Dolar 32,3748
%0.18
Euro 35,0046
%-0.17
Altın 2.324,910
%0.19
Bist-100 9,08
%3.1

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Dervişoğlu'ndan 'Urla' çıkışı: Biz bilseydik CHP’yi uyarırdık

Dervişoğlu'ndan 'Urla' çıkışı: Biz bilseydik CHP’yi uyarırdık

İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu İzmir İl Başkanlığı’nda gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye ve İzmir gündemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Dervişoğlu Pasaport’ta yapılması planlanan gökdelen projesi için referandum yapılmasını istedi. Dervişoğlu projeyi ‘İzmir’in bağrına saplanmış bir kazık’ olarak nitelendirdi. Öte yandan Urla Belediyesi'ne kayyum atanmasıyla ilgili de "İzmir’e bir kayyum atanması başka şehirlerdeki gibi algılanmaz. Biz burada kayyum atıyoruz, İzmir’de ne yapalım. İzmir’de meclisten seçeceksiniz. Biz bir ittifak yaptık ama Urla’da aday çıkardık. Biz bilseydik CHP’yi uyarırdık." dedi Dervişoğlu'ndan 'Urla' çıkışı

  • Ege Postası
  • 07.01.2020 - 13:42

YUSUF TOMRUK/EGEPOSTASI - İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu’nun İzmir İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısına İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, yönetim kurulu üyeleri ve partililer katıldı. Öncelikle Türkiye gündemini değerlendiren Dervişoğlu, hükümetin ekonomik, sosyal ve dış politaka anlamında eleştirilerde bulundu. Dervişoğlu İzmir gündemi ile ilgili de Urla Belediyesi’ne kayyum atanması, Pasaport’a gökdelen projesi ve işsizlikle ilgili çarpıcı açıklamaladar bulundu. 

‘YERLİ ARABAYI YERİNDE VE DOĞRU BULUYORUZ’

İşsizliğin yüzde 14’e yükseldiğine dikkat çeken Dervişoğlu, “Bunun içinde yüzde 25 genç işsizlik var. Bugün 1 milyon 250 bin üniversite mezunu genç işsizin derdine çare aramakla hepimiz mükellefiz. 2008 yılındaki asgari ücret 410 dolara tekabül ederken, bugünkü asgari ücret ise 356 dolara düşmüştür. Yani reel olarak azalmıştır. 15 yıl önce dolar 1.39dur, bugün itibariyle ise 5.95 liradır. Türkiye geride bıraktığımız 17 yıl içinde 1 trilyon lira faiz ödemesi yapmıştır. Hissedilen enflasyon yüzde 25’lerin üzerindedir. Bugün itibari ile büyüme 0’dır. Böyle bir ekonomide iktidar doğru kararlar vermeyi becerebilecek kadroyu devreye sokmalıdır. Vatandaş nezdinde iyilik duygusu yaratabilecek bir takım adımları atmak lazım. Bu adımlardan biri yerli araba meselesidir. Biz bu girişimi doğru ve yerinde buluyoruz. İyi parti olarak bu ekonomik hamlede imzası bulunanları takdir ediyoruz. Ancak hükümeti bir takım gerçekleri de görmeye davet etmek gibi bir sorumluluğumuz var. Dünya otomotiv sektörü rekabet edebilmek adına firmaları birleştiriyorsa, hükümetin de böyle bir takım tedbirleri yaşama geçirebilecek çalışmaları devreye sokmaları gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

‘KANAL PROJESİNİN GERÇEKLEŞTİRİLMESİNE İHTİMAL VERMİYORUZ’

İstanbul’da gerçekleştirilmesi planlanan kanal projesine de değinen Dervişoğlu, “TBMM’de bu işin sorumlusu bakanlıklara ve bürokratlara sorduk. Bize dediler ki; 33 üniversiteden 200’den fazla bilim insanının fikirlerine danışarak bizler bu projeyi eyleme geçirme kararı aldık. Biz bu projenin ekosistem açısından ciddi sorunları beraberinde getireceği gibi dış politika alanında da Türkiye açısından bir takım sıkıntıları beraberinde getireceğini düşünüyoruz. İyi parti olarak biz bu projenin yapılabilirliğine ihtimal vermiyoruz” şeklinde konuştu.

‘ANTLAŞMAYLA TEZKERE BİRBİRİNE KARIŞTI’

Öte yandan Libya meselesinde deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasıyla ilgili TBMM’ye gelen antlaşmaya İyi Parti’nin onay verdiğine dikkat çeken Dervişoğlu, “Akdeniz’in doğusu, bahsettiğimiz alana sınırı olan bütün ülkeleri ilgilendiriyor. Bizim salt Libya ile gerçekleştirdiğimiz antlaşma, başlı başına tek bir çözüm değildir. O bölgede istikrarın sağlanması, diğer ülkelerin de ortaya çıkacak değerlendirmelerde bizlerle hem fikir olmasını temin etmemiz icap ediyor. Biz bu antlaşmayı kabul ederken, Türkiye’nin bütün ülkelerle iyi ilişkiler içinde bulunması gerektiği hususuna işaret ettik. Deniz yetki alanlarının sınırlandırılması antlaşmasıyla, Libya’ya asker gönderme tezkeresini birbirine karıştırdılar. Oysa ikisi birbirinden çok farklıdır. İyi Parti olarak biz Libya’ya asker gönderme tezkeresine ‘hayır’ oyu verdik” dedi.

‘LİBYA’YA KAÇ ASKER GİDECEKTİR'’

Libya meselesinde aydınlatılmamış hususların olduğunu söyleyen Dervişoğlu, “Dış işleri bakanımızla yapmış olduğumuz görüşmede, Libya’ya gideceksek ve bu bir davet mektubuyla gerçekleşecekse, mektupta nelerin yazılı olduğunu bizlere söylemelerini istedik. Dış işleri bakanımız ‘Sayın cumhurbaşkanından izin almadan davet mektubunun içeriği hakkında bilgi vermem mümkün değildir’ cevabını verdi. AK Parti’nin milletvekilleri de davet mektubunun içeriğini bilmiyordu. Bilmedikleri bir mektuba evet oyu verdiler. Libya’ya kaç asker gidecekti? Gidecek askerlerin sayısı, sınıfı, statüsü ne olacaktı? Asker oraya nasıl sevk edilecekti? Kendisi içinde bir iç savaşın yaşandığı Libya da mevcut yönetimin diğer güçler tarafından ele geçirilmesi durumunda askerimizin konumu ve tavrı ne olacaktı? Zaman sınırı nedir, biz Libya’da ne kadar kalacağı? Bu soruların cevabını bir tek Recep Tayyip Erdoğan biliyor. TBMM noter konumuna düşürülmüşse, karar yetkisi tamamıyla bir tek kişiye devrediliyorsa, o zaman Türkiye’nin değerlendirmesi icap eden şey sistemdir” şeklinde konuştu.

‘REEL PROJELERE İTİBAR EDİLMESİ BEKLENTİMİZ’

“Yağmur yağdı mı İzmir’de bir takım sıkıntılar yaşanıyor” diyerek İzmir gündemine geçen Dervişoğlu “Su kesintileri oluyor bazı yerlerde yetersizlikler nedeniyle sıkıntılar yaşanıyor.  Devlette nasıl devamlılık esassa belediyelerde de esastır. Eksikliklerin giderilmesi anlamında üzerimize düşen ne varsa yapmaya hazırız. İzmir’de de reel projelere itibar edilmesi ve yaşama geçirilmesi bizim beklentimizdir. Kentimizin de çok önemli sorunları var. İzmir valimizi ziyaret edip kentin problemleriyle ilgili bilgi aldım. Cuma günü de belediye başkanımızı ziyaret edeceğim. TBMM’de İzmir'le ilgili sorunları gündeme getirmek üzere teşkilatımız dan da gelen bilgilerle İzmir’in derdine derman olabilecek, çıkmayan sesini çıkaran adımları atmaya gayret edeceğiz. Öte yadan İzmir’de çok önemli fay hatlarının geçtiği deprem bölgesi. Şu an da iskanı verilmiş binaların durumlarının gözden geçirilmesi lazım. Termal zenginliği olan yerlerde deprem kaçınılmazdır. İzmir bu açından bakıldığında da termal zenginlikler açısından önemli bir vilayetimiz. Hem siyasi hem STK'lar olarak bu alanda hassiyetimiz ortaya çıkarabilecek ve söylem geliştirilebilecek bir ortam lazım diye düşünüyorum" dedi. 

‘İZMİR BAĞIRINA ÇAKILMIŞ BİR KAZIKTIR’

“Gökdelen projesiyle ilgili soruları yanıtlayan Dervişoğlu “Sizce yapılacak m? Orası bir gökdelen projesi değil İzmir’in bağrına çakılmış bir kazıktır. İzmir’in yüzde 53’ünde yeni yerleşim alanları oluşturabilme alanlarımız var. Kentin silüetini bozacak projelere olumlu bakmam mümkün değil. Denizin kenarında yola kazma vurduğunuz zaman 20  santimetreden tuzlu su çıkıyor. İzmir’in doğası, denizi, silüeti korunmalıdır. Ben İzmir'in doğasının denizin ve silüetinin korunmasından yana bir tavır sergiledim. 25 yıldır siyaset yapıyorum. Bir kentin kültürünü, kültürel yapısı ve kent merkeziyle oynadığınız zaman kentin anılarıyla oynarsanız. Bu sebeple maceraperest projelere imkan verilmemelidir. Bu konuda referanduma da başvurulsun istiyoruz. Sorulsun İzmir halkına bağrına saplanmış kazık istiyor mu'" diye konuştu.

‘İZMİR’DE KAYYUM ATANMAZ MECLİS’TEN SEÇİLİR’

CHP'li Burak Oğuz'un Urla Belediye Başkanlığı'nı yürütürken, FETÖ/PDY soruşturması kapsamında 'iltisak' iddiasıyla tutuklanması ve yerine kayyum atanmasıyla ilgili Dervişoğlu, "İzmir gibi bir yerde kayyum atanması başka şehirlerdeki gibi algılanmaz.  Terör örgütüne iltisaktan bahsediliyor. Bu da hükümete kayyum atama yetkisi veriyor.Biz burada kayyum atıyoruz, İzmir’de ne yapalım. İzmir’de meclisten seçeceksiniz. CHP ile seçim iş birliği yaptık. Biz bir ittifak yaptık ama Urla’da aday çıkardık. Ayrı oyla belediye başkanı, belediye meclis üyesi seçilmiş. Kusurlu, kabahatli kişiler çıkabilir. Ama burası İzmir demokrasinin beşiğidir. İzmir, kurullarını işleten bir kenttir. Biz seçim öncesi böyle bir iltisaktan haberdar olsaydık CHP'yi uyarırdık. Oradan FETÖ'cü çıktı, diye o kenti cezalandıramazsınız. Bu hükümet istediği zaman Libya’ya asker gönderiyor, meclisten başkan mı seçemeyecek. Bu hükümetin işbirliği yaptığı adamların arasında Urla Belediye Başkanı’ndan çok daha fazla FETÖ’cü var. Hükümetin karnesi bu alanda bozuk başkasına not vermesin" diye konuştu. 

‘İŞSİZİN PARTİSİNE BAKILMAZ’

Büyükşehir’den istihdam beklentileri olduğu yönündeki soruya yanıt veren Dervişoğlu “İzmir’in beklentisi var. Sadece bizim değil. İşsisizin AK Partilisi, CHP’lisi, MHP'lisi İYİ Partilisi olmaz. Bu kentin iş arayanlarına iş bulmak hepimizin ortak görevidir. Büyükşehir belediyesi İzmir'i bir yatırım ortamına dönüştürürse iş arayanlar sıkıntısı büyük ölçüde çözülür. Belediye beni alsın. Belediye’de belirli bir sayıda iş icra eden bir kurum. Herkes belediye diyor. Valilik ve Kaymakamlık alsın. Bu iki kurum iş bulmak yerine yardımı tercih ettiği için bu haldeyiz. İşsizin partisine bakılmaz. Esas olan liyakattır. Bu memleketin işsizin bizim işsizimizdir, acısı acısı bizim acımızdır. Belediyeler sorumludur bizler de sorumluyuz" dedi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.