İzmir'deki kumpas davasında sanıklar savunma yaptı

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında, 'İzmir'deki askeri casusluk soruşturması'ndaki usulsüzlükler ile bazı bilgilerin sızdırılmasına ilişkin, polisin FETÖ/PDY'ye yönelik farklı zamanlarda düzenlediği operasyonlarda, aralarında eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, Roma Büyükelçiliği eski Askeri Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, Genelkurmay eski Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yaveri Emekli Albay Gürsel Yüce ve rütbeli bazı askerlerin de bulunduğu çok sayıda şüpheli gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheliler, sevk edildikleri adliyede tutuklandı.

Hazırlanan iddianamede, aralarında örgüt elebaşı Fetullah Gülen, gazeteci Tarık Toros, Emekli Albay Gürsel Yüce, eski tümgeneral Hamza Koçyiğit, Roma Büyükelçiliği eski Askeri Ataşesi Kurmay Albay Mehmet Demirağ, FETÖ/PDY'nin üst düzey yöneticileri Mehmet Ali Büyükçelebi, Mehmet Ali Şengül, Mehmet Hanefi Sözen ve Naci Tosun'nun da bulunduğu 48'i tutuklu, 23'ü firari, toplam 102 sanığın 'Silahlı terör örgütü kuruculuğu, yöneticiliği, üyeliği' suçlarından cezalandırılmaları istendi. Davada, 'Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma' suçlamasıyla açılan kumpas davasında yargılanıp, hepsi beraat eden 357 kişiden bir kısmı ile Emekli Askeri Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ve Emekli Jandarma Kurmay Albay Mustafa Önsel'in de bulunduğu 98 müşteki yer aldı.

SANIKLAR SAVUNMA YAPMAYI SÜRDÜRDÜ

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde geçen çarşamba günü görülmeye başlanan ve haftada iki gün olmak üzere 12 Ocak'a kadar sürecek duruşmasının bugünkü oturumuna, tutuklu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar, sanık avukatları ve bazı müştekiler katıldı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayıt alınan duruşma, tutuklu sanık makine mühendisi Ekrem Sarbat'ın savunmasıyla başladı. ByLock kullanmadığını, himmet parası toplamadığını ve aleyhinde ifade veren tanık B.G.'nin kendisine iftira attığını söyleyen Sarbat, "ByLock 2013 yılı ile Ocak 2016'ya kadar sanal mağazalardan indirilebilecek bir program. Böyle bir program indirdiğimi hatırlamıyorum. İçerikler geldiğinde kullanmadığım ortaya çıkacaktır" dedi.

Tutuklu sanık eski kurmay albay Güngör Özer ise savunmasında, hakkındaki 'Silahlı terör örgütü üyesi' suçlamasını reddetti. Özer, 17 aydır hâkim karşısına çıkmayı beklediğini ve deli saçması iddialarla yargılandığını belirterek, gizli tanık Abdullah ve 2 müştekinin şüpheleri doğrultusunda verdikleri beyanlar dışında hakkında hiçbir somut delil olmadığını iddia etti. Özer, "Gizli tanık Abdullah'la askeri liseyi beraber okumuştuk. Psikolojik problemleri, uyum sorunları vardı. Kıskanç biridir. Benim aldığım rütbeyi alamadı. Lakabı 'Haset'tir. Lakabından belli olduğu gibi kıskanç ve hasta ruhlu biridir. Bana attığı iftiralardan anlaşılıyor ki kurmay olan şahıslara kıskançlıkla bakıyor. İddia makamı gizli tanığın penceresinden bakıyor. İddia makamının, 'kurmaylık sınav sorularını alarak sınavı kazandığım' iddiası haksızlıktır. Çok çalıştım, eşim buna şahittir. Soruları almadan kazandım. Gizli tanık Abdullah'tan şikâyetçi ve davacıyım. Müştekilerin iddiaları da şüphe üzerinedir. Benim araştırılmamı istemişler" diye konuştu.

Mahkeme başkanı, Güngör Özer'in savunmasının ardından duruşmaya öğle arası verdi.

İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kayda alınan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ile taraf avukatları katıldı. 

Tutuklu sanık eski Kurmay Albay Güngör Özer, müşteki Tuğgeneral Oğuz Okuyucu'nun kendisi hakkında verdiği ifadelere ilişkin savunma yaptı. 

Özer, Okuyucu'nun kendisi hakkında kumpas hazırlayanlar arasında olabileceği yönünde ifade verdiğini belirterek, "İddianamede Okuyucu benim kendisine müştekilerden Zeki Aşım ile ilgili yaşadığım sorunları anlattığımı ve Aşım ile ilgili 'Bir telefonla kendisini Ergenekon'da bulur.' sözlerini söylediğimi iddia etmiş. Bu sözleri reddediyorum." diye konuştu. 

Tutuklu sanık Özer'in kardeşi Gürhan Özer de hakkındaki suçlamaları reddederek Bank Asya'daki işlemlerinin kimsenin yönlendirmesi olmadan yasal ve rutin bankacılık faaliyetleri olduğunu ileri sürdü. 

Hakkındaki "ByLock" suçlamalarını reddeden Özer, "ByLock kurmadım, kullanmadım. Adını 15 Temmuz'dan sonra medyadan öğrendim." ifadesini kullandı. (DHA-AA)