İzmirlilere yerli malı çağrısı!

Şehrin görünen merkezleri ile İZBAN - metro istasyonlarına astıkları pankart ve afişlerle insanlara Yerli Malı Haftası’nı hatırlattıklarını kaydeden İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, tüketicilerden alışverişlerinde yerli malını ve yerli malının en fazla bulunduğu esnaf sanatkarları tercih etmelerini istedi.

Temel eğitim
Hafta etkinlikleri ile özellikle yeni nesillere tutumlu olma ve yerli malı tüketme bilincinin aşılanmasının hedeflendiğini belirten Mutlu, ‘Türkiye'de yerli üretimin iç talep ve tüketimle uyumlu olmaması ekonomide yapısal sorunlara neden olmaktadır. Bugün insanların yaşamında önemli yeri bulunan ve tüketimi yoğun olan ürünlerin en belirgin özellikleri ya ithal edilmeleri ya da büyük oranda ithal girdi ile üretilmeleri. İthal ürünlere olan yoğun talep ise dış ticaret ve cari dengesi açığına yol açmaktadır. Bu nedenle benzeri varsa yerli malı tüketmek, alışverişlerde yerli malının en fazla bulunduğu esnaf sanatkarları tercih etmek insanlarımız için artık bir zorunluluk, bir yaşam biçimi olmalıdır. Bu bilinci gelecek nesillere de doğru aktarabilmek için ilkokuldan, hatta aile yuvasından itibaren çocuklarımız eğitilmeli, bilinçlendirilmelidir’ diye konuştu.

AVM’lerin rolü
AVM’lerin ithal ürün tüketimini kamçıladığına da dikkat çeken Başkan Mutlu, ‘AVM’ler algı operasyonları, metodlarıyla insanların ihtiyacı olmayan ürünleri de tüketmelerine yol açıyor. Bunlar da genelde ithal ürün oluyor. Çünkü çoğu yabancı sermayeli AVM'lerin ucuz ürün satmak adına kalitesine bakmaksızın raflarını yoğun şekilde ithal ürünlerle doldurdukları bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla alışverişlerin büyük kısmının hipermarketlerden ve ithal ürünlerden yapılması, cari açık, işsizlik, üreticilerin zora düşmesi, enflasyon gibi ekonomik sorunların yanı sıra, yüksek miktarda sıcak paranın yurtdışına çıkışına da yol açmaktadır. Bu sıkıntıların giderilmesi, ancak ülkemizde üretilen malların tüketimine öncelik verilmesi ile mümkün olabilecektir. Bu noktada genellikle yerli ürünleri satan veya bizzat üreten, kazançlarını yine kendi çevrelerinde harcayarak bulunduğu çevreye katkı veren esnaf sanatkarlara pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Yani alışverişlerde küçük işletme tercihi, ekonominin de gereğidir.

Esnaf sanatkarlar hepimizin ortak dostudur. Her ailede esnaflık yapan mutlaka bir akrabamız, tanıdığımız vardır. Alışverişlerde ihtiyaçların üyelerimizden temini, toplumsal güç birliğini ve sevgi ortamını geliştirecektir.’ dedi.

869 Barkoda dikkat (ara başlık)
Türkiye'de üretilen ürünlerin barkod numaralarının 869 ile başladığını söyleyen Mutlu sözlerini şöyle sürdürdü: ‘Tüketicilerin satın aldıkları malları seçerken barkodlarının 869 ile başlamasına dikkat etmesi, yerli ürüne öncelik vermesi vatandaşlık görevidir. 

Yerli üreticiden, esnaf sanatkarlardan yapılacak alışverişler, ülke insanımızın sofrasına fazladan bir ekmek koymak anlamına gelecektir.  Ailelerimize, gençlerimize yeni istihdam imkanlarının sunulması, paramızın kendi ülkemizin, çevremizin kalkınmasına vesile olması anlamına gelecektir. Geleceğimiz tutumlu olduğumuz, yerli malı kullandığımız, küçük işletmelere sahip çıktığımız ölçüde güzel olacaktır.’