş. İzmir’de beceriksizlik yok. Aksine iktidar partisinin tüm çifte standartlarına, engellemelerine, görmezden gelmelerine rağmen bir başarı hikayesi vardır. O zaman sayın adayın bu cümlesini şöyle değiştirmek gerekir; İzmir’deki başarı hikayesinin ideolojik kılıflarla örtülmesine izin vermeyeceğiz.

ZEYBEKCİ METRO DEMİŞ AMA İZMİRLİ SAMİMİYET İSTİYOR

Sayın aday yeni metro hatlarını açıklamış. Buca ve otogar hatları da var. Okuyunca güldüm. 11 yıl önceye gittim. 2008’de merkezi hükümet 'herkesin metrosunu yapacağız' dedi. Biz de inandık. Projelerimiz hazırdı. Halkapınar otogar projemiz hazırdı. Projemizi gönderdik. Diğer AKP’li belediyelere metro için kaynak ayrıldı. Ama 11 yılda bizim metrodan hala bir haber yok. Bu proje İzmir’de bakanlığın yapacağı ilk metro olacaktı.  Her yıl konuşulmasına rağmen bir türlü başlamadı. Nihat Bey bu geleneği değiştirmemiş. Otogara metro konuşuluyor. Oysa İzmirli samimiyet istiyor.

BİZ KENDİ KAYNAKLARIMIZLA RAYLI SİSTEMİ 11 KM’DEN 179 KM’YE ÇIKARDIK, HİKAYE BUDUR

İzmir Büyükşehir Belediyesi kendi gücüyle, kaynaklarıyla yapmıştır. İzmir Türkiye’ye bağlı bir il olduğu için kanunen alması gereken paranın dışında bir kör kuruş almadan İzmir’de raylı sistemi 11 kilometreden 179 kilometreye çıkarmıştır. Metroda taşınan yolcu sayısı 79 binden 850 bine çıkarmıştır. Hikaye budur.

PEKİ YA BUCA METROSUNA NE DEMELİ'

Peki ya Buca Metrosu’na ne demeli. 13 Nisan 2017 yılından beri yani tam 667 gündür projesi hazır olduğu halde, Ankara’dan onaylanmayan Üçyol-Buca Metro hattını yapacağız demek, ne demekti? Onaylasaydınız. Finans dengesi bozulmasaydı, faizler bu kadar artmasaydı, kredi alma gücümüz vardı, ucuz kredi alıp temelini atacaktık. Daha hala onaylamadınız. Hiçbir eksiği de yok. Altyapılar genel müdürlükte onaylandı. Kalkınma Bakanlığı, şimdi saraya gitti o bölüm, kontrol edecek, yatırımlar bölümünde onaylanacak. 24 saatlik işi var. 367 gün. İzmir sormaz mı siz? Neden metro projelerini geciktiriyorsunu? Tramvaylar dahnil Narlıdere metrosu dahil.

SAYIN ADAYA SORUYORUM, SİZ BİR METRE RAYLI SİSTEM YAPTINIZ MI'

Sayın adaya bir soru soruyorum; siz bir metre raylı sistem yaptınız m? O parayla bu parayla. Bugüne kadar bir metre raylı sistem yaptınız mı'

AKP’NİN SAYIN ADAYI YAĞMUR SUYU AYRIŞTIRMASI YOK DEMİŞ, BAKALIM

AKP’nin sayın adayı İzmir’de yağmur suyu ayrıştırması yok. Arıtma da var diyemeyiz sözünü sık sık tekrarlayarak hafızalarda böyle bir algı oluşturmak niyetinde. Vereceğim cevaplardan sonra arıtma konusunu kapatacağına inanıyorum;

İZMİR ARITMA SAYISINDA TÜRKİYE’DE LİDERDİR

İzmir Büyükşehir Belediyesi, TÜİK verilerine göre yani devletin verilerine göre, AB standartlarında arıtma sayısı ve kişi başına düşen arıtma miktarıyla Türkiye’de liderdir, liderdir, liderdir. Son 4 yılda sadece yağmur suyu ayrıştırması için İzmir Büyükşehir Belediyesi bütçesinden, özkaynaklarından 175 milyon lira para harcanmış, 514 kilometre, Ankara’ya az kaldı, yağmur suyu kanalizasyon ayrıştırması yapılmıştır.

TABİ BİLMEZSEN, DERSİNİ ÇALIŞMAZSAN…

Tabi bilmezsen, dersini çalışmazsan, ben atayım ondan sonra ne olursa olsun dersen bu işler olmaz. Sayın aday 8 yıl belediye başkanlığı yaptığı Denizli’de kaç arıtma tesisi kurdu, ne kadar atık suyun arıtılmasını sağlad? Bunu da açıklarsa çok memnun olacağız hemşehrilerimizle birlikte.

DİLERSE ARITMA TESİSLERİMİZİ KENDİSİNE GEZDİREBİLİRİZ

Dlierse arıtma tesislerimizi kendisine gezdirebiliriz. Partisinin yönettiği belediyelere model olarak sunması konusunda yardımcı olabiliriz.

HER BULDUĞUMUZ KATI ATIK YERİNE, ‘İSTEMİYORSANIZ YAPMAYIZ’ DEDİ SAYIN BAKANLAR

Katı atık konusuna gelince. İzmir Büyükşehir Belediyesi kendisi de iyi bilmektedir ki, üzerine düşen her türlü görevi yapmıştır. Bir belediye 14 yıl, her bulduğumuz yer, bir bakanın istemiyorsanız yapmayız sözüyle pul oldu. Her bulduğumuz katı atık yerini, üç kişi gitti 'istemiyoruz' dedi, 'istemiyorsanız yapmayız' dedi bakan, başta Veysel Eroğlu. Bu kadar işi yapmış büyükşehir belediyesi bunu en kısa sürede yapabilecek durumda. Yerin izni yargıda, önümüzdeki günlerde yargı kararı gelecek ve yapılacak. Çöp yığınları yok. Harmandalı katı atık depolama bölgesi, Türkiye’de ilk düzenli depolama bölgesidir.

SAYIN BAKAN BEYAZ YAKALILARIN İZMİR’İ TERCİH ETTİĞİNİ BİLMİYOR

Sayın aday bulunduğu durumu eleştirecek ya İzmir’in, İzmir’in nitelikli nüfusu İstanbul'a gidecek diyor. Beyaz yakalıların İzmir’i tercih ettiğini bilmiyor. Tavsiyem TÜİK verilerini incelemesidir. Ben bir rakam vereyim, kolaylık olsun; 2018’de henüz açıklanmadı, 2017 yılında sadece İstanbul’dan İzmir’e 18 bin 506 kişi göç etti. Bunların yüzde 44’ü üniversite mezunu.

BOZDAĞ KAYAK MERKEZİNE GELİNCE

İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak Bozdağ Kayak Merkezi’ni yakışır hale getireceğiz demiş sayın aday. 5 milyar liralık il özel idare mallarından İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne görevlerin yüzde 95’i büyükşehire verlimesine karşın bir patlak lastik bile verilmemiştir. Demek ki çifte standart devam ediyor. AKP gelirse, demek ki belediyeye verilecek. Niye vermedin belediyeye. Şimdiye kadar 80 defa yapardık. CHP’li belediyeye verilmeyen tesisler AKP’li belediyeye verilecekse bunu İzmirliye anlatmanız gerekiyor.

BUCA CEZAEVİ TEMCİT PİLAVI GİBİ

Bir de temcit pilavı gibi Buca Cezaevi kaldırılacak lafı her seçim döneminde tekrarlanıp duruyor. 2004 yılında sayın Cemil Şeboy, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Adalet Bakanı Cemil Çiçek 'burayı yıkıp yerine ticaret merkezi yapacağız' diye. 2014’te büyükşehir adayı Binali Yıldırım, Adalet Bakanı ile görüştüm, talimat verdi, 'cezaevi kaldırılacak' dedi. Sene 2019. Hiçbir şey değişmiyor. Bu kez Zeybekci devraldı. 'Yeşil alan olacak' diye. Siz olsanız inanır mısınız'

BİR DE ÇANDARLI LİMANI VAR

Bir de Çandarlı Limanı var. Vaat edilen 35 projeden biriydi. 2017’de tamamlanacaktı. Şu ana kadar 680 milyon lira harcanmasına rağmen hala yüzde 30 seviyesinde. Projenin devam edip etmeyeceği belli değil. Ama Çandarlı Limanı hala AKP adayının seçim propagandasında yer alıyor.

ÇANDARLI LİMANINA GELİNCE

İzmir’deki Liman konusuna bakalım. Çandarlı Limanı’nın kapasitesini Nemrut Limanı’ndaki iskelelere ve PETKİM’e verilen limanlar olumsuz yönde etkilemiştir. Bize 'liman özelliğini Pire’ye kaptırdık' diyor. İzmir Limanını kruvaziyer limanı yapacağım demek yanlıştır. Liman yük limanı özelliğini bir süre daha sürdürecektir. Burayı kruvaziyer limanı yapmak demek İzmir’in güneyini ve doğusundaki sanayicilerin mallarının maliyetini arttırmak demektir. İzmir Limanı bir müddet daha demiryolları bitinceye kadar konteynır limanı olarak Türkiye ve İzmir ekonoımisi için kullanılmak durumundadır.

SAYIN BAKAN TARİHE NASIL GEÇTİ DİYE BAKALIM

Sayın Bakanın bakanlık yaptığı dönemine bakalım; sayın aday Türk siyaset tarihine, patates, soğan ithalatına izin veren, buğday-arpa ve mısır gümrük vergisini düşüren, canlı baş hayvan ve karkas et ithalatının önünü açan, tarım ürünleri ithalatındaki vergiyi düşürerek tarım ve hayvancılığa darbe vuran bakan olarak geçmiştir tarihe. İzmirli samimiyet, özü sözü bir ister. Orada öyle burada böyle istemez. İzmirli bunu kabul etmez.

ONUN DÖNEMİNDE DOLAR 2 LİRADAN 4.6’YA ÇIKTI

Ekonomi bakanlığı döneminde sık sık dolar düşecek derken, bakan olduğu gün dolar 2 liraydı, bakanlığı bıraktığı gün dolar 4.6 lira idi. Dolarda da kur farkında da şampiyon olmuş bir bakanımız var. İzmirliler sayın adaya diyor ki, devlet eliyle yapılması gereken projeler, kadınlara istihdam, tarımsal üretimin arttırılması, körfezin korunması, yağmur suyu ayrıştırma, tarihi yapıların restorasyonu,sokak hayvanlarının korunması, gençlik merkezleri, spor okullarına destek, okullara bakım ve onarım, termal turizm gibi yapılan ve yapmakta olduğumuz işleri mega proje olarak saymak ve sunmak yerine ne yapacağını, İzmir’i nasıl kalkındıracağını anlatmalıdır.

TARİHİ YAPILARI KORUMAYA SATMAK İSTEDİĞİNİZ TARİHİ ELEKTRİK FABRİKASINI VAZGEÇEREK BAŞLAYIN

Tarihi yapıları korumaya önce tarihi elektrik fabrikasını satmaktan vazgeçerek ve restore ederek başlayın. Kent merkezinden geçen tramvaya karşı çıkmadan önce,-tahminlerimizin kat ve kat yolcu taşıyor, iyi ki yapmışız- AKP’li belediyelerin yönettiği ve tramvay kullanan diğer kentlerdeki uygulamalara bir bakın. Tramvay çekerleri merkezden mi gidiyor yoksa kırsalı mı dolaşıyo? Tabiki kentin merkezinden gidecek. Seçim öncesi suda indirim ile karşımıza çıkacağınıza AKP’li belediyeler olarak her ay otomatiğe bağlayarak zam yaptığınız fiyat artışlarının hesabını verin topluma.

AKP’Lİ BELEDİYE OLSAK BİZ DE BİR TELEFONLA GİTMİŞTİK

AKP’li olsak biz de bir telefonla gitmiştik. 'Denizli'de şöyle yaptık, orada hiç böyle olmazdı' diyor sayın bakan. İnsan merak ediyor nasıl bir fark var diye. GSMH, kişi başına düşen gelirdeki artışlar 2014-2017 döneminde İzmir’in Denizli ile arasındaki farkın İzmir lehine giderek büyüdüğünü görürüz. Ama iki kenti kıyaslarken, asıl bakılması gereken başka bir şey var.

2004-2017 DÖNEMİNDE İZMİR’DEN ANKARA’YA 429 MİLYAR LİRA GÖNDERİLDİ GERİYE 105 MİLYAR ALDIK; DENİZLİ’DE İSE…

2004-2017 dönemide İzmir’den Ankara’ya vergi olarak 429 milyar TL gönderilmiştir. Geriye bütün masraflar dahil olmak üzere İzmir’e merkezi hükümetten gelen tüm paralar 105 milyar liradır. Kamu gelirlerine ek olarak 323 milyar lira katkıda bulunmuştur. Denizli’de ise aynı dönemde Ankara’ya toplam 16 milyar lira gönderilmiştir. Geriye ise 20 milyar lira geri dönmüştür. 16 milyar vermiş 20milyar vermiş, 4 milyar lira kara geçmiş. Biz İzmir olarak 323 milyar elimizde olsaydı, biz İzmir’de ne yapardı? İzmir nereye giderd? Türkiye Cumhuriyeti’nde kendi gücüyle kendi varlarıyla zenginlikleriyle kalkınabilecek en önemli kentlerden biri birincisidir. Bunu İzmirliler hiçbir zaman unutmayacak.

İZMİR OY VER HİZMET EDERİM ANLAYIŞINA KARŞI 17 YILDIR…

Zaten oy ver hizmet ederim denmesine 17 senedir İzmir’in dik durmasının nedeni de kendi göbeğini kendisinin kesmesini bilmesidir. İzmir bu güçte bir kenttir.

SORUYORUM ADAYA; 'BECERİKSİZ OLAN KİMDİR''

İzmir net kaynak üreten, Denizli ise net kaynak tüketen bir kenttir. İzmir Ankara’ya ciddi kaynak göndermesine rağmen ekonomideki büyümesini başarıyla sürdürmüştür. Şimdi soruyorum sayın adaya; 'beceriksiz olan kimdi? Beceriksiz olan kimdi? Beceriksiz olan kimdir'' 

PEKDAŞ: BU KENTE KARŞI SORUMLULUKTUR

Törende konuşan Konak Belediye Başkanı Pekdaş ise, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarih projesi bu kente karşı sorumluluğun yerine getirildiği bir projedir. Kendi kimliğimizi koruyan pek çok eser var. Bu eserler çocuklarımıza karşı emanetimiz. Geçmişten gelen değerleri geleceğe aktarmak ve bu kentin kimliğini korumak görevimizdir. Büyükşehir Belediyesi, kenti pazarlanan bir yer olarak görmediğini, yaşanacak bir yer olarak gördüğünü bir kez daha gösterdi. Bu, bu kente karşı sorumluluktur. Bu nedenle bu projeye katkı koyan tüm bileşenlere teşekkür ediyorum. Bu değerleri korumak borcumuz olsun. İzmir bu değerlerle var” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent tarihinin önemli yapılarını restore ederek onları yeniden eski ihtişamına kavuşturmaya devam ediyor. İzmir mimarisinin önemli köşe taşlarından Namazgah Hamamı'nı ve Agora Parkı’nı restore eden Büyükşehir Belediyesi, bu iki önemli yapının açılışını gerçekleştirdi. Agora bölgesinde 1718 metrekarelik arazi içinde yer alan tarihi hamamın eski görkemine kavuşturulduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Ba şkanı Aziz Kocaoğlu, 16. yüzyılda yapıldığı bilinen Namazgah Hamamı uzun bir süredir virane bir durumda olduğunu belirtti.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.