Çıray’dan gündeme dair çarpıcı değerlendirmeler: Soyer’e oy vereceğim çünkü...

HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- İzmir’de de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile yaptıkları ittifakın başarılı sonuç vereceğine inandığını belirten İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, “Millet İttifakı olarak çok iyi sonuçlar alacağız. Çok iyi sonuç alacağımızın bir göstergesi de, Sayın Erdoğan’ın son günlerde sergilemiş olduğu gerginlik ve adeta polemiği aşan bir sataşma, hakaretamiz noktalara varacak tehditlerle ortaya çıkıyor” dedi.

AYTUN ÇIRAY’DAN TUNÇ SOYER’E 2 ÇÜNKÜLÜ DESTEK

Millet İttifakı adayı Tunç Soyer’in İzmir’de yüzde 58-60 oranında oy alacağına inandığını kaydeden İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Çıray, Soyer’i destekleme ve oy verme nedenini 2 çünkü ile açıkladı.

Soyer’in kendisinin de İzmirlilerin de hayatını değiştireceğini dile getiren Dr. Aytun Çıray, “Ben doğrusu hem Millet İttifakı’nın adayı olduğu için hem de hayatımı değiştireceği için Tunç Soyer’i destekliyorum ve Tunç Soyer’e oy vereceğim. Tunç Soyer,  bizim hayatımızı değiştirecek. Buna inanıyorum. İki tane çünkü söyleyeyim burada. Tunç Soyer’e oy vereceğim çünkü hayatımı değiştirecek. Hayatımı değiştirecek çünkü Seferihisar’da bunu nasıl yaptığının ilk işaretlerini verdi” diye konuştu.

EN AZ 28 İLÇE OLMAK ÜZERE 30 İLÇEYİ ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray, ilçeler bazında da en az 28 ilçeyi Millet İttifakı’nın kazanacağını savunarak, “Bence Millet İttifakı, zaten büyükşehiri konuşmaya gerek yok, büyük bir fark ile alınacak-benim intibam sayın Tunç Soyer, yüzde 58-60’ın üzerinde bir oyla bu seçimi alır. İlçeler bazında baktığımızda da en az 28 olmak üzere ben 30 ilçeyi alacağımızı düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

İşte sayın Aytun Çıray’a yönelttiğimiz sorular ve yanıtları:

Halide (Demir) Polatlı: Seçimlere az bir zaman kaldı. Millet İttifakı’nın İzmir’deki durumunu nasıl görüyorsunu? Siz de sahadasınız ancak yoğun görevleriniz de var'

Aytun Çıray: Seçim bölgemiz. Birinci çalışma önceliğimiz buraya ait. Ancak aynı zamanda benim Mansur Yavaşın seçim koordinasyonunda görevim var. Haluk koç ile birlikte ona destek oluyoruz. Dolayısıyla seyahatle geçiyor süreç. Antalya, burdur, Isparta, Afyon ve Uşak’da da görevliyim.

Yeni sistem nedeniyle ittifaklar zorunlu hale geldi. Nitekim birinci ve iktidar partisi dahi kendi durumunu muhafaza etmek için ittifak kurmak zorunda kaldı. Tek başına iktidar olma durumunu kaybetme korkusu yaşıyor. Biz de ittifak kurduk. Demokrasinin gelişmesi ve seçim sonuçlarının adil şekilde sonuçlanması için. Hem İYİ Parti hem CHP tahminlerin üzerinde vekil çıkarıp başarı ortaya koydu. Aynı ihtiyaç mahalli seçimlerde de ortaya çıktı. Millet İttifakı olarak çok iyi sonuçlar alacağız. Çok iyi sonuç alacağımızın bir göstergesi de, Sayın Erdoğan’ın son günlerde sergilemiş olduğu gerginlik ve adeta polemiği aşan bir sataşma, hakaretamiz noktalara varacak tehditlerle ortaya çıkıyor. Bildiğiniz gibi en son sayın Akşener’i de hapse atmakla tehdit etti. Bu tabi bir yandan ne kadar büyük bir panik içinde olduklarını gösterirken diğer yandan Türk demokrasi tarihi açısından kayda geçiyor ve dünya nezdinde itibarımızı çok ciddi zedeliyor.

H.P: Millet İttifakı adayı sayın Tunç Soyer’in sizin de desteğinizle alacağı oy oranı konusunda bir tahmininiz var mı'

A.Ç: Bence Millet İttifakı, zaten büyükşehiri konuşmaya gerek yok, büyük bir fark ile alınacak-benim intibam sayın Tunç Soyer, yüzde 58-60’ın üzerinde bir oyla bu seçimi alır. İlçeler bazında baktığımızda da en az 28 olmak üzere ben 30 ilçeyi alacağımızı düşünüyorum.

H.P: Cumhur İttifakı da sayın Nihat Zeybekci ile iddial? Gerçi Sayın Tunç Soyer, sayın Nihat Zeybekci’yi misafir olarak gördüğünü açıklıyor..

A.Ç: Ben de misafir olarak görüyorum. Tunç bey gayet doğru davranıyor. Misafirlere misafirperver davranılır. Onlara yumuşak bir ev sahipliği yapılır. Sayın Zeybekci’ye de biz misafirperver bir İzmirli olarak gayet yumuşak bir ev sahipliği yapıyoruz.  Seçim sonunda da kendisine güle güle diyerek nezaketle uğurlayacağız inşallah.

H.P: Tunç Soyer ismi babası nedeniyle çok eleştirildi. İYİ Parti tabanında da rahatsızlık olduğu kaydedildi. Ancak sonra Sayın Meral Akşener de açıklama yaptı Soyer’in babası üzerinden yargılanamayacağı hakkında. İYİ Parti tabanı İzmir’de Soyer’e oy verecek mi sizc? Aksi iddialar var çünkü. Ya da parti olarak siz Soyer’i tabanınıza anlatmak için ekstra bir çaba sarf edecek misiniz'

A.Ç: Hiçbir ekstra çaba göstermeye gerek yok. İYİ Parti’ye oy veren tabanımız İzmir’de, daha doğrusu İzmir seçmeninin tümü çok sağduyulu oy kullanan bir seçmen. Aslında bu konu bence geçmişte kaldı. Ama sonuçta seçime girecek olan Tunç Soyer. Merhum Nurettin Soyer seçime girmeyecek. Bu bir. İkincisi; bir cümleyle bu konuyu kapatmak istiyorum. Aslında Nurettin Soyer’e yapılan bu saldırının arkasında FETÖ intikamcılığı vardır. Çünkü belki kamuoyunun bir kısmı bunu bilmiyordur; Fethullah Gülen’i ilk mahkum eden yargıçtır Nurettin Soyer. Dolayısıyla geçmişinin hesabı oğlu üzerinden görülmek isteniyor. Bunlar İzmir’e sökmez. Konuşulması gereken sayın Tunç Soyer’in neler yapacağı, vizyonu, projeleri, yapabilme kapasitesidir. Seçim sonuçta mahalli seçimdir bu. Bu tip şeyler çirkin, belaltı şeylerdir. Yapmamak lazım. Bunu yapanları ayıplıyorum. Ama ayıplamadıklarım var, bilerek yapanlar var. Sayın Tunç Soyer’in babası üzerinden yapılan saldırılar bir FETÖ intikam alma operasyonudur.

Ben Menderes geleneğinden gelen bir siyasetçiyim. Çok acı şeyler yaşandı. Başbakan asıldı. Biz o günleri kaşımıyoruz. Acılarımızı bağrımıza bastık. Önümüze bakıyoruz. Eğer geçmişe gidersek Menderes’in asılmasına kimlerin neden olduğu tartışmaları başlar. Kimseye yarar getirmez. Onun için bugün biz sayın Zeybekci ile sayın Soyer’i oylayacağız. Onların vaatlerini, projelerini oylayacağız. Bunun dışındaki tutum ve davranışların bir bölümü siyasi ahlak ve tutum dışı davranışlar. Diğer bir kısmı ise bal gibi FETÖ’cüdür. Bu operasyonun nereden ve kimler tarafından başlatıldığına bütün İzmirlilerin dikkatini çekmek istiyorum.

H.P: Millet İttifakı’na zillet ittifakı deniyor. HDP’nin desteklediği belirtiliyor. Hatta ittifakın içinde seçimlere kendi adaylarıyla giren Saadet Partisi’nin de bulunduğu ifade ediliyor.

A.Ç: Önce HDP’den başlamak istiyorum. Çağdaş demokrasilerde terör ile ilişkisi tespit edilmediği sürece hiçbir siyasi partinin kapatılmaması gerekir. Devleti yönetenler, iktidar sahipleri HDP’nin yani Cumhur İttifakı’nın üyeleri, HDP’nin PKK ile eşit ve uzantısı olduğunu kamuoyuna söylüyorlar. Devleti onlar yönettiğine göre ellerinde böyle belgeler olmuş olması gerekir.  En çağdaş ülkelerde bile bir siyasi partinin bir terör örgütüyle ilişkisi saptanmışsa onun seçime girmesi engellenir. Bu iddia sahipleri bunu bilgi ve belgelere dayalı olarak yapıyorlarsa derhal bu bilgi ve belgeleri Cumhuriyet Savcısı’na versinler. Vermiyorlarsa çenelerini kapatsınlar. Bu iki yüzlü bir siyasettir.

Daha düne kadar çözüm süreci adı altında hendeklerin kazılmasına göz yumanlar, 250 defa kendilerine ‘önümüzden PKK Terör örgütü üyeleri geçiyor, ne yapalım’ diye soran güvenlik güçlerine ‘sakın yerinizden kımıldamayın’ diyenler, Habur rezaletine neden olanlar, Oslo’da PKK ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasası’nı tartışanlar hiçbir şekilde konuşma hakkına sahip değil. Bu memleketin çocuklarını kimsenin rencide etme hakkı yoktur. İzmir bir bütündür. İzmirliler şu partiye bu partiye oy vermiş olabilirler. Biz Millet İttifakı olarak hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsunlar hepsinin oyuna talibiz. Seçimi kazandığımız gün, ki kesin kazanacağız İzmir’de, ertesi sabah sen şu partidensin, sen bu partidensin, AK Partilisin, MHP’lisin, HDP’lisin diye ayırmadan hizmet götürülecek. Bu  tür söylemler bölücülüktür. PKK’nın amacına hizmet etmektir. PKK bu ülkeyi bölmek istiyor. Bunun zeminini hazırlayan konuşmalardan sorumlu siyasetçiler olarak herkesin kaçınması gerekiyor.

H.P: Millet İttifakı’na oy verenlerin terörist olup olmadığı tartışması da günlerce gündemde kaldı'

A.P: Terörist suçlaması muazzam ağır, tehlikeli ve kan dondurucu bir suçlama. Meşru siyasetçileri terörist olmakla suçlamaya başlarsanız bu kaygan zeminin nereye gideceğini bilemeyiz. Bu ne deme? Benim kanıma dokunur. Ben Diyarbakır Askeri Hastanesi’nde, terörün zirvede olduğu dönemde, canımızı dişimize takarak hizmet vermiş bir Türk evladıyım. Kim ne diyo? Artık herkes haddini bilsin. Böyle bir hakaret olabilir m? Bu millet salak m? Teröristlere oy verecek kadar salak m? Siz terörist değilsiniz oy verdikleriniz bizler terörist. Peki bize oy veren millete salak demiş oluyorsunuz. Onların aklıyla alay etmiş oluyorsunuz. Bu milletin aklı yok mu terörist ile terörist olmayanı ayırt edecek kadar. Yani bana oy verirseniz akıllısınız, İYİ Parti’ye oy verirseniz kafanız çalışmıyor mu demek istiyorla? Bu siyaset değil. Sonuçta bir mahalli seçime gidiyoruz. Kaybetmekten bu kadar korkmanın anlamını Türk Milletinin takdirine bırakıyorum.

H.P: Peki bir bekaa sorunu var mı yok mu'

A.Ç: Ben bu iddialar üzerine TBMM’ye 20 arkadaşımla birlikte ‘Bekaa sorununun araştırılması hakkında araştırma önergesi’ verdim. Hatta kapalı oturum istedim rahatça konuşulsun diye. Ne oldu biliyor musunuz kapalı oturumd? Benim önergem, bekaa sorunu neyse çözülmesi için verdiğim önergem Adalet ve Kalkınma Partisi ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu da ikiyüzlü siyasettir.

Meclise gidiyoruz. FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın diyoruz. Hayır diyorlar. Bekayı araştıralım hayır. Yolsuzlukları araştıralım hayır. Sonra çıkıp meydanlarda konuşuyorlar. Kimi inandıracakla? Böyle bir siyaset olur m? Türkiye’de siyasetin seviyesini, bu kadar aşağı indirirsek milletin siyasetçiye güvenini bu kadar yok edersek bir gün bu elimizde patlar. Türk demokrasisi ne yazık ki berhava olur. Demokrasi dışı güçlere destek vermek demektir bu. Vazgeçsinler.

H.P: İstanbul’da kadınların yaptığı yürüyüş ve açıklama sırasında ezan okunurken ıslık çaldığı şeklindeki haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtiliyor. İşin aslı nedi? Siz de böyle mi düşünüyorsunuz'

A.Ç: Her gün sosyal medyada herhangi bir tarikat ve cemaatin üyesi hani şu Hollanda’’da kendini bilmez karikatürist vardı ya bütün dünya Müslümanları ayağa kalktı, ondan daha aşağılıkça işler yapıyorlar. Mesela geçenlerde bir tanesi çıkıp dedi ki, haşa ‘Allah bana göründü ve fikir verdi’ dedi. Buna söyleyecek lafı yok mu kimseni? Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bu güne camilerde ezan direklerde bayrak eksik olmamıştır. Kurtuluş Savaşı’nı yapmamızın en temel nedeni de ezan susmasın, bayrak inmesin diye değil m? Hiçbir Türk vatandaşı ezana ve bayrağa saygısızlık yapmaz. Hele böyle toplanacak, kitleler halinde yapaca? İmkansız. İşin aslı şu; kendileri de öğrendi. Bu iyi niyet değil. 100 tane çıplak adam bir kadına taciz etti dediler yalan çıktı. Camide içki içtiler dediler yalan çıktı. Şimdi de bunu söylüyorlar. Bazı saf vatandaşlarımız buna inanıyor derseniz, ben buna inanmam. Buna inanmak isteyenler bence iyi niyetli insanlar değil. Nesine inanacaksınız'

Bugün Türkiye’nin saygın gazetecileri özür dileyerek yanlış yazmışız diye tekzip etti. Sayın Erdoğan sayın Cumhurbaşkanı yanıltılmış olabilir. Beklentimiz şu; onu yanıltanların işine derhal son verilsin. Onlar çok tehlikeli provokatörler olabilirler. Sayın Cumhurbaşkanını yanıltarak halkın birbiriyle çatışmasının önünü açmak isteyen insanlar olmuş olabilir. Bu insanlara soru işareti koysun devlet! İkincisi de sayın Erdoğan derhal çıkıp bu açıklamasını düzeltsin. Bu milletin birliğine, dirliğine halel getirmeyelim.

H.P: Yaşar Okuyan CHP’ye geçti. Çok eleştirildi.

A.Ç: Yaşar Okuyan saygıdeğer, namuslu bir siyasetçidir. İnandığı işin peşinden gider. Bir siyasi partiye geçiyorsa  veya değiştiriyorsa bu inandığı içindir. Onu satın alacak bir para bilmiyorum ben tanıdığım kadarıyla.

H.P: Seçmenlere mesajınız'

A.Ç: Türkiye’deki bu tartışmalara lütfen kulaklarınızı kapatın. İzmirli olarak kardeşliğimize, birlik ve beraberliğimize hangi siyasi partiden olursa olsun halel getirecek her türlü söz ve eylemin dışında kalalım. Biz mutlu insanlar iliyiz. Böyle yaşamaya devam edelim. Her iki belediye başkanının icraatlarını, vaatlerini taahhütlerine bakın ve oylarınızı buna göre verin. Bu seçim sonuçta bir belediye başkanlığı seçimi olacak. Seçeceğimiz belediye başkanı bizim hayatımızı değiştirecek. Ben doğrusu hem Millet İttifakı’nın adayı olduğu için hem de hayatımı değiştireceği için Tunç Soyer’i destekliyorum ve Tunç Soyer’e oy vereceğim. Tunç Soyer,  bizim hayatımızı değiştirecek. Buna inanıyorum.

H.P: Çünkü'

A.Ç: İki tane çünkü söyleyeyim burada. Tunç Soyer’e oy vereceğim çünkü hayatımı değiştirecek. Hayatımı değiştirecek çünkü Seferihisar’da bunu nasıl yaptığının ilk işaretlerini verdi.