Dolar 32,5589
%0.06
Euro 34,9528
%0.36
Altın 2.423,090
%0
Bist-100 9.722,00
%0.8

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
DİSK yeniden meydanlara iniyor

DİSK yeniden meydanlara iniyor

Kiralık işçiliğin önünü açan yeni istihdam yasasının geçtiğimiz ay yürürlüğe girmesinin ardından kıdem tazminatlarına yönelik son değişiklik işçi sınıfını ayağa kaldırdı.DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, kentin 20 ayrı noktasında eylemler düzenleyeceklerini açıkladı. Sarı: Hak gaspına sessiz kalmayacağız

  • Ege Postası
  • 25.06.2016 - 10:24

ERMAN ŞENTÜRK/HABER SERVİSİ- Önümüzdeki hafta başlayacakları yeni eylem süreci hakkında önemli bilgiler veren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, emek örgütleri olarak yeniden sokağa çıkmaya hazırlandıklarını duyurdu.

Kıdem tazminatlarının kaldırılmasına yönelik son düzenlemeye karşı İzmir'de iş bırakma dahil olmak üzere çeşitli eylemlerle tepkilerini dile getireceklerini duyuran Sarı, DİSK olarak kentin 20 ayrı noktasında stant açarak imzalar toplayacaklarını ve yüz binlerce bildiri dağıtarak halktan destek isteyeceklerini söyledi.

İŞÇİYE SON DARBE: BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ

Son dönemde işçi sınıfını yakından ilgilendiren ve üst üste hayata geçen istihdama yönelik düzenlemelerin birer darbe olduğunu açıklayan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "2016'nın ilk yarısını tamamlarken, savaş politikaları nedeniyle uluslararası ilişkileri bozulan hükümet TBMM'de gizli gizli işçilerin aleyhine yasalar çıkartmakta. Bunun en son örneğini 200 yıl sonra tekrardan hayata geçen kölelik yasası yani kiralık işçi yasası dediğimiz, özel istihdam bürolarının önünü açan düzenleme ile gördük. İşçinin aleyhine çok sayıda değişiklik hayata geçiyor. Şimdi kıdem tazminatını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. İşçi örgütlerinin buna karşı bir mücadele içerisine girmesi gerekiyor. Sosyal güvenlik kurumunu ortadan kaldırmak amacıyla hazırlanan BES (Bireysel Emeklilik Sistemi) ile 45 yaş altı çalışanlarımızdan 6 ay zorunlu her ay da 100 lira olmak üzere zorunlu bir ücret kesilecek. Asgari ücretin altında ücret alan işçi sınıfı buna karşı direnmek zorunda. Sosyal Güvenlik Kurumu, genel sağlık sigortası vasıtasıyla sosyal adaleti sağlamak için kurulan bir kurumdur. Emeklilik ve sağlık hizmetleri bu kurum üzerinden devam etmektedir. Bir ülkede sosyal adalet ve sosyal adalet sağlanmadıkça, bu ülkenin emekçileri bu baskılar altında ezilecektir. Sendikaların buna karşı bir tavır ve duruş göstermesi, tepkilerini eylemlerle dile getirmesi gerekmektedir. Hükümet, özel istihdam büroları yasasının ardından getirilen zorunlu bireysel emeklilik ile birlikte kıdem tazminatını ortadan kaldırmanın formüllerini arıyor. Ve hükümet TÜRK-İŞ ve HAK-İŞ gibi konfederasyonlarla anlaştığını ve kıdem tazminatının fona devri ile ilgili çalışmalarını başlattığını duyuruyor. Gelinen bu noktada, özel istihdam büroları, zorunlu bireysel emeklilik sigortası, kıdem tazminatını tamamen yok etmenin peşindeki AKP hükümetine karşı Türkiye'de emekten yana mücadele eden DİSK'e karşılık, TÜRK-İŞ'in, HAK-İŞ'in sesi çıkmıyorsa, işçilerin kendi sendikalarını uyarması ve genel grev planlarını hayata geçirmesi gerekiyor" diye konuştu.

MÜJDE DEĞİL HAK GASPI!

DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı, hükümet kanadından gelen çeşitli açıklamalar ile "Kıdem tazminatında müjde" başlıklı duyuruların gerçeği yansıtmadığının altını çizerek şunları dile getirdi: "14 yıllık AKP hükümeti değil, 1974 yılından bu yana gelen tüm hükümetler işçi sınıfının elindeki hakları birer birer yok ettiler. Sadece 15 Haziran direnişinde elde edilen haklar olmuştu. Ama ondan sonraki süreçte özellikle 12 Eylül darbesi, 24 Ocak kararları ile birlikte özelleştirme ve taşeronlaştırmanın önünün açılarak sömürü düzeninin hayata geçirilmesi söz konusu. Hükümetin işçiye sunduğu hiçbir haber müjde değildir. 1 Kasım'dan önce taşerona kadro geliyor sözü verdiler, taşeronu bireysel aratacak bireysel sözleşmeli personel modelini hayata geçirdiler. İşçiyi istediği an işten çıkartabileceği, kıdem tazminatlarını ortadan kaldırabileceği bir düzenleme hayata geçiriyorlar. Ne Sosyal Güvenlik Kurumu'na, ne Bağ-Kur'a, ne Emekli Sandığı'na tabii gözükmeyecek, çalışırken işçi, emekli olduğunda ne olduğu belli olmayan, kıdem tazminatı olmayan, izin hakları gasp edilen çalışanları kölece yaşam içerisine sürüklüyorlar. Hükümet verdiği sözlerin çok çok gerisine götürürken, bundan sonra verdiği sözlerin altını işçi sınıfı, sendikalar iyi araştırmalıdır. Bu sözleri sorgulayarak, "Acaba bundan sonra hangi hakkımıza göz diktiler, neyi gasp edecekler'" diyerek bakmamız gerekir. Kaçak işçi çalıştırmanın önüne geçeceğiz diyorlar. Bu yeni tasarıya gerek yok. Sosyal Güvenlik Kurumu teftişlerini ve çalışmalarını sıkı şekilde yürütsün. Türkiye'deki örgütsüz bütün herkes sendikalı olsun. Hiçbir zaman kaçak çalışma olmaz. Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldırın, sendikalaşmanın önünü açı, kaçak çalışmanın, vergi kaybının da önüne geçin."

DAYATMALARA KARŞI GREVE

Türkiye'de faaliyet göstere tüm sendikalara genel grev çağrısını yineleyen ve işçi hakları için mücadele etmeye davet eden Memiş Sarı, "Sosyal Güvenlik Kurumu zaten İŞ-KUR aracılığı ile personel istihdamında böyle bir görev yapıyordu. Neden böyle bir yasaya gerek duydunu? Yandaşlara yeni iş alanı yaratarak işçilere kölelik düzenini dayatarak, istihdamı da kendileri yönetme ve yönlendirme, kar ve rant sağlama peşine düştüler. Bu bir rant dayatmasıdır. Fransa'da iş yasalarında yapılacak değişikliğe karşı tüm halk dayatmalara karşı sokaktadır. Türkiye'de başta işçi sınıfı ve sendikalar olmak üzere, emek örgütleri sokağa çıkmalıdır. İşçi sınıfına karşı saldırıları püskürtmek ve kararlılıkla sokakta olmak zorundayız.  Yoksa savaş ölümler, bombalar ve ölümler bahane edilerek evlerimize kapatılacağız ve yaşanan bu saldırılara seyirci kalacağız" dedi.

"KİRALIK VE KÖLE İŞÇİ OLMAYACAĞIZ"

Seçimlerin ardından asgari ücrete yapılan zammı da değerlendiren Sarı, gelişmeleri aldatmaca olarak nitelerken sözlerine şöyle son verdi: "Asgari ücrete yılda 2 kere zam geliyordu. Hükümet bir sefer yaptı. Normalde bu para zaten gelecekti. Vergilendirme dilimine soktular. Bin 107 liraya indirdiler. Asgari geçim indirimi de geldi, devlet bunu sanki veriyor gibi bir kandırmacanın içine girdi. Kaşıkla verip kepçeyle geri alıyorlar. Tüm her şey birer aldatmaca. Asgari ücret aldatmaca. Taşerona kadro aldatmaca. Gerçek olan bir tek şey var. Biz kiralık ve köle işçi olmayacağız."

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.