Dolar 32,5427
%-0.01
Euro 34,8930
%0.08
Altın 2.429,400
%-0.03
Bist-100 9.645,00
%-0.5

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Kınalıada denize indi: Erdoğan'dan uçak çıkışı!

Kınalıada denize indi: Erdoğan'dan uçak çıkışı!

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MİLGEM Projesi kapsamında üretilen 4'üncü ve son Ada sınıfı korvet gemisi olan TCG Kınalıada'nın (F-514) Deniz Kuvvetlerine teslimi töreni ile Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Sac Kesme Töreni'ne katıldı.

  • Ege Postası
  • 29.09.2019 - 17:29

TCG Kınalıada'nın teslim töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA'larımızı, SİHA'larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır." dedi.

Erdoğan, MİLGEM Projesi'nin 4'üncü Gemisi Olan "TCG Kınalıada'nın (F-514) Hizmete Giriş Töreni" ve Pakistan MİLGEM Korvet Projesi 1'inci Gemi Sac Kesme Töreni'nde yaptığı konuşmada, bu projede 50'yi aşkın yerli firmanın alt yüklenici olarak görev yaptığını söyledi.

MİLGEM Ada sınıfı korvetlerin ilk üçünden farklı olarak Kınalıada'nın ROKETSAN tarafından milli imkanlarla geliştirilen Atmaca füzesini kullanacağını dile getiren Erdoğan, "HAVELSAN ve Deniz Kuvvetlerimizin birlikte geliştirdikleri "Advent" adı verilen savaş yönetim sistemi de ilk kez Kınalıada gemisinde yer alacak. Böylece geminin yerlilik oranı daha da arttırılmış oldu. MİLGEM Projesi'nin 5. gemisi ve Ada sınıfı korvetlerin devamı niteliğindeki İ sınıfı fırkateynlerin ilkinin inşasına da Savunma Sanayi Başkanlığımız ile STM arasındaki sözleşmenin imzalanmasıyla başlandı." diye konuştu.

Erdoğan, hizmete giren korvetlerin bugüne kadar çok sayıda milli ve uluslararası tatbikatta yer alarak kendilerine verilen görevleri başarıyla yerine getirdiklerini vurguladı.

Birçok devletin ilgisini çeken bu korvetlerin görevlerindeki başarılarıyla dünyadaki benzer sınıftaki gemiler arasında en üst sıralarda yer aldığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bugün denize iniş töreni için bir araya geldiğimiz bu gemimizin de denizlerdeki gücümüze güç katacağına yürekten inanıyorum. Deniz Kuvvetlerimizi güçlendirmeye yönelik daha pek çok projemiz vardır. Ülkemiz ile dost ve kardeş devletlerin ihtiyaçlarını karşılayacak olan dizel-elektrikli denizaltı projesiyle ilgili çalışmalar da sürüyor. İzmir tersanesini deniz kuvvetlerimize daha iyi hizmet verebilmesi için altyapı ve yüzer havuzlarla güçlendiriyoruz. Buradaki ilk yüzer havuzu önümüzdeki kasım ayında hizmete alıyoruz. Askeri ve sivil tersaneler arasındaki iş birliğini artırarak büyük bir potansiyelin olduğu dünya piyasalarındaki yerimizi genişletmeyi planlıyoruz. Gemi makinalarından deniz toplarına, füzelere, torpidolara, elektronik sistemlere kadar her alanda yerli ve milli imkanları en üst seviyeye çıkarmakta kararlıyız."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin savunma sanayi alanında kat ettiği mesafenin istiklaline ve istikbaline daha güvenli bakmasını sağladığını vurgulayarak, şöyle devam etti: "Geçmişte arzu ettiğimiz, gemileri, uçakları, araç/gereçleri paramızla dahi alamadığımızı asla unutmadık, unutmayacağız. Son olarak proje ortağı olduğumuz F-35 uçakları konusunda yaşananlar bizim bu alandaki kararlığımızı daha da arttırmıştır. Nasıl korvetlerimizi kendimiz inşa ettiysek, nasıl Atak helikopterlerimizi kendimiz yapabildiysek, nasıl İHA'larımızı, SİHA'larımızı, uydularımızı geliştirip, uçurduysak inşallah kendi savaş uçağımıza da kavuşacağız. Zaman yakındır."

Savunma sanayinde dışa bağımlılığın azaldığına vurgu yapan Erdoğan, "Savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı yüzde 80'lerden, yüzde 30'lara indirerek gerçekten önemli mesafe katettik. Daha önce neredeyse yok denecek seviyede olan savunma sanayindeki araştırma, geliştirme harcamaları bir buçuk milyar dolara yaklaştı." dedi.

 

Türkiye'de 700 ayrı savunma sanayi projesi yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, proje hacmi itibarıyla sektörde 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşıldığını kaydetti.

Recep Tayyip Erdoğan, "İhale sürecindekilerle bu rakam 75 milyar dolara çıkacak. Bugün dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasına giren 5 firmamız bulunuyor. İnşallah bu sayı sürekli artacaktır. Hedefimiz 2023 yılında savunma sanayinde dışa bağımlılığımızı tamamen ortadan kaldırmaktır." şeklinde konuştu.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yürüttüğümüz çalışmaların sonuçlarını kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında, dostlarımız ve kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Savunma ve havacılık ihracatımız, geçtiğimiz yıl itibarıyla yaklaşık 2 buçuk milyar doları buldu. Biz tüm bu yatırımları, dostlarımızın emin olmasını sağlamak, birliğimize ve bütünlüğümüze göz dikenleri caydırmak için yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Esasen, özellikle son 6 yıldır bir biri ardına yaşadığımız sıkıntıların gerisindeki sebeplerden biri de Türkiye'yi işte bu hedeflerine ulaşmaktan alıkoymak olduğu açıktır. Hep söylediğim gibi, başaramayacaklar. Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar. Madem bizim açık ikazlarımıza rağmen üzerimize, üzerimize geliyorlar, bunun da sonuçlarına katlanacaklar. Türkiye'yi ve Türk milletini hala tanıyamamış olanlara kendimizi tanıtmaya devam edeceğiz demektir."

 

Pakistan Deniz Kuvvetleri Komutanı'nın törende yaptığını konuşmaya değinen Erdoğan, "Bakın bir şeyden bahsetti. Nedir ? Cammu Keşmir'den bahsetti. Şimdi, burada cereyan eden olayların ne anlama geldiğini iyi bilelim. 8 milyon insan adeta bir açık hava hapishanesinde şu anda yaşamaya mahkum ediliyorlar. Her türlü işkenceye maruz bırakılıyorlar. Bakınız, Cammu Keşmir'deki bu olayın bir diğeri nerede yaşanıyo? Filistin'de yaşanıyor. Filistin'de yaşananlar da bunun aynısı. Orada da açık hava cezaevinde yaşıyormuş gibi insanlar ne yazık ki topraklarından çıkıp bir başka yere gidemiyorlar. Şimdi Cammu Keşmir'deki olaylar bunun bir değişik versiyon. Peki insanlık buna karşı ne yapıyo? Dünyadaki bu güçlü ülkelere acaba buna karşı ne diyo? Sesleri çıkıyor m? Hayır. Sadece biz konuştuk, sadece Malezya konuştu. Kimse konuşmuyor. Niy? Maalesef, herkesin zihinlerinde başka senaryolar var. Ama bizim zihnimizde tek senaryo var. Biz hakkın ve haklının yanında olmaya devam edeceğiz. Mazlumların yanında olmaya devam edeceğiz. Güçlünün yanında değil, çünkü bizim inancımızda güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir dünya var, biz buna inanıyoruz. Ve buna da böylece devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Kınalıada gemisinin Türkiye'ye kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gemimizin yolu açık, denizleri sakin, pruvası neta olsun diyor, hepinize sevgilerimi, saygılarımı sunuyorum." dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.