Kılıç, o iki müdürlük kapatılacak iddiasını Meclise taşıdı

CHP’li Sevda Erdan Kılıç, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde yer alan Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün (DKMP)  Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile kapatılarak tüm görev ve yetkilerinin Orman Genel Müdürlüğüne (OGM); Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü ile Su Yönetimi Genel Müdürlüğünün ise Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne (DSİ) devredileceğine ilişkin basında haberler yer aldığını bildirdi.

Konuya ilişkin hazırlanan ve Cumhurbaşkanlığı’na gönderilen taslağa göre, DKMP’nin kapatılarak OGM bünyesinde üç ayrı daire başkanlığı içinde eritileceği, Su Yönetimi ile Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüklerinin ise yatırımcı ve inşaatçı bir kuruluş olan DSİ bünyesinde daire başkanlıklarına dönüştürüleceğinin iddia edildiğini ifade eden Av. Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti: “Türkiye'nin en önemli doğa koruma kurumlarından biri olan DKMP, 1958 yılından bu yana çeşitli bakanlıkların bünyesinde hizmet vermektedir. Milli Parklar, Tabiat Parkları, sulak alanlar ve yaban hayvanlarının korunmasından sorumlu olan kurum, aynı zamanda Türkiye'nin biyolojik çeşitliliğinin korunması için de çalışmalar yürütmektedir.

Kapatılacak Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünün tüm mal varlığının Orman Genel Müdürlüğüne aktarılacağı ifade edilmektedir. DKMP’nin sorumluluğunda bulunan ve korunan alanların yüz ölçümünün 3 milyon 120 bin 160 hektarla, yüz ölçümü 3 milyon 68 bin 800 hektar olan Belçika'dan daha büyük olduğu kaydedilmektedir. Yani kurum, Belçika’dan daha büyük alanda koruma çalışması yapıyor. DKMP’nin; 45 milli park, 247 tabiat parkı, 30 tabiatı koruma alanı, 81 yaban hayatı geliştirme sahası, 14 RAMSAR Alanı ve 56'sı ulusal 11'i de yerel öneme sahip toplam 67 sulak alanın yönetiminden sorumlu olduğu ifade edilmektedir.”

CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, özellikle eski Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu döneminde içi boşaltılarak, korunan alanları mesire yerine indirgenen DKMP'nin tamamen lağvedilmesinin, Türkiye'nin tehdit altındaki doğal alanlarının plansız ve yıkıcı yatırımlarla baş başa bırakılması anlamına geleceğini vurguladı.

Dünyada korunan alan ve doğayı koruma gittikçe önem kazanırken, Türkiye'de son zamanlarda bunun tam tersine ilişkin uygulamaların dikkati çektiğini belirten Av. Kılıç, “DKMP’nin en önemli birimi olan ve kurumun varlığının yüzde 60'ını oluşturan Milli Parklar Daire Başkanlığı'na, daha önce hiç milli parkta çalışmamış, aldığı eğitim milli parkçılık ve korunan alanlarla uzaktan yakından ilgisi olmayan bir inşaat mühendisi atanarak zaten kurumun içi boşaltılmış ve gerçek niyet ortaya konulmuştu. Bu süreçte milli park ve korunan alanlar; otel, restoran ve bungalovların yapılabileceği birer inşaat sahaları olarak görülmeye başlandı, böylece de koruma anlayışı el birliğiyle bitirildi.” dedi.

CHP’li Kılıç, konuya ilişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin yürürlüğe girmesi halinde Türkiye'nin korunan alanları için “artık hiç bir şeyin eskisi gibi olmayacağını” vurguladı. Kılıç, “Motoru yok, yağ kaçırıyor gibi bahanelerle yangın uçaklarını kaldırmayarak ormanlarımızın yanmasına seyirci kalmanız nedeniyle, nasıl olsa ormanlar yok, bu yüzden onları koruyacak kuruma da ihtiyaç yok düşüncesinde olduğunuz için mi DKMP ve diğer iki kurumu kapatmak istiyorsunuz'” ifadesini kullandı.