Dolar 32,5746
%0.11
Euro 35,0131
%0.53
Altın 2.431,880
%0.36
Bist-100 9.772,00
%0.51

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
HIV'li hasta umudunu hiç kaybetmedi

HIV'li hasta umudunu hiç kaybetmedi

İzmir'de önce HIV virüsü bulaşan, ardından mide lenfomasına yakalanan hasta, kemoterapi tedavisi sonuç vermeyince kök hücre nakliyle lenfomayı yendi.Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr Oktay Bilgir, "Bu hastalar birçok ünitede tedavi açısından korkulan çekinilen hasta grubu içinde yer alıyor. Biz burada hastalığını tedavi edip nakil yaptık. Şu anda hastamız son derece iyi" dedi. Hasta M.B ise "Hiç ümidimi kaybetmedim çünkü onu kaybedersen hayat bitiyor" diye konuştu. HIV'li hastanın mutluluğu

  • Ege Postası
  • 10.10.2018 - 11:41

İzmir Bayraklı'da yaşayan 37 yaşındaki M.B'ye 2009 yılında kilo kaybı ve çeşitli sağlık sorunları nedeniyle başvurduğu İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, "HIV pozitif" teşhisi kondu.

Aynı hastanede iki yıl sonra midesinde lenfoma tespit edilen M.B'ye kemoterapi uygulandı. İlk zamanlar kanserli hücrelerin ilerlemesini durduran ve hastada iyileşme sağlayan kemoterapi uygulamasından 5 yıl sonra hastalık yeniden nüksetti.

Doktorların kök hücre naklinin şart olduğunu söylemesinin ardından hasta, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kemik İliği Nakil Merkezine sevk edildi.

M.B, burada kendi kök hücresinden yapılan nakille lenfomadan kurtularak sağlığına kavuştu.

NAKİL YAPILDI

Kemik İliği Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Oktay Bilgir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezlerinin 2018 yılında hizmete girdiğini, HIV pozitif teşhisi konularak kemik iliği nakli yaptıkları tek hastalarının M.B. olduğunu söyledi. 

Tedavi sürecinde hassas bir yol izlediklerini belirten Bilgir, "Bu hastalar birçok ünitede tedavi açısından korkulan çekinilen hasta grubu içinde yer alıyor. Biz burada hastalığını tedavi edip nakil yaptık. Şu anda hastamız son derece iyi" dedi.

Tedavi sürecinde M.B'nin moralinin arttığını anlatan Bilgir, ailesinin de kendilerine çok destek verdiğini, bu sayede hastalarının başarılı bir tedavi süreci geçirdiğini ifade etti.

SIFIRIN ALTINDA 80 DERECEDE DONDURULDU

Bilgir, M.B'ye uyguladıkları otolog kemik iliği naklini ise şöyle anlattı:

"Hastanın kemik iliğini özel ilaç vererek yükseltiyoruz. Belli bir noktaya geldikten sonra makinayla kök hücrelerini topluyoruz. Onları sıfırın altında 80 derecede donduruyoruz. Daha sonra hastaya yüksek doz kemoterapi veriyoruz. Verdiğimiz kemoterapi hastanın kemik iliğini ve organdaki her şeyini silmektedir. Kemoterapiyle hastalığı yok edilirken kemik iliği zarar görmektedir. O yüzden biz kemik iliğinin zarar görmesini önlemek için daha önce zarar gören kemik iliğini hastamıza vererek kemoterapinin yan etkilerini ortadan kaldırıyoruz."

Merkezin Sorumlu Yardımcı Hekimi Doç. Dr. Füsun Gediz ise hastalarının HIV pozitif olduğu için nakil sürecinin diğer hastalara göre zor geçtiğini dile getirdi.

HIV pozitiflerde mide lenfomasının diğer hastalara göre yoğun olarak seyrettiğine dikkati çeken Gediz, "Hastamızda lenfoma gelişimine eğilim yaratan HIV pozitifliği vardı. Naklimizi başarılı bir şekilde tamamladık. Hastalığın tekrarlama durumu olmasına rağmen şu anda hastalığını atlatmış durumda" diye konuştu.

ÜMİDİMİ HİÇ KAYBETMEDİM

M.B. ise hastalığının yıllar sonra tekrarlamasıyla zor günler yaşadığını, kök hücre nakliyle yeniden sağlığına kavuştuğu için mutlu olduğunu aktardı.  

Kök hücre naklinin yapıldığı ilk günlerde çok korktuğunu belirten M.B, "Hiç ümidimi kaybetmedim çünkü onu kaybedersen hayat bitiyor. Doktorlarım 1,5 ay içinde nakil olmamı sağladı. Hastalık sürecinde ailemle vakit geçirmeyi özlemiştim, şimdi bol bol zaman geçiriyorum" ifadelerini kullandı. (A.A)

 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.